her insan bir kahraman, her hayat bir roman

DatluCadu

5 dakkaya hazırım
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
22.576
769
413
45
selam rakdaşlar yine yeni bir konu ile karşınızdayım :42:

bu konumuzda sizi hayatı ile etkileyen kişileri kendi cümleleriniz ile bize tanıtmanızı istiyorum. uzun kısa farketmez, kim olduğuda fark etmez. anneniz, babanız, abiniz, ablanız, komşunuz kim olursa olsun. başlıkta da dedğim gibi her insan kendi hayatının kahramanıdır. her hayat ta bir roman niteliğindedir. mesajlarınızı bekliyorum. haydi hayırlı paylaşımlar.
 
ilk mesaj bneden gelsin. ve sizlere annemi anlatayım

annem (rahmetli canım annem), 1938 yılında kendi köyümüzde doğmuş. bir köy çocuğu. o zamnaın şartalrına göre durumları iyi sayılırmış. yani babamlara göre. annme evin en büyük çocuğu . ondan sonra gelen 4 kardeş var. anneannem sürekli hasta. her iş annemin sırtında . çocuklar dahil. köy yerinde o zamanın şartlarında her şeye yetişmek zorunda annem. üstelik çok mu çok asabi bir babsı var. canım annem torun sahibi olduğu dönemlerde bile babsının rüyasında onu dövdüğünü görürdü. anlattıklarına göre adam dövmek için bahane ararmış sadece asık suratlı bir fotoğrafı ile tanışma fırsatı bulduğum dedem. 15 yaşlarında iken 3 numaralı kız kardeşini kaybetmiş annem. o zaman hastalılar çetin geçermiş. küçük kardeşte çok dayanamamış yakalndığı hastalığa. kalan 3 kardeşine evlenenne kadar hem annelik hem ablalık yapmaya devam etmiş. babamla evlenmesine aileler kara vermiş. annem iş özellikle bağ bahçe işlerini yapmayı çok severdi. çok becerikli bir kadındı. babamlar yoksul bir aile. babamın babası babam çok küçük yaşta iken vefat etmiş. anneside çok genç bir yaşta imiş. babam erken yaşlarda hem yetim hem öksüz kalmış. haliyle annemin hep istediği o bağ bahçe durumlarına sahip değillermiş babmlar.yalnız babamın o zaman köylerde pek kıymeti bilinmeyen memuriyeti varmış. babam bu memuritei yüüznden köy köy gezmek zorunda kalıyor hali ile işler çocuklar yine annmee kalıyorumuş. anem zamnala kendine bir düzen kurmuş. hayvanlar, bahçeler. toprakla uğraşmayı çok sevdiği için tarla olarak kullnaılan yerleri bile yeşetmiş annem. uzakta bir bağımız vardı. annem orayı dişi ile tırnağı ile dereletrden su çekerek harika bir bostanlığa dönüştürmüş. ben hatırlamma ablamlar anlatır. orda ne güzel sebzler yetiştiğini. yaklaşık 10 km yürüyüş mesafesind eolan bu bağa annme sırtında ilk evladı ile günlük iki kere gidiş geliş yaparmış. toprak bu ilgiye karşılıksız kalırmı. mahcup etmemiş annemi.

üç abim ve iki ablam olduktan sonra babm annemide götürmüş görev yaptığı köye . haliyle annemin emekler sekteye uğramış. gittiği köyde rahtı yerindeymiş ama bahçesi bağı yokmuş. annem iş kadını yapmadan duramaz zamnala sıkılmış ordan 3 yıl kadar kaldıktan sonra tekrar dönmüş köyüne. kavuşmuş bağına , bahçesine. babam o zamnalar büyük şehre göçmek istemiş ama anneinyine bağ bahçe sevdası engel olmuş buna. gidememişler. benimle birlikte 8 çocuk vermiş annem dünyaya. her çocuk bir eziyet. hepsi bir yara açmış annmein kabinde , vücudunda. ben henüz doğmadan önce abimlerin okuma yaşıl geldiğinde annem çocuklarım şehirde onun bunun yanında sefil olmasın diye arsa aldırmış annem şehirden. yine çalışmaya başlamış, büyük oğlu ve kızının desteği le dişinden tırnağından sıkarak, kendi el emeği ile 3 göz oda yapmış o arsaya , çocuklarının okuması için. abilerim kara çıkarmadılar annemin yüzünü üçüde okudu. hepsi güzel mevkidler şimdi. zamanla 3 göz evi büyütmüş annem. bir yuva yapmış. çocular hep büyüdükten ve babam emekli olduktan sonra hep birlikte bu yuvada yaşamaya başladık. ben o evde büyüdüm. ama annemin dertleri bitmedi. önce ortanca abimin maddi sıkıntıları, sonra küçük abimin amansız hastalığı annemi hançerledi. annem için erkek evlatları bambbaşka bi yerde idi. onların ayağına diken batsa annem uyuyamazdı. ortanca abimin maddi sıkıntıları aileyi madden küçük abimin rahatsızlığı ise mannen çökertti bizi. annem evde kimsenin gülmesine tahammül edemiyordu. yaşana bir sürü sıkıntıya rağmen hayat devam etti ve bu sıkıntılar ömürlerini tamamlayıp yeni sıkıntılara bıraktılar yerini. iki erkek kardeş düzeli derken büyük abinin sıkıntıları başladı. emek verdiği işten ayrılmak zorunda kaldı. ev ev üstüne bindi dertlerde annemin üstüne bindi. kalabalığı sevrdi annem. ailenin birlikte olması hoşuna giderdi ama bu kalablık sıkıntılı bir kalabalıktı. her laf birine baıtyordu. çok sürmedi zaten. ve büyük evlta başka bir şehirden iş bulup ayrıldı. yılar geçiyor annemin yaşadığı her sıkıtntı anneme hastlaık olarak dönmeye başlıyordu. zamnala bir sürü hastalık çıktı ortaya. annem derdi en derininden yaşardı. üzüldüğü zamna dibine kadar üzlürdü. evlatları teker düzen girdi, herkez yuvasında mutlu oldu ama annme yalnız kaldı. son günleri hep hastalıkla geçti. dedimya annem için erkek evlatları başkaydı. ama son günleirnd emaalesef beklediği erkek evlatlarını yanında bulamadı annem. çok hastaanıd. biz hep yanındaydık ama onun gönlü başkasındaydı. en sonunda beklediği gelmeyince usandı annem. ve hayata kapadı gözlerini. şimdi babam annemin olmak istediği yred ve ben için için kahrediyorum. meğer annemmiş yüksünülen . meğer annemmiş ağır gelen. ellere ağır geli canım annem ama kara toğra ağır gelmdi. meknaın cenne olsun güzel annem. dünyada yaşadığın her sıkıntı günahlarına kefaret olsun.
 
Önce birşeyler yazıp sonra okuyacaktım. Fakat yazı içine çekti beni. En son satırlarda da gözyaşlarımı bıraktım...Yazamayacağım şimdi...
Anneciğine Allahtan rahmet diliyorum. Ne acı beklerken hayata veda etmek...Rabbim sevsin onu...
 
Önce birşeyler yazıp sonra okuyacaktım. Fakat yazı içine çekti beni. En son satırlarda da gözyaşlarımı bıraktım...Yazamayacağım şimdi...
Anneciğine Allahtan rahmet diliyorum. Ne acı beklerken hayata veda etmek...Rabbim sevsin onu...
bend esenle aynı durumudayım şu anda . amin inşallah canım. allah razı olsun
 
Güzel arkadaşım,
Tamda anneler gününü kutlamaya az kala bir zamanda böylesine içten,böylesine asil duygular taşıyan bir yazıyı bizlere sunman ...kelimeler yok oldu tıkandı boğazımda çıkmıyor inan ne diyeceğimi bilemesemde -ANA- yüreği ile yapmış kadıncağızım, yattığı yer nurdan, mekanı cennet olsun canım gözlerim dolu dolu daha fazla yazamayacağım anla beni lütfen:(
 
Güzel arkadaşım,
Tamda anneler gününü kutlamaya az kala bir zamanda böylesine içten,böylesine asil duygular taşıyan bir yazıyı bizlere sunman ...kelimeler yok oldu tıkandı boğazımda çıkmıyor inan ne diyeceğimi bilemesemde -ANA- yüreği ile yapmış kadıncağızım, yattığı yer nurdan, mekanı cennet olsun canım gözlerim dolu dolu daha fazla yazamayacağım anla beni lütfen:(

amin, sağol canım
 
Merhaba,

Datlucadu, anneciğinin kabri nur, mekanı cennet olsun inşallah canım. Annelerimiz son anlarında aynı beklentidelermiş.


Benimde en değerlimdi anneciğim. 15 yaşında hayat en acı yüzünü göstermiş anneme. Evlendirildiği insan dövmek değil, zevk için işkence ediyormuş adeta. Her gün alkol alan ve eşini öldüresiye döven bir insan. Annemin genç yaşta ağzındaki bütün dişler gitmiş, kerpetenle sökülerek. Başında çivi izleri vardı ve ben o izleri gördükçe yapana beddua ediyordum. Annem defalarca kaçıp köyüne gelmiş ama her defasında peşinden gidip bulup getirmiş. Yılları böyle geçmiş anneciğimin. Tabi aynı işkenceleri çocukları da çekiyormuş, abim hala anlatır arada eskilerden konuşurken, zincirleri boyunlarından geçirip ayaklarından bağladığını, akıl almayacak işkenceler yaptığını. Sonra evlat acısı, ablam yaşasa 40 küsür yaşında olacaktı. Elektrik çarpmasından 4 yaşında melek olmuş.
Ölen ablamdan hariç 9 kardeştik.
Ve ben 4 yaşındayken baba ölmüş. Tabi eşin ölümüyle işkenceden kurtulmuştu annem. Sonrasında da evlat hasreti. Abimleri, kardeşimi ve beni ayrı ayrı ç. e. kurumlarına verdiler. 10 yılımı annemden ayrı geçirdim. Annem bir kaç sene tek göz oda da elektriksiz ve susuz yaşadı. Yazları 15-20 günlük gelirdik annemin yanına. Canım annem günde 5-6 sefer yapardı bidonlarla tepeden su almak için. Sonrasında ilçe belediye başkanı yardımıyla 2 odalı bir gece kondumuz oldu ve annem evlatlarını aldı yanına.
Ama yine alkol belası ve bu sefer abim içip içip huzursuzluk çıkarıyordu. Onun eve geliş vakitleri yaklaşınca yatmak istiyordum hemen
dövmesin diye. Ayılınca pişman oluyordu kendine çok kızıyordu. Anneler günüydü ve yine alkol almıştı. O gün intihar etti.
Ardından 2 sene sonra en büyük abimin bir küçüğü öldü, yine evlat acısı. Annem 60 yaşına kadar ev işine gidip kazık kadar adamların karnını doyurup harçlığını veriyordu hiçbiride çalışmıyordu. 63 yaşında verem teşhisi koyuldu anneme. Bir gün hastane dönüşü halk otobüsünden inerken lanet olası şoför acele edip kapıyı kapatıp hareket edince sıkıştı annem. O gün kalçası kırıldı annemin düşünce. Ameliyat sonrası daha da kötü oldu annem, 1 hafta yoğun bakımda yattı. Uğruna hayatını harcadığı evlatları yoktu yanında. Bir ben birde bir abim vardı. Annem kimse gelmedimi diye sorduğunda yalan söylüyordum, yoldalar geliyorlar, trafik varmış diye. Annem mücadele etmedi, 2 kere kalbi durdu ama üçüncüde dönmedi.
Annem benim için hayatımdaki en değerli varlığımdı. Bu dünyada çok çekti annem. Rabbim öbür dünyada çektirmesin.
Mekanın cennet olsun canım annem.
 
Merhaba,

Datlucadu, anneciğinin kabri nur, mekanı cennet olsun inşallah canım. Annelerimiz son anlarında aynı beklentidelermiş.


Benimde en değerlimdi anneciğim. 15 yaşında hayat en acı yüzünü göstermiş anneme. Evlendirildiği insan dövmek değil, zevk için işkence ediyormuş adeta. Her gün alkol alan ve eşini öldüresiye döven bir insan. Annemin genç yaşta ağzındaki bütün dişler gitmiş, kerpetenle sökülerek. Başında çivi izleri vardı ve ben o izleri gördükçe yapana beddua ediyordum. Annem defalarca kaçıp köyüne gelmiş ama her defasında peşinden gidip bulup getirmiş. Yılları böyle geçmiş anneciğimin. Tabi aynı işkenceleri çocukları da çekiyormuş, abim hala anlatır arada eskilerden konuşurken, zincirleri boyunlarından geçirip ayaklarından bağladığını, akıl almayacak işkenceler yaptığını. Sonra evlat acısı, ablam yaşasa 40 küsür yaşında olacaktı. Elektrik çarpmasından 4 yaşında melek olmuş.
Ölen ablamdan hariç 9 kardeştik.
Ve ben 4 yaşındayken baba ölmüş. Tabi eşin ölümüyle işkenceden kurtulmuştu annem. Sonrasında da evlat hasreti. Abimleri, kardeşimi ve beni ayrı ayrı ç. e. kurumlarına verdiler. 10 yılımı annemden ayrı geçirdim. Annem bir kaç sene tek göz oda da elektriksiz ve susuz yaşadı. Yazları 15-20 günlük gelirdik annemin yanına. Canım annem günde 5-6 sefer yapardı bidonlarla tepeden su almak için. Sonrasında ilçe belediye başkanı yardımıyla 2 odalı bir gece kondumuz oldu ve annem evlatlarını aldı yanına.
Ama yine alkol belası ve bu sefer abim içip içip huzursuzluk çıkarıyordu. Onun eve geliş vakitleri yaklaşınca yatmak istiyordum hemen
dövmesin diye. Ayılınca pişman oluyordu kendine çok kızıyordu. Anneler günüydü ve yine alkol almıştı. O gün intihar etti.
Ardından 2 sene sonra en büyük abimin bir küçüğü öldü, yine evlat acısı. Annem 60 yaşına kadar ev işine gidip kazık kadar adamların karnını doyurup harçlığını veriyordu hiçbiride çalışmıyordu. 63 yaşında verem teşhisi koyuldu anneme. Bir gün hastane dönüşü halk otobüsünden inerken lanet olası şoför acele edip kapıyı kapatıp hareket edince sıkıştı annem. O gün kalçası kırıldı annemin düşünce. Ameliyat sonrası daha da kötü oldu annem, 1 hafta yoğun bakımda yattı. Uğruna hayatını harcadığı evlatları yoktu yanında. Bir ben birde bir abim vardı. Annem kimse gelmedimi diye sorduğunda yalan söylüyordum, yoldalar geliyorlar, trafik varmış diye. Annem mücadele etmedi, 2 kere kalbi durdu ama üçüncüde dönmedi.
Annem benim için hayatımdaki en değerli varlığımdı. Bu dünyada çok çekti annem. Rabbim öbür dünyada çektirmesin.
Mekanın cennet olsun canım annem.

:43:Nerden girdim ben bu başlığa:(( Ne çok ağlattınız beni...Senin de annen nurlar içinde yatsın. Gerçekten çok çekmiş annen. İşkenceler, evlat acısı...Allah günahlarına kefaret etsin çektiklerini. Şu cuma hürmetine Rabbim annelerinize rahmet ve merhamet etsin...Amin. Benim annem sağ ama çok uzakta...Biri anne dedi mi, gözlerim ıslanır. Ben böyle iken...Neyse...
 
:43:Nerden girdim ben bu başlığa:(( Ne çok ağlattınız beni...Senin de annen nurlar içinde yatsın. Gerçekten çok çekmiş annen. İşkenceler, evlat acısı...Allah günahlarına kefaret etsin çektiklerini. Şu cuma hürmetine Rabbim annelerinize rahmet ve merhamet etsin...Amin. Benim annem sağ ama çok uzakta...Biri anne dedi mi, gözlerim ıslanır. Ben böyle iken...Neyse...

Amin canım, sağol.
 
Merhaba,

Datlucadu, anneciğinin kabri nur, mekanı cennet olsun inşallah canım. Annelerimiz son anlarında aynı beklentidelermiş.


Benimde en değerlimdi anneciğim. 15 yaşında hayat en acı yüzünü göstermiş anneme. Evlendirildiği insan dövmek değil, zevk için işkence ediyormuş adeta. Her gün alkol alan ve eşini öldüresiye döven bir insan. Annemin genç yaşta ağzındaki bütün dişler gitmiş, kerpetenle sökülerek. Başında çivi izleri vardı ve ben o izleri gördükçe yapana beddua ediyordum. Annem defalarca kaçıp köyüne gelmiş ama her defasında peşinden gidip bulup getirmiş. Yılları böyle geçmiş anneciğimin. Tabi aynı işkenceleri çocukları da çekiyormuş, abim hala anlatır arada eskilerden konuşurken, zincirleri boyunlarından geçirip ayaklarından bağladığını, akıl almayacak işkenceler yaptığını. Sonra evlat acısı, ablam yaşasa 40 küsür yaşında olacaktı. Elektrik çarpmasından 4 yaşında melek olmuş.
Ölen ablamdan hariç 9 kardeştik.
Ve ben 4 yaşındayken baba ölmüş. Tabi eşin ölümüyle işkenceden kurtulmuştu annem. Sonrasında da evlat hasreti. Abimleri, kardeşimi ve beni ayrı ayrı ç. e. kurumlarına verdiler. 10 yılımı annemden ayrı geçirdim. Annem bir kaç sene tek göz oda da elektriksiz ve susuz yaşadı. Yazları 15-20 günlük gelirdik annemin yanına. Canım annem günde 5-6 sefer yapardı bidonlarla tepeden su almak için. Sonrasında ilçe belediye başkanı yardımıyla 2 odalı bir gece kondumuz oldu ve annem evlatlarını aldı yanına.
Ama yine alkol belası ve bu sefer abim içip içip huzursuzluk çıkarıyordu. Onun eve geliş vakitleri yaklaşınca yatmak istiyordum hemen
dövmesin diye. Ayılınca pişman oluyordu kendine çok kızıyordu. Anneler günüydü ve yine alkol almıştı. O gün intihar etti.
Ardından 2 sene sonra en büyük abimin bir küçüğü öldü, yine evlat acısı. Annem 60 yaşına kadar ev işine gidip kazık kadar adamların karnını doyurup harçlığını veriyordu hiçbiride çalışmıyordu. 63 yaşında verem teşhisi koyuldu anneme. Bir gün hastane dönüşü halk otobüsünden inerken lanet olası şoför acele edip kapıyı kapatıp hareket edince sıkıştı annem. O gün kalçası kırıldı annemin düşünce. Ameliyat sonrası daha da kötü oldu annem, 1 hafta yoğun bakımda yattı. Uğruna hayatını harcadığı evlatları yoktu yanında. Bir ben birde bir abim vardı. Annem kimse gelmedimi diye sorduğunda yalan söylüyordum, yoldalar geliyorlar, trafik varmış diye. Annem mücadele etmedi, 2 kere kalbi durdu ama üçüncüde dönmedi.
Annem benim için hayatımdaki en değerli varlığımdı. Bu dünyada çok çekti annem. Rabbim öbür dünyada çektirmesin.
Mekanın cennet olsun canım annem.
okurken tüylerim diken diken oldu canım. film olsa bu karda olmaz deriz ama işte hayat insana neler yaşatıyor. dünyada kuluna bu kadar acıyı reva gören rabbim ahiretinde onu hiç incitirmi . efendimize komşu olmuştur inşallah.sanada bol sabır versin rabbim. paylaşımını için teşekkür ederim canım
 
okurken tüylerim diken diken oldu canım. film olsa bu karda olmaz deriz ama işte hayat insana neler yaşatıyor. dünyada kuluna bu kadar acıyı reva gören rabbim ahiretinde onu hiç incitirmi . efendimize komşu olmuştur inşallah.sanada bol sabır versin rabbim. paylaşımını için teşekkür ederim canım

Amin canım benim. Evet aslında hayatımızla gazetelere, dergilere bile konu olduk...
Ben teşekkür ederim canım. İnsan dünya telaşıyla bazı şeyleri daha seyrekleştiriyor, sen bunu hatırlattın bana o gün fatiha gönderdim anneciğime ve yine bugün. Nur içinde yatsınlar inşallah.
 
Allah rahmetli olan, yaşayan tüm annelere merhametiyle muamele etsin. İki cihan saadeti versin onlara inşallah...
Ben de annemi yazmak istedim ama şu an yazdıklarınızdan çok etkilendim bir de anneciğimin sıkıntılarını yazmaya dayanamam.:50:.
 
Back
X