Gelenler geldi bana

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Dayanamadım yazacağım. Bence çok yanlış yapıyorsunuz. Eşiniz sizi yalancı çıkarmaktan ziyade her şeyi ulu orta söylemenizden rahatsızlık duyuyor olabilir. İnsanın bir özeli ya da her şeyi konuşmak istemediği zaman olur. En dürüst kadın madalyası aldınız mı bari. Ay bende sinir hastası oldum valla. Az empati yapın zor değil bu kadar cidden
Esim yola geldimi geldi. Adabini takiniyor mu artik takiniyor. Sorunum cozuldumu cozuldu. Demek ki gayet dogru yoldayım.
 
Eşimin öyle bir huyu var ki artık katlanamıyorum cümlesinin ardından eşinizin sinir bozan huyunu yazacağınız yere kadar 35 paragraf geçti🤪
Sigarayı bırakın, az sabır.
Allah yardım etsin
 
Laf sokusturmaktan asirii nefreet ederim, devamli laf sokusturan insanla arkadas bile olmam cidden kendi hayatimin icinde buna katlanamiyorum.
Esimin ailesi de ayni boyle bir araya toplanildigi zaman guya şakayla gulerek birbirleriyle atisarak iletisim kuruyorlar, iyi laf sokma konusunda birbirlerine buyukleniyorlar, baya marifet sayiyorlar bunu. 🙄 5 bucuk senedir anlam veremiyorum ve uyum saglayamadim acikcasi. Eşim pek o taraklarda bezi yok ama arada olursa "sen de mi basladin" diyorum kendine geliyor hemen.
Cidden cekilecek gibi degil.
Bir defa regl gunumde agri cekerken eşim durtup gidiklayip sinirimi bozuyordu 526736362+ kere yapma dememe ragmen başimdan gitmedi. Biraz canini yaktim 😏 akillandi.

Gayet hakli buldum seni.

Değil, değil çekilir şey değil ben ailemde, ortamımda böyle bir iletişim, sevme biçimi görmedim. Seven sevdiğini hoş tutar, güzel şeyler söyler, insanlar içinde onore eder, sataşmaz ya, biz sirk şebeği miyiz, millete atışmalı gösteri sunalım abi? Bunlara kadar konuştum ben ya.

Bak gün geçti, yatıştım elbette düne nazaran ama hala canım sıkkın, uyku uyuyamadım dün, bu bana yapılır mı durduk yere?
Ya kayın validem, kayın pederim de böyleler; birbirleri ile atışarak iki aksi ihtiyar gibi çok sevimliyiz zannediyorlar, bence değiller abi, en olmadık konularda birbirlerine laf sokar gülerler döner bir de bana "Değil mi ama?" derler. Yeni gelin olduğum dönemlerde aşırı tuhaf gelmişti ki ben daha önceden bilirim tanışırım onlarla, hiç dikkat etmemişim ya nasıl iletişimdeler çift olarak diye, hiç fark etmemişim. Eşimle evlendikten sonra fark ettim ki aa, kv-kp böyle sevişiyor, dediğim gibi bir de çevresindeki insanları dahil ediyorlar "Di mi ama? Haksız mıyım kızım?" diye. Başlarda "Haklısınızdır, öyledir, doğrudur" diyordum, ülen ne desem öbür taraf başlıyor zaten, bunlar gülüyorlar ben stresle tere kalıyorum "Yanlış bir şey söyler de gaz mı veririm ki? Kabak bana mı patlar ki?" diye, baktım bunlar karagöz-hacivat ve arada beberuhi gibi önüne geleni katıyorlar, sonra "Ben bilmem, beni karıştırmayın, ben anlamam, ilgilenmiyorum" diyerek çekildim, artık katmıyorlar, çünkü cevap dahi vermez oldum dudak göz eğerek "Bilmem" ifadesi yapıyor duymazdan geliyorum.

Başlarda bana da sataşarak sevmeye çalıştı kayın ailem, laf sokarak... Ya içlerinde haset olsa, kötülük olduğunu düşünsem inanın facia çıkar öyle laf sokmalı sataşmalar. Uyardım kayın validemi "Anne, ben buna alışkın değilim, bana yapmayın, birbirimizi kırarız bir an gelir, yanlış anlarız, durduk yere canımızı sıkmayalım, ben inciniyorum böyle söylendiğinde, şaka bile olsa hoşuma gitmiyor anne" dedim. Bana dediği "Alışırsın kızım, biz bu yaştan sonra değişemeyiz, uyarsın bize"... Uyamadım. Uyamıyorum, çünkü sataşma-laf sokmalı şakalar, insan içinde beni geriyor "Millete neyi seyrettiriyoruz biz?" diyorum. Laf söyleyemeyeceğimden değil, abi sevmiyorum işte senin gibi, benim ayarımı bozuyor durduk yere sataşılması.
Baktım güzelce söylemekle olmadı, ha bir de istediklerini verivereyim bakalım kendilerine yapılınca nasıl olacakmış, bir olay örneği vereceğim:

Bizim aileler zaten tanışık olduklarından, babamlar dedi ki "Arkadaş, hiç birbirimizi yormayalım, her şey her usule uyacak diye tören etmemize gerek yok, bayramda koç yollamayın, bilezik milezik, tatlı gönderdin geldi vs uğraşmayalım" ... Ne kadar ince bir hareket bu yani bakarsan.
Hiç unutmuyorum Riva bu olayı çünkü tuhaf olakaldım;
Bayram için annem evde tatlı yaptı bize, bir tepsi de fazladan yaptı mis gibi elleriyle; kadayıflı bir tatlı, bir de kalburabastı yaptı cevizli. Dedi ki "Bu tepsiyi ziyarete giderken götür kızım" kvmlere.
Bizimkiler koç moç uğraştırmayalım insanları diye bilerek dediler, yine tatlıyı hazırladılar yani.

Götürdüm, bayramın ilk günü; evleri de dolmuş gelin görecek akrabalar gelivermiş alışkın da değilim geriliyorum.
Cıvık bir akrabaları vardı, birbirlerine benziyorlar zaten iletişimde;
"Eee gelin hanım baklavalar yollandı mı, tatlılarınız geldi mi?" diye.
Kvmin yaptığı espri(!)yi söylüyorum "Baklava mı? Bu bayram kalburabastı ile kadayıfımız var, bunla idare edeceğiz, baklava göndermediler"
"Aaa gelinin tatlısı baklavadır ama olur mu?"
Ve kayınvalidem gülerek buna katılıyor filan...

Dilimin ucuna geldi; bildiğin geldi "Siz koçu gönderdiniz, bilezikleri taktınız da baklavanız eksik kaldıydı değil mi? Vermeden aldınız kadayıfla kalburabastıyı, koçsuz, bileziksiz böyle. Bizim tarafın akrabalarına gösterecek bir ufak kesimlik horoz bile yok, biz naaapsak acaba?" diyesoldum, dedim "Sus, yakışmaz, sus sakın"...
Bütün gün boyunca bu espriler döndü ve ben kıpkırmızı utandım, sıkıldım, sinirlendim. Ciddiyim fesatlıklarından değil, iyi yürekli insanlardır ama bu çok farklı bir şey nasıl anlatsam, şu kkda tek kelime kötü bir şey söylememişimdir onlar için ancak diyebileceğim tek şey görgü farkı olduğu aramızda, bir inceliğin cevabı esprili laf sokmalı gülmeceli olmamalı yani onore edilmeli "Biz tatlılarımızı ellerimizle yaptık, gelin kızımız ile annesi çok güzel tatlı yapmış bin baklavaya bedel, sağ olun kızım" denebilmeli ki artık böyle kvm.. Çünkü bir iki yerde çok pis bozdum, çok pis, gram acımadım ve kaldı öylece, gözünün içine baktım "Bunu mu istiyorsunuz?" dedim sonra. Dediğim gibi, iyi insan fesat değil, anladı nasıl üzüldüğümü ve hemen kesti bu davranışını 55 yaşında kadın yani.

Ama eşim bir türlü anlayamadı beni.
Nişanlı mıydık, evliliğimizin ilk senesi miydi, insan içinde bi bozdum çenesi kapandı onun da.
Sonra dedim evlendik, uy, bu adam da kötü değil ki, huyu bu olmuş, böyle seviyor. Kendimi törpüledim, sessizleştim, gülerek katılmaya başladım, azıttı işte, son senelerde daha azıttı şımardı coştu.
Ama kuzenlerimin yanında giydiriverince hatırladı işte o eski Night'ı. Yetti gari, beni eğlesin, dibine kadar deliyim, eğlesin dursun beni, o düşünsün evladının karşısında idare edivermeyi, insan içinde idareyi, ağzının ayarını geri kazansın, kazanana kadar yerin 7 kat dibi eşimin mekanı, ben de sinire kalırım, üzülürüm, çevreye karşı kötü görünürüm-görünüzür ama yapacağım umurumda değil, alacaksa bu dersi böyle alacak iş yeri de dahil nerede nasıl denk gelirse sokup indirip rezil rüsva etmezsem ben de Night değilim, hadi bakalım benim çenemi durdurabilsin.

Böyle anlayacak bu anlarsa, daha anlayacağını zannetmiyorum.

Ağzıma kadar doldum ya şu hale bak, iki gündür hala adam akıllı bi sakinleşemedim, uyku girmedi gözüme sinirden. Sabır taşımı çatlattı sonunda.
 
Değil, değil çekilir şey değil ben ailemde, ortamımda böyle bir iletişim, sevme biçimi görmedim. Seven sevdiğini hoş tutar, güzel şeyler söyler, insanlar içinde onore eder, sataşmaz ya, biz sirk şebeği miyiz, millete atışmalı gösteri sunalım abi? Bunlara kadar konuştum ben ya.

Bak gün geçti, yatıştım elbette düne nazaran ama hala canım sıkkın, uyku uyuyamadım dün, bu bana yapılır mı durduk yere?
Ya kayın validem, kayın pederim de böyleler; birbirleri ile atışarak iki aksi ihtiyar gibi çok sevimliyiz zannediyorlar, bence değiller abi, en olmadık konularda birbirlerine laf sokar gülerler döner bir de bana "Değil mi ama?" derler. Yeni gelin olduğum dönemlerde aşırı tuhaf gelmişti ki ben daha önceden bilirim tanışırım onlarla, hiç dikkat etmemişim ya nasıl iletişimdeler çift olarak diye, hiç fark etmemişim. Eşimle evlendikten sonra fark ettim ki aa, kv-kp böyle sevişiyor, dediğim gibi bir de çevresindeki insanları dahil ediyorlar "Di mi ama? Haksız mıyım kızım?" diye. Başlarda "Haklısınızdır, öyledir, doğrudur" diyordum, ülen ne desem öbür taraf başlıyor zaten, bunlar gülüyorlar ben stresle tere kalıyorum "Yanlış bir şey söyler de gaz mı veririm ki? Kabak bana mı patlar ki?" diye, baktım bunlar karagöz-hacivat ve arada beberuhi gibi önüne geleni katıyorlar, sonra "Ben bilmem, beni karıştırmayın, ben anlamam, ilgilenmiyorum" diyerek çekildim, artık katmıyorlar, çünkü cevap dahi vermez oldum dudak göz eğerek "Bilmem" ifadesi yapıyor duymazdan geliyorum.

Başlarda bana da sataşarak sevmeye çalıştı kayın ailem, laf sokarak... Ya içlerinde haset olsa, kötülük olduğunu düşünsem inanın facia çıkar öyle laf sokmalı sataşmalar. Uyardım kayın validemi "Anne, ben buna alışkın değilim, bana yapmayın, birbirimizi kırarız bir an gelir, yanlış anlarız, durduk yere canımızı sıkmayalım, ben inciniyorum böyle söylendiğinde, şaka bile olsa hoşuma gitmiyor anne" dedim. Bana dediği "Alışırsın kızım, biz bu yaştan sonra değişemeyiz, uyarsın bize"... Uyamadım. Uyamıyorum, çünkü sataşma-laf sokmalı şakalar, insan içinde beni geriyor "Millete neyi seyrettiriyoruz biz?" diyorum. Laf söyleyemeyeceğimden değil, abi sevmiyorum işte senin gibi, benim ayarımı bozuyor durduk yere sataşılması.
Baktım güzelce söylemekle olmadı, ha bir de istediklerini verivereyim bakalım kendilerine yapılınca nasıl olacakmış, bir olay örneği vereceğim:

Bizim aileler zaten tanışık olduklarından, babamlar dedi ki "Arkadaş, hiç birbirimizi yormayalım, her şey her usule uyacak diye tören etmemize gerek yok, bayramda koç yollamayın, bilezik milezik, tatlı gönderdin geldi vs uğraşmayalım" ... Ne kadar ince bir hareket bu yani bakarsan.
Hiç unutmuyorum Riva bu olayı çünkü tuhaf olakaldım;
Bayram için annem evde tatlı yaptı bize, bir tepsi de fazladan yaptı mis gibi elleriyle; kadayıflı bir tatlı, bir de kalburabastı yaptı cevizli. Dedi ki "Bu tepsiyi ziyarete giderken götür kızım" kvmlere.
Bizimkiler koç moç uğraştırmayalım insanları diye bilerek dediler, yine tatlıyı hazırladılar yani.

Götürdüm, bayramın ilk günü; evleri de dolmuş gelin görecek akrabalar gelivermiş alışkın da değilim geriliyorum.
Cıvık bir akrabaları vardı, birbirlerine benziyorlar zaten iletişimde;
"Eee gelin hanım baklavalar yollandı mı, tatlılarınız geldi mi?" diye.
Kvmin yaptığı espri(!)yi söylüyorum "Baklava mı? Bu bayram kalburabastı ile kadayıfımız var, bunla idare edeceğiz, baklava göndermediler"
"Aaa gelinin tatlısı baklavadır ama olur mu?"
Ve kayınvalidem gülerek buna katılıyor filan...

Dilimin ucuna geldi; bildiğin geldi "Siz koçu gönderdiniz, bilezikleri taktınız da baklavanız eksik kaldıydı değil mi? Vermeden aldınız kadayıfla kalburabastıyı, koçsuz, bileziksiz böyle. Bizim tarafın akrabalarına gösterecek bir ufak kesimlik horoz bile yok, biz naaapsak acaba?" diyesoldum, dedim "Sus, yakışmaz, sus sakın"...
Bütün gün boyunca bu espriler döndü ve ben kıpkırmızı utandım, sıkıldım, sinirlendim. Ciddiyim fesatlıklarından değil, iyi yürekli insanlardır ama bu çok farklı bir şey nasıl anlatsam, şu kkda tek kelime kötü bir şey söylememişimdir onlar için ancak diyebileceğim tek şey görgü farkı olduğu aramızda, bir inceliğin cevabı esprili laf sokmalı gülmeceli olmamalı yani onore edilmeli "Biz tatlılarımızı ellerimizle yaptık, gelin kızımız ile annesi çok güzel tatlı yapmış bin baklavaya bedel, sağ olun kızım" denebilmeli ki artık böyle kvm.. Çünkü bir iki yerde çok pis bozdum, çok pis, gram acımadım ve kaldı öylece, gözünün içine baktım "Bunu mu istiyorsunuz?" dedim sonra. Dediğim gibi, iyi insan fesat değil, anladı nasıl üzüldüğümü ve hemen kesti bu davranışını 55 yaşında kadın yani.

Ama eşim bir türlü anlayamadı beni.
Nişanlı mıydık, evliliğimizin ilk senesi miydi, insan içinde bi bozdum çenesi kapandı onun da.
Sonra dedim evlendik, uy, bu adam da kötü değil ki, huyu bu olmuş, böyle seviyor. Kendimi törpüledim, sessizleştim, gülerek katılmaya başladım, azıttı işte, son senelerde daha azıttı şımardı coştu.
Ama kuzenlerimin yanında giydiriverince hatırladı işte o eski Night'ı. Yetti gari, beni eğlesin, dibine kadar deliyim, eğlesin dursun beni, o düşünsün evladının karşısında idare edivermeyi, insan içinde idareyi, ağzının ayarını geri kazansın, kazanana kadar yerin 7 kat dibi eşimin mekanı, ben de sinire kalırım, üzülürüm, çevreye karşı kötü görünürüm-görünüzür ama yapacağım umurumda değil, alacaksa bu dersi böyle alacak iş yeri de dahil nerede nasıl denk gelirse sokup indirip rezil rüsva etmezsem ben de Night değilim, hadi bakalım benim çenemi durdurabilsin.

Böyle anlayacak bu anlarsa, daha anlayacağını zannetmiyorum.

Ağzıma kadar doldum ya şu hale bak, iki gündür hala adam akıllı bi sakinleşemedim, uyku girmedi gözüme sinirden. Sabır taşımı çatlattı sonunda.

O dilden anliyorsa rezil oluyoruz diye hic kendini sıkma madem. Boyle durumlarda hep bir kişi idare edince öteki taraf ortamlarda costukça coşuyor zaten bir rezillik oluyor yani🙄 Hayir aslina bakarsan basitte bir konu en fazla bir iki tartismaya bakar ama inatla anlamamasi ya da istememesi cidden insanin sinirlerini mahveder.
Eve aldin mi? Simdi durumlar nasil aranizda?
 
O dilden anliyorsa rezil oluyoruz diye hic kendini sıkma madem. Boyle durumlarda hep bir kişi idare edince öteki taraf ortamlarda costukça coşuyor zaten bir rezillik oluyor yani🙄 Hayir aslina bakarsan basitte bir konu en fazla bir iki tartismaya bakar ama inatla anlamamasi ya da istememesi cidden insanin sinirlerini mahveder.
Eve aldin mi? Simdi durumlar nasil aranizda?

Gelmiş sabah girmiş eve, ben sabah 9-10da uykuya dalabildim, tüm gece düşün taşın, boşansak, napsak, böyle olur mu-olmaz mı, düzelir mi, nasıl düzelir düşünmekten gözüme uyku girmedi. Düzenimizi mahvetti durduk yere, oğlanla annemlerde kaldılar; sabah da girmiş anahtarı ile işte ben uyurken.
Girmiş, geceden kalan bulaşıkları, dağınıkları ortalıkta ne varsa her şeyi toplamış, yemek hazırlamış uyanınca yiyeyim diye, özürler vs. Dedim "Bir süre bana bulaşma, temas etme, konuşma, konuşasım yok"... Konuşmuyorum şu an. Evde, gözümün içine bakıyor ama yumuşamayacağım; uyku düzenime mal oldu yaptığı şey ve benim hastalığım için çok riskli bir şey bu, durduk yere yaptı, bunun bedelini ödeyecek, bu kadar kolay değil.
 
Sakin ol canım ya çocuğun da var bazı insanlar huyu böyle değişmez.biraz uzak durun birbirinizden bir hafta on gün kadar. Sende kafanı dinlersin. Esin de hatasını anlar. Sigara bırakma evresi cok gerginsin sadece. Biraz nefes al.sadece nefes
 
Gelmiş sabah girmiş eve, ben sabah 9-10da uykuya dalabildim, tüm gece düşün taşın, boşansak, napsak, böyle olur mu-olmaz mı, düzelir mi, nasıl düzelir düşünmekten gözüme uyku girmedi. Düzenimizi mahvetti durduk yere, oğlanla annemlerde kaldılar; sabah da girmiş anahtarı ile işte ben uyurken.
Girmiş, geceden kalan bulaşıkları, dağınıkları ortalıkta ne varsa her şeyi toplamış, yemek hazırlamış uyanınca yiyeyim diye, özürler vs. Dedim "Bir süre bana bulaşma, temas etme, konuşma, konuşasım yok"... Konuşmuyorum şu an. Evde, gözümün içine bakıyor ama yumuşamayacağım; uyku düzenime mal oldu yaptığı şey ve benim hastalığım için çok riskli bir şey bu, durduk yere yaptı, bunun bedelini ödeyecek, bu kadar kolay değil.

En azindan piskinlik yapmiyor suclu ve farkinda ama tabi devami gelmeyince anlami yok özürlerin. Umarim rezilliklere vs gerek kalmadan bu sefer bu şekilde anlar. 🙇🙇🙇
 
En azindan piskinlik yapmiyor suclu ve farkinda ama tabi devami gelmeyince anlami yok özürlerin. Umarim rezilliklere vs gerek kalmadan bu sefer bu şekilde anlar. 🙇🙇🙇

Bir ara onu da yapıyordu "Abarttın yeaa, sen sinirlisin ondan" filan diyordu pişkinliğe bağlayacak oldu sökmedi o.
Biz çok hırpalandık baya eskidik bakmayın yani.
Bizi bir arada tutan şeyler, vefalı davranışlarımız, hastalıklarda gözümüzün içine bakıyor olmamız, iyi seks, çocuğumuzun olması ve ona örnek davranmaya çalışmalarımız, kötü anlarımızda birbirimizi destekliyor olabilmemiz hala; bunlar var, başka hiçbir şeyimiz kalmadı, sohbet etmez oldum, oturup birlikte baş başa vakit geçirmez olduk öyle hani "Sarılıp sarmalanıp aynı şeye gülüp eğlenelim" diye bir filmi bile baştan sona beraber izlemiyoruz; alanlarımızdan koptuk, ittik. "Biz" kısmı çok az, ben ben alanıma gömüldüm, o kendi alanına gömüldü gitti.
Yorulduk çünkü. O beni yordukça ben de onu yordum yani diyemiyorum ki "O hep hatalı davrandı, ben sütten çıkma ak kaşığım" hayır, ben de etkilenince kötü ve acımasız davranıyorum, ben öyle davranınca o da şaşıyor işte böyle bir döngü.
Bunları hakikaten durduk yere, yoktan sebeplerle yaşıyoruz, "Sinirime oynama" çiçekler açsın evliliğimiz. Ama yok, huylu huyundan vazgeçemedikçe delirdim işte. Bir sabret iki sabret, üç sabret... Kabullen, ayak uydur, ses etme, ama uyardığım anlarda bari yapma işte, bari altını çizerek rica ettiğim anlarda yapma.

Yaptı.
Rezil olsak da umurumda değil, bir rezil iki rezil üçe yallah çekeriz inceldiği yerden kopar yani artık yeter.
Ne diyor biliyor musun bugün, "Ben de bırakıyorum sigarayı, bıraktım gitti, sana kıyamam ben, özür dilerim" dedi, içmedi sigara evde. İşte bunu yapabilecek adam bu, ama benim delirdiğimi görmeden, beni kaybetmeye yaklaşıp totosu tutuşmadan idrak edemiyor. Sonra olacağı söyleyeyim sana, haftalar aylar geçer, ben yüzüne gülmeye başlarım tekrar, sarıp sarmalar olurum, gülümserim, sonra benden alır o gülümsemeyi coşar, mkunu çıkarana kadar durduramam sonra.
Ciddiyim psikiyatrıma da dedim bunu "X bey, bu bipolar bulaşıcı filan olmasın, emin misiniz yani bunun genetik olduğuna, bulaşıcı bir şey bence bu, eşim bazen benden beter oluyor, benim yüzümden mi oluyor, benim ruh durumumun ayna gibi yansımasını mı alıyorum ben?" dedim, eşimin yanında söyledim bunları yazık adam beni iki saat dinledi napsın? Aha şimdi de buralarda yardırıyorum bıdı bıdı, içim taşıyor artık... Çeneme vurdu.

Yalnızlaştırdı beni ya, aynı evin içinde yanımda eşim, yalnızım. Tek kişiyim böyle hissediyorum uzun süredir.
Bugün dediğim şey de işte "Konuşma, temas etme bir süre, düşünüyorum; bu evlilik ne olacak bir süre düşüneceğim, uzak kal" dedim. Ondan beter oldu, dört dönüyor evde. Bu kez çok sinirlendim çok, buradan ya oluruz, ya biteriz artık ben eridim bittim.
 
Mune Mune Kazen Kazen müdürüm, eşim burayı okuyor, kapatalım konuyu.

Okumuş okumuş konuşmaya çalışıyor buradan yazdıklarımla benle sohbet etmeye çalışıyor. Ben de sinirden buraya yazıyorum,o da okuyup okuyup haklısın, özür dilerim diye evde ötmeye başladı tepemde. Kapatalım konuyu.
 
Bir ara onu da yapıyordu "Abarttın yeaa, sen sinirlisin ondan" filan diyordu pişkinliğe bağlayacak oldu sökmedi o.
Biz çok hırpalandık baya eskidik bakmayın yani.
Bizi bir arada tutan şeyler, vefalı davranışlarımız, hastalıklarda gözümüzün içine bakıyor olmamız, iyi seks, çocuğumuzun olması ve ona örnek davranmaya çalışmalarımız, kötü anlarımızda birbirimizi destekliyor olabilmemiz hala; bunlar var, başka hiçbir şeyimiz kalmadı, sohbet etmez oldum, oturup birlikte baş başa vakit geçirmez olduk öyle hani "Sarılıp sarmalanıp aynı şeye gülüp eğlenelim" diye bir filmi bile baştan sona beraber izlemiyoruz; alanlarımızdan koptuk, ittik. "Biz" kısmı çok az, ben ben alanıma gömüldüm, o kendi alanına gömüldü gitti.
Yorulduk çünkü. O beni yordukça ben de onu yordum yani diyemiyorum ki "O hep hatalı davrandı, ben sütten çıkma ak kaşığım" hayır, ben de etkilenince kötü ve acımasız davranıyorum, ben öyle davranınca o da şaşıyor işte böyle bir döngü.
Bunları hakikaten durduk yere, yoktan sebeplerle yaşıyoruz, "Sinirime oynama" çiçekler açsın evliliğimiz. Ama yok, huylu huyundan vazgeçemedikçe delirdim işte. Bir sabret iki sabret, üç sabret... Kabullen, ayak uydur, ses etme, ama uyardığım anlarda bari yapma işte, bari altını çizerek rica ettiğim anlarda yapma.

Yaptı.
Rezil olsak da umurumda değil, bir rezil iki rezil üçe yallah çekeriz inceldiği yerden kopar yani artık yeter.
Ne diyor biliyor musun bugün, "Ben de bırakıyorum sigarayı, bıraktım gitti, sana kıyamam ben, özür dilerim" dedi, içmedi sigara evde. İşte bunu yapabilecek adam bu, ama benim delirdiğimi görmeden, beni kaybetmeye yaklaşıp totosu tutuşmadan idrak edemiyor. Sonra olacağı söyleyeyim sana, haftalar aylar geçer, ben yüzüne gülmeye başlarım tekrar, sarıp sarmalar olurum, gülümserim, sonra benden alır o gülümsemeyi coşar, mkunu çıkarana kadar durduramam sonra.
Ciddiyim psikiyatrıma da dedim bunu "X bey, bu bipolar bulaşıcı filan olmasın, emin misiniz yani bunun genetik olduğuna, bulaşıcı bir şey bence bu, eşim bazen benden beter oluyor, benim yüzümden mi oluyor, benim ruh durumumun ayna gibi yansımasını mı alıyorum ben?" dedim, eşimin yanında söyledim bunları yazık adam beni iki saat dinledi napsın? Aha şimdi de buralarda yardırıyorum bıdı bıdı, içim taşıyor artık... Çeneme vurdu.

Yalnızlaştırdı beni ya, aynı evin içinde yanımda eşim, yalnızım. Tek kişiyim böyle hissediyorum uzun süredir.
Bugün dediğim şey de işte "Konuşma, temas etme bir süre, düşünüyorum; bu evlilik ne olacak bir süre düşüneceğim, uzak kal" dedim. Ondan beter oldu, dört dönüyor evde. Bu kez çok sinirlendim çok, buradan ya oluruz, ya biteriz artık ben eridim bittim.

Onceki hallerini bilmiyorum ama baya tirsmiş bu sefer belli 😬😬😬

Miniminnacik hatta bazilarinin tatli buldugu bir olay ama devamli hale gelip, laf anlamayinca evliligi böyle salliyor işte.
Sen anlattikca "ne huymuş arkadaş öhhhh" dedim yani. 7273673828262 kere soylenen seyi yapma yahu ne kadar zoor olabilir, neee kadar. Cidden ortada cozulmeyecek bisey de yok, hiç yere ...
 
Delirtti beni delirtti.

Şuralara iki satır yazıp rahatlayayım, konuşacak kimse yok şu an ve sinirden kanım çekiliyor.

Eşimden bahsediyorum, "Hayat arkadaşı-hayat yoldaşı olmak nedir?"i tekrar sorgulatmayı başardı bana sağ olsun, kovaladım evden.
Ya bir insana, bir laf hiç mi tesir etmez? Her şey niye unutulur abi? Niye?
Umursamazsan unutursun bu kadar basit, bunun başka açıklaması yok, insanlık hali filan değil artık bu kaçıncı "İnsanlık hali" 7 senedir. Benimki de insanlık hali o zaman!!

İki yazayım rahatlayayım, gelip ters konuşacak olanlar lütfen bugünlük kendinizi tutun, hususi gelmeyin üzerime; eleştirileri de mümkün olduğunca yumuşak yapmaya çalışın hanımlar rica ediyorum, elbette aynı fikirde olmak zorunda değiliz, benim de ters anlarım var ama bugün bu konu içinde mümkün mertebe karşı karşıya gelmeyelim hiçbirinizle, anlayışınıza sığınıyorum ve esasen yorum almak değil, sadece yazıp, okuyanın okuyup "Sakin ol kuzum, daha iyi olacak, o da anlar, artık sen de bi rahatla, o öyleymiş demek" filan demenizi bekliyorum, benzer şeyleri konuşup öylesine dertleşmek "Çok yüklendim ya, hakkını yiyorum artık" diyene kadar eşimi şu konuya gömmek istiyorum biraz.

Eşim, iyidir hoştur da (Yine bir posta saymayayım iyi yönlerini) ama o hoşluğunu alıp götüren öyle bir zıt huyu var ki bana illallah getiriyor mütemadiyen. Şurada 7 sene aynı yastığa baş koymuşuz, çoğu noktadan çoğu şeyini tolere etmişim, bilmukabele o da benim ama şu hali, beni mahvediyor. Boşanma sebebimiz olursa işte bu yüzden boşanırız biz. İkinci büyük olayımızı da bu sabah yaşadık ve ben "Bu yüzden boşanan ilk çift olacağız bu gidişle!" diye bağırıp kovaladım adamı evden. Çünkü daha kırıcı olacaktım, gitmesi gerekiyordu, gönderdim.

Eşimin berbat bir huyu var, baya alıştım, kendimi de törpüledim (Evlendikten sonra artık rahatlıktan mı, bir miktar daha alışılıp laçkalaşıldığı için midir bilemiyorum), sinirlendirerek sevme huyu var ve sürekli unutma (Daha doğrusu önemsemediğinden unutuyor, unuttuğunu bile zannetmiyorum artık, sallamıyor, ondan). B12si eksik değil, aklı idrağı kıt bir insan değil ama sadist bir yönü olduğunu keşfediyorum, onun eğlencesi benim damarıma basmak, benle inatlaşmak ve rica ettiğim şeyleri 92348128474 kere tekrar ettirip, beni manyağa bağlattıktan sonra tırsıp ancak yapmak-önemsemek.

Bu huyu bizi bitirecek, abi ben bipolar bi kadınım, bana böyle davranılmamalı.
Doktorum çekti konuştu belki 1-2 hafta önce (Yeni depresyon hapıma başlarken), uyardı "Bu kız evlenmeyecekti, evlenmem diyordu, ikna ettin, nasıl gönlünü-aklını çeldinse, öyle davranacaksın bu kıza, bir doktordan öte, bir abi olarak söylüyorum bunu, hassas biri bu kız, sevdiklerine elinde olmayarak daha hassas, yoramazsın, sen de gayret göstereceksin, biz bunu seninle çok önce konuşmuştuk" diye tekrar konuştu. Neresine dinledi bilmiyorum...

Biz evlilik kararı alırken, eşimle doktorumu görüştürmüştüm "Bak emin misin benle evlenmeye?" diye vb. yani beni affedersiniz bkuma kadar bilen biri, nelerden uyuzlanacağımı, ciddi deli olacağımı bilir.

Biraz özen, biraz gayret abi ya...

Her şeyi benle bir yarış bir sataşma gibi.
En hazzetmediğim şeyleri, hususi yapan biri... Artık bu nedir, psikolojik şiddet midir bilmiyorum, sabah haşladım, bildiğiniz haşladım.
Gitmiş anneme "Night beni kovaladı" diye, kahvaltıyı orada yapmışlar, ki normalde annem de eşimin tarafındadır hep, kayırır damadını. Annem de bi posta basmış nasihati, uyarıyı, Night haklı bak yapma bunu oğlum, inada bindirirse ben de döndüremem, kaybedersiniz birbirinizi bir hiç için demiş. (Annem aradı, sakinleştin mi, iyi misin diye sordu ve anlattı bir yandan, çok üzülmüş X de, daha dikkatli olacak diye filan ama benim asabım bozuldu bir kere)

Neyse olayları anlatayım:
Sigarayı bırakmaya çalışıyordum şu ara ki bıraktım ama ömrümden ömür giderek bıraktım resmen ve deli sinirliyim, yakmamak için dişlerimi sıkıyorum.

Dünden uyardım kendisini "Xcim, bak sana bırak diyemem, öyle bırakmak kolay değil biliyorum ben de içiyorum ama bıraktığım için artık bir miktar özveri bekliyorum senden. Şu 1-2 hafta lütfen sinirime oynama, basma, kaldıramam şu halde, beni tekrar sigaraya yönlendirmiş olursun. Artı odama girip içme, kendi tarafında iç, benim çalıştığım oda full duman koku olmasın, beni zorlamasın, ortalıkta sigara-küllük bırakma gözüme gözüme sokma da nasıl içersen iç. Şu 1-2 hafta hassasiyetle buna dikkat edelim" dedim. Abi insana insan gibi konuştum ne diyeyim daha? Eşim, hayat arkadaşım bu insan, elin herifine mi söyledim???

Dün, bütün gün sinirime oynadı, yeminle zerre abartmıyorum. Her sinir olacağım hareketi gözümün içine baka baka yaptı. Kuzenimin yanında olmasına karşın, "İnsan içinde şu konulara girme, bunu benim yanımda yapma, kavga eder rezil oluruz yapma" diye daha önce dediğim ne varsa, kuzenimin yanında istisnasız atlamadan hepsini yaptı -şaka- adı altında. Gülerek idare edeceğim zannetti, ki dişimi sıkar gülerek idare etmeye çalışırım "Kendi ailem yanında" eşimi bu tarz şeylerde ki laf vermeyelim bizimkilere. Onlar da kötü olduklarından değil de işte yani ne gerek var bizim tartışmamıza maruz kalıp huzurlarının kaçmasına artı eşim hakkındaki hoş düşüncelerinin darbe görmesine değil mi?

Ya resmen sigara da yakamadıkça, uyardığım cümleler de aklıma geldikçe içimden bir ses diyor "Vur elinin tersiyle ağzının ortasına" diye. Tuttum kendimi, gözünün içine bakıp kaş kaldırıyorum insan anlamaz mı??? Pis pis sırıtarak devam etti.
Ben de dedim artık hak etti, kendi arkadaşları da vardı aynı yerde, benim kuzenler de işte. İnsanların içinde bozdum soktum lafı, hem de aleni soktum açık açık "Neden sürekli bunun esprisini yapma ihtiyacı hissediyorsun, sana kaş kaldırıyorum burada, bunu göre göre niye yapıyorsun? Madem kendini rezil edesin var, ben de rezillikten çekinmiyorum al buyur" diye başladım saydırdım, bildiğiniz kavga ettim insanların içinde. Kuzenim tuhaf olakaldı "Night, sakin, ay ben sizi hiç böyle görmedim" diye. Kız ne yapacağını şaşırdı ama yeter yani benimki de sabır. Uyardım la, bu adamı 30924893275 kere uyardım, bir daha uyardım üstüne sigara bırakma aşamamda yapma diye.

Sabaha uyanıyorum, odamın içi olduğu gibi sigara dumanı. Oturacağım masamın en baş köşesinde sigara ve küllük.
Ne yapayım ben bu adama?
Çocuğun yanında susup çaktırmayacağım diye mi güvendi yine?
Çocuğun yanında tartışmamak için çoğu durumu zaten görmezden geliyorum, anlamıyor diye konuşmuyorum bile bazı şeyleri "Bu böyleymiş" diyorum ama bu ne? Bu nedir ya, bu bildiğiniz küfür ya artık?

Paketi parçaladım, küllüğü fırlattım, adamı da evden kovaladım sabah.
İşte anneme gitmiş, annem de "Hayırdır" diye ağzından kapınca olayı, bi posta da orada giydirivermiş annem "Gareziniz mi var çocuğum sizin birbirinize?" diye.

Elim ayağım titriyor sinirden hala kendime gelemedim, oğluşu da anneme bıraktım geldim az önce, oturdum eve tırnak yiyorum sinirden.
Kapıya geldi "Seni seviyorum" filan demeye, "Defol" dedim.
Arıyor, açmıyorum.
Bu nedir ya? Oyun mu zannediyor beni sinirlendirmeyi? Bipolar kadınım abi ben bir anlık sinir nöbetine bakar kendimi kesmem, bu kadar yapılır mı ya insana?

Off.. Sinirlendim ya.
Rahatlayamadım da anlatınca.
Hayır düşmanım yapmaz şunu bana, güzelce anlatmışım, sen benim hayat arkadaşımsın 7 senelik...
Daha kimin ne demesi gerekiyor bu adama? Dayak mı istiyor, üzerine atlayıp pataklayayım mı sinirden?? Bu huyu kırılmazsa, biz boşanırız gibime geliyor şiddetli geçimsizlikten. Böyle insan sevilmez. Çok yanlış seviyor, çok yanlış.
Ben oturmamış bir kişilik gördüm oğlum böyle yapıyor deseydiniz inanırdım. Sanki 15-16 yaş grubu erkek ergen evlat.. annesiyle çatışarak kişilik mücadelesi veriyor gibi. Evlilik bu değil ki.. birbirine koltuk çıkmak yetemediği yerde yetmek.. yanyana aynı yöne bakmaktır evlilik. Eşiniz karşınızda.. düşman değilse de müttefik de değil. Ailesiyle ilişkisi nasıl? Çocukluğu nasıl geçmiş? Baskıcı bir babayla mı?
 
Özet gecsin Allahını seven,biyerden sonra bıraktım.
1,5 sayfa adama kompozisyon yazmanın manası ne?Direk konuya girseniz ya🤦🏻‍♀️
 
Özet gecsin Allahını seven,biyerden sonra bıraktım.
1,5 sayfa adama kompozisyon yazmanın manası ne?Direk konuya girseniz ya🤦🏻‍♀️

Sinir atmak, hani siz beğenin diye değil, kendimi rahatlatmaya odaklı yazdığım için neyi neresinden anlatıp uzatıp yazasım varsa öyle yazıyorum bu manağğğ. Siz tatmin olun diye yazılmadığı manaağğsı.
 
Sigara icmesinden baska yanlis birsey yaptigini okuyamadim.
Bence baris ve özürlerini kabul et.
Esinde birdaha ikiletmesin seni. Patlamadan önce uyariyormussun seni ciddiye alsin.
Sorun kalmaz.
 
Hayır bi de demiyim demiyim diyorum, yazı uzun diyenler yok şöyle yaz böyle yaz diyenler filan, siz ne zannediyorsunuz abi kendinizi? Burada derdimle size hizmet mi veriyorum? Hayret bir şey.

Ayrıntı vermem, sonra konu içinde zibilyon tane soru gelir "Bu böyle mi, şu şöyle mi?" anlaşılmaz ya da ters anlaşılır kırk saat onu açıkla sabote olsun gitsin konu. Ayrıntı verir uzatırım, anlaşılmayan yer kalmasın diye "Ay kör oldum, okuyamadım, ay okudum ama derman kalmadı yoruma" diye ayrıca sabote olur konu.

Kendimi nasıl rahatlatacaksam öyle yazıyorum arkadaşım, istersem 10 sayfa yazarım, böylece kim okuyamıyorsa da ayıklanır gider konudan öteye diyorum, ama yok, yorum yapma hastalığı var millette "Okuyamadım, özet geçin" yazacak illa bir şey yazamasa da yazacak. Sonra bir de "Ne gerek var bu kadar yazmaya?" filan diye gelecek.

Senin şu yorumuna ne gerek var asıl? Size ne gerek var konum içinde mesela? Senin bu konuda alakasız yorum yapmanın manası ne?
"Okuyamadım" belli, anladık okuyamıyorsun o durumun yok ki zaten böylesin.
Her keyfe, her göze, her iqya uyacak bir şeyler arıyorsanız da okumalık, gidin bestseller bir şeylere bakın kitap marketlerde.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X