merhaba herkese!
sizlerle dertleşmek istiyorum yine...
2 oglum var 1 ve 2 bucuk yasında.. cok yaramazlar beni perişan ediyorlar.. oglum sabah kalkar bütün evi dagıtır dolabı acar yumurta kırar.. masaya cıkar avizeyi kırmaya calısır esyaları fırlatır.. televizyona kücük kardesine her yere... cam acmaya calısır bütün camların saplarını söktüm..su ister yere döker.. hep mıy mıy sürekli birseyler istio huysuzzz..kücük kardesini hep dövüyor günde 15 kez dayak yiyor.. engel olmasam 300 kez dayak yer heralde... 2 adım ayrılamıyrom kücük oglumdan.. uyutmak da mümkün degil.. hangisini uyutcan?? imkansızzz..hic birini yanlız bırakamıyorum oyzdn uyutamıyorum da..
siinir krizi geciriyorum...aglıyorum nefesim daralıyor bogulcak gibi oluyorum.. tansiyonum düsüooo..
bu günlerde yapa yanlız oldugumu daha iyi anlıyorum...
biyolojik babam beni istemedi
biyolojk annem beni 5 yaşındayken verdi
beni büyüten gerçek babam ben 12 yaşındayken vefat etti.. sonrasında 2 yıl icinde babaannem dedem anneannem dedem hepsi vefat etti..
bir beni büyüten annem kaldı ama o da ayrı bi dünyada.. beni cok severdi ama artık benden uzaklastı.. kendinden 30 yaş genc sevgilsi var onun hayat tarzını kabul edemedigim icin sanırım benden uzaklasıyor
kendimi yapa yanlız hissediyorum... sorunlarım var... eşimin koskoca ailesi var.. kardesleri abileri annesi babası.. gördükce keşke benimde ailem olsa diyorum.. ama yok..
ha birde amcam var işte... ama 4 yıldır evliyim 5 kez onlara gitmisimdir ama bir kere olsun benim eve gelmedi.. arayıp sormazda ..amca denilebilir mi??
aslında bunları düşünmeyip pozitif bakabilirim hayata.. ama nedense son 2 yıldır cok bu olumsuz düsüncelere yogunlasıyorum ve kendimi üzüyürm
sizce ne yapmalıyım? hayata daha pozitif bakmak icin??? ben mutlu olmak istiyorum ikide br nekadar yanlız oldugumu düsünmek istemiyrm... piskologa gitmeden sorunlarımı aşabilirmym acbaa
	
		
			
		
		
	
				
			sizlerle dertleşmek istiyorum yine...
2 oglum var 1 ve 2 bucuk yasında.. cok yaramazlar beni perişan ediyorlar.. oglum sabah kalkar bütün evi dagıtır dolabı acar yumurta kırar.. masaya cıkar avizeyi kırmaya calısır esyaları fırlatır.. televizyona kücük kardesine her yere... cam acmaya calısır bütün camların saplarını söktüm..su ister yere döker.. hep mıy mıy sürekli birseyler istio huysuzzz..kücük kardesini hep dövüyor günde 15 kez dayak yiyor.. engel olmasam 300 kez dayak yer heralde... 2 adım ayrılamıyrom kücük oglumdan.. uyutmak da mümkün degil.. hangisini uyutcan?? imkansızzz..hic birini yanlız bırakamıyorum oyzdn uyutamıyorum da..
siinir krizi geciriyorum...aglıyorum nefesim daralıyor bogulcak gibi oluyorum.. tansiyonum düsüooo..
bu günlerde yapa yanlız oldugumu daha iyi anlıyorum...
biyolojik babam beni istemedi
biyolojk annem beni 5 yaşındayken verdi
beni büyüten gerçek babam ben 12 yaşındayken vefat etti.. sonrasında 2 yıl icinde babaannem dedem anneannem dedem hepsi vefat etti..
bir beni büyüten annem kaldı ama o da ayrı bi dünyada.. beni cok severdi ama artık benden uzaklastı.. kendinden 30 yaş genc sevgilsi var onun hayat tarzını kabul edemedigim icin sanırım benden uzaklasıyor
kendimi yapa yanlız hissediyorum... sorunlarım var... eşimin koskoca ailesi var.. kardesleri abileri annesi babası.. gördükce keşke benimde ailem olsa diyorum.. ama yok..
ha birde amcam var işte... ama 4 yıldır evliyim 5 kez onlara gitmisimdir ama bir kere olsun benim eve gelmedi.. arayıp sormazda ..amca denilebilir mi??
aslında bunları düşünmeyip pozitif bakabilirim hayata.. ama nedense son 2 yıldır cok bu olumsuz düsüncelere yogunlasıyorum ve kendimi üzüyürm
sizce ne yapmalıyım? hayata daha pozitif bakmak icin??? ben mutlu olmak istiyorum ikide br nekadar yanlız oldugumu düsünmek istemiyrm... piskologa gitmeden sorunlarımı aşabilirmym acbaa
 
	 
 
		 hatalarından onu azarlamak yerine gayet sakin bir anını övebilirsiniz,bunun sizin ne kadar hoşunuza gittiğini kardeşinin bunu yapmadığını kendisinin gerçekten artık babası gibi kocaman küçük bir adam gibi olduğunu...ona isminden ziyade güzel bir sesleniş tarzı seçebilirsiniz,aşkım gibi.ama diğerine adıyla seslenebilirsiniz.eminim ki ikisinin arasında zerre kadar ayırım yapmıyorsunuzdur ama yapıyormuş gibi rol yapın ve büyüğüne bunu hissettirin.yanlız bunu ufağına çaktırmadan yapmaya gayret edin ve dozu ayarlayın ki büyüğü büsbütün kinlenmesin ona.sevdiği bir çikolata ya da şekeri o görmeden alın ve küçüğü görmeden büyüğünü kenara çekip fısıltıyla:'şşşşş kardeşin görmesin bak sana ne aldım!'diyebilirsiniz.onu kayırıyormuş gibi davranın yani.bu ufak jestler zamanla kendisinin kardeşinden daha değerli olduğunu hissettirecektir ona.dolayısıyla o da kardeşini pataklamaktan vazgeçer.bazen çocuklarda dayak bile ilgi sayılabiliyor,yani azar işiteceğini bile bile yanlış bir davranışta bulunabiliyor sırf anne/baba hepten tüm ilgiyi ona versin diye.yanlızlığa gelince,elbette yanlızlık allaha mahsustur ve insan ister tabiki birilerinin gelip kapınızı çalması ve bir kahveye geldim demesi.ama zamanın şartlarından mıdır nedir artık insan kendi apartmanındaki komşularını bile tam tanımıyor.bu yüzden buna çok takılmayın 3 aşağı 5yukarı hemen hemen herkes aynı gibi.ben şahsen bir insanın evlendikten sonra sağlam bir dostluk kurabildiğine inanmayanlardanım.en sağlam insanlar,okul hayatımdan kalanlardır.diğerleri sadece muhabbetinden keyif aldığım sadece vaktimi geçirdiğim candan insanlar.tekil olmayı tercih ediyorum.kanki gibi vıcıklaşmalardan haz etmiyorum ama çizdiğim profil sizi yanıltmasın,her yaştan insanlarla da görüşüyorum.bi park arkadaşım vardı mesela,teyze 78yaşındaydı ve bunaktı,her gün yeniden tanışıyorduk onunla
hatalarından onu azarlamak yerine gayet sakin bir anını övebilirsiniz,bunun sizin ne kadar hoşunuza gittiğini kardeşinin bunu yapmadığını kendisinin gerçekten artık babası gibi kocaman küçük bir adam gibi olduğunu...ona isminden ziyade güzel bir sesleniş tarzı seçebilirsiniz,aşkım gibi.ama diğerine adıyla seslenebilirsiniz.eminim ki ikisinin arasında zerre kadar ayırım yapmıyorsunuzdur ama yapıyormuş gibi rol yapın ve büyüğüne bunu hissettirin.yanlız bunu ufağına çaktırmadan yapmaya gayret edin ve dozu ayarlayın ki büyüğü büsbütün kinlenmesin ona.sevdiği bir çikolata ya da şekeri o görmeden alın ve küçüğü görmeden büyüğünü kenara çekip fısıltıyla:'şşşşş kardeşin görmesin bak sana ne aldım!'diyebilirsiniz.onu kayırıyormuş gibi davranın yani.bu ufak jestler zamanla kendisinin kardeşinden daha değerli olduğunu hissettirecektir ona.dolayısıyla o da kardeşini pataklamaktan vazgeçer.bazen çocuklarda dayak bile ilgi sayılabiliyor,yani azar işiteceğini bile bile yanlış bir davranışta bulunabiliyor sırf anne/baba hepten tüm ilgiyi ona versin diye.yanlızlığa gelince,elbette yanlızlık allaha mahsustur ve insan ister tabiki birilerinin gelip kapınızı çalması ve bir kahveye geldim demesi.ama zamanın şartlarından mıdır nedir artık insan kendi apartmanındaki komşularını bile tam tanımıyor.bu yüzden buna çok takılmayın 3 aşağı 5yukarı hemen hemen herkes aynı gibi.ben şahsen bir insanın evlendikten sonra sağlam bir dostluk kurabildiğine inanmayanlardanım.en sağlam insanlar,okul hayatımdan kalanlardır.diğerleri sadece muhabbetinden keyif aldığım sadece vaktimi geçirdiğim candan insanlar.tekil olmayı tercih ediyorum.kanki gibi vıcıklaşmalardan haz etmiyorum ama çizdiğim profil sizi yanıltmasın,her yaştan insanlarla da görüşüyorum.bi park arkadaşım vardı mesela,teyze 78yaşındaydı ve bunaktı,her gün yeniden tanışıyorduk onunla .dilenci samsunlu bi kadın vardı gene otobüs beklerken evlatlarının hayırsızlığından bahsederdi.eşi güneydoğuda subay eşi vardı gene muhabbetinden inanılmaz keyif aldığım.ya da hakim bir tanıdığım vardı yaşadığı herşeyi benimle paylaşan...bunlar ve niceleri değişik değişik insanlar..hergün bir şekilde parkta yolda alışverişte görüştüğüm insanlar.ama hangileri evime giriyo?hiç biri!çevremden nispeten seçtiğim 3-4kişi var bu onlarca insan arasında vakit buldukça-ki bu da nadir olur(haftada 1 belki)cidden evime kabul ettiğim ve evlerine gittiğim insanlardır.hayata biraz esnek bakın,bazen bağımsız ve tekil olmak da güzeldir.
.dilenci samsunlu bi kadın vardı gene otobüs beklerken evlatlarının hayırsızlığından bahsederdi.eşi güneydoğuda subay eşi vardı gene muhabbetinden inanılmaz keyif aldığım.ya da hakim bir tanıdığım vardı yaşadığı herşeyi benimle paylaşan...bunlar ve niceleri değişik değişik insanlar..hergün bir şekilde parkta yolda alışverişte görüştüğüm insanlar.ama hangileri evime giriyo?hiç biri!çevremden nispeten seçtiğim 3-4kişi var bu onlarca insan arasında vakit buldukça-ki bu da nadir olur(haftada 1 belki)cidden evime kabul ettiğim ve evlerine gittiğim insanlardır.hayata biraz esnek bakın,bazen bağımsız ve tekil olmak da güzeldir. 
 
		
 
 
		 
 
		 
 
		