Eşim her tartışmamızda, beni gözden çıkarabilicekmiş gibi hissettiriyor.

zeyno15

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
29 Aralık 2023
4
3
1
30
3 yıllık evliyiz, yanlış anlaşılmalar yüzünden tartışmalar oluyor. Her tartışmada benden bir öncesine göre biraz daha soğuduğunu, ama aradan zaman geçince normale döndüğünü söylüyor. Bu bendede oluyor, herkeste oluyordur belki. Ama, bana eskisi gibi his beslemediğini söyledi. Her tartışmayı yeni bir tartışma değilde, bir öncekine ekmiş gibi görüyormuş. Ben ayrılalım desem, peşimden gelmez gibi hissettirdi hep ve buna inanıyorum. İstemezsen niye zorliyim diyor, ayrılmak istersen ayrılırız, istemezsen devam ederiz, ben sen ne istiyorsan onu seçerim gibi. Ben deli gibi peşimden koşsun istemiyorum ki, seven insan boşanmayı nasıl direk bir seçenek olarak sunar? Şimdi, bir kadın olarak böyle bir şey yaşasanız napardınız? Ben ayrılmak istemiyorum, cesaret bulsam evet ayrılırım çünkü ezik gibi hissediyorum. Herkesin yaşadığı tartışmaları biz yaşayınca gönül almak için uğraşmıyor, benim nazlanmak gibi bir lüksüm bile yok, direk tavır koyuyor. En önemliside, önceden söylemiş bulunduğum cümleleri, kelimeleri yeni tartışmada bana karşı kullanıyor sanki o dediklerime bağlı kalmalıymışım gibi. Değişen his, fikir ve düşüncelerimi kabul etmiyor.
 
3 yıllık evliyiz, yanlış anlaşılmalar yüzünden tartışmalar oluyor. Her tartışmada benden bir öncesine göre biraz daha soğuduğunu, ama aradan zaman geçince normale döndüğünü söylüyor. Bu bendede oluyor, herkeste oluyordur belki. Ama, bana eskisi gibi his beslemediğini söyledi. Her tartışmayı yeni bir tartışma değilde, bir öncekine ekmiş gibi görüyormuş. Ben ayrılalım desem, peşimden gelmez gibi hissettirdi hep ve buna inanıyorum. İstemezsen niye zorliyim diyor, ayrılmak istersen ayrılırız, istemezsen devam ederiz, ben sen ne istiyorsan onu seçerim gibi. Ben deli gibi peşimden koşsun istemiyorum ki, seven insan boşanmayı nasıl direk bir seçenek olarak sunar? Şimdi, bir kadın olarak böyle bir şey yaşasanız napardınız? Ben ayrılmak istemiyorum, cesaret bulsam evet ayrılırım çünkü ezik gibi hissediyorum. Herkesin yaşadığı tartışmaları biz yaşayınca gönül almak için uğraşmıyor, benim nazlanmak gibi bir lüksüm bile yok, direk tavır koyuyor. En önemliside, önceden söylemiş bulunduğum cümleleri, kelimeleri yeni tartışmada bana karşı kullanıyor sanki o dediklerime bağlı kalmalıymışım gibi. Değişen his, fikir ve düşüncelerimi kabul etmiyor.
Merak etme eşinde de o cesaret yok. O yüzden sen bosanirsan karışmam diyor. Malesef kötü haber zaten gözden çıkarmış bahane kolluyor. Eski konulara niye ek yapıyor biliyor musun, "bak biz zaten hiç anlaşamıyoruz bu yeni bir şey değil eskiden beri var ve ben unutmadım " demek istiyor. Boşan demiyorum da çocuk yoksa yapma.
 
Merhaba, bence eşinizle bu durumu konuşmalısınız açık açık. Bana böyle hissettiriyorsun. Mutlu değilim bu durumdan. Vs vs hatta bence buraya yazdıklarınızı karşınıza alıp yüzüne söyleyin. Benim eşim de hem suçlu hem de asla özür dilemeyi bilmiyordu. Küsüyorduk. 10 gün hiç konuşmuyorduk. Asla özür dilemezdi. Sonra ben salak gibi yanaşırdım dayanamayıp. En son yaklaşık iki sene önce hastaydı çorba yaptım. Bu ne biçim çorba tuzsuz falan dedi. Küstüm. 10 gün hiç konuşmadım. Asla yanaşmadı. Neyin var bile demedi. En sonunda bir gece düşündüm ben salak mıyım her seferinde çekiyorum bunu hem suçlu hem güçlü hem de ben kendimi yiyip bitiriyorum dedim. Söylene söylene bavulumu topladım, kedimi çantasına koydum. İki üç tane de bardak kırdım al şimdi topla belki bardaklardan özür dilersin dedim. Şok oldu. Nereye gidiyorsun dedi. Ben artık bu evlilikte yokum sana hayatta başarılar, kalan eşyalarımı annem toplamaya gelir dedim. Cidden gidiyordum bu arada. Yarım saat yalvardı. Yarım saat boyunca bağırdım. Sadece defalarca özür diledi. O gündür bu gündür bazen özür diler bazen dilemez. Ama ben de o günden beri hiç küsmedim. Velhasıl biraz orta yolu bulmak gerekiyor. Bence dediğim gibi açıkça konuşmalısınız. İşe yaramıyorsa da sizi çantada keklik görmesin. Ayaklarınız üzerinde durabildiğinizi, gidebileceğinizi bilsin. Giderseniz arkanızdan gelmezse klişe olacak ama zaten hiç sizin olmamıştır…
 
Merhaba, bence eşinizle bu durumu konuşmalısınız açık açık. Bana böyle hissettiriyorsun. Mutlu değilim bu durumdan. Vs vs hatta bence buraya yazdıklarınızı karşınıza alıp yüzüne söyleyin. Benim eşim de hem suçlu hem de asla özür dilemeyi bilmiyordu. Küsüyorduk. 10 gün hiç konuşmuyorduk. Asla özür dilemezdi. Sonra ben salak gibi yanaşırdım dayanamayıp. En son yaklaşık iki sene önce hastaydı çorba yaptım. Bu ne biçim çorba tuzsuz falan dedi. Küstüm. 10 gün hiç konuşmadım. Asla yanaşmadı. Neyin var bile demedi. En sonunda bir gece düşündüm ben salak mıyım her seferinde çekiyorum bunu hem suçlu hem güçlü hem de ben kendimi yiyip bitiriyorum dedim. Söylene söylene bavulumu topladım, kedimi çantasına koydum. İki üç tane de bardak kırdım al şimdi topla belki bardaklardan özür dilersin dedim. Şok oldu. Nereye gidiyorsun dedi. Ben artık bu evlilikte yokum sana hayatta başarılar, kalan eşyalarımı annem toplamaya gelir dedim. Cidden gidiyordum bu arada. Yarım saat yalvardı. Yarım saat boyunca bağırdım. Sadece defalarca özür diledi. O gündür bu gündür bazen özür diler bazen dilemez. Ama ben de o günden beri hiç küsmedim. Velhasıl biraz orta yolu bulmak gerekiyor. Bence dediğim gibi açıkça konuşmalısınız. İşe yaramıyorsa da sizi çantada keklik görmesin. Ayaklarınız üzerinde durabildiğinizi, gidebileceğinizi bilsin. Giderseniz arkanızdan gelmezse klişe olacak ama zaten hiç sizin olmamıştır…
O kadar haklısınız ki, ama gidecek cesareti bulsam bu kadar kıvranmam çünkü her konuştuğumda nasıl ben suçlu çıkıyorum anlamıyorum. En kötüsüde suçlu olduğuma inanıyorum ve tekrar sorun yaratıyorum algısı yaratmaya korkuyorum 🥲
 
3 yıllık evliyiz, yanlış anlaşılmalar yüzünden tartışmalar oluyor. Her tartışmada benden bir öncesine göre biraz daha soğuduğunu, ama aradan zaman geçince normale döndüğünü söylüyor. Bu bendede oluyor, herkeste oluyordur belki. Ama, bana eskisi gibi his beslemediğini söyledi. Her tartışmayı yeni bir tartışma değilde, bir öncekine ekmiş gibi görüyormuş. Ben ayrılalım desem, peşimden gelmez gibi hissettirdi hep ve buna inanıyorum. İstemezsen niye zorliyim diyor, ayrılmak istersen ayrılırız, istemezsen devam ederiz, ben sen ne istiyorsan onu seçerim gibi. Ben deli gibi peşimden koşsun istemiyorum ki, seven insan boşanmayı nasıl direk bir seçenek olarak sunar? Şimdi, bir kadın olarak böyle bir şey yaşasanız napardınız? Ben ayrılmak istemiyorum, cesaret bulsam evet ayrılırım çünkü ezik gibi hissediyorum. Herkesin yaşadığı tartışmaları biz yaşayınca gönül almak için uğraşmıyor, benim nazlanmak gibi bir lüksüm bile yok, direk tavır koyuyor. En önemliside, önceden söylemiş bulunduğum cümleleri, kelimeleri yeni tartışmada bana karşı kullanıyor sanki o dediklerime bağlı kalmalıymışım gibi. Değişen his, fikir ve düşüncelerimi kabul etmiyor.
Bu iletişim sorunları maalesef çoğu kişide, dolayısıyla çoğu ailede var. Insanlar kendilerini nasıl güzel ifade edebileceklerini, duygularını ve isteklerini nasıl dile dökmeleri gerektiğini, bir sorun nasıl çözülür, sen diliyle mi- ben diliyle mi konuşmak lazım, eleştirel dil kullanmak nelere sebebiyet verir, uzun vadede sorunları çözmeden yokmuş varsayarak devam edip de her tartışmada aynı şeyleri tekrar gündeme getirmek kişileri nasıl etkiler, evlilikte her tartışmada ayrılık/boşanma gibi şeylerin ima edilmesi ya da tehditvari söylenmesi nelere sebep olur, karşımızdakini anlamak amacıyla dinlemenin önemi ve de düşünmeden konuşmamanın önemi, öfke kontrolü vs aslında herkesin bilmesi ya da öğrenmesi gereken şeyler. Sorunlarda çoğunlukla detaylar değişiyor ama ana neden genelde aynı, yani iletişimsizlik. Böyle sen diliyle ve eleştirel bir dil ile bir tartışma sonucunda çözüme varmak olanaksız. Sorunları çözmeden ötelemek adeta bir çığ halinde giderek büyümesine sebep oluyor. Bu şekilde kişiler dişinde maydanoz var diye bile kavga edebilir. Aslında o kadar çok içinde kavga etmek için sebep birikmiş ama maydanoz bahane oluyor ve ufacık şeylerden bile kavga ediliyor. Biri size yan baksa patlamaya hazır bir hale geliniyor. Halbuki istenen şey aynıdır; sevilmek, sayılmak, anlaşılmak, dinlenilmek ve birlikte mutlu olabilmek gibi şeyler. Fakat buna nasıl ulaşacağımızı bilemeyince işin içinden çıkamıyoruz. Ve yanlış şekilde bunu elde etmeye çalışırken daha da çıkmazlara giriyoruz. Doğru iletişimin temelinin aileden gelmesi lazım aslında. Sonradan da kazanılabilir tabii ki. Ama gerçekten insanların kendilerine bu kadar yanlış rol modeller almasına da üzülüyorum. Genelde kişinin kendine rol model aldığı insan en yakınlarından olur, anne-baba gibi. Ailelerde durum sıkıntılı olunca bir silsile olarak devam edebiliyor bu durum. Kişiler bunu kendisi de kırabilir ama kimisi farkında bile değil. Bunlar hakkında bir sürü kitaplar var, videolar var, filmler var. Kişiler bir psikoloğa da danışabilir bunları kazanmak adına. Fakat bir sorun daha var ki "sorunu kabul etmek". Yani insanlar kendinde kabahat de görmek istemeyebiliyor. Kimileri için hep kendi doğrudur ama etrafında kim hoşuna gitmeyen bir şey yaptıysa onlar o kadar hatalıdır ki. Başkasının kusurunu saatlerce konuşabilir ama kendisine gelince tek bir şey duymak istemez ve kabul de etmez. O kadar anlatılabilecek şey var ki anlatsam şimdi kitap olabilir. Yani bir çift terapisi alabilirsiniz. Ama bunu bazı kişiler tü kaka ya da kendine hakaret olarak görüyor kendinde bir kusur görmediği için. Eşiniz ne düşünür bilemiyorum. Umarım sorunlarınızı çözebilirsiniz. Birbirinizi dinleyip, anlayarak ortak noktada buluşabilirsiniz inşallah.
 
Tamam bosanalim yeter diyin. Bana da eşim her tartışmada aynısını yapardı. 14 yıl oldu evleneli yapmıyor artik diyebilirim. Bir kere çocuğumu alıp gittim bir kere de kendisini evden gönderdim. İkisinde de üzüntüden acillik oldu gidip hastanelerden alıp ggetirdim.bazilari da böyle numune.
 
Erkekler gerçekten ne düşünüyor ne yaşıyor bilmiyorum ama çok üzücü. Benim eşim de iyiyken çok çok iyidir aradığım erkeği buldum çok şükür diye düşünürüm. Ama kavga esnasında o kadar umursamaz davranıyor ki sanki tek kalemde silip defolup gidebilir gibi. Kendimi bazen leş gibi hissediyorum, her kavganın suçlusu benmiş gibi hissediyorum. Durup düşününce hep ben kavga çıkartıyormuşum gibi oluyor ama beni tetikleyen kendisi.
 
Çocuk yapmayın ve sakin kalmaya çalışın.Kavgalarda üstüne gitmeyin sakın,onu umursamadığınızı düşündürün.Gerçek niyeti ortaya çıkar bir şekilde.
 
O kadar haklısınız ki, ama gidecek cesareti bulsam bu kadar kıvranmam çünkü her konuştuğumda nasıl ben suçlu çıkıyorum anlamıyorum. En kötüsüde suçlu olduğuma inanıyorum ve tekrar sorun yaratıyorum algısı yaratmaya korkuyorum 🥲
Suçlu nedir arkadaşım?
Evlilikte suçlu mu aranır?

Adamın yanında mutlu değilseniz boşanın.
Cesaret toplamak o kadar zor değil hele ki mutsuz insanlar için.
 
3 yıllık evliyiz, yanlış anlaşılmalar yüzünden tartışmalar oluyor. Her tartışmada benden bir öncesine göre biraz daha soğuduğunu, ama aradan zaman geçince normale döndüğünü söylüyor. Bu bendede oluyor, herkeste oluyordur belki. Ama, bana eskisi gibi his beslemediğini söyledi. Her tartışmayı yeni bir tartışma değilde, bir öncekine ekmiş gibi görüyormuş. Ben ayrılalım desem, peşimden gelmez gibi hissettirdi hep ve buna inanıyorum. İstemezsen niye zorliyim diyor, ayrılmak istersen ayrılırız, istemezsen devam ederiz, ben sen ne istiyorsan onu seçerim gibi. Ben deli gibi peşimden koşsun istemiyorum ki, seven insan boşanmayı nasıl direk bir seçenek olarak sunar? Şimdi, bir kadın olarak böyle bir şey yaşasanız napardınız? Ben ayrılmak istemiyorum, cesaret bulsam evet ayrılırım çünkü ezik gibi hissediyorum. Herkesin yaşadığı tartışmaları biz yaşayınca gönül almak için uğraşmıyor, benim nazlanmak gibi bir lüksüm bile yok, direk tavır koyuyor. En önemliside, önceden söylemiş bulunduğum cümleleri, kelimeleri yeni tartışmada bana karşı kullanıyor sanki o dediklerime bağlı kalmalıymışım gibi. Değişen his, fikir ve düşüncelerimi kabul etmiyor.
Hayatının merkezine seni koymuyor çünkü sende öyle yap blöf bile olsa yap bişey kaybetmezsin önce bir afallar ama
 
aynı böyle bir eşe sahiptim başak burcu lanet bir karakterdi ya
Benim de hayatımdaki 3.5 yıllık sevgilim böyle. En ufak şeyde küser günlerce konuşmaz. Sonra 2-3 hafta geçer. Ben hiç aramam. Geri vites yapar, gelir, arar ama hiç haksız olduğunu kabul etmez.
Bıktım en ufak tartışmada çekip gitmesinden.Ona bu izni verdiğim ve her geldiğinde kabul ettiğim için asıl suçlu benim.
Düzelsin ya da hayatımdan çıksın gitsin istiyorum. Malesef bu yaşta insan düzelmez artık. Toksik bir durumun içinde kaldım. Ne çok aşıktı bana oysa ki. Halen seviyoruz ama güven vermiyor, her an çekip gidecekmiş gibi.
Peki siz nasıl bosandiniz, pişman oldu mu?
 
Back
X