Tatlıya bağlanmış :) Barışırlar diyenler birşeyler biliyorlar valla, onca şey yazıldı çizildi, hakaret, öfke vs. Erkeği haklı bulanlara '' çenemi sıktı, bana hakaret etti, küfür etti, seni kesicem dedi '' dedi diyerek haklı olduğunu, boşanacağını söyledi. Birden o kararlılık, soğukluk, sert duruş gitti yerine suçlu kişi kendisiymiş gibi hareket eden bir konu sahibi geldi.
Boşanmaktan özüre indik, herkes kararından vazgeçebilir tabiki de, madem o kadar kötüledin adamı, madem sen haklısın dediğin gibiyse eğer ki (hakareti, küfürü, çeneni sıkması) olaylarında eşinizin haksızlığından dolayı iftara yemek yapmak, üzerini insaniyet namına örtmek ödül gibi bişey olmuş. Farkındaysanız o gelecek ben konuşmam, yüzüne bakmam özür dileyecek demişsiniz ama özür dilemesi için ayağına giden siz olmuşsunuz. Yani siz zaten boşanmayı hiç düşünmemişsiniz ki, düşünmeyin tabiki de eğer siz haklı iseniz eşinizin ders alacağı bir durum olmadı şuan, ha eğer almasına gerek yok diyorsanız da eşiniz değil de hatalı olan siz olmuş olursunuz demek ki meseleyi büyüttünüz adamı çığırından çıkardınız diyenler doğru demiş olurlar.
O yüzden ya hemen aklından geçenleri yazmayacak, söylemeyeceksin ya da söylediklerini uygulamaya dökeceksin. İkisi de olmayıp konu havada kalınca tuhaf oluyor, çünkü konuyu okumaya başladığımda eşiniz hatalıydı ama şimdi eşiniz hatalı gelmiyor gözüme, ne diyelim Allah güzel geçim nasip etsin.