Bahsedeceğim şahısla yaklaşık 6 senelik bir geçmişimiz var.
önce çok iyi arkadaştık.
Sonrasında onun o dönem var olan ilişkisi problemli bir hal almaya başladı.
Birbirimize karşı hislerimiz oluşmaya başladı.
Ve büyük kavgalarında benim de onu gaza getirmemle ayrıldılar. (bu hoş birşey değil biliyorum. Ama 6 sene önce daha çocuksu düşünüyordum herşeyi.)
Bir kaç ay sonra da ilk aşk itirafı ondan geldi, sonrasında ben de döküldüm bizim ilişkimiz başladı.
Yaklaşık altı ay sonra, eski ilişkisiyle ilgili kafasında gel gitleri olduğunu sezmeye başladım.
Ve sıkıştırdığımda ayrıntıları öğrendim.
O kızla zamanında cinselliği tam manada yaşadığını ve zaman zaman bunun vicdan azabını yaşadığını söyledi.
Ben de, ayrılmalarına ben sebep oldum diye vicdan yapmaya başladım ve ayrılalım dedim, böyle dediğimde de benden ayrılmaya dayanamayacağını söyledi.
Ben de o kıza dönsün diye onu hiç bir zaman sevemediğimi, başlarda sevdiğimi sandığımı aslında ayrılmak isteyip de bunu ne zamandır söyleyemediğimi söyledim.
Çekti gitti.
Bir müddet ondan haber alamadım. Sonrasında da zaten barıştıklarını ve mutlu olduklarını öğrendim.
Bu durum karşısında sandığım gibi mutlu olmadım.
Aksine acı çektim.
Ayrı kaldığımız sürede başka ilişkilerim oldu tabii ama hep aklımın bir yerinde o da vardı.
Asla tam anlamıyla unutamadım.
4 sene sonra bir gün aradı beni.
Beni hiç bir zaman unutamadığını.
O kızla nişanlanıp nişan attığını falan söyledi.
Ben de zamanında sevmiyorum dememin yalan olduğunu itiraf ettim.
Tekrardan başladık.
O aradaki 4 senedeki ilişkilerime kafayı takmıştı, ben de beni çarçabuk silip o kızla mutlu olmasına, kafasında hala onun olma ihtimaline kafayı takmıştım.
Bunların getirdiği hastalıklı durumlar yoğun kıskançlık krizleri ilişkiyi iyice yıprattı.
Ben onun her kıskanclık krizine alttan alıp, onu sakinleştirecek, mantıklı açıklamalar gerekirse tavizler sunarken, o hep beni hastalıklı olmayla suçladı, tavizi geçtim, daha da gıcık edici tavırlar sergiliyordu. Ben de bir müddet sonra kendimi enayi yerine konmuş hissettim.
Gene kafamda kurmama sebep olacak bir sey yaptığında ailesine rezil ettim.
Ve kurduğum şey de zaten kuruntu çıktı.
O kavgada ayrıldık.
Sonra 15 gün geri dönsün diye peşinde koştum.
En son gururumu o denli ayaklar altına almama rağmen bana hiçmişim gibi davranınca tamamen bitirdim ben de.
Bu olaydan kısa bir süre sonra o benle konuşmak için yollar, bahaneler aramaya başladı
muhattap bile olmadım.
Kendimi işime verdim.
Aradan bikaç ay geçti, pişman halde seviyorum unutamıyorum modlarında. Ama ben bu defa cidden kararsızım.
Benle her iletişime geçtiğinde heyecanlanıyorum, kalbim çarpıyor.
Söz konusu aşksa zihnimdeki senaryolarda ne yazıkki başrol onun hep=(
Ama bir yandan mantık ağırlıklı yeni kurduğum daha çok iş yoğunluklu düzenimle onunla yeniden bir ilişki tersmiş gibi geliyor.
Ben yeniden barışalım dediğimde, bi yalvarmadığım kaldığında beni reddetmesini hiçmişim gibi davranmasını unutamıyorum.
Bu da nefret tarafımı daima tetikliyor ona iyi davranmamı engelliyor.
Yani özetle aklım, kalbim, kafam çok karışık. Ve bu konuyu çevreme de anlatamıyorum.
Çevremdeki herkese o kadar çok "o benim için bitti!!!" dedim ki...
Ve bunu inanarak söyledim hep. Bilemedim tekrar karışacağımı.
Daha önce de belirttiğim gibi hayatımda aşk yokken, iş hayatıma daha iyi kanalize olabiliyorum.
Onsuz geçen bir kaç ayda çok güzel başarılar elde ettim.
Bir ilişkim olduğunda yine farkında olmadan aşk odaklı bir hayata dönüp iş hayatımda yine vasatlaşmaktan korkuyorum.
Yani sorunum aşk derdinden öte, kararsızlık, ne yapacağını bilememek ondan zaten buraya yazıyorum...
Yerimde siz olsanız napardınız?
Ve tavsiyelerinizi yorumlarınızı bekliyorum.
İnsan kendine karşı tamamen objektif olamıyor genellikle=((
önce çok iyi arkadaştık.
Sonrasında onun o dönem var olan ilişkisi problemli bir hal almaya başladı.
Birbirimize karşı hislerimiz oluşmaya başladı.
Ve büyük kavgalarında benim de onu gaza getirmemle ayrıldılar. (bu hoş birşey değil biliyorum. Ama 6 sene önce daha çocuksu düşünüyordum herşeyi.)
Bir kaç ay sonra da ilk aşk itirafı ondan geldi, sonrasında ben de döküldüm bizim ilişkimiz başladı.
Yaklaşık altı ay sonra, eski ilişkisiyle ilgili kafasında gel gitleri olduğunu sezmeye başladım.
Ve sıkıştırdığımda ayrıntıları öğrendim.
O kızla zamanında cinselliği tam manada yaşadığını ve zaman zaman bunun vicdan azabını yaşadığını söyledi.
Ben de, ayrılmalarına ben sebep oldum diye vicdan yapmaya başladım ve ayrılalım dedim, böyle dediğimde de benden ayrılmaya dayanamayacağını söyledi.
Ben de o kıza dönsün diye onu hiç bir zaman sevemediğimi, başlarda sevdiğimi sandığımı aslında ayrılmak isteyip de bunu ne zamandır söyleyemediğimi söyledim.
Çekti gitti.
Bir müddet ondan haber alamadım. Sonrasında da zaten barıştıklarını ve mutlu olduklarını öğrendim.
Bu durum karşısında sandığım gibi mutlu olmadım.
Aksine acı çektim.
Ayrı kaldığımız sürede başka ilişkilerim oldu tabii ama hep aklımın bir yerinde o da vardı.
Asla tam anlamıyla unutamadım.
4 sene sonra bir gün aradı beni.
Beni hiç bir zaman unutamadığını.
O kızla nişanlanıp nişan attığını falan söyledi.
Ben de zamanında sevmiyorum dememin yalan olduğunu itiraf ettim.
Tekrardan başladık.
O aradaki 4 senedeki ilişkilerime kafayı takmıştı, ben de beni çarçabuk silip o kızla mutlu olmasına, kafasında hala onun olma ihtimaline kafayı takmıştım.
Bunların getirdiği hastalıklı durumlar yoğun kıskançlık krizleri ilişkiyi iyice yıprattı.
Ben onun her kıskanclık krizine alttan alıp, onu sakinleştirecek, mantıklı açıklamalar gerekirse tavizler sunarken, o hep beni hastalıklı olmayla suçladı, tavizi geçtim, daha da gıcık edici tavırlar sergiliyordu. Ben de bir müddet sonra kendimi enayi yerine konmuş hissettim.
Gene kafamda kurmama sebep olacak bir sey yaptığında ailesine rezil ettim.
Ve kurduğum şey de zaten kuruntu çıktı.
O kavgada ayrıldık.
Sonra 15 gün geri dönsün diye peşinde koştum.
En son gururumu o denli ayaklar altına almama rağmen bana hiçmişim gibi davranınca tamamen bitirdim ben de.
Bu olaydan kısa bir süre sonra o benle konuşmak için yollar, bahaneler aramaya başladı
muhattap bile olmadım.
Kendimi işime verdim.
Aradan bikaç ay geçti, pişman halde seviyorum unutamıyorum modlarında. Ama ben bu defa cidden kararsızım.
Benle her iletişime geçtiğinde heyecanlanıyorum, kalbim çarpıyor.
Söz konusu aşksa zihnimdeki senaryolarda ne yazıkki başrol onun hep=(
Ama bir yandan mantık ağırlıklı yeni kurduğum daha çok iş yoğunluklu düzenimle onunla yeniden bir ilişki tersmiş gibi geliyor.
Ben yeniden barışalım dediğimde, bi yalvarmadığım kaldığında beni reddetmesini hiçmişim gibi davranmasını unutamıyorum.
Bu da nefret tarafımı daima tetikliyor ona iyi davranmamı engelliyor.
Yani özetle aklım, kalbim, kafam çok karışık. Ve bu konuyu çevreme de anlatamıyorum.
Çevremdeki herkese o kadar çok "o benim için bitti!!!" dedim ki...
Ve bunu inanarak söyledim hep. Bilemedim tekrar karışacağımı.
Daha önce de belirttiğim gibi hayatımda aşk yokken, iş hayatıma daha iyi kanalize olabiliyorum.
Onsuz geçen bir kaç ayda çok güzel başarılar elde ettim.
Bir ilişkim olduğunda yine farkında olmadan aşk odaklı bir hayata dönüp iş hayatımda yine vasatlaşmaktan korkuyorum.
Yani sorunum aşk derdinden öte, kararsızlık, ne yapacağını bilememek ondan zaten buraya yazıyorum...
Yerimde siz olsanız napardınız?
Ve tavsiyelerinizi yorumlarınızı bekliyorum.
İnsan kendine karşı tamamen objektif olamıyor genellikle=((
Son düzenleme: