Her gün yeni bir ihanete tanık oluyorum üzülerek…
Hem de ne ihanetler… Sadakatsizlik almış başını gidiyor...
Ne verilen emekler, Ne yeni bir Can, ne de yüreği sevgi dolu bir eş…
Önemsenen sadece bir et parçası!
Belki de “erkeklik ispatı!” Adı altında yapılıyor onlarcası…
Önemli midir listenin kabarıklığı?
Sayısına göre değişir mi?
Dereceleri mi vardır ihanetin?
-Bu affedilebilir bilmem kaçıncı derece.
-Bu affedilemez artık son radde!?
Ahlaksızlığın ardından çıkan sonuç içler acısı…
Bedelini ihaneti yaşatan değil, yaşayan ödüyor!
Niçin?
Kim ya da ne engeldir çekip gitmelere?
Kaç omuz kaldırabilir, kaç yürek sığdırabilir, kaç zihin unutabilir aldatılmışlığı?
Nedir insanı bu kadar çirkinliğe göz yumacak duruma getiren?
Nedendir onca haksızlığa karşı “son şans” tanımak?
İhanet “vazgeçilmezlik” duygusuna mı bürür benliği?
İhanet eden insani tüm duygularını yitirmişken, nasıl “vazgeçilmez” olur?
Hangi duygu daha ağır basar İhanetin acısından?
Terk etmek, çekip gitmek neden daha zor gelir?
İhanetin yüzsüz bahaneleri nasıl olurda gerçeklerin önünde bir duvar örebilir!?
Neden inanmak ister aldatılan?
Neye, nasıl umut bağlar?
Bir et parçası uğruna emekler, sevgiler, umutlar, yaşanmış onca güzel hatıralar, yaşanılması gereken mutluluklar harcanırken “en değerli” tarafından; neden kendinden vazgeçer elinden her şeyi alınan?
Neden sahipsiz bırakır benliğini?
Neden teslim eder yine kendini ihanete?
Hangi bahane affettirmeye yeterlidir ihaneti?
Hangi bahane son şans vermeye değer görülür?
Peki ya kaçıncı ihanete kadardır affetmeler?
Hem de ne ihanetler… Sadakatsizlik almış başını gidiyor...
Ne verilen emekler, Ne yeni bir Can, ne de yüreği sevgi dolu bir eş…
Önemsenen sadece bir et parçası!
Belki de “erkeklik ispatı!” Adı altında yapılıyor onlarcası…
Önemli midir listenin kabarıklığı?
Sayısına göre değişir mi?
Dereceleri mi vardır ihanetin?
-Bu affedilebilir bilmem kaçıncı derece.
-Bu affedilemez artık son radde!?
Ahlaksızlığın ardından çıkan sonuç içler acısı…
Bedelini ihaneti yaşatan değil, yaşayan ödüyor!
Niçin?
Kim ya da ne engeldir çekip gitmelere?
Kaç omuz kaldırabilir, kaç yürek sığdırabilir, kaç zihin unutabilir aldatılmışlığı?
Nedir insanı bu kadar çirkinliğe göz yumacak duruma getiren?
Nedendir onca haksızlığa karşı “son şans” tanımak?
İhanet “vazgeçilmezlik” duygusuna mı bürür benliği?
İhanet eden insani tüm duygularını yitirmişken, nasıl “vazgeçilmez” olur?
Hangi duygu daha ağır basar İhanetin acısından?
Terk etmek, çekip gitmek neden daha zor gelir?
İhanetin yüzsüz bahaneleri nasıl olurda gerçeklerin önünde bir duvar örebilir!?
Neden inanmak ister aldatılan?
Neye, nasıl umut bağlar?
Bir et parçası uğruna emekler, sevgiler, umutlar, yaşanmış onca güzel hatıralar, yaşanılması gereken mutluluklar harcanırken “en değerli” tarafından; neden kendinden vazgeçer elinden her şeyi alınan?
Neden sahipsiz bırakır benliğini?
Neden teslim eder yine kendini ihanete?
Hangi bahane affettirmeye yeterlidir ihaneti?
Hangi bahane son şans vermeye değer görülür?
Peki ya kaçıncı ihanete kadardır affetmeler?