leyla_pulur
Dersim Yöresinde geçtiğine inanılan babadan oğula, anadan kıza aktarılan bir efsane. Bugün Dersim kökenli
Zazalar'ın
Varto,
Erzincan,
Kiğı ve diğer Dersim kökenli insanların bulunduğu bölgelerde anlatılır.
[1]Pepuk kuşunun Türkçe karşılığı
Guguk Kuşu'dur.
Söylenen ve anlatılanlar yöreden yöreye az da olsa değişkenlik gösterir, ancak hikayede genel olarak şöyle söylenir:
"İki küçük kardeş varmış,anneleri ölünce babaları evlenmiş. Üvey anne sert mi sertmiş, çocukları hep dövüyor korkutuyormuş. Üvey anne bir gün çocukları kenger (bir tür yer sebzesi) toplamaları için dağa gönderir. Erkek çıkardığı kergerleri kız kardeşinin boynunda asılı duran torbaya atıyormuş. Akşama kadar bir hayli kenger çıkarmışlar, fakat bir aksilik varmış; delik torbadan düşmüş bütün kengerler, böylece tüm emekleri boşa gitmiş. Ama erkek kardeş, bundan kız kardeşini sorumlu tutmuş, kengerleri onun yediğini düşünmüş. Üvey annelerinden görecekleri şiddeti düşününce daha da korkmuş ve sinirlenmiş. Kız kardeşi, "Eğer inanmıyorsan karnımı aç bak" demiş. Kız kardeşinin karnını açıp midesini boş görünce onun kengerleri yemediğine inanmış ama kardeşi de oracıkta ölmüş. Kardeşine inanmamakla hata yapıp onun ölümüne sebep olan abi, bu acı ve vicdan azabıyla Allah'a yalvarmaya, dua etmeye başlamış: "Allah'ım beni Pepuk kuşu yap bu dağlara sal ki dünya döndükçe dağlardan dağlara kardeşim diye seslenip durayım!..."[
kaynak belirtilmeli]
O gece, çocuğun dileği kabul olur. Genç erkek, o gece Allah'tan, Pepuk kuşu olmuş ve gidip kardeşinin başucundaki ağaca konup hep kardeşi için seslenip durmuş. O gün bu gündür bu çocuk, Pepuk kuşu olarak dağlarda oradan oraya dolaşarak, kardeşini öldürdüğü için herkese kendini ihbar eder durur: Her bahar mevsimi, kengerin yerden bitmesi ile beraber Pepuk kuşunun acıklı ötüşü de başlar.