İki ayaklı şeytan!

Hedef göstermeden ve müsaitse bence oda değiştirmeyi deneyin, biraz ses olduğunu ve Daha konsantre çalışmak istediğinizi söyleyebilirsiniz bence. Diğerleriyle de selamı da kesmeyin, yukarıda yazan arkadaş da doğru demiş.
Kesinlikle öyle yapacağım. Zaten ofisler ayrı olsa da her gün öğle yemeğini birlikte yiyoruz. Ayda bir mangal yapıyoruz, sürekli birileri kek pasta getiriyor, birlikte yiyoruz. Şu güzel ortama limon sıkılır mı yaa :KK42:
 
Merhaba hanımlar,
Günlerdir, aslında aylardır başımda büyük bir dert var. İki ayaklı şeytanlardan biri!
3 gündür yapmam gereken işler de dahil hiçbir şey düşünemiyorum. Kafamın içi sanki samana döndü. Sizinle de paylaşmak, fikirlerinizi almak istedim.

Ben bir yıldır Almanya'nın en iyi üniversitelerinden birinde doktora yapıyorum. Hocam harika bir insan, onu çok seviyorum ve şu an için onunla her şey yolunda. Grup arkadaşlarım da öyle-idi. Buraya ilk geldiğimde çok güzel bir ortam vardı, herkes birbiriyle çok iyi anlaşıyor, işine bakıyor ve başarılı işler çıkarıyordu. Sonraaaa başıma çok büyük bir talihsizlik geldi. Türkiye'de daha önce ar.gör olarak çalıştığım yerdeki bir kız da bizim hocadan kabul aldı. Ben orayı bıraktığımda o kızı çok tanımasam da iyi biri olarak biliyordum. Sonradan öğrendim ki orayı birbirine katmış, oradaki kimse onunla konuşmuyormuş. Çok karışık olaylar var ki anlatmak için 2 konu daha açmak lazım... Bu kızın ruhunu şeytan ele geçirmiş, sebepsiz kötülük yapan bir insan. Durduk yere kendisiyle hiçbir sorunu olmayan birinin ölçüm yaptığı cihazın ayarlarını habersizce değiştirmek gibi. Bu şeytan, egosantrik. Dünya onun etrafında dönsün istiyor. En sevilen o olsun istiyor. Bunun için akışkan karakteriyle her nabza göre şerbet vermeye çalışıyor. Ayak üstü kırk yalan söylüyor. Numaradan ağlıyor, bayılıyor. Bu şeytanın vukuatları anlat anlat bitmez de bana yaptıkları artık canımı sıkmaya başladı.
Bu kızın sadakat gibi bir mevhumu yok. Olmaması beni zerre kadar da ilgilendirmiyor. Olayla ilgili olduğu için anlatıyorum. Önüne gelenle yatan bir insan. O da beni bağlamıyor. Türkiye'de bir sevgilisi var. Bizim gruptan da bir çocukla yatıp kalkıyor. Bu da beni ilgilendirmez. Amaaa bir grup gezisinde Alman bir arkadaş sarhoşken ağzından kaçırıp şunları söyleyince bana bir aydınlanma geldi. "O ikisinin arasında bir şey var. Herkes biliyor haftalardır ama sen aşırı muhafazakar bir insan olduğun için senden sakladık. O kıza sinirlenebilirmişsin". Bizim grupta birinden bir şeyi saklamanız için özel çaba sarfetmeniz gerekir çünkü herkes birbirine çok yakın ve sürekli bir arada vakit geçirip muhabbet ediyoruz. Çok kırıldım. Ben dindar bir insanım, kendimce dinimi yaşamaya çalışıyorum. Bugüne kadar kimseye "benim inandığım gibi yaşayacaksın" baskısı yapmadım, kendi arkadaşlarım dahil. Kimseyi yargılamadım, haddim değil. Hepimiz kuluz, yargılama makamında değiliz diye inanıyorum. O yüzden bu yapılan çok ağrıma gitti. Zaten islamfobia çok yaygın burada. Ben önyargıları yıkmaya çalışırken bir de bununla vuruldum. Grup arkadaşlarıma hiçbir şey söylemedim. Kimseyle bu yüzden aramı bozup onun oyununa alet olmak istemedim. Bu kızın taktiği buymuş. Beni gruptan uzaklaştırıyor ki yediği naneleri kimse bilmesin. İnsanları gruplaya ayırıp her gruba ayrı yalan söyleyip bu grupların birbiriyle iletişim kurmasına engel olarak yalanlarını devam ettiren bir psikopat.
Yavaş yavaş kendi grubunu (3 kişilik dedikodu şeytan üçgeni+1 badi) kurdu, sabah akşam dedikodu yaparak birbirleriyle kaynaşıyorlar. Bu da beni bağlamıyor-du. Ben dedikodu yapmam. Başkalarının ne yaptığı beni zerre kadar ilgilendirmiyor zira. Dedikodu yapılamasından hoşlanmam da. Ama kimsenin ağzını dikecek halim yok. Ben de takıp kulaklığımı işime baktım. Laboratuvarda deli gibi çalıştım ki kimseyle muhatap olmayayım bir süre. Çok da güzel oldu. Şimdi ilk yayınımı yazıyorum. Bunlar ona da kurtlandı. 3 gün önce yayının taslağını hoca ortak paylaşımlı bir siteye koydu, gruptan herkes görebiliyor. Ben yazarken açıp ne yazdığıma bakıyorlar. Bana bildirim geliyor. Sinir oluyorum.
Zaten birkaç gündür arkamdan konuştuklarını hissediyorum. Ofisten çıkıyorum, arkamdan bir kahkaha patlıyor. Başka gruplardan yabancı arkadaşlarla takılıyorum, takıldığım kişilerle dalga geçiyorlar. Arkamda fısır fısır konuşuyorlar. Cümlenin öznesi gelince sessizlik oluyor sonra kıf kıf gülüyorlar. Benim hakkımda konuştuklarını biliyorum ama bir şey söylesem alıngan durumuna düşerim. Ağzımı açamıyorum. Sabır çekiyorum. Gruptan başka bir arkadaşımızın da taklidini yapıp eğleniyorlar akıllarınca anaokulu çocuğu gibi...
Arkamdan böyle konuşulurken yazdığım şeyin açılıp okunması daha da sinirimi bozdu. Bir şey demedim ama o saatten sonra işime de odaklanamadım. Sonra ertesi gün ben yemek almak için 3 dakika ofisten ayrılıp geri döndüğümde bana daha ceketimi çıkarmadan "Yepisyeni, ben senin dosyanı kendiminki sanıp yanlışlıkla açmışım, sonra bana dosya kullanılıyor diye bildirim geldi. Ben de hemen kapattım ama değişiklik oldu mu bilmiyorum. Yani bir şey olduysa da benim suçum yok yanlışlıkla oldu" dedi. Ben de sinirli bir şekilde "zaten sen açtığında bana bildirim geliyordu ama sana da geldiğini bilmiyordum. Ben başkasının dosyasını açmadığım için o kadarını bilemiyorum. Zaten istesen de bir şey yapamazsan, her işlem kayıt altına alınıyor, her editlenmiş hali kaydediliyor" dedim. Sustu bu ama ben yine delirdim. Muhtemelen, değişiklik yapmaya çalıştığında bir bildirim aldı ve geri bastı. Ben farketmeden saf ayağına bana kendisi söyledi aklınca.

Daha önce de "5 dakika bir görüntü alacağım" deyip, mikroskobu benden önce kullanıp benim kayıtlı ayaralarımı "yanlışlıkla(!)" değiştirmişti, kendisinin hesabı sanıp. Yani, hep aynı yalanlar. Benim zekamı nasıl bu kadar küçümser aklım almıyor...

Bugün metroda karşılaşınca okula giderken, dayanamayıp "X'in taklidini ilk kim yaptı?" diyerek konuya girdim. "Benim de taklidimi yapıyor musunuz? çok eğleniyor gibi görünüyorsunuz" dedim gülerek , sonra kalktım kapıya gittim. Arkamdan yürüyüp bana açıklama yapmaya çalıştı. "X, bir şey demiyor, eğleniyoruz" dedi. "Haberi var mı ki?" dedim. "O zaten çok sessiz, olsa da bir şey demez" vıdı vıdı bir sürü saçmaladı arkamdan yetişmeye çalışırken. "Ben X'e benzemem" deyip suratına bile bakmadan okula yürüdüm. Bütün gün yüzüme bakamadı. Bugün de ofiste çok sessiz sakin bir gün geçti, sıfır deikodu :) Dedikodu yapmışlardır yine, yapsınlar da. Umurumda değil, ama benim duyabileceğim şekilde kimseyle dalga geçilmesini,hele hele benim hakkımda konuşulmasını asla kabul edemem.

Yaşadıklarım çok ağrıma gidiyor. Ben buraya tek başıma geldim, bu şehirde tanıdığım kimse yoktu. Gurbeti iliklerime kadar hissediyorum. Zaten özel hayatımda yaşadığım kendimce sıkıntılarım da var. İş yerimde huzurluyum diyordum, o da gitti. Kimseye kendimi anlatamam çünkü herkese çeşit çeşit yalan söylüyor. Muhatap olmamak için kendimi işe gömdüm, onlar benimle zorla uğraşıyorlar. Sakin, ağır bir insanım mizacım gereği ama kimsenin bana böyle davranmasını sineye çekemem. Onların ezikleyebileceği, küçük görebileceği bir insan değilim. Bana böyle davranmalarına da izin veremem. Şimdiye dek hep "aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı kaçmasın" dedim, köşeme çekildim ama sabrım taştı artık.
Bu ahval ve şeraitte, ne yapacağım ben? Böyle şeytan ruhlu insanlarla nasıl baş edeceğim? Şimdiye dek kötü insanlarla/mobingle karşılaştığımda dürüst olarak sonunda hep kazandım. Burada da işe yarar mı?

1) Hocayı bu durumdan haberdar etmeli miyim? Etmeliysem yöntemi ne olmalı?

2) Ofis değiştirmeyi düşünüyorum önümüzdeki hafta. Sessiz ama anlamlı bir tepki olarak hocanın da dikkatini çekebileceğimi ve daha sakin bir ortamda verimli çalışabileceğimi düşünüyorum ama onlardan kaçar gibi görünmek istemiyorum. Ne yapmalıyım sizce?

3) Aklımda bütün grubu toplayıp "gelin ben size güzel bir dedikodu malzemesi vereyim" diyerek bunların yaptıkları pislikleri anlatıp "hadi şimdi bunu konuşun" diyerek kahkahayı basmak var :KK70: Ben bu şeytanın ekürisini (bu aralar beni delirtiyor) grup toplantısı için gittğimiz dağ evinde evli bir profesörle uygunsuz vaziyette gördüm. Bugüne kadar hiçkimseye bu durumu söylemedim. Kız da evli. Kimsenin sadakatinin peşine düşmek benim işim değil ama böyle büyük bir malzeme de önüme düştü. Şeytanla ilgili bildiklerimi anlatsam roman olur. Sizce bunu yapmalı mıyım? Kendimi mi düşürürüm yoksa onlara güzel bir ders mi vermiş olurum? Açıkçası sonrasında ne olur kestiremiyorum.

Çok uzun oldu biliyorum. Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.
Değerli yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler...

Edit: Dahi anlamındaki de ayrı yazılır :)
her paragrafı okurken burayı alıntılayıp şunu şunu diyeyim dedim ama unuttum vallahi :)
ben X'e benzemem dediğiniz paragrafı okurken içimin yağları eridi. oh olsun haddini bilsin ukala.

konusu açılırsa veya başbaşa kalırsanız,
o bahsettiğiniz, ayarlarınızı değiştirmeye çalıştığını ama beceremediğini bildiğinizi ima edin bence. hani bildirim falan gelmiş ya. ben olsam ederdim. her şeyin farkındayım ben boşuna değiştirmeye çalışmışsın falan deyin.

şimdi numaralı sorulara kendimce cevap veriyim

1) bence herşeyi anlatmayın da, şeytanı türkiyeden daha önce tanıdığınızı, orda orayı birbirine katıp buraya geldiği hakkında duyumlar aldığınızı, kendisiyle aynı ortamda çalışmak istemediğinizi söyleyip ofis değiştirmek istiyorum diyebilirsiniz.

2)bunun cevabını kısmen verdim. değiştirecekseniz sessiz sedasız yapmayın, profesör yerimi değiştirdi falan diye duyurun çevrenize. kaçıyosunuz diye düşünmesinler.

3) şeytanın ekürisi falan ne demek bilemedim :KK70:
yani bu şeytanın yakın arkadaşı demek oluyor sanırım.
kızın size bir zararı henüz dokunmamışsa bu kozu bence elinizde bekletin. sizin onları gördüğünüzü kız biliyor mu bu önemli. umarım biliyordur.
bu kadar bildiğiniz şey var madem, size zararları dokundukça tek tek dökün foyalarını, ama tek tek. elinizdekileri tek seferde bitirmeyin ilerde lazım olur diye düşünüyorum.
 
anladığım kadarıyla donanımlı bi kadınsınız karşınızda da işlerini zorbalık ve yalakalıkla halletmeye çalışan biri var bence eforunuzu işlerinize sarfedin savaşmaya değecek bi düşman değil
 
tamamını okuyamadım yani dedikodu sevmem dedikçe dedikodu yapmışsınız , insanların hayatlarından banane dedikçe gerçekten de sanane olan her şeyi yazmışsınız.aşırı muhafazakarlığınız onlara da geçmiş ki sizinle aynı kafada değiller sadece kendilerine ayrı bir grup kurmuşlar ki yine bu sebepten yaşam tarzları sizi rahatsız etmiş.cihazın ayarını kurcalarken de bozmuş olabilir bakarken de bozmuş olabilir.paylaşımlı bir ortama konulmuş bir yazının paylaşılması sizi artık bağlamaz.bence size o insanların hayat tarzları çok dokunmuş "aşırı muhafazakar" yapınızdan.uzak durun bence de gidin.
 
tamamını okuyamadım yani dedikodu sevmem dedikçe dedikodu yapmışsınız , insanların hayatlarından banane dedikçe gerçekten de sanane olan her şeyi yazmışsınız.aşırı muhafazakarlığınız onlara da geçmiş ki sizinle aynı kafada değiller sadece kendilerine ayrı bir grup kurmuşlar ki yine bu sebepten yaşam tarzları sizi rahatsız etmiş.cihazın ayarını kurcalarken de bozmuş olabilir bakarken de bozmuş olabilir.paylaşımlı bir ortama konulmuş bir yazının paylaşılması sizi artık bağlamaz.bence size o insanların hayat tarzları çok dokunmuş "aşırı muhafazakar" yapınızdan.uzak durun bence de gidin.

Çok yanlış anlamışsınız. Benim dindar olmam size dokunmuş nedense.
Dindarlık ile muhafazakarlık arasında deriiiin bir fark var. Bana kalırsa siz benden daha muhafazakar bir insansınız ki kendi fikirlerinizi sımsıkı muhafaza edip, sizin gibi inanmayan birini anlayıp dinlemeden yargılıyorsunuz.

Okusaydınız, fikrimi belirtmiştim, bilirdiniz. Saldırgan gördüm sizi. Ya bu dindarlar size ne etti :KK70:

Kimsenin hayat tarzı bana dokunmadı ki onunki dokunsun. Gruptaki gay arkadaşın yaza düğünü var, çağırırsa gideceğim. Ha ayrıca bu kızın eski kız arkadaşını tanırım ve çok severim. Hatta eski çalıştığım yerdeki en sevdiğim ve en iyi anlaştığım insanlardan biridir, hala da görüşürüm. Bu kızcağızla birlikte olup, aynı zamanda 2 erkeği daha idare ederken, yalanları ortaya çıkmasın diye bu kızın 8 yıllık dostuyla arasını bozup aynı bana yaptığı şekilde "X'e ilişkimizden bahsetme, bana çok kızar." deyip, X kişisi "bak bu kızın durumunu biliyorsun, duygularıyla oynama" dediğinde -o kişiyle sevgili olduğu sırada- "ııyyy midemi bulandırdııın, ben şimdi onun yüzüne nasıl bakacağım" diyen ve başkalarına da "benim ailevi sorunlarım var, o yüzden onun evine gidiyorum ama o beni istismar ediyor" diyerek herkesi kıza düşman eden bir insan. Ben burada o çok sevdiğim lezbiyen arkadaşıma yapılana çok üzüldüm. O arkadaşımla aramı bozmadım, ondan rahatsız olmadım. Demek ki rahatsızlığımın başka sebepleri var. Hah bak bu konuyu da kendimi açıklamak zorunda kalana kadar anlatmaya niyetim yoktu ama zorluyorsunuz :)

Paylaşımlı dosya üzerinde ben çalışıyorsam ve sadece bana ait bir makaleyse tabii ki beni bağlar.

Mesele ayrı grup kurmaları değil, ben oradayken alay eder şekilde ama güya belli etmeden hakkımda konuşmaları ve diğer grup arkadaşımın taklidini yapmaları. Edepsiz ve saygısız davranmaları. Edebin, saygının dini imanı yok. Temel insani değerler.
 
Evet olayların bana dokunan kısımlarından bahsettim. Eğlenecek olsak daha heyecanlı mevzular da var onları yazardım :KK66:
Sizin şahsınıza dair birşey demedim. Sizin yazdıklarınıza da eğlenmedim. Arkadaşın yazdığınaydı cevabım. Abartmaya gerek yok :)
 
her paragrafı okurken burayı alıntılayıp şunu şunu diyeyim dedim ama unuttum vallahi :)
ben X'e benzemem dediğiniz paragrafı okurken içimin yağları eridi. oh olsun haddini bilsin ukala.

konusu açılırsa veya başbaşa kalırsanız,
o bahsettiğiniz, ayarlarınızı değiştirmeye çalıştığını ama beceremediğini bildiğinizi ima edin bence. hani bildirim falan gelmiş ya. ben olsam ederdim. her şeyin farkındayım ben boşuna değiştirmeye çalışmışsın falan deyin.

şimdi numaralı sorulara kendimce cevap veriyim

1) bence herşeyi anlatmayın da, şeytanı türkiyeden daha önce tanıdığınızı, orda orayı birbirine katıp buraya geldiği hakkında duyumlar aldığınızı, kendisiyle aynı ortamda çalışmak istemediğinizi söyleyip ofis değiştirmek istiyorum diyebilirsiniz.

2)bunun cevabını kısmen verdim. değiştirecekseniz sessiz sedasız yapmayın, profesör yerimi değiştirdi falan diye duyurun çevrenize. kaçıyosunuz diye düşünmesinler.

3) şeytanın ekürisi falan ne demek bilemedim :KK70:
yani bu şeytanın yakın arkadaşı demek oluyor sanırım.
kızın size bir zararı henüz dokunmamışsa bu kozu bence elinizde bekletin. sizin onları gördüğünüzü kız biliyor mu bu önemli. umarım biliyordur.
bu kadar bildiğiniz şey var madem, size zararları dokundukça tek tek dökün foyalarını, ama tek tek. elinizdekileri tek seferde bitirmeyin ilerde lazım olur diye düşünüyorum.
ahahahah :KK70: teşekkürler :) valla basıp gidince benim de içimin yağları eridi :))

Eküri, aynı ahırdan yarışa katılan atlar demek aslında. :)
Ayar mevzusunu belli ettim, bir şey yaparsa yine safa yatıp "yanlışlıkla yaptım" der ancak, ama yedeklerimi de alıyorum artık. Yaparsa kendini yakar.

1. de dediğinizi bu kız gelmeden, bildiğim hiçbir şeyi anlatmadan sadece "hocam, burada çok huzurlu bir ortam var, bu kızın da böyle sabıkası varmış, almayın" dedim. Ama danışmanı iyi referans verince, benim de şahsen yaşadığım, gördüğüm bir şey olmayınca hocam aldı. Bana da "herkes 2. bir şansı hak eder ama 3.yü değil, belki farklı ortamda farklı davranır" dedi. Ben de ilk geldiğinde bu kıza o 2. şansı verdim, hiç kötü davranmadım ama o rahat durmadı.

3.yü sinirden delirirsem yaparım, ama şimdilik rafa kalktı gibi. KK beni sakinleştirdi :KK70:
 
Sizin şahsınıza dair birşey demedim. Sizin yazdıklarınıza da eğlenmedim. Arkadaşın yazdığınaydı cevabım. Abartmaya gerek yok :)
Benim yazdığımla eğlendiğinizi düşünmemiştim ki. Gergin enerjim geçiyor olabilir ama günlerdir geren mevzu farklı, siz değilsiniz :)
İşte hani dedikodu yapıp eğlenmek istesem daha komikli dedikoduluk mevzuları var, onları anlatırdım dedim. Alınmayınız efendim :)
 
Benim yazdığımla eğlendiğinizi düşünmemiştim ki. Gergin enerjim geçiyor olabilir ama günlerdir geren mevzu farklı, siz değilsiniz :)
İşte hani dedikodu yapıp eğlenmek istesem daha komikli dedikoduluk mevzuları var, onları anlatırdım dedim. Alınmayınız efendim :)
Estağfurullah. Benim enerjim de öyle bu aralar o yüzden de olabilir siz de beni yanlış anladıysanız kusura bakmayın efendim :)
 
tamamını okuyamadım yani dedikodu sevmem dedikçe dedikodu yapmışsınız , insanların hayatlarından banane dedikçe gerçekten de sanane olan her şeyi yazmışsınız.aşırı muhafazakarlığınız onlara da geçmiş ki sizinle aynı kafada değiller sadece kendilerine ayrı bir grup kurmuşlar ki yine bu sebepten yaşam tarzları sizi rahatsız etmiş.cihazın ayarını kurcalarken de bozmuş olabilir bakarken de bozmuş olabilir.paylaşımlı bir ortama konulmuş bir yazının paylaşılması sizi artık bağlamaz.bence size o insanların hayat tarzları çok dokunmuş "aşırı muhafazakar" yapınızdan.uzak durun bence de gidin.
Ha ayrıca tekrar belirteyim, bunlar Almanya'da yaşanıyor. Hristiyan memleketi yani. Aşırı muhafazakar bir insan olsam 5000 tl maaşlı gül gibi işimi, sevdiğim adamı, ailemi arkamda bırakıp, "başka dünyaları tanımak" üzere buraya gelmezdim. Kendim gibi düşünen insanların arasında, küçük dünyamda yaşar giderdim. Ben kendimi geliştirip eski halimi muhafaza etmemek, farklı yaşam tarzları, kültürler görmek için geldim buraya. Siz de dünyaya bu kadar dar bakmayın, olur mu?
 
Yer değişikliği en mantıklı cozum gibi geldi bana, gerek yok hergun huzursuz olmaya
 
Kusura bakmayınız konu sahibesi konunuzda dindarlık, muhafazakarlık, Hıristiyan memleket, Dedikoducu Türkler var, site kurallarından 2 tanesine zaten uyanmamış konunuz ve yorumlarınız, bu sebepledir ki topiğiniz yorumlara kapatılmıştır.
 
X