Küçüksün, dedi, daha çok küçüksün.
Keşke, dedim, keşke küçük olabilsem, ve gözlerim doldu. Asla ağlamamam gerekiyordu oysaki onun karşısında.
Keşke 15 yaşıma dönebilsem, o tenha çocukluğuma. beni ağlatan erkekler olsa yine, ama yine de umut dolu hayallere dalsam, bok gibi günlerin içindeyken bile yarının sıcak umudunu içinde hissedebilsem.. henüz beni hiç bi erkek sevmemiş olsa, ama hayatın henüz başında olduğum o günlere geri dönebilsem, tüm acılarıyla yeniden yaşayabilirim o günleri. hayatı ne kadar bok olursa olsun, bi insanı yaşatan içindeki güçtür. şimdi bi elim yağda bi elim balda da olsa mecazi, benim ruhum öldü çoktan, en ufak bi engelde yıkılıyor bedenim.
İlk başlarda çok tazeydi, ve kabullenilmezdi acım, lakin geçeceğini düşündüm. Geçmedi. azalmadı bile. Her geçen gün daha da ağırlaştı içimde, her geçen gün bu ayrılık daha bir kabullenilmez bir hal aldı. her geçen gün acım biraz daha derinlere kök salıyor içeride, her geçen gün umudumu biraz daha yitiriyorum hatta kalmadı bile. her geçen gün daha yalnızlaşıyorum, ağladığımı gören oda arkadaşlarım benden nasıl kaçacağını bilemiyorlar. ağlayan bi insanın bi başka insanın (!) içini yumuşatmaması haline şaşırmamalıyım artık. her geçen gün daha bir yenik düşüyorum yer çekimine, daha bi yaşlanıyorum, daha bi sinirli, daha bi öfkeli, daha bir çekilmez. neyse ki her geçen gün yaklaşıyorum ölüme, çünkü anladım ki bu acı ancak o zaman bitecek.
Keşke, dedim, keşke küçük olabilsem, ve gözlerim doldu. Asla ağlamamam gerekiyordu oysaki onun karşısında.
Keşke 15 yaşıma dönebilsem, o tenha çocukluğuma. beni ağlatan erkekler olsa yine, ama yine de umut dolu hayallere dalsam, bok gibi günlerin içindeyken bile yarının sıcak umudunu içinde hissedebilsem.. henüz beni hiç bi erkek sevmemiş olsa, ama hayatın henüz başında olduğum o günlere geri dönebilsem, tüm acılarıyla yeniden yaşayabilirim o günleri. hayatı ne kadar bok olursa olsun, bi insanı yaşatan içindeki güçtür. şimdi bi elim yağda bi elim balda da olsa mecazi, benim ruhum öldü çoktan, en ufak bi engelde yıkılıyor bedenim.
İlk başlarda çok tazeydi, ve kabullenilmezdi acım, lakin geçeceğini düşündüm. Geçmedi. azalmadı bile. Her geçen gün daha da ağırlaştı içimde, her geçen gün bu ayrılık daha bir kabullenilmez bir hal aldı. her geçen gün acım biraz daha derinlere kök salıyor içeride, her geçen gün umudumu biraz daha yitiriyorum hatta kalmadı bile. her geçen gün daha yalnızlaşıyorum, ağladığımı gören oda arkadaşlarım benden nasıl kaçacağını bilemiyorlar. ağlayan bi insanın bi başka insanın (!) içini yumuşatmaması haline şaşırmamalıyım artık. her geçen gün daha bir yenik düşüyorum yer çekimine, daha bi yaşlanıyorum, daha bi sinirli, daha bi öfkeli, daha bir çekilmez. neyse ki her geçen gün yaklaşıyorum ölüme, çünkü anladım ki bu acı ancak o zaman bitecek.