Hayattan korkmak...baskalarinin sadece basarisini izlemek ve yerinde saymak...

turkuaz86

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
23 Ağustos 2010
2.068
533
123
Methaba arkadaslar

Suzdede oluyor mu bu. Ben sürekli birsey yapmak istedigimde korkuyorum. Cok basit seylerde bile. Ne düsünürler yeterli segilim vs vs gibi. Resmen kendi kendime basimin etini yerim. Ve korkak bir sekilde pek baslangicta yapamam.

Ancak baskalarina baktigimda cok eminler kengilerinden. Yepyeni ise baliklama atlayabiliyorlar ve gayet basarilida olabiliyorlar.

Ben ögretmenim ama 31 yasinda farkettim ki bana göre degil. Farkli birsry yapmak istiyorum ama sürekli korku var icimde hep. Sanki hep yerinde sayiyormusum hissi var icimde. Baskalari hep ilerliyor.

Ehliyetim var araba sürmeye korkuyorum. Bisiklete binebiliyorum ama korkuyorum. Insanlar rahatken ben neden rahat olamiyorum. Sanki hep diken üstündeyim.

Millet borca girerek taksitle her istedigini aliyor isin garibi parayida cekiyorlar sanki. Kac kere araba alip degistiriyorlar herseyin son modeli.

Ben parami hep kenarda tutuyorum aman birsey olur kirami ödeyemem diye ve sürekli aileme borc veriyorum. Kendime harcadigim birsey yok. Ben neden rahat olamiyorum? Hep baskalari ne der ne düsünür durumundayim.

Insanlar italyaya gidiyor, fransaya gidiyor ben korkuyorum ingilizce konusamam kaybolurum diye, ya ben kendimi anlayamiyorum,.

Baskalari her erkekle flört eder. Ben bu beni güzel bulmaz ki beni niye sevsin ki diye kafayi eskitirim.

Ya derdimi anlatabildim mi onuda bilmiyorum.
 
Ben çok iyi anladım seni,
İş konusunda yeni işlerde bende de olur en başında çekimserlik.Ben ki her konuda öz güveni tavanda olan biriyim.
Ki üstte saydığın her konunun tek açıklaması var öz güven.
Nasıl yenersin,sadece en iyi yaptığın şeyleri geliştirerek.
Bazı şarkıcı-sanatçıların sahneye çıkarken utandıklarını biliyor musun,Asena her çıkışında çok utanıyorum ve yapamam diye endişeleniyorum demişti bir röportajında,yıllardır bu işi yapan insan.
Hiç olmadık bir işe atlaman gerekmiyor,onlarınki ya Allah yürü ya kulum diyor,ya da deli cesaretleri var.
Sen işinden memnun değilsen hangi işi çok severek yaparsın onu düşün emin olunca adım atarsın.
Flört mevzusu da tamamen kısmet,ayrıca yapında yoksa edemezsin.
Tam kafana göre biri çıkarsa karşına da asla çekimser olamazsın.
 
Seni anlıyorum.. Evet anlatabildin. Özgüven eksikliği kötü hissettiriyor evet. Ama bu halledilemeyecek bir sorun değil. İsterseniz 40 yaşında olun berbat bir durum değil. Öncelikle içinizde büyütüp devleştirdiğiniz bu sorunun sizi alt etmesine izin vermemelisiniz. Sorunu ne kadar küçültürseniz, üzerinizdeki etkisini o kadar azaltırsınız. Böylece ondan kurtulmanız çok daha kolay olur.

Evet, bende önceden özgüven eksikliği olan, girişimlerde bulunamayan korkak bir kızdım. Bir şey yapacak olduğumda yüzüme ateş basar kalbim çarpardı. Sinir bozucu şekilde titrerdim heyecandan. Kendime güvenim yoktu çünkü. Hep olmayacak mı endişesi vardı. Böylece karşımdaki her kimse onun kendini kraliçe gibi hissetmesini sağlardım. Adım atmak istediğim işleri kolayca yapabilen insanlara kahraman gözüyle bakardm sanki.. Özel insanlarmış gibi. Yani o berbat psikolojiyi biliyorum. Ayrıca bu konuda kendimi bayağı geliştirdim.. Ne hissettiğinizi anlıyorum.
Üstesinden gelinmeyecek bir durum değil. Kendinizi dinlemelisiniz. Ne istediğinizi, neyin sizi mutlu ettiğini. Nasıl bir kadın olduğunuzu düşünmelisiniz. Zevklerinizi, kişiliğiniz, karakteriniz.. Önce kendinize değer vermeyi öğrenmelisiniz ki, düşüncelerinizin öncelikle sizin için bir önemi olsun. Siz ne istediğinizi ne kadar önemsiyorsunuz? Önce bunu düşünmelisiniz. Kendinize olan saygınızın yenilenmesi gerek.
 


Siz nasil yendiniz bu durumu?
Düsünüyorum bu söylediklerinizu ama isin garibi cevap veremiyorum. Sanki bombosum amacsiz korkak. Neden böyleyim onuda bilmiyorum. Niye bende diye cok sorguluyorum kendimi. Istedigim birsey degil ama otomatikman oluyor sanki.
 
Istediginiz bir şeye balıklama atlayın ve o kadar da korkutucu olmadığını görün. En kötü ne olabilir? Her adımda bunu düşünün
 
Burada aynı sorunu yaşayan çok kadın var. Birisine bu konuda yardımcı oldum. İzin verirsen ona yaptığım konuşmanın gerekli bir kısmını seninle de paylaşayım.

Öncelikle kendi çizgilerinizi sorgulamalısınız. Günlük tutmalısınız. Günü gününe yazmak zorunda olmadığınız kuralsız bir günlük. Nasıl bir kadınsınız... Olmazsa olmazlarınız neler... Size göre, sizin gönlünüz nasıl kazanılır. Sizin özel alanınıza, muhabbetinize girme yolu nedir. Kendi duygu ve düşüncelerinize, vizyonunuza öncelik tanıyın.
Siz önce, kendinizle tanışın.
Aynaya daha sık bakın.
Saç tipiniz nasıl.. Size yakışan 1 numaralı renk nedir..
Nasıl giyinmekten hoşlanırsınız..

Kendi değer yargılarınızı bu şekilde yeniden bulabilirsiniz.

Çok özveri, çok özünden çıkış.. Kendinize değer vermeye başladığınız andan itibaren her şey yoluna girecek. Daima saygınızı koruyarak, kararlı olduğunuz tercihleriniz doğrultusunda net bir ses tonuyla kendinizi ifade ederek.. Dik durun. Vücud dili çok önemli. Biraz kendinizi beğenin, bunda sorun yok. Ben güçlü bir kadınım, kendine saygısı olan bir kadın, kararları olan. Kendini sevmek ve böbürlenmek ayrı şeylerdir.

Aslında siz neye ihtiyacınız olduğunu zaten biliyorsunuz. Fakat beyniniz monotonlaşan alışkanlıklarınıza, monotonlaşan kaybolmuşluğunuza oyunlar oynuyor. Bir an için aslında bildiğiniz cevapları görememenizi sağlıyor. Çözüm yolları baş ucunuzda dursa bile o tarafa dönmenizi engelleyecek kadar dikkatinizi çekiyor. Aslında siz hiçbir zaman suskun, istediğiniz ama ulaşamadığınız işler altında ezilen, size kötü hissettiren insanlar içinde kaybolan bir kadın olmadınız. Sadece öyle olduğunuzu düşünmenizi istediler ve sizde düşündünüz. Malesef psikoloji kötü bir şaka gibi. Bundan sonra yapmanız gereken kendinizin farkına varmak, zaman ayırmak. İnsanların üstünüzdeki etkisini azaltmak.

Hepimiz insanız ve hepimizin belli başlı sorunları var. Ama bir şekilde yaşantımız onları unutmamızı sağlıyor, hayat devam ediyor. Kendinizi, kadınlığınızı önemseyin. Zevklerinizi önemseyin. Kendinizi nasıl keyifli hissediyorsanız o şekilde davranın. Uçuk kaçık hayalleriniz istekleriniz olabilir. Bastırılmış bir çocuk ruhu.. Hiçbirini bastırmayın.

Özgüven meselesinin temeli kendini sevmekten gelir. Gerisi zaten çok kolaydır. Adım adım taşlar yerine oturur. Acele edip kendinizi kasmadan, ufak tefek iç dünyanızı kendinizi gözden geçirin.
 
psikologa git.
 
Gayet guzel anlattin.
Sanirim kaygi bozuklugu var.bu aslinda bir cogumiz da var yeni is bir cogumuzu korkutur.bisiklet surmek vs de oyle.
Bende kendumi cok elestirim kendimde elestirdigimi bir baskasi yapinca hic egreti durmadigini fark ediyorum.
Gayet guzel bir meslegin var.kenarda paranda var bir clgumuzda yok.
O parayla gez eglen.kaybolmazssin korkma kaybolsan da bulunursun:)
Kendindeki artilara yonel.
 
Kaygı bozuklukları ve özgüvensizlik çoğu zaman kolkola yürür, siz de biraz kaygı bozukluğu yaşıyorsunuz gibi geldi bana. Büyük adımlar atarak değil de ufak adımlarla işe başlayın. Mesela araba kullanmaya korkuyorsunuz ya bir plan yapıp bunun üzerine gitmekten başka bir yol yok. Herhangi bir panik atağınız yoksa muhtemelen bir psikolog da size bunu önerecektir. Karmaşık değil basit düşünün. Bir direksiyon hocası araştırın mesela ve ders almaya başlayın. Hazır hissettiğinizde de kendiniz sürmeye başlarsınız. Bu şekilde adımlar atıp olumlu sonuçlar aldıkça devamı gelecektir diye düşünüyorum. Hayatta "teslimiyet" duygusunu tatmak kadar güzel birşey yoktur. Biraz rahatlayın..
 
İyi akşamlar. Bende sizin gibi biriyim. 21 yaşındayım. Cesaretsiz özgüvensiz bir kızım. Tahtaya soru çözmeye çıkarken düşüncelerimi söylerken korkuyorum. Halbuki ben de sizin gibi öğretmen olacağım. Daha girişken olmalıyım ama sıfır. Erkek arkadaş konusunda da kesinlikle kendimi geri çekiyorum. Arkadaşlarım birine fotoğrafımı göstermelerini istemiyorum. Beğenmezse istemezse diye korkuyorum. Sanırım ölene kadar böyleyi
 


Bu sorunu bit sekilde cözmemiz gerek nasil oldugunu bende bulamadim.
 
Biraz ben de böyleyim maalesef.
İstiyorum hepsini yapmayı istiyorum ama çoğu için cesaretim yok.
Bir de başlıyorum ama engeller karşısında çabuk pes ediyorum mesela.

Bir arkadaş var araba alcam dedi aldı inatla iki haftada 3 kaza yaptı.
Tamam küçük ama pes etmedi daha zor yola çıkcam diyor.

Ben kendimi düşünüyorum 2. kaza pes ettirirdi.
Bir canlıya zarar vereceğim korkusu bıraktırırdı orada.
İşte bu çok kötü bir şey..
 
Dünyaya bir kere geliyorsun düşünsene? Ağrısız aşım kaygısız başım diyerek hayat biter mi? Mesela araba kullanmaktan korkuyorum demişsin korkma biraz ders aldıktan sonra herkes gibi seninde hata yapabileceğini düşünerek çık trafiğe. Yenildikçe daha çok güçleneceksin İnan.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…