• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tüp Bebek Merkezleri güvenç karlıkaya'yı tavsiye eden var mı?

Ben o tarihte gittim muayane oldum size bunu özel mesajdan kanıtlayabilirim istenilen tahliler elimde hatta mehmet reşittende randevu alıp 550 tl verip muayane oldum evim fulyada yani bahçeciye 5 dk mesefade bunuda adres bilgisi olarak atabilirim.Bana istem kağıdında bulunmuşlar birkaç tahlil verdiler.görseniz yok fsh yok prolaktin saçma sapan testler... Sonra erbil yağmura gittim oda bana tüp bebk yapmadan önce düşüğüm vardı birtakım testler istedi önce bunu araştıracam dedi.testler çok farklıydı daha önce duymadığım testler. 2000 civarı ücret ödedim. Zatrn daha önce bir tüp bebk denemem olmuştu aret kamarda birde normal yoldan hamile kalıp düşük yaptım. Eylülde okul açılacağı için elimi çabuk tuttum. Neyse tahliller çıktı ben şok lupus hastası olduğumu öğrendim. Yani hamile kalsam dahi bebeğimin düşme olasılığı ve hatta tüp bebğin tutmama olasığı çok yüksek öncelikle benim bu hastalıkla ilgili tedavi olmam gerekiyormuş aytıca insülinimin olduğuda şeker yüklemesi sonucu ortaya çıktı. Şimdi size soruyorum sen olsan ne düşünürdüm. Ben tedavi olmadım sonuçta hocada ama ya olsaydım bu hastalık nedeni ile gene bebğimi kaybetseydim sadece bu doktorlara değil çoğu doktora kızıyorum gerekli bazı testler var neden bakılmadan denemeye hrmrn başlayalım deniliyor yazık günah değilmi bize. Aslında size açıklama yapmayacaktım ama belki biri duyarda tedbirini öncesinden alır öyle tedaviye başlar. Ayrıca hiçbir doktor mükkemmel değildir at gözlerle bakmayın olaya benim size nacizane tavsiyem. Siz gibilerede hakkım haram olsun.bizleri yanlış yönlendirdiğiniz için neyse giden sadece param oldu. Ben şuan Erbil hocanın hastasıyım gene süper dehşet mükkemmel demem. Danışana bilgi sahibi isem konuyla ilgili fikir veririm ki dr. öğr üyesiyim az buz bilgi sahibi olduğumu düşünüyorum. Şimdi şapkanızı öne eğip öz eleştirinizi yapabilirsiniz ok.
Sizinle aynı dönemde aynı doktora başvuran biri olarak biz de hakkımızı kendisine ve onu tavsiye edene asla helal etmeyeceğiz. Ocak ayında MedAmerikan Tıp Merkezi'ndeki başarısız denemeden sonra pandemi sürecindeki umutsuz dönemin bitişiyle yeniden denemek istedik ve arkadaş tavsiyesi üzerine kendisine başvurduk. Gerekli tüm tahlillerimizi doktor beye uğramadan önce zaten yapmıştık (eşim pratisyen hekim), zaten kendisi de adetin 2.gün tahlilleri dışında "gerekirse hemen yaptıralım" demiş olmamıza rağmen hiç bir tahlil talebinde bulunmadı. Başarısız ilk süreç sırasında dondurduğumuz 4 adet embriyomuz mevcuttu. Eski embriyolarımızdan ümitli olmadığımızı ve yeniden yumurta toplama işlemine girmeyi ısrarla belirtmemize rağmen Doktor Bey'in "Çocuklarınız sizi orada bekliyor olabilir" gibi varsayımcı ve duygusal cümlesine teslim olarak embriyoları Bahçeci kliniğine getirdik. Embriyoların çözülme işleminin yapıldığı gün doktor bey bize teslim aldığımız tıp merkezinde (MedAmerikan) 4.gün hazırlanan embriyoların aslında 3.gün embriyosu olduğunu belirtti ve transfer için hiçbirşey söylemedi. Ertesi gün sokağa çıkma yasağının olmasına rağmen "embriyolog doktor" tarafından telefonla transfere apar topar çağrıldık (40 km yol). Transfer sonrası 2 kez "ben başarı için kesin garanti veremiyorum" diye konuşması eşimin dikkatini çekti. "Başarılı olmak için doktor bey ne diyorsa bunca plansızlığa rağmen uyguluyoruz, bir de üstüne böyle konuşması bana tuhaf geldi" diye söylemişti. Sonucu bekleyene kadar (10 gün içinde) kendisine sadece 3 defa mesajlaştım son mesajında da ilaçlarıma sonuca göre devam edecek miyim sorusuna cevap da alamadım. Sonuç negatif geldiğinde kendisine ağlayarak bildirdim, "üzülme, birazdan sana geri döneceğim" demesine (belki tedaviyi gözden geçirir yeniden planlarız ümidi içime doğdu) rağmen dönmedi. Kendisine mesajla sitem ettiğimde kendisi de bana "sizin için en doğru olanı yapmaya çalıştım" (en doğrusu başarısız olmamız galiba) ve "birlikte ya da başka bir doktorla başaracaksın" gibi çözüm göstermekten çok baştan savmaya yönelik cümleler ile teselli edeceğini zannetti. Tedaviden sonra başka sağlık problemlerim de gelişti, dahiliye doktorum tüp bebek süreciyle ilgili olabileceğini söyledi. Tabi başarısızlık sonrası neden doktor yanlış yönlendirdi diye sorulmadı, neden doktor beyin ısrarına engel olmadınız diye bize soruldu. Doktor bey de asla sorumluluk almadı, bu kadar başarılı doktor yanılmazdı (!) elbette. Başarılı olduğunda "çocuğuna kavuşturan" yarı tanrı, başarısız olduğunda "Tanrı nasip etmedi" diye suçu gerçek tanrıya atmayacak mıydı? Kendisine tedavinin başındaki kişi olarak güvenmemizin bedelini biz de ağır ödedik. Bunca tepeden bakmasının ve yaşadığımız hayal kırıklığının sonunda değil bir süreç daha yaşamak, karşı karşıya gelmek dahi istemiyoruz. Ama hayat onlar için "pozitif" hastalarıyla tatlı devam ediyor, biz ise acılarımızla başbaşa kalıyoruz.
 
Sizinle aynı dönemde aynı doktora başvuran biri olarak biz de hakkımızı kendisine ve onu tavsiye edene asla helal etmeyeceğiz. Ocak ayında MedAmerikan Tıp Merkezi'ndeki başarısız denemeden sonra pandemi sürecindeki umutsuz dönemin bitişiyle yeniden denemek istedik ve arkadaş tavsiyesi üzerine kendisine başvurduk. Gerekli tüm tahlillerimizi doktor beye uğramadan önce zaten yapmıştık (eşim pratisyen hekim), zaten kendisi de adetin 2.gün tahlilleri dışında "gerekirse hemen yaptıralım" demiş olmamıza rağmen hiç bir tahlil talebinde bulunmadı. Başarısız ilk süreç sırasında dondurduğumuz 4 adet embriyomuz mevcuttu. Eski embriyolarımızdan ümitli olmadığımızı ve yeniden yumurta toplama işlemine girmeyi ısrarla belirtmemize rağmen Doktor Bey'in "Çocuklarınız sizi orada bekliyor olabilir" gibi varsayımcı ve duygusal cümlesine teslim olarak embriyoları Bahçeci kliniğine getirdik. Embriyoların çözülme işleminin yapıldığı gün doktor bey bize teslim aldığımız tıp merkezinde (MedAmerikan) 4.gün hazırlanan embriyoların aslında 3.gün embriyosu olduğunu belirtti ve transfer için hiçbirşey söylemedi. Ertesi gün sokağa çıkma yasağının olmasına rağmen "embriyolog doktor" tarafından telefonla transfere apar topar çağrıldık (40 km yol). Transfer sonrası 2 kez "ben başarı için kesin garanti veremiyorum" diye konuşması eşimin dikkatini çekti. "Başarılı olmak için doktor bey ne diyorsa bunca plansızlığa rağmen uyguluyoruz, bir de üstüne böyle konuşması bana tuhaf geldi" diye söylemişti. Sonucu bekleyene kadar (10 gün içinde) kendisine sadece 3 defa mesajlaştım son mesajında da ilaçlarıma sonuca göre devam edecek miyim sorusuna cevap da alamadım. Sonuç negatif geldiğinde kendisine ağlayarak bildirdim, "üzülme, birazdan sana geri döneceğim" demesine (belki tedaviyi gözden geçirir yeniden planlarız ümidi içime doğdu) rağmen dönmedi. Kendisine mesajla sitem ettiğimde kendisi de bana "sizin için en doğru olanı yapmaya çalıştım" (en doğrusu başarısız olmamız galiba) ve "birlikte ya da başka bir doktorla başaracaksın" gibi çözüm göstermekten çok baştan savmaya yönelik cümleler ile teselli edeceğini zannetti. Tedaviden sonra başka sağlık problemlerim de gelişti, dahiliye doktorum tüp bebek süreciyle ilgili olabileceğini söyledi. Tabi başarısızlık sonrası neden doktor yanlış yönlendirdi diye sorulmadı, neden doktor beyin ısrarına engel olmadınız diye bize soruldu. Doktor bey de asla sorumluluk almadı, bu kadar başarılı doktor yanılmazdı (!) elbette. Başarılı olduğunda "çocuğuna kavuşturan" yarı tanrı, başarısız olduğunda "Tanrı nasip etmedi" diye suçu gerçek tanrıya atmayacak mıydı? Kendisine tedavinin başındaki kişi olarak güvenmemizin bedelini biz de ağır ödedik. Bunca tepeden bakmasının ve yaşadığımız hayal kırıklığının sonunda değil bir süreç daha yaşamak, karşı karşıya gelmek dahi istemiyoruz. Ama hayat onlar için "pozitif" hastalarıyla tatlı devam ediyor, biz ise acılarımızla başbaşa kalıyoruz.
Çok geçmiş olsun çok üzüldüm😌
 
Burada yazan herkesin sahip olmak istediği ortak duygu annelik. Müjdeli haber gelmeden geçen her ay da doktor kapılarına bizi daha çok mahkum ediyor. Kocaman umutlarla başlıyor herkesin hikayesi, hepimiz doktorlara ileride kahramanımız olacakmış gibi yürekten inanıyoruz. Başarılı süreçler hasta için cennet kadar paha biçilemezken doktor içinse kocaman bir özgüven, iyi bir reklam ve daha fazla hasta (ya da para) demek oluyor. Ya başarısızlık? Başarılarıyla birlikte maddi kaygılara önem veren doktor, çalışma sürelerine daha fazla hasta sıkıştırarak muayene sürelerini kısaltmaya, ve her hastasına aynı ilgiyi gösterememeye başlar. Doktor beyin polikliniği gerçekten kalabalıktı, fakat o klinikte kendisi gibi başarılı diğer doktorlar da var olup hiçbirinde kendisindeki kadar hasta yoğunluğu ve düzensizlik mevcut değildi. Bu düzensizliğin ileride hasta üzerinde ciddi ihmalkarlık boyutuna kadar gideceğini sanırım kendisi de tahmin edebiliyordur. Ağzı iyi laf yapan hastalarla içeride iyi vakit geçireceğinden ilgilenirken (tabi başarı durumunda yeni hastalar ve sosyal medya şöhreti olarak kendisine geri dönecek), geri kalan hastalarını da kendisine angarya olarak görebiliyor. "Bana soracağınız soruları kağıda yazın öyle gelin, bir sonraki hastam dışarıda bekliyor" diyen bir doktora; hastası beklentilerini ne kadar rahat sunabilir? Oysaki başarısız olduğu hasta da başarılı olduğu hasta kadar hayat standardını sunuyor doktorun. Yemek yediği pahalı lokantalarda, gittiği lüks tatillerde, çocuğunu okuttuğu özel okullarda başarılı olduğu kadar başarısız olduğu hastanın da ona güvenerek sunmakla pişman olduğu alınteri var. Hep fedakarlık yapan bizleriz; tedaviyi temin etmek için aylarca üstümüzden başımızdan kısarız, yetmediğinde mecbur yemeden içmeden bile kısarız. İşsizlik korkusu zaten had safhada. Anne olmak için kendisine emanet ettiğimiz bedenimiz uygulamamızı istediği pahalı ve ağır ilaçlarla sonuç alınmadığında ve doktorun deneme tahtasına döndüğünde hangi doktor emeğinden bahsedilebilir? Başarılı olduğu hasta için doktor "beni hamile bıraktı" denip yarı tanrı statüsüne girerken; başarısız olduğu hasta için "Doktor bu, Allah değil ya" denip suç gerçek tanrıya atılıyor, bu da hastanın kendini suçlamasına ve psikolojisinin de allak bullak olmasına kadar gidiyor. Başarıyı instagramda bHCG sonuçlarıyla ve videolarla paylaşan ve reklamını yapan doktor, bunları başarısız olduğu hastalarının da izlediğini biliyor mu? Evet. Başarısızlığı açıklayıp yol gösteriyor mu? Elbette hayır; asla anlaşılmayacak tıbbi cevaplarla sıyrılmanın ya da duygu sömürüsü sözcüklerle gönül almanın yollarını arıyor. Sorunun üzerine gidecek niyeti de yok cesareti de, çünkü gittiğinde ihmalkârlığının açığa çıkabileceğini ve sorgulanabileceğini çok iyi biliyor. O kadar değerli ki itibarı; onu araştıracak hastaların aklının çelinmemesi gerek. Kendisi asla hata yapmaz, sorumluluk almaz, "pardon" demez, "gelin birlikte çözelim şunu" demek zaten hiç işine gelmez; belki de bizden bekliyordur istatistiğini eksi yöne kaydırdığımız için özür dilememizi. Tedavi sürecinde benim için en doğrusunu (!) yapmaya çalışarak tedavim sonrası başarısızlığı yetmezmiş gibi 1 hafta şiş ayakla, düzensizleşen adetlerimle, ve bacağımda oluşan varisle ve emboli tehlikesiyle başbaşa kaldım (Östrojen?). İnşallah bu süreci de atlatır, yeniden başlarım. Başarısızlıkla birlikte çevredekilerin değişen tavırları bizi daha da yalnızlaştırıyor. Bundan sonraki süreçlerde başarısız olsam dahi nazikçe tartışabileceğim ve tedavimi sorgulayabileceğim, endişelerimi ve beklentilerimi anlayacak, oluşabilecek sorunları şeffaf ve cesur biçimde söyleyecek, empati ve vicdan sahibi doktorlarla inşallah karşılaşırım. Yaşadıklarımdan kısa zamanda çok yıprandım. Umarım Doktor bey de kendi şapkasını önüne koyup bizden aldığı ahı iyi düşünür, aynı hal ve hareketlere devam etmez ki ileride başka bir hastayla daha kötü hukuksal sonuçları olmasın, onu seven hastalarının hep yanında ama mümkünse benden uzakta olsun.
 
Burada yazan herkesin sahip olmak istediği ortak duygu annelik. Müjdeli haber gelmeden geçen her ay da doktor kapılarına bizi daha çok mahkum ediyor. Kocaman umutlarla başlıyor herkesin hikayesi, hepimiz doktorlara ileride kahramanımız olacakmış gibi yürekten inanıyoruz. Başarılı süreçler hasta için cennet kadar paha biçilemezken doktor içinse kocaman bir özgüven, iyi bir reklam ve daha fazla hasta (ya da para) demek oluyor. Ya başarısızlık? Başarılarıyla birlikte maddi kaygılara önem veren doktor, çalışma sürelerine daha fazla hasta sıkıştırarak muayene sürelerini kısaltmaya, ve her hastasına aynı ilgiyi gösterememeye başlar. Doktor beyin polikliniği gerçekten kalabalıktı, fakat o klinikte kendisi gibi başarılı diğer doktorlar da var olup hiçbirinde kendisindeki kadar hasta yoğunluğu ve düzensizlik mevcut değildi. Bu düzensizliğin ileride hasta üzerinde ciddi ihmalkarlık boyutuna kadar gideceğini sanırım kendisi de tahmin edebiliyordur. Ağzı iyi laf yapan hastalarla içeride iyi vakit geçireceğinden ilgilenirken (tabi başarı durumunda yeni hastalar ve sosyal medya şöhreti olarak kendisine geri dönecek), geri kalan hastalarını da kendisine angarya olarak görebiliyor. "Bana soracağınız soruları kağıda yazın öyle gelin, bir sonraki hastam dışarıda bekliyor" diyen bir doktora; hastası beklentilerini ne kadar rahat sunabilir? Oysaki başarısız olduğu hasta da başarılı olduğu hasta kadar hayat standardını sunuyor doktorun. Yemek yediği pahalı lokantalarda, gittiği lüks tatillerde, çocuğunu okuttuğu özel okullarda başarılı olduğu kadar başarısız olduğu hastanın da ona güvenerek sunmakla pişman olduğu alınteri var. Hep fedakarlık yapan bizleriz; tedaviyi temin etmek için aylarca üstümüzden başımızdan kısarız, yetmediğinde mecbur yemeden içmeden bile kısarız. İşsizlik korkusu zaten had safhada. Anne olmak için kendisine emanet ettiğimiz bedenimiz uygulamamızı istediği pahalı ve ağır ilaçlarla sonuç alınmadığında ve doktorun deneme tahtasına döndüğünde hangi doktor emeğinden bahsedilebilir? Başarılı olduğu hasta için doktor "beni hamile bıraktı" denip yarı tanrı statüsüne girerken; başarısız olduğu hasta için "Doktor bu, Allah değil ya" denip suç gerçek tanrıya atılıyor, bu da hastanın kendini suçlamasına ve psikolojisinin de allak bullak olmasına kadar gidiyor. Başarıyı instagramda bHCG sonuçlarıyla ve videolarla paylaşan ve reklamını yapan doktor, bunları başarısız olduğu hastalarının da izlediğini biliyor mu? Evet. Başarısızlığı açıklayıp yol gösteriyor mu? Elbette hayır; asla anlaşılmayacak tıbbi cevaplarla sıyrılmanın ya da duygu sömürüsü sözcüklerle gönül almanın yollarını arıyor. Sorunun üzerine gidecek niyeti de yok cesareti de, çünkü gittiğinde ihmalkârlığının açığa çıkabileceğini ve sorgulanabileceğini çok iyi biliyor. O kadar değerli ki itibarı; onu araştıracak hastaların aklının çelinmemesi gerek. Kendisi asla hata yapmaz, sorumluluk almaz, "pardon" demez, "gelin birlikte çözelim şunu" demek zaten hiç işine gelmez; belki de bizden bekliyordur istatistiğini eksi yöne kaydırdığımız için özür dilememizi. Tedavi sürecinde benim için en doğrusunu (!) yapmaya çalışarak tedavim sonrası başarısızlığı yetmezmiş gibi 1 hafta şiş ayakla, düzensizleşen adetlerimle, ve bacağımda oluşan varisle ve emboli tehlikesiyle başbaşa kaldım (Östrojen?). İnşallah bu süreci de atlatır, yeniden başlarım. Başarısızlıkla birlikte çevredekilerin değişen tavırları bizi daha da yalnızlaştırıyor. Bundan sonraki süreçlerde başarısız olsam dahi nazikçe tartışabileceğim ve tedavimi sorgulayabileceğim, endişelerimi ve beklentilerimi anlayacak, oluşabilecek sorunları şeffaf ve cesur biçimde söyleyecek, empati ve vicdan sahibi doktorlarla inşallah karşılaşırım. Yaşadıklarımdan kısa zamanda çok yıprandım. Umarım Doktor bey de kendi şapkasını önüne koyup bizden aldığı ahı iyi düşünür, aynı hal ve hareketlere devam etmez ki ileride başka bir hastayla daha kötü hukuksal sonuçları olmasın, onu seven hastalarının hep yanında ama mümkünse benden uzakta olsun.
Ağzına, eline, yüreğine sağlık bizim çektiklerimizi çok güzel kaleme dökmüşsün👍
 
Burada yazan herkesin sahip olmak istediği ortak duygu annelik. Müjdeli haber gelmeden geçen her ay da doktor kapılarına bizi daha çok mahkum ediyor. Kocaman umutlarla başlıyor herkesin hikayesi, hepimiz doktorlara ileride kahramanımız olacakmış gibi yürekten inanıyoruz. Başarılı süreçler hasta için cennet kadar paha biçilemezken doktor içinse kocaman bir özgüven, iyi bir reklam ve daha fazla hasta (ya da para) demek oluyor. Ya başarısızlık? Başarılarıyla birlikte maddi kaygılara önem veren doktor, çalışma sürelerine daha fazla hasta sıkıştırarak muayene sürelerini kısaltmaya, ve her hastasına aynı ilgiyi gösterememeye başlar. Doktor beyin polikliniği gerçekten kalabalıktı, fakat o klinikte kendisi gibi başarılı diğer doktorlar da var olup hiçbirinde kendisindeki kadar hasta yoğunluğu ve düzensizlik mevcut değildi. Bu düzensizliğin ileride hasta üzerinde ciddi ihmalkarlık boyutuna kadar gideceğini sanırım kendisi de tahmin edebiliyordur. Ağzı iyi laf yapan hastalarla içeride iyi vakit geçireceğinden ilgilenirken (tabi başarı durumunda yeni hastalar ve sosyal medya şöhreti olarak kendisine geri dönecek), geri kalan hastalarını da kendisine angarya olarak görebiliyor. "Bana soracağınız soruları kağıda yazın öyle gelin, bir sonraki hastam dışarıda bekliyor" diyen bir doktora; hastası beklentilerini ne kadar rahat sunabilir? Oysaki başarısız olduğu hasta da başarılı olduğu hasta kadar hayat standardını sunuyor doktorun. Yemek yediği pahalı lokantalarda, gittiği lüks tatillerde, çocuğunu okuttuğu özel okullarda başarılı olduğu kadar başarısız olduğu hastanın da ona güvenerek sunmakla pişman olduğu alınteri var. Hep fedakarlık yapan bizleriz; tedaviyi temin etmek için aylarca üstümüzden başımızdan kısarız, yetmediğinde mecbur yemeden içmeden bile kısarız. İşsizlik korkusu zaten had safhada. Anne olmak için kendisine emanet ettiğimiz bedenimiz uygulamamızı istediği pahalı ve ağır ilaçlarla sonuç alınmadığında ve doktorun deneme tahtasına döndüğünde hangi doktor emeğinden bahsedilebilir? Başarılı olduğu hasta için doktor "beni hamile bıraktı" denip yarı tanrı statüsüne girerken; başarısız olduğu hasta için "Doktor bu, Allah değil ya" denip suç gerçek tanrıya atılıyor, bu da hastanın kendini suçlamasına ve psikolojisinin de allak bullak olmasına kadar gidiyor. Başarıyı instagramda bHCG sonuçlarıyla ve videolarla paylaşan ve reklamını yapan doktor, bunları başarısız olduğu hastalarının da izlediğini biliyor mu? Evet. Başarısızlığı açıklayıp yol gösteriyor mu? Elbette hayır; asla anlaşılmayacak tıbbi cevaplarla sıyrılmanın ya da duygu sömürüsü sözcüklerle gönül almanın yollarını arıyor. Sorunun üzerine gidecek niyeti de yok cesareti de, çünkü gittiğinde ihmalkârlığının açığa çıkabileceğini ve sorgulanabileceğini çok iyi biliyor. O kadar değerli ki itibarı; onu araştıracak hastaların aklının çelinmemesi gerek. Kendisi asla hata yapmaz, sorumluluk almaz, "pardon" demez, "gelin birlikte çözelim şunu" demek zaten hiç işine gelmez; belki de bizden bekliyordur istatistiğini eksi yöne kaydırdığımız için özür dilememizi. Tedavi sürecinde benim için en doğrusunu (!) yapmaya çalışarak tedavim sonrası başarısızlığı yetmezmiş gibi 1 hafta şiş ayakla, düzensizleşen adetlerimle, ve bacağımda oluşan varisle ve emboli tehlikesiyle başbaşa kaldım (Östrojen?). İnşallah bu süreci de atlatır, yeniden başlarım. Başarısızlıkla birlikte çevredekilerin değişen tavırları bizi daha da yalnızlaştırıyor. Bundan sonraki süreçlerde başarısız olsam dahi nazikçe tartışabileceğim ve tedavimi sorgulayabileceğim, endişelerimi ve beklentilerimi anlayacak, oluşabilecek sorunları şeffaf ve cesur biçimde söyleyecek, empati ve vicdan sahibi doktorlarla inşallah karşılaşırım. Yaşadıklarımdan kısa zamanda çok yıprandım. Umarım Doktor bey de kendi şapkasını önüne koyup bizden aldığı ahı iyi düşünür, aynı hal ve hareketlere devam etmez ki ileride başka bir hastayla daha kötü hukuksal sonuçları olmasın, onu seven hastalarının hep yanında ama mümkünse benden uzakta olsun.
Bu kadar şöhrete rağmen bir fark göremeyince çok da güzel cümlelerle anlatmışsınız güvenç beyi. bu başka dr.larda da geçerli.istediğiniz gibi bir Dr bulacağınıza inanıyorum
bundan sonra bebeğine en kısa sürede kavuşman dileğiyle tüm isteyenlerle birlikte inş. 🤲
 
Guvenc Bey’de tedavi olarak ben dahil 40 yas ustu kucagina bebegini alan onlarca hasta taniyorum.
Suratsiz ve soguk gelebilir; ancak gordugum titiz, isinin ehli ve en onemlisi cok vicdanli nadir doktorlardandir. Bosuna para harcatmaz, hastasinin cuzdanini dusunur; ama imkan dahilinde en iyi tedaviyi de uygular.
Herkese ayni tedaviyi uyguluyor, isi bilmiyor diyenler acaba hangi tip bilgisiyle bunu ileri suruyorlar anlamak mumkun degil...
Merhaba doktor çok klinik arıyorum ya kararsızım Okan üniversitesi klinik ve bahçeci de ikisi olumlu Bilgi alıyorum
 
Merhaba doktor çok klinik arıyorum ya kararsızım Okan üniversitesi klinik ve bahçeci de ikisi olumlu Bilgi alıyorum
Canim bahcecide tedavi gören birisi olarak diyebilirim ki kapıdan girdiğin an farki hissediyorsun bahceci kalitesi çok ayri
 
Ben daha yeni tüp bebek tedavisinden çıkmış biri olarak rahim fliminde tutun diğer tüm testleri yaptırmıştım zaten bunlar olmadan tedaviye başlanmayacağını biliyoruz. Ayrıca lupus direk ramatolijinin işi fakat gebelik planlayanlarda istenilen birtakım testler var bugün hangi hastaneye gidin size bu testtler istenilir düşüğünüz var ise. Bu testler ışığında alt nedenleri araştırıp bulursunuz. Erbil beyde lupuslu olduğumu gözüme bakıp istemedi elinde her gebe için istem kağıdı ve testleri vardı bunları istedi. Yani bunlar zaten Erbil hocayı özel kılmıyor kendsinde tedaviye başlamadığım içinde başarısını bilemem. Birtakım Testslerim pozitif çıkınca beni doktoruma yönlendirdi hadi gel tedaviye başlayalım demedi.ayrıca ben sadece yaşadığım olayı anlattım birilerine tecrübe olur belki diye.oysaki siz güvenç bey deyip duruyorsunuz hayırdır bir tanışıklığınızmı var ben kaç senedir bu sitedeyim eski üyelerdenim sizin gibi doktor tanıdığı olup reklam yapanıda çok gördüm. Allah affetsin Erbil hocayada giydirmişsiniz üstelik hastası değilsiniz vede tedavi olmamışsınız Günah yani. Ben bülent traştan tutun istanbulun birçok doktorunda muayane oldum hepsinin eksğini fazlalığını bilirim ama kalkıpta başkasının ağzıyla bu iyi bu kötü demem sadece kendi tecrübelerimi paylaşırım. Neyse reklam koktuğunuz okadar belliki bu arada benimle eğitim konusunda yarış haline girmeyin okumuş birinin sarfedeceği cümleleri sarfetmiyorsunuz çünkü.reklamcıyım felan deseydiniz daha inandırıcı gelirdi😂
Buraya cevap yazmayı bir sorumluluk olarak görüyorum Erbil hocayla ilgili güzel yorum yapmışım lakin bugün bakınca üç arkadaş üçümüzde bebeklerimizi Erbil beyin içgüzarlığı yüzünden kaybettik. Transferde iyi ama gerisi boş...malesef bu tüp bebek doktorlarının tek işi sadece kanımızı emmek.Allah iyi
Doktorlarla karşılaştırsın bebek isteyen herkesi🙏
 
Back
X