Arkadaşlar kendimi çok yanlız hiss ediyorum.Gittiğim iş döndüğüm ev oluyor.Önceyi gezmeyi dolaşmayı çok severdim ama artık bütün huzuru evde buluyorum.Ama bu aralar da kendime kapanır oldum.Eylülü yeni bir tedavimi bekleyemez oldum.Sabırsızlanıyorum yani.Zaman geçmiyor.Her sabah uyandığımda ilk aklıma gelen şey bu gün ayın kaçıdır sorusu..Bu gün netde dolaşırken bu şiiri buldum.sanki benim için yazılmış diye düşündüm
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
gözyaşların dahi kuru akar gözlerinden...
Kirpiklerinden süzülüveremez zarifçe, acıtır,
yakar geçtiği yerleri...
Hiçbir iz bırakmaz yüzünde varolduğuna dair...
Bıraktığı izleri görebilecek kimse olmadığını düşünmekse
daha da kurutur onları...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
bir omuz ararsın başını koyacak..
Oysa hiçbir omuz yoktur yakınlarda kendi omuzundan başka...
Kafandaki ağırlığı atmaktır tek isteğin;
kafanı kendi omuzuna koymaksa daha da yorar boynunu,
ve daha da zorlaşır
sabah başın dik uyanıvermek...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, bağırmak,
haykırmak istersin delicesine...
Oysa seni duyabilecek kadar yakın birini hissedebilsen tam o anda,
fısıldamak dahi yeterli olurdu birkaç sözcüğü...
Ve tam o anda, en yakın dahi çığlıklarının ulaşabileceği yerden
bile uzakta...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, çıkmak,
yürümek istersin şehrin sokaklarında...
Hiç düşünmeden, hiç hissetmeden yürümek...
Adımlar acı vermeye başlar sayıları çoğaldıkça,
rastladığın her yüz yabancıdır çünkü...
Rastladığın her yüz uzaktır, yakınından da geçse uzağından da...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, evine,
odana sığınırsın ve kalemin seni çağırır olmadık bir saatte...
Kelimeler yalnızlığını döker masum kağıtlara,
ve kağıtlarda dolaşan gözlerin yine ıslanmaya başlar kuru kuru...
Sabah olduğunda, yazıları yalnızlıkla birlikte
kilitli çekmecelere saklamak vaktidir...
Oysa gece yine gelecek, ertesi gece olmasa bile...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
gözyaşlarını öpebilecek,
omuzu omuzundan daha yakında, dile getirilmemiş
fısıltılarını dahi duyabilecek ve yazılmamış kelimeleri
dahi okuyabilecek birini ararsın kuru gözlerinle...
Oysa ufuğu bulandıracak kadar ıslaktırlar hala,
bakarsın da göremezsin...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini..
Arkadaşlar bu gün yerlere göklere sığmaz oldum..
Galiba manevi yardımınıza ihtiyacım var...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
gözyaşların dahi kuru akar gözlerinden...
Kirpiklerinden süzülüveremez zarifçe, acıtır,
yakar geçtiği yerleri...
Hiçbir iz bırakmaz yüzünde varolduğuna dair...
Bıraktığı izleri görebilecek kimse olmadığını düşünmekse
daha da kurutur onları...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
bir omuz ararsın başını koyacak..
Oysa hiçbir omuz yoktur yakınlarda kendi omuzundan başka...
Kafandaki ağırlığı atmaktır tek isteğin;
kafanı kendi omuzuna koymaksa daha da yorar boynunu,
ve daha da zorlaşır
sabah başın dik uyanıvermek...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, bağırmak,
haykırmak istersin delicesine...
Oysa seni duyabilecek kadar yakın birini hissedebilsen tam o anda,
fısıldamak dahi yeterli olurdu birkaç sözcüğü...
Ve tam o anda, en yakın dahi çığlıklarının ulaşabileceği yerden
bile uzakta...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, çıkmak,
yürümek istersin şehrin sokaklarında...
Hiç düşünmeden, hiç hissetmeden yürümek...
Adımlar acı vermeye başlar sayıları çoğaldıkça,
rastladığın her yüz yabancıdır çünkü...
Rastladığın her yüz uzaktır, yakınından da geçse uzağından da...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini, evine,
odana sığınırsın ve kalemin seni çağırır olmadık bir saatte...
Kelimeler yalnızlığını döker masum kağıtlara,
ve kağıtlarda dolaşan gözlerin yine ıslanmaya başlar kuru kuru...
Sabah olduğunda, yazıları yalnızlıkla birlikte
kilitli çekmecelere saklamak vaktidir...
Oysa gece yine gelecek, ertesi gece olmasa bile...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini,
gözyaşlarını öpebilecek,
omuzu omuzundan daha yakında, dile getirilmemiş
fısıltılarını dahi duyabilecek ve yazılmamış kelimeleri
dahi okuyabilecek birini ararsın kuru gözlerinle...
Oysa ufuğu bulandıracak kadar ıslaktırlar hala,
bakarsın da göremezsin...
Bazen o kadar yalnız hissedersin ki kendini..
Arkadaşlar bu gün yerlere göklere sığmaz oldum..
Galiba manevi yardımınıza ihtiyacım var...