- 26 Eylül 2010
- 17.553
- 32.844
- 798
Lise yıllarımda çok sevdiğim bir arkadaşım vardı, gerçekten huyumuz suyumuz sevdiğimiz şeyler aynı, en büyük sırlarımızı bile anlatacak kadar güvenimiz tamdı. Her türlü yanlışımda hem bir abla gibi kızar yapma derdi hem de benim yanımda olur asla tek başıma bırakmazdı, aynı şekilde ben de onu. Burada bahsetmem gereken ufak bir ayrıntı var ki sonraki anlatacaklarım bununla bağlantılı. Çok sevdiğim, kardeş gibi gördüğüm bir erkek arkadaşım vardı. Bir gün bana benim dostumla ilgili pek hoş olmayan şeyler söyledi. Erkekler arasında arkadaşımı ve ablasının bazı hareketlerini tuhaf buluyorlarmış, erkekler kendi aralarında "yollu" diyorlarmış, arkadaşım böyle devam ederse daha kötü şeyler söylenebilirmiş hakkında. Ben tabi ki büyük tepki verdim ama arkadaşıma söylesem mi söylemesem mi karar vermedim. Normalde söylemem lazım elbette ama onu uyarmam da lazımdı ve söyledim. Tabi ortalık karıştı ben ağzında laf tutamayan bir insan oldum evet haklılardı ama ben bana bu tarz şeyler söylense bilmek isterdim diye düşünmüştüm. Bu bilgiden sonra devam ediyorum...
Ben üniversiteyi yaşadığım şehirde kazandım, arkadaşım kazanamadı hazırlanmaya devam etti. Bu arada benim o çok sevdiğim erkek arkadaşımın (Hasan diyelim) en yakın arkadaşıyla çıkmaya başladı. Tabi görüşme sıklığımız azaldı ama buluşunca bütün yaşadıklarımızı anlatıyorduk birbirimize. Geleceğe dair planlar yapılıyor ve birbirimizin nikah şahidi olacağımızı söylüyorduk. Hala en iyi dostumdu. Sevgilisi onu aldatınca bir süre affedebilir miyim diye devam etti ama olmayınca ayrıldı. Kısa bir süre sonra başkasıyla çıktı. Bu çıktığı kişi de eski sevgilisini uzaktan tanıyan biriymiş ve arkadaşım ona daha önce kimseyle çıkmadığını söylemiş. Çünkü çok tutucuymuş vs.Bu olaydan sonra bir kaç ay görüşemedik. Bir gün beni çağırdı elinde kolunda altınlar vardı. Ne oluyor diyince "nişanlandım" dedi. Sevinemedim ama ben, inanılmaz bozuldum. "Neden söylemedin? Neden çağırmadın?" dedim. "Sen Hasan'a söylersin o da eski sevgilime söyler, nişanlım onunla çıktığımı duyar yalanım ortaya çıkar bir şey olur diye korktum" dedi. Bir şeyler geveledim ama neyi telafi edebilirdi ki? Hasan'ın bana söylediği o resmen iftira kokan çirkin cümleyi uyarmak adına ona söyledim diye sır saklayamayan biri oldum çıktım.
Bu olaydan sonra pek görüşmedim, düğününde şehir dışındaydım ve gelmedim. Hazırlanma aşamasında kimler yardım etti, kına gecesi nasıl oldu, gelinliği nasıl hiç bilmedim, çağırmadı çünkü. Bu şekilde birbirimize kırgın devam ettik. Şu an aradan en az 3-4 yıl geçti. Bir oğlu var facebookta görüyorum kocaman olmuş. Ben yine de hiç çağırmıyorsun oğlunu bile göremedim, güya teyze olacaktım dedim o da çağırıcam sen benim en iyi dostumdun hala da öylesin dedi ama o çağırmalar gelmedi bir türlü.
Bazen rüyamda görüyorum uyandığımda arkadaşımı çok özlediğimi hissediyorum, bir süre etkisinden çıkamıyorum. Kendisi içimde hiç bir şüphe olmadan her şeyimi anlatabileceğim tek insandı.
Sorum şu: bir gün görüşeceğimize eminim. Sizce ne beklemeliyim? Eski samimiyet olabilir mi ? En son mesaj attığında senin çok arkadaşın olmuştur ama ben seninle bıraktım bir tek eşim var yazdı. Nasıl davranmalıyım? Arayıp sormalı mıyım yoksa kendi haline mi bırakmalıyım?
Ben üniversiteyi yaşadığım şehirde kazandım, arkadaşım kazanamadı hazırlanmaya devam etti. Bu arada benim o çok sevdiğim erkek arkadaşımın (Hasan diyelim) en yakın arkadaşıyla çıkmaya başladı. Tabi görüşme sıklığımız azaldı ama buluşunca bütün yaşadıklarımızı anlatıyorduk birbirimize. Geleceğe dair planlar yapılıyor ve birbirimizin nikah şahidi olacağımızı söylüyorduk. Hala en iyi dostumdu. Sevgilisi onu aldatınca bir süre affedebilir miyim diye devam etti ama olmayınca ayrıldı. Kısa bir süre sonra başkasıyla çıktı. Bu çıktığı kişi de eski sevgilisini uzaktan tanıyan biriymiş ve arkadaşım ona daha önce kimseyle çıkmadığını söylemiş. Çünkü çok tutucuymuş vs.Bu olaydan sonra bir kaç ay görüşemedik. Bir gün beni çağırdı elinde kolunda altınlar vardı. Ne oluyor diyince "nişanlandım" dedi. Sevinemedim ama ben, inanılmaz bozuldum. "Neden söylemedin? Neden çağırmadın?" dedim. "Sen Hasan'a söylersin o da eski sevgilime söyler, nişanlım onunla çıktığımı duyar yalanım ortaya çıkar bir şey olur diye korktum" dedi. Bir şeyler geveledim ama neyi telafi edebilirdi ki? Hasan'ın bana söylediği o resmen iftira kokan çirkin cümleyi uyarmak adına ona söyledim diye sır saklayamayan biri oldum çıktım.
Bu olaydan sonra pek görüşmedim, düğününde şehir dışındaydım ve gelmedim. Hazırlanma aşamasında kimler yardım etti, kına gecesi nasıl oldu, gelinliği nasıl hiç bilmedim, çağırmadı çünkü. Bu şekilde birbirimize kırgın devam ettik. Şu an aradan en az 3-4 yıl geçti. Bir oğlu var facebookta görüyorum kocaman olmuş. Ben yine de hiç çağırmıyorsun oğlunu bile göremedim, güya teyze olacaktım dedim o da çağırıcam sen benim en iyi dostumdun hala da öylesin dedi ama o çağırmalar gelmedi bir türlü.
Bazen rüyamda görüyorum uyandığımda arkadaşımı çok özlediğimi hissediyorum, bir süre etkisinden çıkamıyorum. Kendisi içimde hiç bir şüphe olmadan her şeyimi anlatabileceğim tek insandı.
Sorum şu: bir gün görüşeceğimize eminim. Sizce ne beklemeliyim? Eski samimiyet olabilir mi ? En son mesaj attığında senin çok arkadaşın olmuştur ama ben seninle bıraktım bir tek eşim var yazdı. Nasıl davranmalıyım? Arayıp sormalı mıyım yoksa kendi haline mi bırakmalıyım?