Bence aynı evde yaşamanın oluru-olmazı şartlara göre değişiklik gösterir. Şimdi ben "sevgiliyle aynı evde yaşamak" deyince nötrüm sanki ama kendi sevgilimi düşününce "E neden olmasın?" diyorum. Çünkü onunla aynı evde yaşanabilir bana göre; e öyle düşünüyorum ki seviyorum adamı

siz de sevdiğiniz adamla aynı evdesiniz; elbette bu durumun olumsuz sonuçları da olabilir. Eğer "İkimiz de kendi payımıza düşeni göğüsleriz" diyorsanız ne âlâ.
Ama aile konusunda bir itirazım var. Aileniz size bulunduğunuz şehirde ev geçindirmeniz için belli bir meblağ gönderiyor anladığım kadarıyla.
Şimdi, siz birey olarak kararlarınızı kendiniz alabilirsiniz elbette. Neticede yetişkinsiniz; yasal olarak kendinizle ilgili tüm kararlar size ait. Tabii aynıları aileniz için de geçerli.
Benim kanaatim aile ile ilişkilerimizde belli sınırlar olması gerektiği yönünde. Yani ne siz hep hayatınızı onların istediği gibi yaşamaya mecbursunuz; ne de onların her koşulda sizi destekleme zorunlulukları var.
Gündelik hayatımızda kararlarımızın birçoğunu şartlara göre veriyoruz. Aileniz size "Her koşulda bu desteği kızıma veriyorum" diye değil de, "Benim ondan beklentilerimi karşıladığı koşullarda (aynı evde 'elin adamıyla' yaşamamak, gibi) bu desteği kızıma veriyorum" diye düşünerek destek oluyor olabilir. Bu durumda, yeni durumunuzdan haberdâr olmak ve bundan sonrası için sizinle olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmek onların da hakkıdır diye düşünüyorum.