keremcem hayranları çarşamba akşamları ekrana kilitleniyorlar sanırım
ilginç bir konu gerçekte o köyde yaşayan insanlar peri bacalarında bulunan bir madde yüzünden akciger kanserine yakalanıp ölüyormuş
köyün boşaltılması için çalışmalar sürüyormuş
Cem Arifoğlu (Kerem Cem), Türkiye’nin önde gelen cerrahlarından ve bünyesinde çok sayıda özel hastahane bulunduran Sağlık Holding’in sahibi ve yönetim kurulu başkanı Mustafa Hasırcı’nın oğludur. Cem, dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’nden mezun olup, Amerika Birleşik Devletleri’nin çok önemli hastahanelerinde pratisyen stajını tamamlayıp, uzman bir beyin cerrahı olarak yurda döner. Mustafa, uzun süredir Cem’i tüm hastahanelerinin ve Sağlık Holding’in başına geçirip emekli olmanın hayalini kurmaktadır, bu planını, Cem’in şerefine verdiği bir davette tüm yakın dostlarına ilan ettiğinde, büyük oğlu ve Cem’in ağabeyi Ömer, babasının yönetim kurulu başkanlığı görevine kendisini uygun görmemiş olmasına oldukça bozulur. Ama asıl şok Cem, yurda dönmeden önce Nevşehir’in Kara Ağaç Köyü’ndeki sağlık ocağında bir kaç yıl gönüllü olarak doktorluk yapmak için Sağlık Bakanlığı’na bir başvurduğunu ve bu başvurusunun sevinçle kabul edildiğini açıkladığında yaşanır. Mustafa, genç bir pratisyen hekim olarak tıp fakültesinden mezun olduktan sonra, zorunlu görev için Kara Ağaç köyüne atanmış ve karısı burda Cem’e hamile kalmış. Cem’in doğduğu gece, annesi büyük bir sorun yaşamış ve babası, annesini acilen şehir merkezindeki büyük hastaneye yetiştirmeye çalışırken, yağan sağanak yağmur ile Kara Ağaç’ın kıyısına kurulu olduğu Kızıl Irmak taşmış ve köyü kasabaya bağlayan köprü sel yüzünden yıkıldığı için, babası, karşı tarafa geçememiş ve Cem’in doğumundan hemen sonra annesi hayatını kaybetmiş. Babasından doğduğu gece olanları dinlediği andan beri, bir gün Kara Ağaç’a dönüp, köyde doktorsuz ve doğru dürüst bir tıbbi altyapı olmadan yaşayan köy halkına yardım etmeyi kafasına koymuş olan Cem, yurda döner dönmez bu emelini gerçekleştirmeye kararlıdır. Mustafa, oğlunun bu çılgın kararıyla yıkılır. Cem gibi, çok varlıklı bir aileden gelen bir çocuğun, İstanbul’daki lüks ve konforlu hayatı bırakıp, Kara Ağaç Köyü’nün zor koşullarını seçmesi, büyük bir kahramanlık gerektirmektedir. Cem, Kara Ağaç’a ulaştığında, sağlık ocağının yıkık dökük halini görünce, gözlerine inanamaz ve hemen sağlık ocağını adam etmek için kolları sıvar. Sağlık Bakanlığı’na talep ettiği özel rica ile, köydeki hiç kimse Cem’in gerçek kimliğini, yani çok varklıklı bir aileden geldiğini bilmeyecektir. Cem, kendini, sıradan bir devlet memuru babanın devlet memuru oğlu olarak lanse eder.
3.bölüm özet
Cem’in Ağa’ya rağmen kızını tedavi etmek istemesi görünen o ki başına çok büyük işler açacak. Cem İstanbul’a gidip Zeyno’nun tahlillerini kendisi yapmıştır ve çıkan sonuç onu herkesin korktuğu ve karşısında konuşmaya bile çekindiği Ağa’nın kapısına dayanmaya kadar itmiştir.Cem ve Mahmut Ağa’nın savaşına bir kişi daha eklenir. Tabii ki Mahmut Ağa’nın safında Yılmaz !!! Cem’i sürekli olarak Zeyno’nun ve Ağa’nın konağının etrafında görmekten hiç memnun olmayan Yılmaz, Cem’in karşısına dikilir ama bu sefer silahla… Zeyno’nun umudu babasının Dr. Cem’e gösterdiği tepkiden sonra iyice kırılmıştır takii Ağa babasından aldığı bir habere kadar. Mahmut Ağa, Zeyno ve karısının ısrarları karşısında devlet hastanesine gitmeye karar verir tabii ki doktorun bayan olması şartıyla.Hastanede bile devam eden Cem - Ağa çekişmesinin sonucu Zeyno, Dr. Cem’e kaçmaktan başka bir çare bulamaz ve hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bu olayla işler daha da karmaşık bir hal alır.
alıntıdır