Lanet olası 400 vekil hesabı ve 'karakteri bozuk' insanlar…

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.870
40.691
698
http://t24.com.tr/yazarlar/hakan-ak...ekil-hesabi-ve-karakteri-bozuk-insanlar,12680

Hakan Aksay

Lanet olası 400 vekil hesabı ve 'karakteri bozuk' insanlar…




Her şey acınacak kadar aşikâr.

Hepimiz neler olduğunu görüyoruz.

Neden böyle bir kan gölünün içinde boğulmakta olduğumuzu anlıyoruz.

Kimin, neyi, neden yaptığını biliyoruz.

AKP'lisi de, CHP'lisi de, MHP'lisi de, HDP'lisi de, ötekiler de…

Herkes biliyor.

Ama bildiğini açıkça söyleyen çok az.

Çünkü korku dağları sardı.

Çoğu Erdoğan'ın gazabından korkuyor.

Çünkü siyasete giren herkes eleştirilebilir, ama Sultan'a asla tek kelime edilemez; yoksa hakkında dava açılır, içeri tıkılır, AK trollerin önüne atılır, anasından emdiği süt burnundan getirilir.

Bir de kendi gölgesinden ve kitlesinden korkanlar var:

Onlar «millî menfaat», «teröre karşı birlik», «vatanın bölünmez bütünlüğü» gibi sihirli kelimeleri duyduklarında hemen renk değiştirirler.

Bazen işin gerisindeki hesapları bal gibi bilseler de, «Neme lazım, riske girip de yanlış anlaşılmayayım» diyerek gece gündüz eleştirdiği iktidara her türlü yardımı verirler.

Tezkere'ye onay mı lazım? Terörizme karşı «ulusal bütünlük görüntüsü» mü? Hay hay!..

Toplum desen, o da «ayıp günah» aşamasında kısık sesle vırvır yaparak ateşten uzak durmayı tercih ediyor.

Hele kanlı bölgelerin uzağında olmanın verdiği yalancı güvenlik hissi yok mu, dünyaya bedel!..

Her gün bir sürü insan ölüyor.

Hırstan gözü dönmüş ihtiyarlar her istediğini elde edebilsin diye gençler, çocuklar katlediliyor.

İnsanlar ey, nerdesiniz?

Nerdesiniz?

20150908074642_213.jpg


'400 vekil olsaydı, olsaydı, olsaydı…'
Cumhurbaşkanlığına seçilir seçilmez makamını küçümsemeye ve«Ben illa başkan olacağım» demeye başlayan Erdoğan, önceki akşam yine saydırdı:

«400 vekil olsaydı bunlar yaşanmazdı!»

Yani?

«Güzellikle istedik, vermediniz. Şimdi neler olduğunu görüyorsunuz işte. Sıkıysa 1 Kasım'da da vermeyin bakalım!»

Yani?

Yüzlerce insan öldü son dönemde.

Nedeni 7 Haziran'da milletin «hatalı oy kullanması» mı?

Bu «hata»nın cezasını yüzlerce insan canıyla ödemek mi zorunda?

Senin iktidarda kalman için mi bütün bunlar?

Yazık, günah değil mi?

O insanların, onların yakınlarının, sevdiklerinin hayatının hiç değeri yok mu?

Kahrolası iktidar hesapları bu kadar mı önemli?

Lanet olası «400 vekil» amacı böylesine vazgeçilmez mi?

Sonunda nasıl olsa inmeyecek misin oradan?

Sen dememiş miydin, «Hepimizin gideceği yer, iki metrelik çukur» diye?

Ne o, Saray gelince çukur da iptal mi edildi; ölümsüzlük mü hasıl oldu?

image_1441615087_57192620.jpg


Tepki gösteren babanın 'karakteri bozuk'
Kendisi en ufak bir eleştiriden bile incinirken, suçsuz insanların ölen oğullarının ardından gösterdiği tepkilere bile sinirleniyor.

«Beş evladımın beşini de vatan için feda etmeye hazırım» diyen baba «karakterli».

Ama devlete tepki gösteren ve soru soran babanın «karakteri bozuk».

Erdoğan önceki akşam tam bir «karakter barometresi» olmuştu.

Doğan Medya Grubu'na çatarken de «Ben bu makamı, karakter yoksunu adamlara ezdirtmem» dedi.

Sultan aksırınca, her biri birer «karakterlilik timsali» olan yandaşların nezle olması çok doğaldı.

«Reis»in az önce söylediği «400 vekil olsaydı…» anlatımını pek beğenmedikleri şekilde haberleştiren Hürriyet Gazetesi'nin üzerine çullandılar.

«Karakterli hukukçular» Hürriyet'in tweet'ine dava açmaya girişti.

«Karakterli AK troller» ise öyle tweet saldırılarıyla falan yetinecek kadar pasif olamazlardı; derhal taş, sopa vb. donanımla Hürriyet binasına hücum ettiler.

Camlarını indirdikleri kapıdan içeri girebilselerdi belki birilerini ölümüne sopalayarak «karakterli katiller» haline gelebilirlerdi.

Allahtan beceremediler.

Başlarında «karakterli bir AKP'li» vardı: İstanbul milletvekili ve AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın.

Sadece boynu değil arkası da kalındı ki, hiç korkmadan yasaları sakız gibi çiğneyebiliyordu:

«1 Kasım'da ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız!»

Hoppala!..

Hukuk devleti olsaydı…
Seçim hikâye mi?

Öyle ya, «Reis» geçenlerde kendisi de «fiilen rejim değişti»demedi mi?

Peki, yasalar?

Geç bir kalem!

Yasalar muhalefeti cezalandırırken var…

Hukuk devleti olsa…

Bu delikanlının kelamı suç…

Gazete binasını basmak suç…

«Rejimi fiilen değiştirdim» demek suç…

Ölü askerlerin babalarına «karakteri bozuk» demek suç…

İnsanların ölümüne yol açacak politikalar uygulamak suç…

Çalmak suç, yalancılık suç, iftiracılık suç, «örtülü» işler çevirmek suç…

26044.jpg


Çoğunluğun 'karakteri bozuk'
Her şey acınacak kadar aşikâr.

Hepimiz neler olduğunu görüyoruz.

Kimin, neyi, neden yaptığını anlıyoruz.

Herkes biliyor.

Ama çoğunluk sesini çıkarmıyor.

Çünkü çoğunluğun da «karakteri bozuk».
 

Hasan Cemal






Heyy sen!
Bilmem farkında mısın?
İşler gün geçtikçe zıvanadan çıkıyor.
Kan gölüne dönüyor Türkiye.
Koca ülkeyi kaos teslim alıyor.
Terör ve şiddet teslim alıyor.

Heyy sen!
Bilmem farkında mısın?
Bu kanlı istikrarsızlığın altında senin 400 milletvekilihayalin yatıyor.
Başkan babalık hayalin yatıyor.

Heyy sen!
Sen değil misin bunca yıldır iktidar koltuğunda oturan?..
Anayasayı ‘bekleme odası’na alan?..
Rejimi ‘fiilen’ değiştiren sen değil misin?..
400 milletvekili uğruna yapmadın mı bütün bunları?..
7 Haziran’da milletin verdiği koalisyon mesajını da bunun için reddetmedin mi?
Bunun için barış yerine savaş düğmesine basmadın mı?..

hey-sen-hasan-cemal_528146349.jpg


- Heyy sen! Bak, oluk gibi kan akıyor. Ve sen hâlâ ‘400 milletvekili’nden söz edebiliyorsun. Hiç mi vicdanın sızlamıyor?


PaylaşPaylaş
Heyy sen!
Bak, şimdi oluk gibi kan akıyor.
Ve sen hâlâ televizyon ekranlarında ‘400 milletvekili’nden söz edebiliyorsun.
Yazıktır, günahtır.
Hiç mi vicdanın sızlamıyor?..
İnsan ne söyleyeceğini şaşırıyor.
Ama bir noktayı bir kez daha vurgulamaktan beni hiçbir şey alıkoyamaz.

Heyy sen!
Akmakta olan kanın baş sorumlusu sensin.
Bunca yıldır iktidarda olduğun için sensin.
Çözüm süreci’nin gereğini yapmadığın için sensin.
‘Çözüm süreci’ni kendi başkan babalık hayallerin uğruna istismar ettiğin, kullandığın için sensin.
Milletin seçim sandığındaki koalisyon mesajını reddettiğin için sensin.
Bir ‘büyük koalisyon’la Türkiye’nin önünde açılabileceknormalleşme yolunu kapattığın için de, büyümekte olan kan gölünün baş sorumlusu sensin.

Heyy sen!
PKK’nın kanlı Dağlıca saldırısı elbette lanetlenecek.
Şehitler hiç kuşkusuz yürekleri dağlayacak.
Ve silahların susması için, parmakların tetikten çekilmesi için çağrı yapılacak.
Çözümün artık silahtan, şiddetten geçmediği bir kez daha haykırılacak.
Analar daha fazla gözyaşı dökmesin diye yapılacak, insanlığın gereği olan bu çağrılar...

Heyy sen!
Bir zamanlar barış konusunda umut uyandırmıştın.
Ben de yazmıştım, tarihin eli omuzlarında diye...
Ama ‘barış’ın gereklerini yerine getirmedin.
İpe un serdin.
Bu konuda seni eleştirenleri, benim gibi uzun yıllarını barışa adamış olanları tetikçilerine barış düşmanı ilan ettirebildin.
Ama bak ne oldu, kan gölü büyüyor.
Cami avluları, taziye çadırları dolup taşıyor.
Yazık, günah değil mi?

Heyy sen!
Senin adın artık barışla değil savaşla anılıyor.
Kan ve gözyaşıyla anılıyor.
Şunu bilesin:
Acılı analar, gözü yaşlı analar seni hiç unutmayacak.

Heyy sen!
Bu ülkede kaosun adı da, istikrarsızlığın adı da senden başkası değil.
Kendin gibi düşünmeyeni hain ilan edebildiğin için, darbeci, satılmış ilan edebildiğin için öylesin.

Heyy sen!
Demokrasi nedir umursamıyorsun.
Hukuk nedir takmıyorsun.
Özgürlüğü sadece kendin için, kendi kampın için istiyorsun.
Yalnızca kendin gibi ses verenleri seviyorsun.
Farklı olandan nefret ediyorsun.
Bunun için meydanlarda gazetecilere yuh çektirebiliyorsun.
Demokrasileri demokrasi yapan basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü hiçe sayıyorsun.
Gerçek gazetecileri işinden ediyorsun, susturuyorsun.

Heyy sen! Kendi söylediklerini yazan Hürriyet'e yandaşlarını saldırtabiliyorsun. Gazeteci milleti seni hiç unutmayacak


PaylaşPaylaş
Heyy sen!
İşleri öylesine zıvanadan çıkartmış durumdasın ki, kendi söylediklerini yazan Hürriyet gazetesine kendi yandaşlarını saldırtabiliyorsun.
Şunu yaz bir kenara:
Hürriyet’e dönük bu saldırganlığı, demokrasi tarihimiz kapkara harflerle yazacak.
Ve gazeteci milleti seni hiç unutmayacak. Bu yaptıklarını hiç affetmeyecek!

Heyy sen!
Demokrasi deyince tüyleri diken diken olan...
Hukukun üstünlüğü deyince tüyleri diken diken olan...
Kadın-erkek eşitliği deyince tüyleri diken diken olan...
Farklılıklara, farklı inançlara saygı deyince tüyleri diken diken olan...
Batı deyince, Avrupa deyince tüyleri diken diken olan...
Şunu iyi bil:
Bu koca ülkeyi alıp bambaşka sulara, ‘Doğu’ya taşıyamazsın.

Heyy sen!
Barış diyorsak...
Demokrasi diyorsak...
Özgürlük diyorsak...
İnançlara saygılı laiklik diyorsak...
Hukukun üstünlüğü diyorsak...
Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı diyorsak...
Güçler ayrılığı diyorsak...
Kadın-erkek eşitliği diyorsak...
Tüm farklılıklara saygı diyorsak...
Tek kelimeyle, gideceksin!

Heyy sen! Çöküşünü yaşamaya başladın. Korkun bundan. Yaz bir kenara: Seni başkan yaptırmayacağız!


PaylaşPaylaş
Heyy sen!
Çöküşünü yaşamaya başladın.
Sen de bunun farkındasın.
Çatırtılar senin kulağına geliyor.
Bütün korkuların da bundan dolayı...
Tahtın zangır zangır sallanıyor.
Beyhude çırpınışlar içindesin.
Çöküşü durduramayacaksın.

Heyy sen!
Ve yaz bir kenara:
Seni başkan yaptırmayacağız!
 
yok vermeyeceğ,m chpye oy artık. akpye vereceğim. 400 milletvekilini alsınlarda kan dursun.

Sakın ha sakın. Amaçları bu zaten. Daha da güçlendirip daha çok cinayet işlemelerine mi neden olalım?

Emin ol başkan da olsa birşey değişmeyecek.

Ölmek var dönmek yok.
 
Yanarım yanarım neye yanarım bilir misiniz?

Koskoca bir ülke bir adama oyuncak olduk!

Hani küçükler oyuncağını kaybeder de çıldırır, ağlar, ortalığı yıkar, bizimki de o hesap.

Oylar CHP ve MHP'ye bunun başka çözümü kalmadı...
 
Seçim falan olmayacak sanırım bütün planlar tıkır tıkır işliyor dehşetle izliyorum
 
hakkımızda hayırlısı.. Alllah utandırmasın ne deyım ablacım.. İnşallah senin gbi düşünenler çok olurda..

Amin demekkten başka çaremiz yok işte..
Burada fanatikliğ gördükten sonra ne diyeceğimi şaşırıyortum artık..
Futbolu anlarım da,siyaset çok farklı birşey..

Valla bi an öyle sandım abla

okynin duruşunu bildiğimden o da pes ettiyse vay bizim halimize herkes böyle düşünebilir dedim. Allah'tan öyle değilmiş

Öylesine yazdı zaten..
Onun fikirleri bellidir asla taviz vermez düşüncelerinden..
 
bu konuşma beni şok etmişti, hala aptal gibi iyi niyetli bakanlardanım sanırım
 
Back
X