hiçbir erkek eşinin kendisinden üstün olmasını istemiyormuş yada kaldıramıyormuş meğer... meğer kadın hep ezik olacak, erkeğinin eline bakacak, höt dedimi susacakmış, ne olursa olsun kocam herzaman haklıdır diyecekmiş...
sağolsun babam bunu bizzat annem üzerinde uygulayarak gösterdi bize...
çok değil son 5 yıldır böyle... annemi özellikle onun akrabalarının yanında aşağılama, hakaret etme hastalığına yakalandı.. Evet hastalık diyorum çünkü akıl sağlığı normal olan böyle yapmaz.. sonuçta 30 seneye yakın aynı yastığa baş koymuşsun.. hayat arkadaşlığı yapmışsın.. yeri gelmiş sıkıntını üzüntünü paylaşmış hastalanınca başından ayrılmamış 30 sene önce imzasını atarken verdiği sözü tutarak... Karşılığı: Hakaret, aşağılama, küfür, evden kovma...
Annem bunları hakedecek ne mi yapıyo?
Önüne sıcak yemek çıkarıyo, kıyafetlerini ütülüyo, onu adam yerine koyarak alıp karşısına konuşmaya çalışıyo, şeker hastası istemeyerek kızıp bağırıyo diyerek kendini avutuyo ve herzaman kendi alttan alıyor,
en önemlisi 2 tane pırlanta gibi evlat yetiştiriyo...onların sıkıntılarını üzüntülerini mutluluklarını paylaşıyo,
boş vakit yoktur boşa geçen vakit vardır mantığı ile belediyenin açtığı kurslara gidip el emeği işler yapıyo satarak çorbada benimde tuzum olsun diye ev ekonomisine katkıda bulunuyo.. hee birde bu yaptıklarından dolayı çevresindeki herkesce takdir topluyo...
30Yılın sonuna gelindi artık geç bile kalınmıştı belki de... Yine tartışma, yine küfür yine haraket... sanırım bu sondu. birdaha annem böyle laflar duymayacak çünkü babam kapıyı vurup gitti.. çünkü karşısında bizler vardık artık Ablam ve ben... Çünkü annem bunları haketmiyordu..
artık ne halimiz varsa görecekmişiz....
ne ölüsüne ne dirisine gidecekmişiz.....
O'da bizimkine gelmeyecekmiş ( 2 ay sonra ablamın düğünü var )
lanet olsunmuş bizim gibi evlatlara ve anneme....
evet lanet olsun bize ki, okuduk iyi yerlere geldik alnımızın teriyle çalışıp eve para getirdik... Küçük şeylerle mutlu olmayı bildik...
velhasıl... annem nerde hata yaptı, neden bunları yaşıyor ve nasıl hala ayakta bizlere karşı dimdik durabiliyo... anlamış değilim....
sağolsun babam bunu bizzat annem üzerinde uygulayarak gösterdi bize...
çok değil son 5 yıldır böyle... annemi özellikle onun akrabalarının yanında aşağılama, hakaret etme hastalığına yakalandı.. Evet hastalık diyorum çünkü akıl sağlığı normal olan böyle yapmaz.. sonuçta 30 seneye yakın aynı yastığa baş koymuşsun.. hayat arkadaşlığı yapmışsın.. yeri gelmiş sıkıntını üzüntünü paylaşmış hastalanınca başından ayrılmamış 30 sene önce imzasını atarken verdiği sözü tutarak... Karşılığı: Hakaret, aşağılama, küfür, evden kovma...
Annem bunları hakedecek ne mi yapıyo?
Önüne sıcak yemek çıkarıyo, kıyafetlerini ütülüyo, onu adam yerine koyarak alıp karşısına konuşmaya çalışıyo, şeker hastası istemeyerek kızıp bağırıyo diyerek kendini avutuyo ve herzaman kendi alttan alıyor,
en önemlisi 2 tane pırlanta gibi evlat yetiştiriyo...onların sıkıntılarını üzüntülerini mutluluklarını paylaşıyo,
boş vakit yoktur boşa geçen vakit vardır mantığı ile belediyenin açtığı kurslara gidip el emeği işler yapıyo satarak çorbada benimde tuzum olsun diye ev ekonomisine katkıda bulunuyo.. hee birde bu yaptıklarından dolayı çevresindeki herkesce takdir topluyo...
30Yılın sonuna gelindi artık geç bile kalınmıştı belki de... Yine tartışma, yine küfür yine haraket... sanırım bu sondu. birdaha annem böyle laflar duymayacak çünkü babam kapıyı vurup gitti.. çünkü karşısında bizler vardık artık Ablam ve ben... Çünkü annem bunları haketmiyordu..
artık ne halimiz varsa görecekmişiz....
ne ölüsüne ne dirisine gidecekmişiz.....
O'da bizimkine gelmeyecekmiş ( 2 ay sonra ablamın düğünü var )
lanet olsunmuş bizim gibi evlatlara ve anneme....
evet lanet olsun bize ki, okuduk iyi yerlere geldik alnımızın teriyle çalışıp eve para getirdik... Küçük şeylerle mutlu olmayı bildik...
velhasıl... annem nerde hata yaptı, neden bunları yaşıyor ve nasıl hala ayakta bizlere karşı dimdik durabiliyo... anlamış değilim....