Kaşınan gözlere dikkat: Allerjik konjonktivit

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
292.861
602.445
43
bahar_gozlere_hasar_veriyor_h258699.jpg

Gözlerin kızarması, sulanması ve kaşıntı ile kendini gösteren “Allerjik konjonktivit” çok sık rastlanan bir göz rahatsızlığı. Prof. Dr. Sinan Tatlıpınar, “allerjik konjonktivit”i “göz kapaklarının içini ve gözün beyaz kısmını saran ve konjonktiva olarak isimlendirilen zarın allerjiye bağlı olarak gelişen iltihabıdır” diye tanımlıyor.
Dr. Tatlıpınar, gözün allerjik hastalıklarına sık rastlandığını belirterek “Aslında allerjik konjonktivit bir grup hastalığı tanımlayan genel bir terimdir. Alt tipleri arasında mevsimsel allerjik konjonktivit, pereniyal allerjik konjonktivit (uzun süreli allerjik konjonktivit), vernal keratokonjonktivit, atopik keratokonjonktivit ve dev papiller konjonktivit yer almaktadır” diyor.
Allerjik konjonktivitin genellikle her iki gözü birlikte etkilediğini vurgulayan Dr. Tatlıpınar, diğer belirtileri şöyle sıralıyor:
“Gözlerde kaşıntı ve kızarıklık, gözde yanma hissi, gözkapaklarında şişme, gözlerde sulanma genel belirtilerdir. Ancak türlerine göre bu belirtilerde değişiklik olabilir. İleri durumlarda saydam tabakanın (kornea) etkilenmesi halinde görme sorunlarına yol açabilir.”
Allerjik konjonktivit teşhisinin hastanın şikayetleri, dikkatli bir muayene ve bazı laboratuar incelemeleriyle konduğunu belirten Dr. Tatlıpınar, tedaviyle ilgili ise şunları söylüyor:
“Allerjik konjonktivitin tedavisinde prensip; eğer biliyorsak allerjiye neden olan etkenden uzak durmaktır. Genellikle kombine tedaviler uygulanmaktadır. Hastalığın tipine ve şiddetine göre allerjiyi önleyici antihistaminik damlalar ve gerektiğinde mutlaka doktor kontrolünde olmak üzere kortizon içeren ilaçlar kullanılmaktadır.”

1.jpg

Mevsimsel ve pereniyal allerjik konjunktivit: Bu iki alerji tipi aynı gurupta toplanabilir. Her iki tipte de havada bulunan spesifik bir etkene karşı alerji gelişmektedir. Mevsimsel alerjik kojonktivit en sık rastlanan allerjik göz hastalığıdır. Tüm alerjik konjunktivit olgularının yaklaşık olarak yarısı bu guruptandır. Burada etken sıklıkla polenlerdir. İki taraflı göz yaşarması, kaşıntı, yanma hissi ve kızarıklık görülür. Göz kapakları hafif şişmiş olabilir, görme normaldir. Sıklıkla burun akıntısı, hapşırma, burunda tıkanıklık ve kaşıntı gibi allerjik rinit bulguları da eşlik eder.
Pereniyal yani uzun süreli alerjik konjunktivit yıl boyunca mevcuttur ve bu tipten başlıca ev tozu ve hayvan atıkları sorumludur. Bu tip daha az yaygın olup genellikle mevsimsel tipten daha az şiddetli biçimde ortaya çıkar.
Vernal keratokonjonktivit (Bahar Keratokonjonktiviti): Çocuk ve genç erişkinleri etkileyen bir allerjik konjunktivit tipidir. Ilık ve kuru iklimli bölgelerde daha sık ve şiddetli görülür. Erkeklerde daha sık görülmektedir. Ortaya çıkışı genellikle 5 yaşından sonradır ve genellikle ergenlik çağına gelindiğinde hastalık sonlanmaktadır. Hastalığın süresi nadiren 5-10 yılı geçer. Tipik olarak mevsimseldir ve ilkbahardan yaz sonuna kadar sürer.
Atopik keratokonjonktivit: Körlük riskinin en fazla görüldüğü allerjik konjonktivit formudur. Nadir olarak ve gençlerde görülür. Yirmili yaşlar civarında başlar ve uzun yıllar devam eder. Atopi kişinin alerjik bozukluk geliştirmesine yol açan kalıtımsal ve yapısal bir özelliktir. Bu konjonktivit tipi astım, rinit, atopik dermatit, besin allerjisi gibi atopi belirtileri gösteren kişilerde görülür. Göz bulguları genellikle diğer atopik bulguların ortaya çıkmasından bir kaç yıl sonra gelişir ve vernal keratokonjonktivite benzer şekildedir. Göz kapakları sıklıkla tutulmuştur. Kapak cildi kızarık, kalınlaşmış ve pul pul olmuştur. Kirpik dibi iltihabına sık olarak rastlanmaktadır.
Kapak iç kısımlarında yapışıklıklar, gözün kornea tabakasında anormal damarlanmalar, katarakt görülebilir.
Dev Papiller Konjunktivit: Bu hastalık kontakt lensler, kontakt lens temizlik veya bakım ürünlerine karşı gelişebilir. Üst kapağın altını döşeyen konjunktivada papilla denen kabarıklıklar mevcuttur. Hastalar kontakt lens taktıklarında rahatsız olduklarından yakınırlar. Bazen göz protezleri ve göze konulan dikişler de bu tabloyu oluşturabilmektedir. Tedavisinde bu tabloya yol açan etken ortadan kaldırılmalı ve alerjiyi önleyici ilaçlar kullanılmalıdır.
Bazen göze kullanılan ilaçlara, bu ilaçlar içerisindeki koruyucu maddelere veya kozmetik maddelere karşı gözde alerjik reaksiyon meydana gelebilmektedir.


KAYNAK=doktor sitesi
 
X