- 10 Ağustos 2009
- 26.198
- 18.341
- 823
m.haberler.com/fransiz-sosyolog-touraine-buyuk-kurdistan-in-7600105-haber/
Fransız Sosyolog Touraine: Büyük
Kürdistan'ın Oluşacağına
İnanmıyorum
Ünlü Fransız sosyolog Alain
Touraine, Orta Doğu'da yaşanan
krizin sonunda bir 'Büyük
Kürdistan' kurulmasına ihtimal
vermediğini söyledi.
Touraine'nin iki gerekçesi var.
Alain Touraine, sosyolojinin
yaşayan efsanesi. Uzun yıllar
Paris'teki "Ecole des Hautes Etudes
en Sciences Sociales"in (EHESS
Sosyal Bilimler Yüksek Eğitim
Okulu) direktörlüğünü yaptı.
Demokrasi, modernlik, post-
endüstriyel toplum, din hakkındaki
kitapları, bizde bu işle uğraşanların
başucu eseri oldu. Bugün 90
yaşında olan ve kızı bugün Fransa
Sağlık Bakanı (Marisol Touraine)
koltuğunda oturan Touraine,
Fransız hükümetlerinin de
görüşlerine itibar gösterdiği bir
isim. Habertürk gazetesinden
Kürşad Oğuz, Touraine'le Türkiye,
Avrupa ve İslam üzerine bir
röportaj yaptı.
İşte ünlü sosyoloğun cevapları:
TÜRKİYE'NİN AVANTAJI
- Arap Baharı vardı, bitti. Sonra
IŞİD çıktı. Nasıl oldu?
Cihadın dönüşüyle başlayalım.
Dünyada siyasi ve ekonomik
gelişmenin kaçınılmaz sonucu ulus-
devletti. Ortadoğu'da örnekleri var.
Siz Türk'sünüz. Mustafa Kemal,
ekonomik olarak dünyaya
eklemlenmiş laik bir ülke kurmak
istedi. Başarısızlıklar da oldu, iç
çatışmalar yaşandı ama Türkiye
ekonomik ve siyasi olarak modern
devlettir. Hatta dünyanın büyük
ekonomik güçlerindendir; üstelik
dini-kültürel bir birliğe de sahip.
Türkiye hem laik hem de "çok
Müslüman" olmanın avantajını
yaşıyor.
-Bu avantaj mı?
Bu, birliğinizin iki önemli unsuru.
Öteki örnek, Arap ülkesi olmayan,
İslam Devrimi yaşayan İran. Modern
olmasa da güçlü bir milli kimliğe
sahip, Arap-Müslüman dünyada
sözü geçen bir ülke de Mısır. Cemal
Abdül Nasır 1945 sonrasının önemli
ismiydi. Süveyş Kanalı'nı
millileştirdi. Komünistleri ve
Müslüman Kardeşler'i hapse attı ve
İsrail'e yenildi. Bu üç ülke, ulus-
devletin gelişiminin üç önemli
parçasıydı.
"ULUS DEVLET EĞİLİMİ OLAN
TÜRKİYE, İRAN VE MISIR"
-Sonra?
Sovyetik Dönem'in ardından ulus
yapıları, özellikle de iki Ortodoks
Baas'çı Irak ve Suriye büyük
başarısızlığa uğradı. Bu ülkelerin
etnik karmaşıklığını hatırlatmama
gerek yok. İran'la 8 yıl savaşan Irak,
çoğunluğu Şii ama Sünni hükümete
sahip bir ülkeydi. Özellikle Saddam
döneminde Tikrit kabilesi her şeyi
kontrol ediyordu ve bu da 2013'te
IŞİD'in başarısını açıklıyor. Bir de
Suudi Arabistan var ama onun ulus-
devlet olduğunu düşünmüyorum.
21. yüzyıl ekonomisinde 18. yüzyıl
kafasıyla olmaz. Bana göre baskın
ve önemli ulus-devlet eğilimi olan
Türkiye, İran ve Mısır.
-Yani ulus-devletin sonuna mı
geldik?
Hayır. Arada darbeler yaşasalar da,
kendi iç siyasi hayatlarını kontrol
eden bu üçü dışında, modern
ekonomik ve siyasi ülkeler
yaratmakta başarısız olan bölgede
şimdi "başarısızlık" inancı ortaya
çıktı. Milli şuur da bitince (ki bu, o
üç ülkede çok fazla) dışarıya karşı
nefret, yabancının reddi duygusu
oluştu.
"İRAN CAMİLERİ BOŞ BİR İSLAM
CUMHURİYETİ, TÜRKİYE CAMİLERİ
DOLU LAİK CUMHURİYET"
-Dışarı kim?
Sünniler için Şiiler, Şiiler için
Sünniler ve her ikisi için de Batı...
Sonuç olarak, -dinle ilişkili veya
değil milli şuur gitti, yerine
"dışarıya düşman" bir bilinç oluştu...
Aslında "dinle ilişkili milli"
diyebilirim. Zira, İran camileri boş
bir İslam Cumhuriyeti, Türkiye ise
camileri dolu bir laik cumhuriyet.
İran gençliğine bak, tanıdıkları tek
tanrı internet.
-Genç Türkler de öyle aslında.
Ama camiye de gidiyorlar.
Ahmedinejad, dini güç İran'ı
Hamaney'den sonra sivil-otoriter
güç haline getirdi. Ayrıca İran'da
dini pratikler zayıf ama güçlü bir
ruhban sınıf var. Türkiye'de tam
tersi.
"IŞİD'İ MÜSLÜMAN DEVLETLER
BİTİRİR"
-Cihada nasıl geldik?
Amerikalılar ülkelerinin işgal
edildiğini hiç görmemişti. 11
Eylül'ün beklenmedik, barbar,
şiddetli karakteri; bürokrat, iş
adamı binlerce kişinin ölümü bir
travmaya yol açtı. Neocon'lar
döndü. Göç, eşitlik ve özgürlük
ülkesi ABD, saldırgan, karanlık,
savaşçı bir ülkeye dönüştü. Sonuç,
2003'te Irak'ın işgaliydi. Ve
Guantanamo, Ebu Garip...
-Bunun sonucu mu IŞİD?
Irak ve Suriye'den bahsettik. Bir
yanda Sünni ama ülkesinin Şii
çoğunluğuna düşman Saddam
Hüseyin, diğer yanda Suriye'de
başka azınlıklarla desteklenen Alevi
Hafız Esad ve oğlu Beşar. İlki 80 bin,
ikincisi 100 binden fazla Suriyeli'yi
katletti. İşte buralarda ulus-devletin
başarısızlığı, pozitif milli şuur yerini
"günahkâr yabancı"ya yani "İslam'a
saygı duymayan"a nefrete bıraktı.
Biz, onlar için günahkârız. IŞİD
(İslam Devleti) ne? Bir devlet değil.
"Ümmet"e yani Müslüman topluma
siyasi anlam yükleme çabası.
-İslam coğrafyasında millet bitti,
ümmet mi geldi?
Biz milleti Osmanlı'da çok iyi
gördük. Hıristiyanlar, Yahudiler, o
millet rejimi altında yaşıyordu.
Sınırlı hakları vardı ama
korunuyorlardı ve Türk
Fransız Sosyolog Touraine: Büyük
Kürdistan'ın Oluşacağına
İnanmıyorum
Ünlü Fransız sosyolog Alain
Touraine, Orta Doğu'da yaşanan
krizin sonunda bir 'Büyük
Kürdistan' kurulmasına ihtimal
vermediğini söyledi.
Touraine'nin iki gerekçesi var.
Alain Touraine, sosyolojinin
yaşayan efsanesi. Uzun yıllar
Paris'teki "Ecole des Hautes Etudes
en Sciences Sociales"in (EHESS
Sosyal Bilimler Yüksek Eğitim
Okulu) direktörlüğünü yaptı.
Demokrasi, modernlik, post-
endüstriyel toplum, din hakkındaki
kitapları, bizde bu işle uğraşanların
başucu eseri oldu. Bugün 90
yaşında olan ve kızı bugün Fransa
Sağlık Bakanı (Marisol Touraine)
koltuğunda oturan Touraine,
Fransız hükümetlerinin de
görüşlerine itibar gösterdiği bir
isim. Habertürk gazetesinden
Kürşad Oğuz, Touraine'le Türkiye,
Avrupa ve İslam üzerine bir
röportaj yaptı.
İşte ünlü sosyoloğun cevapları:
TÜRKİYE'NİN AVANTAJI
- Arap Baharı vardı, bitti. Sonra
IŞİD çıktı. Nasıl oldu?
Cihadın dönüşüyle başlayalım.
Dünyada siyasi ve ekonomik
gelişmenin kaçınılmaz sonucu ulus-
devletti. Ortadoğu'da örnekleri var.
Siz Türk'sünüz. Mustafa Kemal,
ekonomik olarak dünyaya
eklemlenmiş laik bir ülke kurmak
istedi. Başarısızlıklar da oldu, iç
çatışmalar yaşandı ama Türkiye
ekonomik ve siyasi olarak modern
devlettir. Hatta dünyanın büyük
ekonomik güçlerindendir; üstelik
dini-kültürel bir birliğe de sahip.
Türkiye hem laik hem de "çok
Müslüman" olmanın avantajını
yaşıyor.
-Bu avantaj mı?
Bu, birliğinizin iki önemli unsuru.
Öteki örnek, Arap ülkesi olmayan,
İslam Devrimi yaşayan İran. Modern
olmasa da güçlü bir milli kimliğe
sahip, Arap-Müslüman dünyada
sözü geçen bir ülke de Mısır. Cemal
Abdül Nasır 1945 sonrasının önemli
ismiydi. Süveyş Kanalı'nı
millileştirdi. Komünistleri ve
Müslüman Kardeşler'i hapse attı ve
İsrail'e yenildi. Bu üç ülke, ulus-
devletin gelişiminin üç önemli
parçasıydı.
"ULUS DEVLET EĞİLİMİ OLAN
TÜRKİYE, İRAN VE MISIR"
-Sonra?
Sovyetik Dönem'in ardından ulus
yapıları, özellikle de iki Ortodoks
Baas'çı Irak ve Suriye büyük
başarısızlığa uğradı. Bu ülkelerin
etnik karmaşıklığını hatırlatmama
gerek yok. İran'la 8 yıl savaşan Irak,
çoğunluğu Şii ama Sünni hükümete
sahip bir ülkeydi. Özellikle Saddam
döneminde Tikrit kabilesi her şeyi
kontrol ediyordu ve bu da 2013'te
IŞİD'in başarısını açıklıyor. Bir de
Suudi Arabistan var ama onun ulus-
devlet olduğunu düşünmüyorum.
21. yüzyıl ekonomisinde 18. yüzyıl
kafasıyla olmaz. Bana göre baskın
ve önemli ulus-devlet eğilimi olan
Türkiye, İran ve Mısır.
-Yani ulus-devletin sonuna mı
geldik?
Hayır. Arada darbeler yaşasalar da,
kendi iç siyasi hayatlarını kontrol
eden bu üçü dışında, modern
ekonomik ve siyasi ülkeler
yaratmakta başarısız olan bölgede
şimdi "başarısızlık" inancı ortaya
çıktı. Milli şuur da bitince (ki bu, o
üç ülkede çok fazla) dışarıya karşı
nefret, yabancının reddi duygusu
oluştu.
"İRAN CAMİLERİ BOŞ BİR İSLAM
CUMHURİYETİ, TÜRKİYE CAMİLERİ
DOLU LAİK CUMHURİYET"
-Dışarı kim?
Sünniler için Şiiler, Şiiler için
Sünniler ve her ikisi için de Batı...
Sonuç olarak, -dinle ilişkili veya
değil milli şuur gitti, yerine
"dışarıya düşman" bir bilinç oluştu...
Aslında "dinle ilişkili milli"
diyebilirim. Zira, İran camileri boş
bir İslam Cumhuriyeti, Türkiye ise
camileri dolu bir laik cumhuriyet.
İran gençliğine bak, tanıdıkları tek
tanrı internet.
-Genç Türkler de öyle aslında.
Ama camiye de gidiyorlar.
Ahmedinejad, dini güç İran'ı
Hamaney'den sonra sivil-otoriter
güç haline getirdi. Ayrıca İran'da
dini pratikler zayıf ama güçlü bir
ruhban sınıf var. Türkiye'de tam
tersi.
"IŞİD'İ MÜSLÜMAN DEVLETLER
BİTİRİR"
-Cihada nasıl geldik?
Amerikalılar ülkelerinin işgal
edildiğini hiç görmemişti. 11
Eylül'ün beklenmedik, barbar,
şiddetli karakteri; bürokrat, iş
adamı binlerce kişinin ölümü bir
travmaya yol açtı. Neocon'lar
döndü. Göç, eşitlik ve özgürlük
ülkesi ABD, saldırgan, karanlık,
savaşçı bir ülkeye dönüştü. Sonuç,
2003'te Irak'ın işgaliydi. Ve
Guantanamo, Ebu Garip...
-Bunun sonucu mu IŞİD?
Irak ve Suriye'den bahsettik. Bir
yanda Sünni ama ülkesinin Şii
çoğunluğuna düşman Saddam
Hüseyin, diğer yanda Suriye'de
başka azınlıklarla desteklenen Alevi
Hafız Esad ve oğlu Beşar. İlki 80 bin,
ikincisi 100 binden fazla Suriyeli'yi
katletti. İşte buralarda ulus-devletin
başarısızlığı, pozitif milli şuur yerini
"günahkâr yabancı"ya yani "İslam'a
saygı duymayan"a nefrete bıraktı.
Biz, onlar için günahkârız. IŞİD
(İslam Devleti) ne? Bir devlet değil.
"Ümmet"e yani Müslüman topluma
siyasi anlam yükleme çabası.
-İslam coğrafyasında millet bitti,
ümmet mi geldi?
Biz milleti Osmanlı'da çok iyi
gördük. Hıristiyanlar, Yahudiler, o
millet rejimi altında yaşıyordu.
Sınırlı hakları vardı ama
korunuyorlardı ve Türk
Son düzenleme: