Açılın ben aile apartmanındayım ahsjsjs.
Öncelikle şunu söyleyeyim, bu işler ay kırmadan nasıl söylerim ay nasıl alıştırım, ay hangi yolu denesem ile olmaz. Çatır çatır söyleyeceksiniz ne isteyip ne istemediğinizi. Evcil hayvan ya da çocuklar için yol yöntem aranır. Dümdüz söyleyince anlamayacakları için. Yetişkin insanlar dümdüz söyleyince anlayabiliyorlar valla bak.
Ben aile apartmanına ilk taşındığımda 20 yıldır mütemadiyen kayınvalideme hizmet edip işini yapan, bunu normal gören, yeni gelen gelinin ki bu ben oluyorum artık onun yükünü de alması gerektiğini düşünen bir de elti vardı apartmanda. Kaynananın yanında promosyon olarak veriliyor ajsjsjsj. Bir de görümce var bekar. Şirinler köyü gibi hepimiz bir aradayız çok şükür.
Neyse ilk geldiğimde acemiyim tabi. Adeta çölde nefes almaya çalışan kutup ayısı gibiydim. Genel olarak insanları kırmaktan da korktuğum için bir sene çömezlik dönemim oldu ajsjsjsj. Önce psikolojik baskıya, vicdan merhamet kelimelerinin bol miktarda kullanıldığı cümlelere inandım. İnanılır gibi değil ama bildiğin inandım.
Bir müddet sonra "e 20 yıl kendini feda etmiş eltim insan değil miydi benim ondan ne farkım var yapayım ben de", "e yaşlı kadın her gün giderim gitmişken işini de yaparım elime mi yapışır" şeklinde düşünürken buldum kendimi. Böyle olması gerektiğine inanıyordum. Büyük cif çetesi beni büyülemişti adeta.
Sonra zamanla aşırı mutsuz olduğumu, Çünkü temelde maddi hiçbir problemleri olmayan insanların temizlik için birini alabileceklerini, henüz genç ve bekar olan kızının kendi evini bir zahmet temizleyebileceğini, diğer iki kızının da gayet annelerine destek olabileceklerini, en önemlisi de kıymetli vaktimi sürekli çok da anlaşamadığım insanlarla harcamak istemediğimi fark ettim.
Önce sizin gibi alıştıra alıştıra mesafeli olayım diye düşündüm. Kırmak istemiyordum çünkü. Karşı saldırı gecikmedi tabi ajsjsj. Önce vicdanlı insan şöyle olur böyle olur şeklinde manipule etmeye çalıştılar. İnanır mısın az daha işe yarıyordu. En azından geceleri uyumadan önce lan yoksa ben kötü bir insan mıyım diye kendimi sorguluyordum. Yine de geri adım atmadım. Sonra tepkiler şiddetlenmeye başladı. Canım eltim "ben yaptıysam sen de mecbursun yapacaksın" şeklinde sonradan aşırı pişman olacağı Talihsiz bir cümle bile sarf etti.
Baktım böyle olmuyor, içimdeki canavarı ortaya çıkardım. Özet haliyle "yapmıyorum, gelmiyorum ulan, kötü bir insanım cehennemden size el sallarım nasılsa yanımda olacaksınız" manasına gelen büyük bir çemkirme seansı gerçekleştirdim. Böyle demedim tabi de özeti buydu. Gayet net şekilde kaynanaya hizmeti benimsemediğimi, fakir ve muhtaç olsa seve seve destek olacağımı, ancak maddi sorunu olmadığı için temizlikçi çağırması gerektiğini, CİMRİLİK yapacaksa da kızlarının yapması gerektiğini söyledim. Sürekli gitme konusunda da paylaşacak ve konuşacak çok fazla bir şeyimiz olmadığını, benim yalnızlığı sevdiğimi, kendi öz ailemle bile sürekli görüşmekten hoşlanmadığımı dile getirdim.
Epey sancılı bir süreç başladı sonra. Küsmeler, tripler, laf sokmalar ahsjsjs. Asla geri adım atmadım. Ben buyum ve kavga istiyorsanız ederim sorun değil. Ancak bir sonuç çıkmaz oradan kuru gürültüden başka. Herkes karşısındakini olduğu gibi kabul ederse mis gibi yaşar gideriz. Yok değiştirmeye kalkarsa, her gün kavgaya da hayır demem dedim.
Eş faktörü devreye girdi bu noktada. Eşim başta bir şey demedi. Küslük sürünce "bir şey Olmaz yaşlı kadın" bilmem ne dedi. Ben de ona "talebi olan ben değilim. Küsen de ben değilim. Talepte bulunan, olmayınca sorun çıkaran ve ardından küsen senin ailen. Ben burada böylece duruyorum. Kimseden bir şey istemiyor ve beklemiyorum. Kavga da çıkarmıyorum. He sen diyorsan ki ben bu duruma burnumu sokucam ki dikkat ettiysen ben seni karıştırmadım. Kendim muhatap oldum. Karışırım diyorsan, ben kendime saygımı yitirip olmak istemediğim biri gibi davranacağıma sen dahil hepinizi arkamda bırakmayı tercih ederim. Seçim senin" dedim. Karışmamayı tercih etti ahsjsjs.
Aman ne yazdım be. Bunlar önemli ama satır satır oku. Tecrübe konuşuyor burada shsjjs. Sonuç itibariyle aynı apartmanda canımın istediği zaman görüştüğüm, hiçbir konuda bana karışmalarına müsaade etmediğim, sınırlarını bilen bir eş ailesi var artık. Kavga yok, hadsizlik yok, sınırlar var.
Kolay mı oldu bunu elde etmek? Kesinlikle kolay olmadı. Tırnaklarımla kazıdım tamam mı ahsjsjs.
Meselenin özü şu; hayat, bırakın eş ailesini herhangi biri için bile (evlat hariç) lüzumundan fazla fedakarlık yapmak ve istemediğin biri olmak için çok çok kısa. Yarın pişman olacağıma, bugünü kurtarmaya çalışırım. Eyyorlamam bu kadar, okuyanın gözüne sağlık :)