- 25 Aralık 2024
- 355
- 432
- 18
- 25
Merhaba hanımlar
yaklaşık 4 yıldır aynı işyerinde çalışıyorum ve burası benim mezun olunca ilk çalıştığım yer.
benden 2-3 hafta sonra çay-yemek-temizlik işlerine bakacak birini aldılar. 45 yaşları civarında bir abla.
ofiste patronla beraber toplam 5 kişi çalışıyor ve tek kadın çalışan benim.(yeni aldıkları abla hariç)
ofiste sürekli duran sadece ben verim. diğerleri şantiyeye giidyorlar bazen öğle yemeğine gelmiyorlar. Ama ben 2 yıldır hep ofiste duruyor.
neyse konumuza gelecek olursak.
bu ablayla biraz sorunlarımız var.
abla ilk girdiği zamanlar çok iyiydi. yemekleri güzel yapardı. çorba-ana yemek-salata-bazende tatlı olarak tam bir menü çıkartıyordu.
sonra bi 5-6 ay sonra ofistekileride baya tanıyınca ve patronlarla da muhabbeti ilerletince iyice işleri savsaklamaya başladı.
öncelikle 2 günde bir yaptığı tuvalet temizliği ve genel paspas işlerini haftada bire düşürdü.
yemeklerde aynı şekilde bazen artık yemekleri yedik, bazen sadece ana yemek ve yanına yoğurt/içecek şekilnde yapmaya başladı.
ve inanılmaz çok ve boş konuşuyor. herkesi oyalıyor.
benimle de arası iyiydi. ben zaten insanları kırmamaya özen gösteren biriyim.
neyse bu iyice ofiste patron gibi takılıyor. öyle çay falan istemedikçe vermez. bir misafir geldi mi illa biz onu çağırıcaz çay isticez o şekilde getirir anca.
sonradan bunun kızının biri evlenecekti. onun işleriyle falan uğraşmaya başladı. bu arada kadının evi tam ofisin üzerinde. yanı çok yakın ofise. ee bu kızım evleniyor diye sürekli işten erken çıkıyor. zaten normal çalışma saati sabah 9 akşam 3. yarım gün gibi bişey çalışıyor. 3-4 hafta kızım evleniyor diye ne düzgün yemek yaptı ne temizlik yaptı. sürekli artık yemeklerle, tostla ya da marketten aldığı hazır yiyeceklerle geçiştirdi. yine bişey demedim. bu arada patron yokmu onlar bişey demedi mi diyecekseniz o sırada patron yazlığına gitmişti ve 4 ay gelmedi zaten.
neyse öyle böyle kızının düğününü atlattık sonra diğer çocuğunun bazı psikolojik sorunlar çıktı. çocuğuda 28 yaşında kocaman kız yani. kız intihar falan etmeye kalkıştı. yine 1 hafta izin aldı. tabi bu bir hafta olsu sana 1buçuk ay. biz o sıra dışardan falan yedik..
neyse dedim sağlık sonuçta dedim ve hiç bişey demedim. sonunda ofise gelebildi. yemekler yine b.k gibi. ofiste patron olmadı mı ofise geç geliyor erken çıkıyor falan. sonra bir gün bu yine ofise geç kaldı. ben de telefonla aradım. ee a-bla nerdesin gelmicen mi diye. o da ofiste kim var dedi. ben de sadece ben varım dedim. patron yok dedi. ben de yok dedim. eee canım o zaman sen tost yapsan kendine olur mu dedi. BEN ÇILDIRDIM. ne alaka yani yaaa. bu kadar da iyi niyet suistimal edilmez yani. ben de yapamam dedim. gel kendin yap dedim.
sonra taam dedi kapattı telefonu. sonra patronu aramış. ee benim çocuğum yine hastalandı ben gelmesem olur mu bugün demiş. patron da beni aradı 'abla bugün izinli çocuğu hastanmış siz dışardan yiyin' dedi. ben de yine TAM BİR APTAL OLDUĞUM İÇİN ' tamam' dedim. dedim belkide gerçekten cocuğu hastalanmıştır dedim(bu arada cidden hiç inanmıyorum artık).
neyse bu olaydan sonra ben onun yüzüne bakmamaya başladım. tavır koydum. oda bunu farketti zaten benimle hiç konuşmuyor falan. ben ypkken başka bir arkadaşıma duygu sömürüsü yapmış. 'ee ben verder i çok seviyordum ama o çocuğumun psikolojik rahatszlığı yüzünden benden soğudu konuşşmuyor benimle' diye ağlamış. aynısını patrona da demiş. hatta yetmemiş patronun karısını arayıp ona bile anlatmış. tabi kimse onu ciddeye alıpta bana bişey demedi. ben bunu taa sonradan öğrendim.
işte bu olaydan sonra biz zaten hiç konuşmuyorduk. bu hala ofise bizden sonra geliyor. ve bizim patronunda en sinir olduğu şey ofis saatlerinin esnetilmesi. yani herkes zamanında gelecek. gelemeyen ya da geç kalacak olan arayıp söyleyecek. bende bunu bildiğim için kadının sürekli geç kalmasına sinir oluyordum yani. birgün biz sabah ofise uğramadan direkt şantiyeye gittik ve ofis biz gelene kadar kapalı kalmış. Biz ofise geldik saat 10 olmuş zaten bi baktım ofis kapalı. arabayı park ettik tam ofisin kapısını açıyorum bi baktım bu abla arkamda. üst katta oturunca arabayı gördümü iniyor aşağı hanfendi. sonra döndüm ona dedim ki'abla ofis neden kapalı saat 10 olmuş birdaha bizden önce aç ofisi lütfen' dedim. o da sert şekilde EMREDERSİN dedi. sonra ben de 'ne alaka saat 10 olmuş ofis kapalı patron kızıyor bilmiyormusun' dedim. ama yine ses tonum falan aynı yani. bu sonra bi çıldırdı 'eee sen neden bana böyle davranıyorsun. burda patron sen değilsin. ben senin istediğin saatte gelemem. sen beni burdan kovdurmak istiyorsun. senin derdin nee' falan diye nasıl bağırıyor. ben de hiç takmıyorum. amaaa bayaa takmıyorum. masama oturdum bilgisayarımı açtım hiçç ona bile bakmadan işimi yapıyorum. ben böyle yaptıkça o daha da sinir oldu. geldi masama falan vurdu. o böyle yapınca tabikide artık sinirlendim. ayağa kalktım ' EE YETER BE. SUSTUKÇA TEPEME ÇIKICAN HERALDE. GİT PATRONA SÖYLE ŞİKAYETİN VARSA BENİMLE MUHATTAP OLMA' dedim. ve ofisten çıktım. çıkmasan daha kötü olacaktı kesin.
ilk kavgamız bu şekilde oldu. patron beni yanına falan çağırdı niye böyle oldu diye. ben de tüm olayı anlattım. temizlik yemek olaylarınıda söyledim. yemekleri beğenmiyorum dedim. tamam dedi konuşuyum dedi. bu abla tabi gün boyunca ağlayarak herkese duygu sömürüsü yapıyor. patron da bana dediki'aslında biliyoruz ablanın temizlik-yemekte yetersiz olduğunu ama napalım. onun durumu yok. birşey desek hemen ağlıyor. insanında vicdanına dokunuyor. yaşadıkları kolay değil. sen biraz alttan al. yanlış birşey gördüğünde söylemeye de çekinme. burda benden sonrakik patron sensin. yanlışı sen söyleyeceksin istediğin yemek varsa söyle o yapılacak. istersen liste yap daha iyi olur' dedi. yani patron aslında benim tarafımda ama fazla vicdanlı.
bu olaydan sonra abla yemek-temizlik konusunda biraz düzeldi. bi 9-10 ay düzeldi. sonra yine herkesle arayı iyice düzeltince aynı savsaklığına geri döndü. sadece giriş-çıkış saatlarine dikkat ediyor artık.
geçtiğimiz ay da ameliyat oldu. karın boşluğunda kist varmış. tabi bunu ilk öğrendiğinde 1-2 ay falan sürekli ağladı. bende tümör var. doktor acil alınması lazım dedi. kötü huylu olabilirmiş. çok kötüymüş falan diye. sonra ameliyata girdi kapalı ameliyatla 2 saatte almışlar tümör falan da değiş kistmiş. doktorda 15 gün iş görememzlik raporu vermiş. bunu ziyarete gittik evi üst katta olunca. orda öğrendik zaten kapalı ameliyat olduğunu. biz sanıyoruz ki açık ameliyat 20-30 dikiş atılacak falan sandık çünkü bize o şekilde abartarak anlattı. neyse evine gittiğimizde bi halleri vardı görseniz sanki açık beyin ameliyatı olurken aynı zamanda 3üz sezeryan ameliyatı olmuş. o şekilde ufluyor pufluyor aman acıyor falan diye ağlıyor. bizim patronda dediki 'aman abla doktor zaten 15 gün rapor vermiş o da haftaya bitecek zaten o zamana iyileşirsin' dedi. abla hemen ağladı yok ben zor iyileşirim falan diye. ben kendi yerime 10 günlüğüne birini buluyum o yapsın yemekleri ama sakın işe falan başkasını almayın ben gelicem yine dedi. bizim patronda kabul etti.
sonuç olarak bugün onun bulduğu yeni birisi geçiçi olarak işe başladı.
sorum şu: şimdi ben bu kadına verilen tavizlere aşırı sinir olmaya başladım. patronda inceden bi sinir oluyor artık. ama evi çok yakın olduğundan ve yeni birini de bulmak zor olacağından çıkarmayı göze alamıyor. birde bu kadın zaten patronun karısını da ayartmış ona arada temizliğe falan gidiyor biraz samimi yani. ofiste bişey oldumu hemen onu arıyor ee bana mobbing yapıyorlar falan diyormuş. bizim patronun karısı da dünyalar tatlısı bi kadın. aşırıı iyi. kimseyi kırmaz çok yardım sever falan. yani bu kadın o kadar sinsi ki milleti parmağında oynatıyor artık. ve bu yüzden benim iş performansım aşırı düştü. tam bir mal olduğum için kadına birşey diyemiyorum. ama artık işe başlasın. beğenmediğim yemeği yemicem. temizliği beğenmedim mi direkt patrona şikayet edicem. onunla hiç muhattap olmıcam.
bu şekilde davransam mobbingcimi olurum. çünkü kavga ettiğimizde ya da ben bişeyden şikayet ettiğimde direkt mobbingci diyor bana.
yaklaşık 4 yıldır aynı işyerinde çalışıyorum ve burası benim mezun olunca ilk çalıştığım yer.
benden 2-3 hafta sonra çay-yemek-temizlik işlerine bakacak birini aldılar. 45 yaşları civarında bir abla.
ofiste patronla beraber toplam 5 kişi çalışıyor ve tek kadın çalışan benim.(yeni aldıkları abla hariç)
ofiste sürekli duran sadece ben verim. diğerleri şantiyeye giidyorlar bazen öğle yemeğine gelmiyorlar. Ama ben 2 yıldır hep ofiste duruyor.
neyse konumuza gelecek olursak.
bu ablayla biraz sorunlarımız var.
abla ilk girdiği zamanlar çok iyiydi. yemekleri güzel yapardı. çorba-ana yemek-salata-bazende tatlı olarak tam bir menü çıkartıyordu.
sonra bi 5-6 ay sonra ofistekileride baya tanıyınca ve patronlarla da muhabbeti ilerletince iyice işleri savsaklamaya başladı.
öncelikle 2 günde bir yaptığı tuvalet temizliği ve genel paspas işlerini haftada bire düşürdü.
yemeklerde aynı şekilde bazen artık yemekleri yedik, bazen sadece ana yemek ve yanına yoğurt/içecek şekilnde yapmaya başladı.
ve inanılmaz çok ve boş konuşuyor. herkesi oyalıyor.
benimle de arası iyiydi. ben zaten insanları kırmamaya özen gösteren biriyim.
neyse bu iyice ofiste patron gibi takılıyor. öyle çay falan istemedikçe vermez. bir misafir geldi mi illa biz onu çağırıcaz çay isticez o şekilde getirir anca.
sonradan bunun kızının biri evlenecekti. onun işleriyle falan uğraşmaya başladı. bu arada kadının evi tam ofisin üzerinde. yanı çok yakın ofise. ee bu kızım evleniyor diye sürekli işten erken çıkıyor. zaten normal çalışma saati sabah 9 akşam 3. yarım gün gibi bişey çalışıyor. 3-4 hafta kızım evleniyor diye ne düzgün yemek yaptı ne temizlik yaptı. sürekli artık yemeklerle, tostla ya da marketten aldığı hazır yiyeceklerle geçiştirdi. yine bişey demedim. bu arada patron yokmu onlar bişey demedi mi diyecekseniz o sırada patron yazlığına gitmişti ve 4 ay gelmedi zaten.
neyse öyle böyle kızının düğününü atlattık sonra diğer çocuğunun bazı psikolojik sorunlar çıktı. çocuğuda 28 yaşında kocaman kız yani. kız intihar falan etmeye kalkıştı. yine 1 hafta izin aldı. tabi bu bir hafta olsu sana 1buçuk ay. biz o sıra dışardan falan yedik..
neyse dedim sağlık sonuçta dedim ve hiç bişey demedim. sonunda ofise gelebildi. yemekler yine b.k gibi. ofiste patron olmadı mı ofise geç geliyor erken çıkıyor falan. sonra bir gün bu yine ofise geç kaldı. ben de telefonla aradım. ee a-bla nerdesin gelmicen mi diye. o da ofiste kim var dedi. ben de sadece ben varım dedim. patron yok dedi. ben de yok dedim. eee canım o zaman sen tost yapsan kendine olur mu dedi. BEN ÇILDIRDIM. ne alaka yani yaaa. bu kadar da iyi niyet suistimal edilmez yani. ben de yapamam dedim. gel kendin yap dedim.
sonra taam dedi kapattı telefonu. sonra patronu aramış. ee benim çocuğum yine hastalandı ben gelmesem olur mu bugün demiş. patron da beni aradı 'abla bugün izinli çocuğu hastanmış siz dışardan yiyin' dedi. ben de yine TAM BİR APTAL OLDUĞUM İÇİN ' tamam' dedim. dedim belkide gerçekten cocuğu hastalanmıştır dedim(bu arada cidden hiç inanmıyorum artık).
neyse bu olaydan sonra ben onun yüzüne bakmamaya başladım. tavır koydum. oda bunu farketti zaten benimle hiç konuşmuyor falan. ben ypkken başka bir arkadaşıma duygu sömürüsü yapmış. 'ee ben verder i çok seviyordum ama o çocuğumun psikolojik rahatszlığı yüzünden benden soğudu konuşşmuyor benimle' diye ağlamış. aynısını patrona da demiş. hatta yetmemiş patronun karısını arayıp ona bile anlatmış. tabi kimse onu ciddeye alıpta bana bişey demedi. ben bunu taa sonradan öğrendim.
işte bu olaydan sonra biz zaten hiç konuşmuyorduk. bu hala ofise bizden sonra geliyor. ve bizim patronunda en sinir olduğu şey ofis saatlerinin esnetilmesi. yani herkes zamanında gelecek. gelemeyen ya da geç kalacak olan arayıp söyleyecek. bende bunu bildiğim için kadının sürekli geç kalmasına sinir oluyordum yani. birgün biz sabah ofise uğramadan direkt şantiyeye gittik ve ofis biz gelene kadar kapalı kalmış. Biz ofise geldik saat 10 olmuş zaten bi baktım ofis kapalı. arabayı park ettik tam ofisin kapısını açıyorum bi baktım bu abla arkamda. üst katta oturunca arabayı gördümü iniyor aşağı hanfendi. sonra döndüm ona dedim ki'abla ofis neden kapalı saat 10 olmuş birdaha bizden önce aç ofisi lütfen' dedim. o da sert şekilde EMREDERSİN dedi. sonra ben de 'ne alaka saat 10 olmuş ofis kapalı patron kızıyor bilmiyormusun' dedim. ama yine ses tonum falan aynı yani. bu sonra bi çıldırdı 'eee sen neden bana böyle davranıyorsun. burda patron sen değilsin. ben senin istediğin saatte gelemem. sen beni burdan kovdurmak istiyorsun. senin derdin nee' falan diye nasıl bağırıyor. ben de hiç takmıyorum. amaaa bayaa takmıyorum. masama oturdum bilgisayarımı açtım hiçç ona bile bakmadan işimi yapıyorum. ben böyle yaptıkça o daha da sinir oldu. geldi masama falan vurdu. o böyle yapınca tabikide artık sinirlendim. ayağa kalktım ' EE YETER BE. SUSTUKÇA TEPEME ÇIKICAN HERALDE. GİT PATRONA SÖYLE ŞİKAYETİN VARSA BENİMLE MUHATTAP OLMA' dedim. ve ofisten çıktım. çıkmasan daha kötü olacaktı kesin.
ilk kavgamız bu şekilde oldu. patron beni yanına falan çağırdı niye böyle oldu diye. ben de tüm olayı anlattım. temizlik yemek olaylarınıda söyledim. yemekleri beğenmiyorum dedim. tamam dedi konuşuyum dedi. bu abla tabi gün boyunca ağlayarak herkese duygu sömürüsü yapıyor. patron da bana dediki'aslında biliyoruz ablanın temizlik-yemekte yetersiz olduğunu ama napalım. onun durumu yok. birşey desek hemen ağlıyor. insanında vicdanına dokunuyor. yaşadıkları kolay değil. sen biraz alttan al. yanlış birşey gördüğünde söylemeye de çekinme. burda benden sonrakik patron sensin. yanlışı sen söyleyeceksin istediğin yemek varsa söyle o yapılacak. istersen liste yap daha iyi olur' dedi. yani patron aslında benim tarafımda ama fazla vicdanlı.
bu olaydan sonra abla yemek-temizlik konusunda biraz düzeldi. bi 9-10 ay düzeldi. sonra yine herkesle arayı iyice düzeltince aynı savsaklığına geri döndü. sadece giriş-çıkış saatlarine dikkat ediyor artık.
geçtiğimiz ay da ameliyat oldu. karın boşluğunda kist varmış. tabi bunu ilk öğrendiğinde 1-2 ay falan sürekli ağladı. bende tümör var. doktor acil alınması lazım dedi. kötü huylu olabilirmiş. çok kötüymüş falan diye. sonra ameliyata girdi kapalı ameliyatla 2 saatte almışlar tümör falan da değiş kistmiş. doktorda 15 gün iş görememzlik raporu vermiş. bunu ziyarete gittik evi üst katta olunca. orda öğrendik zaten kapalı ameliyat olduğunu. biz sanıyoruz ki açık ameliyat 20-30 dikiş atılacak falan sandık çünkü bize o şekilde abartarak anlattı. neyse evine gittiğimizde bi halleri vardı görseniz sanki açık beyin ameliyatı olurken aynı zamanda 3üz sezeryan ameliyatı olmuş. o şekilde ufluyor pufluyor aman acıyor falan diye ağlıyor. bizim patronda dediki 'aman abla doktor zaten 15 gün rapor vermiş o da haftaya bitecek zaten o zamana iyileşirsin' dedi. abla hemen ağladı yok ben zor iyileşirim falan diye. ben kendi yerime 10 günlüğüne birini buluyum o yapsın yemekleri ama sakın işe falan başkasını almayın ben gelicem yine dedi. bizim patronda kabul etti.
sonuç olarak bugün onun bulduğu yeni birisi geçiçi olarak işe başladı.
sorum şu: şimdi ben bu kadına verilen tavizlere aşırı sinir olmaya başladım. patronda inceden bi sinir oluyor artık. ama evi çok yakın olduğundan ve yeni birini de bulmak zor olacağından çıkarmayı göze alamıyor. birde bu kadın zaten patronun karısını da ayartmış ona arada temizliğe falan gidiyor biraz samimi yani. ofiste bişey oldumu hemen onu arıyor ee bana mobbing yapıyorlar falan diyormuş. bizim patronun karısı da dünyalar tatlısı bi kadın. aşırıı iyi. kimseyi kırmaz çok yardım sever falan. yani bu kadın o kadar sinsi ki milleti parmağında oynatıyor artık. ve bu yüzden benim iş performansım aşırı düştü. tam bir mal olduğum için kadına birşey diyemiyorum. ama artık işe başlasın. beğenmediğim yemeği yemicem. temizliği beğenmedim mi direkt patrona şikayet edicem. onunla hiç muhattap olmıcam.
bu şekilde davransam mobbingcimi olurum. çünkü kavga ettiğimizde ya da ben bişeyden şikayet ettiğimde direkt mobbingci diyor bana.
Son düzenleme: