Hastayım, yastayım.

sess_s

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
22 Kasım 2014
3.217
4.664
133
39
beni çok üzen bir durumla karşılaştığımda, yatak döşeklik hasta oluyorum. Eşimle büyük bir kavga yaşadığımızda mesela, ya da sevdiğim bir insandan bir kazık yediğimde.

Ağlamam pek. Anlatmam da. Hele ciddi meselelerde, en fazla bir ağlar bitiririm. 3 sene beklediğim, En son 4 aylık düşüğümde mesela, tüp bebekti zaten. 4 ay kıpırdamamıştım yerimden. Çok güçlüyüm ya,
Kanamalı halimle arabayı kendim sürüp gittim hastaneye kürtaja. Eşim şehir dışındaydı, onu arayıp gelmesini söyledim. Hepsi bu.Bir damla mı ağlamaz insan? Kimseye tek laf etmedim.


Eşim bile üzüldüğümü görmedi buna. Bahseder geçerim durumdan. Ya da çok yakın bir arkadaşımın bir kazığını gördüğümde.

Üzüldüğüm belli olmaz ama hasta oluyorum.

Nasıl bir depresyon haliyse, kendi işlerimi güçlerimi bozacak kadar. Kalkamıyorum, yataktan zorla kazıyorum kendimi. Çamaşırlar sepette bekliyor kaç gündür, kahvaltı saatler sonra toplanıyor, dışarı atıyorum kendimi, belki iyi gelir diye. Onda da bile bile trafiğin yoğun olduğu yola girerek, gıdım gıdım ilerleyerek, kafamda isimlendiremediğim meseleleri halletmeye çalışarak..

Daha bir hafta öncesine kadar En kestirmelerden gelen, öğlene kadar işini bitirmiş, ondan sonra dışarıda 40 tane işi yapan ben.. plansız yaşayamam normalde.

ki bu hafta yapmadığım işler önümüzdeki haftalarda, çuvalla üstüme binecek. Bunu bildiğim halde, kıpırdayamıyorum.

sorunu bir virüs gibi bir kaç gün vücudumda taşıyorum. Yatak döşeklik oluyorum. Kafamda yeni bir yere yerleştirdiğimde o problemi ya da o insanı, sistemimden atıp yeniden sıhhat buluyorum.

Ya hu,sinirimi temizlikten çıkarsaydım bari. Bir faydası olurdu. Ya da en azından, günlük hayatıma engel olmayacak, asgari ama stabil bir seviyede kalabilseydim.

Temiz hava filan kar etmiyor, kan değerleri de iyi. Psikologluk değil, çünkü her an yaşamıyorum.

Var mı bunun gibi bir şey tecrübe eden, ya da bir çare bilen?
 
Son düzenleme:
Ağlayarak atmaya çalışın.Bu türlüsü çok daha fazla zarar verir size.
 
Her insanın olaylara tepkisi farklı. Bende ağlayarak yaşarım. Ama tüm bu bahsettiğiniz bitkinlik isteksizlik durumu bende de oluyor sonuç olarak döktüğüm göz yaşı boşa gidiyor. Aslında az da olsa ağlamak gerek ama gözünün yaşını sildin mi ayağa kalkıp hayata devam etmek lazım ama ben yapamıyorum. Inşallah siz başarırsınız.
 
bende ne zaman çok üzülsem grip oluyorum ve regl. 1 hafta önce olmuşsam bile üzüntü yaşadığım olayın peşine hemen kanamam olur.kimisi ağlar, kimisi sinirini kırar döker geçirir. kimiside kendiyle hastalıkla haliyle baş başa kalır
 
Ben de ağlamam.
Çocuğum ameliyat olmuştu,ameliyathanenin kapısına başımı dayayıp "Allahım ne olur korkmasın,birşey hissetmesin,beni göremeyince ağlamasın"diye tüm hücrelerimle çıkıncaya kadar titreyerek dua etmiştim.Ama hiç ağlamadım.
Bunda annemin herşeye yaşın yaşın ağlamasının da etkisi var sanırım,çok korkup üzülürdük,şartladım sanırım kendimi ağlamamaya,fakat içine vuruyor insanın evet,acısı başka türlü çıkıyor.
 
beni çok üzen bir durumla karşılaştığımda, yatak döşeklik hasta oluyorum. Eşimle büyük bir kavga yaşadığımızda mesela, ya da sevdiğim bir insandan bir kazık yediğimde.

Ağlamam pek. Anlatmam da. Hele ciddi meselelerde, en fazla bir ağlar bitiririm. 3 sene beklediğim, En son 4 aylık düşüğümde mesela, tüp bebekti zaten. 4 ay kıpırdamamıştım yerimden. Çok güçlüyüm ya,
Kanamalı halimle arabayı kendim sürüp gittim hastaneye. Bir damla mı ağlamaz insan? Kimseye tek laf etmedim.


Eşim bile üzüldüğümü görmedi buna. Bahseder geçerim durumdan. Ya da çok yakın bir arkadaşımın bir kazığını gördüğümde.

Üzüldüğüm belli olmaz ama hasta oluyorum.

Nasıl bir depresyon haliyse, kendi işlerimi güçlerimi bozacak kadar. Kalkamıyorum, yataktan zorla kazıyorum kendimi. Çamaşırlar sepette bekliyor kaç gündür, kahvaltı saatler sonra toplanıyor, dışarı atıyorum kendimi, belki iyi gelir diye. Onda da bile bile trafiğin yoğun olduğu yola girerek, gıdım gıdım ilerleyerek, kafamda isimlendiremediğim meseleleri halletmeye çalışarak..

Daha bir hafta öncesine kadar En kestirmelerden gelen, öğlene kadar işini bitirmiş, ondan sonra dışarıda 40 tane işi yapan ben.. plansız yaşayamam normalde.

ki bu hafta yapmadığım işler önümüzdeki haftalarda, çuvalla üstüme binecek. Bunu bildiğim halde, kıpırdayamıyorum.

sorunu bir virüs gibi bir kaç gün vücudumda taşıyorum. Yatak döşeklik oluyorum. Kafamda yeni bir yere yerleştirdiğimde o problemi ya da o insanı, sistemimden atıp yeniden sıhhat buluyorum.

Ya hu,sinirimi temizlikten çıkarsaydım bari. Bir faydası olurdu. Ya da en azından, günlük hayatıma engel olmayacak, asgari ama stabil bir seviyede kalabilseydim.

Temiz hava filan kar etmiyor, kan değerleri de iyi. Psikologluk değil, çünkü her an yaşamıyorum.

Var mı bunun gibi bir şey tecrübe eden, ya da bir çare bilen?
Herkesin dışa vurumu farklıdır. Sizinkide bu demekki.
 
Ben de ağlamam.
Çocuğum ameliyat olmuştu,ameliyathanenin kapısına başımı dayayıp "Allahım ne olur korkmasın,birşey hissetmesin,beni göremeyince ağlamasın"diye tüm hücrelerimle çıkıncaya kadar titreyerek dua etmiştim.Ama hiç ağlamadım.
Bunda annemin herşeye yaşın yaşın ağlamasının da etkisi var sanırım,çok korkup üzülürdük,şartladım sanırım kendimi ağlamamaya,fakat içine vuruyor insanın evet,acısı başka türlü çıkıyor.
Denizim :(
 
Siz ağlamayı gucsuzluk olarak goruyorsunuz muhtemelen icten ice ve bu yüzden de uzuntunuzu kimse gorsun bilsin istemiyorsunuz belki etrafinizda cok aglayan bu durumu duygu sömürüsü gibi gormenize yada zayiflik acizlik olarak gormenize sebep olan birileri vardir ondan etkilenmissinizdir. Ama tutmayin kendinizi aglamak istediginizde aglayin uyumak istediginizde uyuyun tum gun yatip bunalima girmek mi istiyosunuz girin ama atin o negatif enerjiyi bir sekilde. Siz atamadığınız icin hasta oluyorsunuz
 
beni çok üzen bir durumla karşılaştığımda, yatak döşeklik hasta oluyorum. Eşimle büyük bir kavga yaşadığımızda mesela, ya da sevdiğim bir insandan bir kazık yediğimde.

Ağlamam pek. Anlatmam da. Hele ciddi meselelerde, en fazla bir ağlar bitiririm. 3 sene beklediğim, En son 4 aylık düşüğümde mesela, tüp bebekti zaten. 4 ay kıpırdamamıştım yerimden. Çok güçlüyüm ya,
Kanamalı halimle arabayı kendim sürüp gittim hastaneye. Bir damla mı ağlamaz insan? Kimseye tek laf etmedim.


Eşim bile üzüldüğümü görmedi buna. Bahseder geçerim durumdan. Ya da çok yakın bir arkadaşımın bir kazığını gördüğümde.

Üzüldüğüm belli olmaz ama hasta oluyorum.

Nasıl bir depresyon haliyse, kendi işlerimi güçlerimi bozacak kadar. Kalkamıyorum, yataktan zorla kazıyorum kendimi. Çamaşırlar sepette bekliyor kaç gündür, kahvaltı saatler sonra toplanıyor, dışarı atıyorum kendimi, belki iyi gelir diye. Onda da bile bile trafiğin yoğun olduğu yola girerek, gıdım gıdım ilerleyerek, kafamda isimlendiremediğim meseleleri halletmeye çalışarak..

Daha bir hafta öncesine kadar En kestirmelerden gelen, öğlene kadar işini bitirmiş, ondan sonra dışarıda 40 tane işi yapan ben.. plansız yaşayamam normalde.

ki bu hafta yapmadığım işler önümüzdeki haftalarda, çuvalla üstüme binecek. Bunu bildiğim halde, kıpırdayamıyorum.

sorunu bir virüs gibi bir kaç gün vücudumda taşıyorum. Yatak döşeklik oluyorum. Kafamda yeni bir yere yerleştirdiğimde o problemi ya da o insanı, sistemimden atıp yeniden sıhhat buluyorum.

Ya hu,sinirimi temizlikten çıkarsaydım bari. Bir faydası olurdu. Ya da en azından, günlük hayatıma engel olmayacak, asgari ama stabil bir seviyede kalabilseydim.

Temiz hava filan kar etmiyor, kan değerleri de iyi. Psikologluk değil, çünkü her an yaşamıyorum.

Var mı bunun gibi bir şey tecrübe eden, ya da bir çare bilen?
Çok benziyorum size :( Ufak şeylerde değil ama büyük bi vaka ya da olay atlattıysam hiç ağlayamam, hatta donar kalırım, direk hastalanırım yaz ortasında boğazlarım şişip günlerce yataktan kalkamamışlığım var. İş güç mevzuları da öyle. Boşanma sürecimde 2-3 ay elimi işlerime sürmemişliğim ve o iş yükünün sıkıntısını sonradan çekmişliğim var. Adaptasyon sorunu yaşarım ama dışardan da hayatıma çok rahat devam ediyomuşum gibi görünürüm genelde. Ama içimde bi kal gelme durumu olur hep. Ben bi çözüm bulamadım yıllardır bu duruma nerdeyse çocukluğumdan beri böyleyim. Kötü bi durum ama yapı meselesi bence.
 
bende üzüldüm ve sinirlendim mi çok ağlarım
aslında hiç sevmiyordum bu huyumu sevsem mi acaba
Eğer arkasından rahatlıyorsanız, en güzel bir huy :) ben kendimi anlayamayınca, son bir çare buraya yazayım dedim, belki bir anlayan vardır diye. Sabahtan beri dondum, cam açık, ben titriyorum ama ayağa kalkıp kapatamadım. Evi .ok götürüyor. Ve çatkapı devamlı gelen vardır benim eve, ama kol kalkmıyor yerinden.
 
bende üzüldüm ve sinirlendim mi çok ağlarım
aslında hiç sevmiyordum bu huyumu sevsem mi acaba


ekşili acılı şeyler yemek istiyor çay sofralarından kalkmak istemiyorumçç

böyle çiğ köfte , kısır.. vb. tatlı ye için kıyılsın ekşi acılı ye içini bastırsın hesabı atlatıyorum işte aradan zaman geçip de şunları şunları da yaşadık zamanında diye eskileri yad ederken hüngür hüngür ağlıyorum ne garip... (kilolu değilim allahtan)
 
Herkesin tepkisi farkli. Aglasan da yatak dosek yatsan da ruhuna zulum etmek bu. Vucudun bunun tepkisini yani senin karsi tarafa tepkisizligini yatak dosek yatmakla gosteriyor. En yakin dostun sana kazik atinca o yetmiyormus gibi bir de sen kendine zulum ediyorsun yatiyorsun. Bunu kim yaptiysa yuzles onunla. Sen kaldirabiliyorsan o da kaldirabilir. Ona veremedigin tepki yuzunden kendini cezalandiriyorsun.
 
Siz ağlamayı gucsuzluk olarak goruyorsunuz muhtemelen icten ice ve bu yüzden de uzuntunuzu kimse gorsun bilsin istemiyorsunuz belki etrafinizda cok aglayan bu durumu duygu sömürüsü gibi gormenize yada zayiflik acizlik olarak gormenize sebep olan birileri vardir ondan etkilenmissinizdir. Ama tutmayin kendinizi aglamak istediginizde aglayin uyumak istediginizde uyuyun tum gun yatip bunalima girmek mi istiyosunuz girin ama atin o negatif enerjiyi bir sekilde. Siz atamadığınız icin hasta oluyorsunuz

Güçsüzlük olarak görüyorum kendim için evet. İstesem de ağlamamam zaten. Ve en tahammül edemediğim şey birinin beni zayıf halimde görmesi.

Yani annem sağolsun, kötü bir anne oldu, çocukluktan beri. Kopuk bir aile çıkardı ortaya. Babam yurt dışında, gelip gitmeli çalışıyor. Kendini işine verdi, annemden uzak kalmak için. Onun boşluğunu ben doldurdum. İki kardeşimi evlendirdim. Evlenirken ve sonrasında ben açıkta kaldım ama kardeşlerime yaşatmadım onu. Yuvalarını kurdum çok şükür.

Yani yalnız mücadeleye çok alıştım ben. Şu anda buraya bunları yazmak bile o kadar zor ki bana. Güçsüz yönümü birilerine anlatmak.

Hasta olmayaydım, iyiydi işte :) bir gün önce hiçbir şeyim yokken, bir anda klinik vaka oluyorum.

boynumun arkasına sanki kan hücum ediyor. Kalıyor orada bir ağrı ve uyuşma şeklinde. Ve oturduğum yerde 4 gündür üst üste ezanlar okunduğunu duyuyorum.

Kendimi zorlayıp çıkaracağım bu durumdan inşallah. Burada anlatmanın faydası olabilir gibi geldi.
 
Çok benziyorum size :KK43: Ufak şeylerde değil ama büyük bi vaka ya da olay atlattıysam hiç ağlayamam, hatta donar kalırım, direk hastalanırım yaz ortasında boğazlarım şişip günlerce yataktan kalkamamışlığım var. İş güç mevzuları da öyle. Boşanma sürecimde 2-3 ay elimi işlerime sürmemişliğim ve o iş yükünün sıkıntısını sonradan çekmişliğim var. Adaptasyon sorunu yaşarım ama dışardan da hayatıma çok rahat devam ediyomuşum gibi görünürüm genelde. Ama içimde bi kal gelme durumu olur hep. Ben bi çözüm bulamadım yıllardır bu duruma nerdeyse çocukluğumdan beri böyleyim. Kötü bi durum ama yapı meselesi bence.

Ay çok sevindim kendim gibi birini bulduğuma :KK19: :) yapı meselesi demek ki.

Dışarıdan bakan anlayamaz. Görümcem geldi sabah mesela. Diğer odaların kapılarını kapattım. Ona bir çay verdim, kısa yoldan gönderdim. Hastayım dedim, çünkü öksürüyorum feci.

Yazdım ama Çözüm pek mümkün değil gibi görünüyor evet
 
Herkesin tepkisi farkli. Aglasan da yatak dosek yatsan da ruhuna zulum etmek bu. Vucudun bunun tepkisini yani senin karsi tarafa tepkisizligini yatak dosek yatmakla gosteriyor. En yakin dostun sana kazik atinca o yetmiyormus gibi bir de sen kendine zulum ediyorsun yatiyorsun. Bunu kim yaptiysa yuzles onunla. Sen kaldirabiliyorsan o da kaldirabilir. Ona veremedigin tepki yuzunden kendini cezalandiriyorsun.
Yüzleşemediğim olmadı çok şükür. Söylüyorum yüzlerine. Ki arkasından miller giriyor aramıza.

Konuşamamaktan çok şunun gibi: ben o insanı seviyorsam, içimden sanki bir virüsü atar gibi atıyorum. Artık iyileştiğimde ne bende o hastalıktan bir iz, ne de o insan dair bir sevgi kırıntısı bulunmuyor artık.
 
beni çok üzen bir durumla karşılaştığımda, yatak döşeklik hasta oluyorum. Eşimle büyük bir kavga yaşadığımızda mesela, ya da sevdiğim bir insandan bir kazık yediğimde.

Ağlamam pek. Anlatmam da. Hele ciddi meselelerde, en fazla bir ağlar bitiririm. 3 sene beklediğim, En son 4 aylık düşüğümde mesela, tüp bebekti zaten. 4 ay kıpırdamamıştım yerimden. Çok güçlüyüm ya,
Kanamalı halimle arabayı kendim sürüp gittim hastaneye kürtaja. Eşim şehir dışındaydı, onu arayıp gelmesini söyledim. Hepsi bu.Bir damla mı ağlamaz insan? Kimseye tek laf etmedim.


Eşim bile üzüldüğümü görmedi buna. Bahseder geçerim durumdan. Ya da çok yakın bir arkadaşımın bir kazığını gördüğümde.

Üzüldüğüm belli olmaz ama hasta oluyorum.

Nasıl bir depresyon haliyse, kendi işlerimi güçlerimi bozacak kadar. Kalkamıyorum, yataktan zorla kazıyorum kendimi. Çamaşırlar sepette bekliyor kaç gündür, kahvaltı saatler sonra toplanıyor, dışarı atıyorum kendimi, belki iyi gelir diye. Onda da bile bile trafiğin yoğun olduğu yola girerek, gıdım gıdım ilerleyerek, kafamda isimlendiremediğim meseleleri halletmeye çalışarak..

Daha bir hafta öncesine kadar En kestirmelerden gelen, öğlene kadar işini bitirmiş, ondan sonra dışarıda 40 tane işi yapan ben.. plansız yaşayamam normalde.

ki bu hafta yapmadığım işler önümüzdeki haftalarda, çuvalla üstüme binecek. Bunu bildiğim halde, kıpırdayamıyorum.

sorunu bir virüs gibi bir kaç gün vücudumda taşıyorum. Yatak döşeklik oluyorum. Kafamda yeni bir yere yerleştirdiğimde o problemi ya da o insanı, sistemimden atıp yeniden sıhhat buluyorum.

Ya hu,sinirimi temizlikten çıkarsaydım bari. Bir faydası olurdu. Ya da en azından, günlük hayatıma engel olmayacak, asgari ama stabil bir seviyede kalabilseydim.

Temiz hava filan kar etmiyor, kan değerleri de iyi. Psikologluk değil, çünkü her an yaşamıyorum.

Var mı bunun gibi bir şey tecrübe eden, ya da bir çare bilen?
Bende kafamı rahatlatanad kadarbu modda geziyorum.isin içinden çıkamaz sam diyorum ki sen yirtsanda paralasanda olacağına varıyor hersey.
 
Yüzleşemediğim olmadı çok şükür. Söylüyorum yüzlerine. Ki arkasından miller giriyor aramıza.

Konuşamamaktan çok şunun gibi: ben o insanı seviyorsam, içimden sanki bir virüsü atar gibi atıyorum. Artık iyileştiğimde ne bende o hastalıktan bir iz, ne de o insan dair bir sevgi kırıntısı bulunmuyor artık.
Güzel anlatmışsınız,ben de yıkıyorum adeta içimden,herşeyiyle gidiyor eğer hakettiyse,bünye kendini böyle koruyor sanırımo_O
 
Back
X