Ee tamam ozaman bidaha söz verme bu aksam son sürekli arkadaşlarınla vakit geçiriyorsun dedim.
He işte be olduysa da bundan snra oldu bu sinirlendi başladı bağırmaya yok işte arkadaşları karılarini yemeğe alışverişe bile götürmüyormuşta benim her dediğim oluyormuşta böyle giderse boşanmaya kadar gidermiste.
Bende sen arkadaşlarının karilariyla kiyaslayamayassn beni dedim. Dağlar kadar fark var onlarla aramızda dedim (sakın yanlış anlaşılmasın kınamak için demedim. )
Eğer sende arkadaşların gbi olmak istiyorsan gidip öyle biriyle evlenecektn dedim.
Merak etme o da olur ben daha en yaşındayım dedi. Bıktım artık dedi kapıyı çarptı gitti.
Karakterinden insan sevdiği insan için odun verir. O niye yapmıyor
Yanıldıgınız nokta tam olarak burası, insan sevdigiyle birşeyler paylaşmak ister,
karakterinden ödün vermek ve istemedigi şeyler yaşayarak iyiymiş gibi rol yapmak değil.
Eşlerini yemege alışverişe vs. çıkarmayan insanları örnek gösterip sizden boşanabileceginden ve daha genç oldugundan bahsediyor eşiniz.
O noktadan sonra tekrar kavga edip etmemenizin ne önemi kalıyor ki?
Aksine sizi evlilige devam etmeniz için nasıl ikna etmeye çalıştığından bahsetmenizi beklerdim.
O tartışmadan 2 ay geçmiş bakıyoruz ki hamileliginiz eşinizin umrunda değil ve yalnız tatile gitmek istedigini söylüyor,
hem de maddi durumdan yakınıp sizin anlayış göstermenizi beklerken...
Demek ki kendi istekleri için her şeyi ayarlayabiliyor.
Size biçtiği rol ise çenenizi kapatıp annenizin evinde uslu uslu onu beklemeniz.
Genel olarak sizden beklentileri arkadaşlarının eşleriyle kıyaslamasından belli zaten.
Bence şu an karar vermeniz gereken şey nasıl bir hayat yaşamak isteyip istemediginiz.