"İçerden" net algılanmıyor bir şeyler demek ki... Mümkün olduğunca açık olalım ki siz de kendinize eziyet etmekten kurtulum... Hakikaten üzücü bir genç kızın erkek arkadaşı bile olmayan birinin tavırlarından zarar görmesi...
merhaba ben bugün raslantı sonucu burayı buldum ve hemen üye oldum.kimseye söyleyemiyorum sizler çok güzel yorumlar yapıyorsunuz çok beğendim hepinizi.fazla uzatmayım konuya geçiyorum hemen.
ben rahatsızlanmıştım ve hastaneye gittim doktor 1. genç birisiydi benimle özel olarak ilgilendi numarasını verdi ertesi gün tekrar yardımcı oldu.aradan aylar geçti ben hiç doktoru görmedim.birgün okula giderken karşılaştık tşk ettim ilgilendiği için önce beni hatırlayamadı ama sonradan tanıdı tekrar numarasını verdi işin düşerse ara dedi:asigim:.benim evin hemen yakınında hastane var orada göreve başlamış.sbaah kahvaltısı için ona pasta börek yaptım götürdüm:jeyyar:işleri yoğundu doğru düzgün yüzüme bile bakmadı teşekkür etti sadece.tabi ben çok bozuldum.öğlen molasında beni aradı ilgilenemediği için 2. özür diledi bir gün telafi edeceğim dedi.aradan 1hafta geçti ses yok.ondan çok hoşlanıyorum sürekli gözüm telefonda ama aramıyor iştesenağlama25yaşında ama hala öğrenci olan kızı napsın adam işini gücünü eline almış.bazen sen ara diyorum bazende ne yılışık kız diyecek bekle diyorum.dumur oldum çözemedim imdadıma yetişin
1. Gerçekten ilgilenmiş olsa aradan aylar geçince tekrar numarasını verip "işin düşerse ara" demez. O yaşta, meslek sahbi "ilgili" adam aradan ayların geçmesini beklemez. Bunu ilk kez karşılaştığımız insanlara söyleriz ve belli ki o ilk kez karşılaştığı birçoklarına aynı şeyi söylüyor. Ayrıca sonradan hatırlamış olduğu siz değilsiniz, hastalığınız... Bunu aklınızda tutmanız kendinize "arayacak" hatta daha da fenası "bana aşık" şeklinde düşünerek eziyet etmenizi bir nebze engelleyebilir.

2. Poğaça için ilgilenmemekten ötürü "telafi etme sözü" nedir? Bunun telafisi için olsa olsa o da size börek açacaktır. sositososito Görünen o ki "mutfağa uğrayacak vakti de yok" zira hala aramamış.
3. Dilediğiniz kadar ciddi bir durum olsa 25 yaşında, öğrenci oluşunuz sizi sevmesine, istemesine engel olmaz. Öğrenci daha sonra meslek sahibi olacak kişidir, 25 yaşında bir hanım evliliğe hazırdır, ee ona kimleri layık görüyorsunuz, 30 yaşında NASA'da görevli bir bilim kadınını mı?
yine işi çıkar ilgilenmezse gurur yaparım.benimki acil serviste çalışıyor adam hiç poposunun üzerine oturamıyorki.mutlaka kızlar peşinde pervanedir tepsini boğasım geliyor hele o hemşire arkadaşları varya saçlarını başlarını yolacaktım adamın içine düşecekler.[COLOR="red"]ama ağır birisi kimseye yüz vermiyor canım benim yaa ağlayasım geliyor arasammı aramasammı şaştım kaldım
İlk kez karşılaştığı insanlara telefonunu verdiğine bizzat yaşayarak
hem de 2 kere yaşayarak şahit olmuşsunuz... O hemşirelerin "adamın içine düşeceği" ve onun "ağırbaşlılığından kimselere bakmadığı" fikri sizin "bir gün bana aşık olacak" konulu senaryonuzun bir parçası sadece... Ağırbaşlı adamlar iş güç sahibiyken bir adım atarsa (size göre telefon numarasını verip görüşme talebi bu anlama geliyor) devamı gelir... Liseli oğlanlar gibi "ara beni, arayayım seni..." diyerek beklemezler...

lmaz:
deme ya var mıdırCADIARZUama ben oraya gidince sevgili misiniz demişler:uhm:
Bir kez pasta börek getirene sevgili misiniz dendiyse (ki bu ne sığ bir ifade, dediğiniz kadar ağırbaşlı bir adamın yanındaki her hatun sevgili sanılır mı hiç?) muayene ettikleri dünya ahiret helali olur, lütfen bu basit palavradan dileğiniz gerçekleşecek fikrine kapılıp daha da yıpranmayın... Ben "lise talebesi cümlesi" olarak alıyorum bunu...
içim erisede dişimi sıkıp hanım bir kız gibi bekleyeceğim.şunun kafasına saksı düşsede beni sevse keşkemafoldumben
Zincirin koptuğu yer... "Kafasına saksı düşse de beni sevse" demek sevmediğini bizzat kabullendiğiniz andır. "Acaba olur mu?" diye ümitlendikçe bu cümlenizi hatırlayın. Kendiniz bile "kafasına saksı düşmeden" onun sizi sevebileceğine inanmıyorsunuz...
Kadın mücevherdir, değerlidir, insan böyle bir tabiri kendi içinde bulunduğu bir cümlede kullanır mı? alsanaalsanasmile Kendinizi "bu kadar hor kullanırsanız" asla idealinizdeki gibi bir adam aşık olmayacaktır size... Ancak "kafasına saksı düşen biri..."
telefonda çok ilgilendi herşeyimi sordu bende yine arar sandım ama aramadı belkide beni deniyor yada umursamamaya başladı.biliyor musunuz ben ilk defa bir erkekten böyle hoşlanıyorum.olmasını gerçekten çok istiyorum.beklemek çok sinir bozucu
Umursamamaya başlayalı epey olmuş...

"İlk defa bu kadar hoşlanıyorsunuz" ve böyle "acı bir tecrübe"yle başlarsanız kendinize güveniniz "sıfırın altına iner."
Siz bir doktorun hastasına duyduğu ilgiyi kendi zihninizdeki ilgiyle bütünleştirerek "hoşlanma" olarak alıyorsunuz... Oysa karşınızda hem mesleki olarak hem de görülüyor ki nefsi gereği hanımlara meyilli biri var... Hoş hangi adam kendine "catering hizmeti" sunan bir genç kıza, "hele saksı düşse kafasına da beni sevse" fikri zihnndeyken ve bunu tavırlarına yansıtırken kayıtsız kalır ki? Yanlış anlamayın, kayıtsız kalıp sevmez, faydalanmaya kalkar. İlgi kadını da erkeği de "bozar" çünkü... şakkıdı
sadece hastalık hal hatır olsa olayı dramatize etmezdim.nerede oturuyorsun?neler yaparsın?hobilerin neler?görüştüğün birisi varmı?hiç oldu mu? gibi sorular sordu bunları sorması normal mi:uhm:
Bunları sorması için sizden cesaret alması gerekir aksi halde olay tacize yakın boyut alır. Hiçbir erkek bu soruları durup dururken sormaz, karşıdan bir hamle görmesi lazım... Düşünün, sokakta yüzüne bakmadığınız bir adam gelip size "Hanımefendi, görüştüğün birisi var mı, hobilerin neler?" der mi? Lafını atar gider... Arada bir "muhabbet" olacak ki bu konuşma geçsin... Sizin ilginizi anlamış, şişiriyor egosunu... Erkek milletinden bir "paraşüt" daha imal etmişsiniz yani, büyütecek, aşka gidecek bir malzeme çıkmaz burdan...
Lütfen bunları tekrar tekrar okuyun ve kafanızı karıştıran durumlara uyarlayın... Bakın bakalım iç sesiniz mi yoksa o mu size ilgisini ispatlıyor... Sevda mevzuunda bir "çetrefil" varsa (artık sevmiyor mu, benden hoşlanıyor mu, yoksa ayrılacak mıyız, vs.) genelde içinizdeki "olumsuz ses" doğru söylüyordur. Bu karamsarlık değil gerçekçiliktir. Gerçekler de acıdır derler ama sonuçları "tatlı"dır. Toz pembe hayallerin geçici tadından, "pembesinin gidip tozunun kalmasından" iyidir... sengözlerimebaksanab