kuresel ısınma dengeyı bozdu

olilya

Nirvana
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
113
15
623
43
İstanbul
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
ayılar da Küresel Isınmaya Uydular

İspanyol bilim adamları, İspanya'nın kuzey dağlık bölgelerinde yayılış gösteren ayıların, kış uykusu düzeninin bozulduğunu açıkladılar. Bölgede yaşayan ve sürekli olarak izlenen ayılardan birkaç dişi, yavrularıyla birlikte uyanık ve aktif halde görüldü. Bunlar, Avrupa'nın kış uykusuna yatmadıkları açıklanan ilk ayıları.

Uzmanlar ılıman kış aylarının, dişilerde, uyanık kalarak besin aramalarının enerji açısından kazançlı olacağı güdüsünü uyandırdığını belirtiyorlar. Normalde ayılar, sert kış koşullarının ve bu aylar süresince yaşanacak besin sıkıntısının üstesinden gelebilmek için kış uykusuna yatıyorlar. Geçtiğimiz 3 yıl boyunca da ayıların kış aylarında uyanık olduklarına ilişkin kesin ipuçları görüldüğünü vurgulayan araştırmacılar, ayıların kış uykusu süresinin her yıl biraz daha azaldığını söylüyorlar ve bu davranış değişikliğinden küresel ısınmayı sorumlu tutuyorlar.

Küresel ısınma, birçok hayvan türü üzerinde büyük etki göstereceğe benziyor. Geçmiş haftalarda sıcaklığa bağlı olarak cinsiyetleri belirlenen türler üzerindeki olası etkilerden bahsetmiştik. Kutuplarda yaşayan hayvanlar da küresel ısınma nedeniyle ciddi bir nüfus azalmasıyla karşı karşıyalar. Dağların en tepelerinde yaşayan soğuk seven canlılar da, daha yukarı enlemlere çıkma olanakları bulunmayışı nedeniyle yok oluyorlar. Costa Rica'da yaşayan bazı kurbağa türleri bu nedenle nesillerinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

Küresel ısınma nedeniyle iklimde meydana gelen değişiklikler, her yıl daha çok türü tehdit altında bırakacak gibi görünüyor.
 
22 mayis ellerine saglik bu büyük tehlike hepimizin tehlikesi bunu defalarca okuycam ve daha dikkatli olcam üstüne titredigimiz evlatlarimizin rahat nefes alabilmesi ve onlara biraz guzel dünya birakirsak en büyük miras olur bence sagolasin canim
 
ya evet bende küresel ısınmaya karşı çok hassasım.elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum.mesela pcyi kapatınca monitörün düğmesine basıyorum,dişimi fırçalarken suyu açmıyorum çalkalarken açıyorum,yıkanırken saçlarımı tarıyosam suyu kapatıyorum,mümkün olduğunca az elektrik yakıyorum....keşke herkes biraz bilinçli olsa.bu da deprem gerçeği gibi bir gerçek.ama herkes benim yapmamla mı olucak diyor ve hiçbirşey yapmıyorum.unutmayalım damlaya damlaya göl olur.herkes bi işin ucundan tutsa vız gelir küresel ısınma.en büyük görev devlete düşüyor.kyto protokolünü imzalaması gerekiyor.ben gencim ve yaşamak istiyorum ya siz?yerimseniben
 
Aynı zamanda zorunlu kalmadıkça uzak ulkelerden ucakla gelen gıdaları tuketmemeye ozen gostermek gerekiyor.Eşdegeri turkiyede olanları ozellikle.
 
kızlar böyle düsünceleriniz olmasına cok sevindim..elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce cevremizdekilere de anlatmaya calısalım bunları..ve ben de en cok cocuklarımızı düsünüyorum..

sağol canım ...:)


bende aynı.bi de çok zorunlu kalmadıkça arabaları kullanmayalım arkadaşlar.bu vatan bu dünya bizim.mahvetmeyelimyerimseniben
 
Küresel Isınma
“Küresel ısınma” denince, bütün dünyada sıcaklığın sistematik bir şekilde artması süreci anlaşılmaktadır. Bu yolla bir iklim değişikliği meydana gelmektedir. Çünkü sıcaklık artınca buharlaşma artar, yağışlar ve hava hareketleri değişir. Küresel iklim değişikliğini; belirli olmayan zamanlarda meydana gelen hava halleri değişikliği ile karıştırmamak gerekir. Örneğin belirsiz zamanlarda veya herhangi bir mevsimde meydana gelen kuraklık (örneğin bizde kış kuraklığı) veya yaz kuraklığı olan bölgelerde yağışlı yazlar olayı “hava değişikliği” olarak nitelenir yani iklim değişikliği değildir. O nedenle son 10-15 yıl içinde, sıcaklığın bütün dünyada sistematik olarak artışı, 1983 yılından itibaren ölçmelerle belirlenmiştir. Son yüzyılın en sıcak ve en kurak yazları son 8 – 10 yıl içinde yaşanmıştır. Sıcaklık ölçümleri ile elde edilen bu sonuçları, bazı buzul erime olayları da desteklemektedir. Örneğin, güney kutbundan şimdiye kadar görülmemiş büyüklükte buzul parçalarının koparak ayrılması, İzlanda Buzul’larının son 30 yılda şimdiye kadar görülmeyen bir hızla erimeleri, Himalaya ve Alpler’de cereyan eden buzul erimesi süreçleri gibi dünya üzerinde yaygın olarak görülen süreçler “Küresel Isınma” gerçeğinin yadsınamaz kanıtlarıdır.


:çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm::çok üzgünüm:
Link Silinmiştir.

Binlerce Yıllık Buzul Kütlesinin Erimesi Sonucu Ortaya Çıkan İnsan İskeleti.

Arkadaslar lütfen küresel isinma icin herkes birseyler yapsin ve etrafindakileri daha duyarli olmaya davet etsin.
dünya hepimizin ve cocuklarimiza daha iyi bir gelecek birakalim.LÜTFEN
Tema vakfinin sayfasinda daha bircok sey bulabilir ve bilgilenebilirsiniz. bende bu yaziyi tema vakfinin sayfasindan aldim, ve orada gördügüm resim beni cok korkuttu insallah sonumuz susuzluktan o hale gelmez.
 
Duyduk duymadık demeyin ! Sizden gelen güncel haberler, kutlamalar, evlilikler, doğum haberleri gibi sizin yaşantınızda olan ve bizlerle paylaşmayı istediğiniz konuların olduğu bölüm.
 
buketcim eger forumda el ele verirsek küresel isinma icin birseyler yapabiliriz. okadar cok kisiyizki forumda,herkes bir yerinden tutsa inan insanlar daha bilincli olurlar. deger veripte mesajimi okudugun icin tesekkürler.
 
Arkadaşlar şu an dünyamız küresel ısınma tehtiti altında.Bende bu konuda birkaç söz yazmak istedim.Havalar sıcak malum su..su.. herzaman olmazsa olmazlarından dünyamızın,suyumuzu kullanırken her zaman dikkatli davranırız biliyorum fakat şimdi,alacağımız 1,2 küçük önemin getirisi büyük olacak.Bulaşıklarımızı bulaşık makinasında yıkamak ,damlayan musluklarımız varsa tamir ettirmek,diş fırcalarken,elyüz yıkarken ,beylerimiz traş olurken,araba ve halı yıkama olaylarında suyumuz israf etmeden kullanmalıyız.Zaten halı,araba yıkama gibi olaylarda belediyeler gerekli cezai işlemleri yapıyorlar ama biz ceza için değil de vatandaşlık görevimizi yerine getirmek için... en önemlisi gelecek nesillere çocuklarımıza torunlarımıza çöl olan bir ülke bırakmamak için,ellimizden ne gelirse yapmalıyız.Sıft benim dikkatimle olmaz dememeliyiz.Atalarımız ne demiş damlaya damlaya göl olur.Türkiyemiz çöl olamasın,hep yeşil ,gürür gürür akan sularımız olsun.
Selamlar.:nazar:
 
yoksa diyorum bu konu daha önce açılmışmıydı.Baktım ama göremediğim için ve
bütün dünyanın sorunu olarak gördüğüm için açtım arkadaşlar..
 
Küresel ısınma günah keçisi!

Prof. Dr. Mehmet Karaca, "Ülkemizde son zamanlarda görülen bazı olağan dışı hava olaylarının nedeni olarak küresel ısınmayı göstermek yanlış"

Karaca, "küresel ısınma" veya "küresel iklim değişimi" olarak adlandırılan kavramın son zamanların en popüler gündem maddelerinden birisi olduğunu belirtti.

Günah keçisi

Küresel ısınmanın, her olağan dışı hava olayından sonra çokça tekrarlanan ifadelerin başında geldiğini ifade eden Karaca, şunları kaydetti:

"Son dönemlerde ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde meydana gelen şiddetli yağış ve sel olayları ile kış aylarının ülkemizin özellikle kuzeybatı kesiminde kurak ve nispeten ılık geçmesi üzerine yapılan tartışmalarda da bu ifadeyi sıklıkla duyduk. Maalesef her sıra dışı hava olayının etkeni olarak küresel ısınmanın işaret edildiği bir ortama doğru gidilmektedir. Küresel ısınma bu tip olayların adeta ’günah keçisi’ durumuna sokulmaktadır."

Belirsizliklerin çokluğu nedeniyle spekülasyonlara açık olan küresel ısınma konusunda bilgi üretenlerin sesinin, üretmeyenlerinkinin yanında yeterince duyulmadığını savunan Karaca, "Bu durum kamuoyu tarafından cevabı alınamayan pek çok sorunun ortada dolaşmasına sebep olmaktadır"
dedi.

İnsanların doğal yaşama müdahalesi

Prof. Dr. Karaca, meteorolojik gözlemlerin, sıcaklığın son yüzyılda 0.7-0.8 derece civarında arttığını gösterdiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Sıcaklıktaki bu artışın birinci derecede sorumlusu olarak karbondioksitteki artış gösterilmektedir. Ancak, karbondioksitteki artış ile ortalama sıcaklıktaki artış arasındaki ilişki küresel iklim sisteminin oldukça karmaşık yapısı ve insanoğlunun bu sisteme diğer müdahaleleri yüzünden hala net bir şekilde ortaya konulamamıştır. İnsanoğlu bir taraftan atmosfere sera gazları ve diğer kirleticileri salarken diğer taraftan yer yüzeyinde de önemli değişiklikler meydana getirmektedir. Zirai alanların hızla genişlemesi, ormanlık alanların hızla yok edilmesi, yarı kurak alanların çölleştirilmesi ve şehirleşme, insan eliyle yer yüzeyinde yapılan en önemli değişikliklerdir."

Tüm değişikliklerin, küresel iklim sistemi üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu, ancak bu etkilerin farklı farklı olabildiğini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Karaca, şunları söyledi:

"Örneğin, ormansızlaştırma faaliyetleri atmosferdeki karbondioksit miktarını, dolayısıyla sera etkisini artırıcı bir etkiye sahip olurken, çölleştirme, atmosfere geçen toz miktarında artışa neden olması dolayısıyla güneşten yer yüzeyine gelen enerjiyi azaltarak küresel ısınmayı yavaşlatan bir etkiye sahip olabilmektedir.

Şehirleşme, şehir ısı adalarının yani şehirlerde çevrelerine göre daha sıcak alanların oluşmasına yol açmaktadır. Şehirleşme, küresel iklim üzerindeki sınırlı etkisinden çok küresel ısınma çalışmalarında kullanılan meteorolojik ölçümlerin yapıldığı istasyonları kapsaması nedeniyle önem arz etmektedir."

Yaşanan doğa olaylarının iklim üzerindeki etkisi

Tarihteki büyük volkanik patlamaların, takip eden zamanlarda dünya ikliminde geçici bir süreliğine önemli değişikliklere neden olduklarının bilindiğini kaydeden Karaca, şunları söyledi:

"Örneğin, Endonezya’nın Sumbawa Adası’nda yer alan Tambora volkanının 5-15 Nisan 1815 tarihlerindeki patlaması, küresel iklimde önemli sapmalara yol açmıştı. Bu patlamanın Kuzey Amerika ve Avrupa’daki etkisinden dolayı 1816 ’yaz mevsimi olmayan yıl’ olarak adlandırıldı. O yıl meydana gelen büyük fırtınalar, aşırı yağışlar ve seller, yazın bile meydana gelen kar yağışları, ağustos ayında meydana gelen don ve benzeri anormal hava olayları bu patlamanın atmosfere saldığı küllerin etkileri olarak kabul edilmektedir. Zirai alanlara ekilen tahılların soğuktan gelişememesi sonucu baş gösteren kıtlığın binlerce insanın ölümüne neden olduğu da bilinmektedir.

Daha yakın zamanda, 1991 yılının haziran ayında, Filipinler’deki Pinatubo volkanında meydana gelen büyük patlama küresel ortalama sıcaklığı yaklaşık 0.5 derece düşürmüştür. Dikkat edilirse, bu değer küresel ısınma değeri olan 0.7-0.8 derece ile aynı mertebelerdedir. Bu durum küresel iklim sinyalinin ölçülmesinin ne kadar zor olduğuna işaret etmektedir."

Belirsizliklerin nedeni

Prof. Dr. Karaca, iklim sisteminin karmaşık yapısının ve bu sisteme müdahalelerin çeşitliliğinin, belirsizlikleri artırdığını ve sinyallerin algılanmasını, kaynağının anlaşılmasını zorlaştırdığını belirterek, "Örneğin, 1998 aletsel ölçüm döneminin en sıcak yılı olarak kaydedildi. Ama 1998 aynı zamanda en güçlü El-Nino (sıcak okyanus sularının, soğuk okyanus akıntılarının yerine geçmesi) yılı olarak da kayıtlara geçti. 1998 yılında meydana gelen olağan dışı hava olaylarının ne kadarının El-Nino, ne kadarının ise küresel ısınmayla ilgili olduğu
bilinmemektedir" dedi.

Kışın yaşanan kuraklıkla ilgili olarak da benzer şeylerin söylenebileceğini ifade eden Prf. Dr. Mehmet Karaca, şunları kaydetti:

"Acaba kuraklığa, küresel ısınma mı sebep oldu? Yoksa Pasifik Okyanusu’nda geçen yılın sonlarında gelişen orta şiddetteki El Nino mu ya da her ikisi birden mi neden oldu?

Bu soruları kolayca cevaplamak mümkün değil. Ancak küresel ısınmanın etkisinin, El Nino olayı da dahil diğer etkenlerinki yanında çok küçük olması gerektiğini söyleyebiliriz.

Çünkü küresel ısınma bir eğilim belirtir ve etkileri bir şekilde her yıl artan oranlarda hissedilmelidir. Ancak önceki kış ve daha önceki kış hiç kuraklık konuşulmuyordu, aksine kar ile nasıl mücadele edilir konusu daha çok gündemdeydi.

Küresel ısınmadan ise çok az ya da hiç bahsedilmiyordu. Eğer bu yılki kuraklığı küresel ısınmaya bağlarsak önümüzdeki kışın normal geçmesi durumunda ne diyeceğiz?"
 
Back
X