Konuyu yanlış yerde mi açtım bilmiyorum. Ama bu hepimizin derdi olmalı düşüncesiyle burada açtım başlığı. Pek çoğumuz gerek basın yolu ile, gerek çevrimizde gerekse de burada şiddette uğramış kadınlardan haberdar oluyoruz. Başından bu acı olay geçenlerden/ hala yaşıyor olanlardan bahsetmiyorum bile. Bu tür olaylar dünyanın her yerinde yaşanıyor, ne yazık ki Türkiye'de de azımsanamayacak boyutlarda. Gerçi şiddete uğrayan kadın sayısı az olsaydı bile bu kesinlikle bizim derdimiz olmak olmalıydı/ olmak zorunda. Töre cinayetleri, eş/erkek arkadaştan görülen şiddet, sonuçsuz kalan yardım çığlıkları eminim pek çoğumuzun tüylerini diken diken ediyordur. Bu noktaya gelene kadar eğer elimizi taşın altına koyup da düşünecek olursak; susarak hepimizin suçlu olduğuna inanıyorum. Sahte bir sevgiye inanıp görmezden gelmemiz, hakkımızı aramamız ve dur demememiz, şiddeti normalize etmemizden herkes sorumlu bence. Şiddet ilk ailede başlıyor. Çocukluğunda şiddete maruz kalmış bir erkeğin eşine, çocuğuna, ya da tartıştığı herhangi birine şiddetle karşılık vermesi çoğu zaman aslında kaçınılmaz bir son. Aynı şekilde evinde şiddet görmüş bir kadının da çocuğuna şiddet uygulaması, eşinin ya da erkek arkadaşının bu davranışını normal karşılaması da bir o kadar kaçınılmaz. Eğer ki şiddetin hiçbir şekilde bir açıklamasının olmadığına inanıp, evde çocuklarımıza şiddet uygulamasak, eşimiz böyle bir şey yaptığında "Sen n'apıyorsun?" diye karşısına dikilsek ve kendi başımıza geldiğinde gerekenleri yapmış olsak şimdi bu noktada olur muyduk acaba? En azından bu kadar yoğun şekilde karşılaşır mıydık? Her gün ayrı bir hastanelik olmuş kadın ya da töre cehaleti altında canından olmuş kadınların haberlerini bu kadar duyar mıydık? (Bunun yanı sıra kadın şiddetine maruz kalmış erkeklerin de olduğunun farkındayım. Belki çok haberdar olmuyoruz ama bu da madalyonun öbür yüzü.) Devletin de bu konuda üzerine düşeni yapmadığını biliyoruz. Şikayetçi olan kadını,"barıştırıp" tekrar aynı cehenneme geri göndermeler, sözde korunan ama aslında korunmayan kadınlar, dalga geçer gibi verilen cezalar ilk aklıma gelenler; ama eminim ki düşünsek bu liste uzar gider. Ne yazık ki durum giderek vahimleşiyor. Kadına yönelik şiddet için yeni bir yasa tasarısı hazırlanmış ve eğer kabul edilirse bu suçun karşılığı artık hapis cezası olmayacak ve şu anda bu suçtan cezaevinde olanlar da tahliye edilecek. Bu kadına şiddete teşvikten başka bir şey değil. Bu başlığı açtım çünkü şiddete uğrasak da uğramasak da bu hepimizin sorunu olmalı diye düşünüyorum. Bu konuyu tartışalım, gelişmeleri takip edelim ve bu kez susmayalım!..
Not: Konuyla ilgili Hürriyet Gazetesi'nde Oya Armutçu'nun bir yazısı var. Okumak isteyen olursa kolayca ulaşabilir.
Not: Konuyla ilgili Hürriyet Gazetesi'nde Oya Armutçu'nun bir yazısı var. Okumak isteyen olursa kolayca ulaşabilir.
Son düzenleme: