- 25 Kasım 2015
- 99
- 88
- 88
- Konu Sahibi minik_kurabiyem
- #1
Son 2 aydır yaşamış olduğum bugüne kadar adını duymadığım, çevremde de bilinmeyen ve hiçbir şekilde bu sorunu yaşayan birinden hastalık süreci ve gelişmelere dair bilgiye ulaşamadığım İntrakraniel Hipotansiyon yani düşük BOS(Beyin Omurilik Sıvısı) hastalığı ile ilgili yaşadığım süreci karşılaşırsanız tanımanız ve umutsuzluğa kapılmamanız adına anlatmak istiyorum.
İntrakraniel Hipotansiyon düşük BOS(Beyin Omurilik Sıvısı) basıncı olarak tanımlanan hastalıktır.
Araştırmalarım ve yaşadıklarımdan öğrendiğim omurilik ve beyin etrafını kaplayan bir zar ve bu zarın içinde BOS denilen sürekli yenilenen omurilik ve beyini koruyan berrak bir sıvı var. Bu sıvı belli bir ölçüde bulunuyor ve bir eksilme olduğunda basıncı düştüğü için başta küçük ama uzun vadede büyük sağlık sorunlarına sebep olabiliyormuş. Bu sıvı kaybı travmatik olabilceği gibi spontan da olabiliyormuş. Özellikle sezeryan doğum yapan yada epidural bir işlem gören kişilerde karşılaşılırmış. Ben aniden ve şiddetli başlayan baş ağrım geçmeyince birkaç defa acile gittim sonuç alamayınca nörolojiye gittim ve orada anlaşılarak yatışım yapıldı. Kendini şiddetli baş ağrısı ile belli ediyor. Ayakta iken dayanılmaz şiddette bir baş ağrısı kafayı taşıyamama hissi, boyun ve kulaklarda basınç oluşuyor. Hatta ayakta kalma süreniz uzarsa kulakta çınlama tıkanıklık hissi başlıyor ve uzandığınız zaman ağrı kesiliyor. Hastalığın en belirgin özelliği bu. Kafein, bol sıvı tüketimi ve uzun süreli yatak istirahati rahatlatıyor ancak bir kaçak varsa ve boyutu büyükse bazı müdahaleler gerekiyor çünkü diğer yöntemler bir süre sonra fayda etmiyor. Bu süreçte damardan ve hap şeklinde çeşitli ağır ağrı kesicilerle ağrılarımı durdurabildiler.
8 gün süren bir hastahane sürecim oldu. Bu süreçte önce MR çekimi yapıldı ancak orada kendini belli etmiyor bu rahatsızlık bu yüzden LP yani belden sıvı alma işlemi yapıldı ve yapılırken basıncın düşük olduğu anlaşıldı zaten. Ertesi gün belden omurilik içine ilaç verilerek ilaçlı tomografi çekimi yapıldı çekim esnasında bir kaçak olduğu tespit edildi. Mesai saati bittiği için o gün işlem yapılmadı ertesi gün kan yaması denilen ufak bir işlem yapıldı. Ameliyathane ortamında kaçağa en yakın yerden iğne ile giriş yapılıyor ve görüntüleme yapılarak doğru yer tam olarak bulunduğunda kolunuzdan alınan kendi kanınızı o alana enjekte ediyorlar. Kaçak yerinin büyüklüğüne göre enjekte edilen kan miktarı değişebiliyormuş. Bu işlemden sonra ağrılarım bitti sanmıştım çünkü odama geri geldiğimde tuvalete giderken hiç ağrı hissetmedim ama sabaha karşı dayanılmaz bir ağrı yine başladı ve ben başa dönecek aynı şeyleri tekrar yaşayacağım diye korktum. Farklı bir serum taktılar o beni rahatlattı ertesi günde taburcu oldum.
Sanmıştım ki birkaç güne ayağa kalkarım ancak öyle olmadı 1 ay kadar sürekli yattım evde. İyiyim dediğim günün ertesi ağrılarım oldu ve modumu düşürdü bu ağrılar. Ancak sabırla bekleyip dinlenmeye devam ederseniz yolun sonunda hepsi geçiyormuş. Şuan yaklaşık 15 gündür yatmadan ayakta durabiliyorum. Sadece belimde iğne yapılan yerin ağrısı var ama bunu sezeryan doğum yapanlar da hissediyormuş zaten. Bunların dışında çok çabuk yorulduğumu hissediyorum ama günden güne daha iyiye gidiyor bu durum. Uzun süre yatmanın yan etkileri sanırım. Şuan için durumum iyi çok şükür.
Umarım kimse bu yada başka hastalıklarla karşılaşmaz ancak karşılaşırsanız umudunuzu yitirmeyin güçlü olun geçiyor…
İntrakraniel Hipotansiyon düşük BOS(Beyin Omurilik Sıvısı) basıncı olarak tanımlanan hastalıktır.
Araştırmalarım ve yaşadıklarımdan öğrendiğim omurilik ve beyin etrafını kaplayan bir zar ve bu zarın içinde BOS denilen sürekli yenilenen omurilik ve beyini koruyan berrak bir sıvı var. Bu sıvı belli bir ölçüde bulunuyor ve bir eksilme olduğunda basıncı düştüğü için başta küçük ama uzun vadede büyük sağlık sorunlarına sebep olabiliyormuş. Bu sıvı kaybı travmatik olabilceği gibi spontan da olabiliyormuş. Özellikle sezeryan doğum yapan yada epidural bir işlem gören kişilerde karşılaşılırmış. Ben aniden ve şiddetli başlayan baş ağrım geçmeyince birkaç defa acile gittim sonuç alamayınca nörolojiye gittim ve orada anlaşılarak yatışım yapıldı. Kendini şiddetli baş ağrısı ile belli ediyor. Ayakta iken dayanılmaz şiddette bir baş ağrısı kafayı taşıyamama hissi, boyun ve kulaklarda basınç oluşuyor. Hatta ayakta kalma süreniz uzarsa kulakta çınlama tıkanıklık hissi başlıyor ve uzandığınız zaman ağrı kesiliyor. Hastalığın en belirgin özelliği bu. Kafein, bol sıvı tüketimi ve uzun süreli yatak istirahati rahatlatıyor ancak bir kaçak varsa ve boyutu büyükse bazı müdahaleler gerekiyor çünkü diğer yöntemler bir süre sonra fayda etmiyor. Bu süreçte damardan ve hap şeklinde çeşitli ağır ağrı kesicilerle ağrılarımı durdurabildiler.
8 gün süren bir hastahane sürecim oldu. Bu süreçte önce MR çekimi yapıldı ancak orada kendini belli etmiyor bu rahatsızlık bu yüzden LP yani belden sıvı alma işlemi yapıldı ve yapılırken basıncın düşük olduğu anlaşıldı zaten. Ertesi gün belden omurilik içine ilaç verilerek ilaçlı tomografi çekimi yapıldı çekim esnasında bir kaçak olduğu tespit edildi. Mesai saati bittiği için o gün işlem yapılmadı ertesi gün kan yaması denilen ufak bir işlem yapıldı. Ameliyathane ortamında kaçağa en yakın yerden iğne ile giriş yapılıyor ve görüntüleme yapılarak doğru yer tam olarak bulunduğunda kolunuzdan alınan kendi kanınızı o alana enjekte ediyorlar. Kaçak yerinin büyüklüğüne göre enjekte edilen kan miktarı değişebiliyormuş. Bu işlemden sonra ağrılarım bitti sanmıştım çünkü odama geri geldiğimde tuvalete giderken hiç ağrı hissetmedim ama sabaha karşı dayanılmaz bir ağrı yine başladı ve ben başa dönecek aynı şeyleri tekrar yaşayacağım diye korktum. Farklı bir serum taktılar o beni rahatlattı ertesi günde taburcu oldum.
Sanmıştım ki birkaç güne ayağa kalkarım ancak öyle olmadı 1 ay kadar sürekli yattım evde. İyiyim dediğim günün ertesi ağrılarım oldu ve modumu düşürdü bu ağrılar. Ancak sabırla bekleyip dinlenmeye devam ederseniz yolun sonunda hepsi geçiyormuş. Şuan yaklaşık 15 gündür yatmadan ayakta durabiliyorum. Sadece belimde iğne yapılan yerin ağrısı var ama bunu sezeryan doğum yapanlar da hissediyormuş zaten. Bunların dışında çok çabuk yorulduğumu hissediyorum ama günden güne daha iyiye gidiyor bu durum. Uzun süre yatmanın yan etkileri sanırım. Şuan için durumum iyi çok şükür.
Umarım kimse bu yada başka hastalıklarla karşılaşmaz ancak karşılaşırsanız umudunuzu yitirmeyin güçlü olun geçiyor…