Allah'ım şu ikinci fotoğrafı ömrümün sonuna dek görmek istemiyordum halbuki. Bundan bir ay önce o ikinci fotoğrafla gittim sözde çok elit ve pahalı bir kuaföre. Arkadaşımın nişanı için. Aha dedim bunu istiyorum. Bakın çok kötü kuaför tecrübelerim var. Yapamayacaksanız lütfen söyleyin. Başka bir model düşünürüm. Ancak yaparım deyip bambaşka bir şey çıkarmayın ortaya. Baktı fotoğrafa "eheh allasen ne var bunda aynısını yaparız alimallah" dedi. Peki sonuç ne oldu? Hala kafasına kavuştum. Hala kafasını bilirsiniz 90'lı yıllarda düğünlerin vazgeçilmeziydi. Yanlardan sarkan iki adet bukle, başın en yüksek tepesinde deve hörgücü. Spreyle adeta kendi içinde bir metropol oluşturmuş saç yığını. Dedim allah aşkına sence bu modelle bir alakası var mı kafamdaki sarmaşığın? El cevap "Ama saçınız sarı değil ya ondan öyle görünüyor. Modeldeki saç sarı"
Dedim mavi farla kırmızı ruju da sür "çocukları pistten alın aman sabahlar olmasın tey tey" diyerek dalayım nişanın ortasına. Hatta bu saçla olmamış çocuğuma gelin de bakarım ben.
Neyse diyeceğim o ki öyle netten bulduğun modeli yapan kuaför bulmak çok zordur. En lüks semtte olanı da, mahalle arası kuaförü de genelde aynıdır. Zihinlerindeki hala kafası modeli asla silinmez. Hele ki o ilk modeli yapabilen kuaför bulursan bana da haber ver :)
Maşaya gelince, doğal olanına henüz rastlamadım. Hediye paketlerinin üzerindeki makasla kıvrılmış bantlara dönüşüyor hatunların saçı. Hele ki kısa saçta daha da itici görünüyor. Bence doğal dalgalı bir fönün akabinde spreye bulanmamış ve hafifçe toplanmış saç çok daha makbuldür nazarımda.