Kendimi tanımıyorum

Kikoo

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
17 Kasım 2019
889
777
53
27
Sizin içiniz de de benim gibi olan varmı acaba ben bazen kendimi çok seviyorum bazen nefret ediyorum kendimi çok yetersiz hissediyorum bu beni rahatsız ediyor bazende dünyanın en güçlüsü benim gibi geliyor içinizde böyle olan varmı
 
En mutlu oldugum anda birden kendimi kötü hissediyorum sendemi öylesin
Mutlu olmaktan bazen hoşlanmıyorum.
Huzursuz olmak daha dingin yapıyor beni.
Düşün ki en ritimli şarkıda bile aklıma elli tane olumsuz şeyi getirip duruyorum.
Bir yerde fazla oturmaktan bunalıyorum.
Açık havada uzun süre dolaşmak bile bana huzursuzluk veriyor.
 
Mutlu olmaktan bazen hoşlanmıyorum.
Huzursuz olmak daha dingin yapıyor beni.
Düşün ki en ritimli şarkıda bile aklıma elli tane olumsuz şeyi getirip duruyorum.
Bir yerde fazla oturmaktan bunalıyorum.
Açık havada uzun süre dolaşmak bile bana huzursuzluk veriyor.
Tam olmasada bende myleyim bazen kendimi gizli bi ruh hastası gibi hissediyorum
 
Ben de aynı böyleyim epey suredir. Çözümünü bulamadım henüz :KK61:
 
Sizin içiniz de de benim gibi olan varmı acaba ben bazen kendimi çok seviyorum bazen nefret ediyorum kendimi çok yetersiz hissediyorum bu beni rahatsız ediyor bazende dünyanın en güçlüsü benim gibi geliyor içinizde böyle olan varmı
Biliyor musunuz, hepimiz bunları yaşıyoruz. Kendimden örnek vermek istiyorum. Ben psikoloğum. Boğaziçi psikoloji mezunuyum. Yüksek lisansım bitti. Doktora yapıyorum. Çok danışanım var, olumlu geri dönüşler alıyorum. Birçok kişinin başarılı diye nitelendirdiği bir insanım. Ama ben anne olmayı hiç istemiyordum. Biraz kendi çocukluğumdan kaynaklanıyordu bu. Kendimce çok haklı sebeplerim vardı. Hem benden anne olmazdı. Sonra hiç beklemediğim bir zamanda hamile olduğumu öğrendim. Hem de öğrendiğimde 10 haftalıktı. Korunmama rağmen hamile kalmıştım. Eşim baba olmayı çok istiyordu ama ben anne olmayı hiç istemiyordum. Doktora tezimin tam ortasındaydım, hiç zamanı değildi yani. Yükseklerden yere çakılmış gibiydim. İçim paramparçaydı. Sonra burada konu açıp bunları anlattım. Ne tepkiler aldım ama! Bir psikolog olarak nasıl böyle hissedebilir, düşünebilirdim? Böyle bir psikoloğa insanlar nasıl danışabilirdi? Okumuş insandım korunmayı mı bilmiyordum? O kadar okumuş, iş ve eş sahibi olmuştum da el kadar bebeğe mi bakamayacaktım? O kadar çocuk sahibi olmak için uğraşan insan varken benim bunları demeye ne hakkım vardı?
Kendimden nefret etmiştim. Çok güçsüz hissediyordum.
Sonra noldu, bebek fikrini kabullenmeye, ona alışmaya çalıştım. Bir anda olmadı tabi hâlâ uğraşıyorum ama çok ilerleme kaydettim. Bu durum bana neler gösterdi; korktuğu şeyi yaşayan bir ben gördüm. O beni de tanıdım. Nasıl hissettiğini öğrendim. Sonra anne olmaya hazırlanan bir beni tanıdım. İlk kez, bir defa olsun görmediğim bir canlıyı nasıl deliler gibi sevebileceğimi gördüm. Bir sığınak, bir hayat suyu olan beni tanıdım. Bunların bana çok getirisi var tabi ki. Çünkü artık bu durumlarla karşılaştığımda nasıl hissettiğimi, neler yaptığımı öğrendim. Tekrar aynı durumu yaşarsam artık daha kolay çözüm bulabilirim. Kendimden nefret ettim zaman zaman, kendimi çok sevdiğim oldu. Yani demem o ki kendini tanımak öyle bir defada olan bir şey değil. Uzun bir süreç. Ve doğal olarak biz bu öğrenme sürecinde yetersiz de hissediyoruz, kendimizden memnun olmadığımız da oluyor. Ama sonuç olarak bunlar bizim kendimizi tanımamıza yardımcı oluyor. Sadece bu kendini yetersiz görme durumları kronik bir hal almamalı.
 
Bu abd başkanı sendromu işte(bi sendromda ben uydurayım) bak trump'a bi anı bi anını tutmuyo :KK70:
 
Biliyor musunuz, hepimiz bunları yaşıyoruz. Kendimden örnek vermek istiyorum. Ben psikoloğum. Boğaziçi psikoloji mezunuyum. Yüksek lisansım bitti. Doktora yapıyorum. Çok danışanım var, olumlu geri dönüşler alıyorum. Birçok kişinin başarılı diye nitelendirdiği bir insanım. Ama ben anne olmayı hiç istemiyordum. Biraz kendi çocukluğumdan kaynaklanıyordu bu. Kendimce çok haklı sebeplerim vardı. Hem benden anne olmazdı. Sonra hiç beklemediğim bir zamanda hamile olduğumu öğrendim. Hem de öğrendiğimde 10 haftalıktı. Korunmama rağmen hamile kalmıştım. Eşim baba olmayı çok istiyordu ama ben anne olmayı hiç istemiyordum. Doktora tezimin tam ortasındaydım, hiç zamanı değildi yani. Yükseklerden yere çakılmış gibiydim. İçim paramparçaydı. Sonra burada konu açıp bunları anlattım. Ne tepkiler aldım ama! Bir psikolog olarak nasıl böyle hissedebilir, düşünebilirdim? Böyle bir psikoloğa insanlar nasıl danışabilirdi? Okumuş insandım korunmayı mı bilmiyordum? O kadar okumuş, iş ve eş sahibi olmuştum da el kadar bebeğe mi bakamayacaktım? O kadar çocuk sahibi olmak için uğraşan insan varken benim bunları demeye ne hakkım vardı?
Kendimden nefret etmiştim. Çok güçsüz hissediyordum.
Sonra noldu, bebek fikrini kabullenmeye, ona alışmaya çalıştım. Bir anda olmadı tabi hâlâ uğraşıyorum ama çok ilerleme kaydettim. Bu durum bana neler gösterdi; korktuğu şeyi yaşayan bir ben gördüm. O beni de tanıdım. Nasıl hissettiğini öğrendim. Sonra anne olmaya hazırlanan bir beni tanıdım. İlk kez, bir defa olsun görmediğim bir canlıyı nasıl deliler gibi sevebileceğimi gördüm. Bir sığınak, bir hayat suyu olan beni tanıdım. Bunların bana çok getirisi var tabi ki. Çünkü artık bu durumlarla karşılaştığımda nasıl hissettiğimi, neler yaptığımı öğrendim. Tekrar aynı durumu yaşarsam artık daha kolay çözüm bulabilirim. Kendimden nefret ettim zaman zaman, kendimi çok sevdiğim oldu. Yani demem o ki kendini tanımak öyle bir defada olan bir şey değil. Uzun bir süreç. Ve doğal olarak biz bu öğrenme sürecinde yetersiz de hissediyoruz, kendimizden memnun olmadığımız da oluyor. Ama sonuç olarak bunlar bizim kendimizi tanımamıza yardımcı oluyor. Sadece bu kendini yetersiz görme durumları kronik bir hal almamalı.
Çok teşekkür ederim o kadar güzel anlatmışsınız ki 😇😇
 
Back
X