Domatesler
Mary ne kadar ugrassa da bahcesinde yetistirmeye calistigi domateslerin karsi komsudaki kadar guzel kizarmasini basaramaz ve careyi komsusu John Bey'e isin sirrini sormakta bulur.
Komsu da isin sirrini soyle aciklar;
"Ben her sabah fideleri suladiktan sonra pantolonumu asagi indirip bir muddet karsilarinda dururum, domatesler de utanclarindan kipkirmizi olurlar."
Mary hemen uygulamaya gecer ve bir hafta sonra bu kez John sorar:
"Nasil bir gelisme varmi domateslerde?"
Mary'den cevap:
"Domateslerde bir degisiklik yok ama, salataliklari bir gormelisin!"
Şeytanı da
Fazlasi ile zampara olan bir adam tövbekar olmak istemis. Ne yapayim ne edeyim derken "40 gün 40 gece bir magaraya kapanip dua etmesi" söylenmis.
Eleman magaraya kapanmis. 1 gün 2 gün 3 4 5 derken 39 gün olmus. 39ncu gün disarida bir yagmur bir yagmur, ortaligi sel goturuyor. bir bakmis ki magranin kapisinda yagmur iliklerine kadar islemis bir bayan. Guzel mi guzel. Bayan hemen iceriye girmis. Eleman, bayanin ustunu kurutmak icin ates yakmis. Fakat bayana hic yaklasmamis. Bayan uzerindekilerini kurutmak icin cikartinca, "kendisinin korkutugunu ve adamin kendisine sarilmasini" istemis. Adam sarilirken tovbesini bozmak istemiyor fakat bayan cilvelenince tovbe diye sey kalmiyor ve is bitiyo. Sevismenin ardindan kadin kahkahalar ile gulmeye baslayinca merakla sormus.
- Neden guluyosun ?
Kadin:
- Ben seytanim. Senin tovbeni bozmak icin geldim ve basardim. demis.
Bu sefer adam kahkahalarla gulmeye baslamis ve bu sefer
- Niye guluyosun ? diye kadin sormus.
Adam:
- Bu dunyada becermedigim bi seytan kalmisti . Onu da becerdim ya, bosver gerisini. demiş.
Sünnetçi
Sünettçinin biri her sünnet ettiğinden kestiği parçayı saklarmış hatıra olsun diye...
Gel zaman git zaman bu parçalar o kadar çoğalmış ki, evde bir koli dolusu kupkuru meşin gibi parça...
Düşünmüş ne yapçam bunları diye... Atmaya da kıyamıyo hatırası var... En son bişey gelmiş aklına... Gitmiş bir ayakkabıcıya, anlatmış durumu "bu parçalardan bana işe yarar bişey yap" demiş...
Ayakkabıcı "Yaw olurmu öle şey" demiş, ama sünnetçinin ısrarlarına dayanamayıp "Peki peki... bir hafta sonra uğra" demiş...
Bir hafta sonra gitmiş bizimki... Ayakkabıcı "hazır senin şey, al bakalım beğencen mi" demiş.
Sünnetçi bakmış bir CÜZDAN!...
"Yahu..." demiş "O kadar parçadan sadece bunu mu yapabildin?..."
"Çaktırma abi.." demiş ayakkabıcı,
"Biraz okşayınca bavul oluyor!.."
Metroda Neden Olmaz
İki ibnenin cani yatmak ister, ama bu isi yapacak mekan bulamazlar. Birinin aklina bu isi metronun son vagonunda yapmak gelir. Giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. Sonra aralarinda su diyalog geçer,
-"Oglum gel burada istasyonda halledelim?"
-"Oglum nasil olur?"
-"Bu Türk toplumu hiçbirseye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle gösterecegim. Simdi su "Sigara Yçilmez" tabelasinin altinda bir sigara içecegim ve
kimse bir tepki göstermeyecek."
Adam dedigini yapar ve kimse bir tepki göstermez. Sonra oracikta birlikte olurlar ve mutlu bir sekilde oradan ayrilirlar.
Bir baska gün baska iki kisi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler.
Ama bekledikleri metro bir türlü gelmez. Adamlardan biri mangali metroda yakalim der. Digeri ;
-"Olur mu ya metroda mangal yakilir mi?" der.
Digeri, -"Bu Türk toplumu hiçbirseye tepki göstermez. Bak sana bunu bir
örnekle kanitlayacagim, simdi gidip su -"Sigara Içilmez" tabelasinin altinda durup bir sigara yakacagim, ve kimse bir tepki göstermeyecek...
Digeri panik bir sekilde atilir:
-"Sen ne diyon oglum! geçende birisi su tabelanin altinda bir sigara içmeye kalktida oracikta z...ktiler adami!"
Mary ne kadar ugrassa da bahcesinde yetistirmeye calistigi domateslerin karsi komsudaki kadar guzel kizarmasini basaramaz ve careyi komsusu John Bey'e isin sirrini sormakta bulur.
Komsu da isin sirrini soyle aciklar;
"Ben her sabah fideleri suladiktan sonra pantolonumu asagi indirip bir muddet karsilarinda dururum, domatesler de utanclarindan kipkirmizi olurlar."
Mary hemen uygulamaya gecer ve bir hafta sonra bu kez John sorar:
"Nasil bir gelisme varmi domateslerde?"
Mary'den cevap:
"Domateslerde bir degisiklik yok ama, salataliklari bir gormelisin!"
Şeytanı da
Fazlasi ile zampara olan bir adam tövbekar olmak istemis. Ne yapayim ne edeyim derken "40 gün 40 gece bir magaraya kapanip dua etmesi" söylenmis.
Eleman magaraya kapanmis. 1 gün 2 gün 3 4 5 derken 39 gün olmus. 39ncu gün disarida bir yagmur bir yagmur, ortaligi sel goturuyor. bir bakmis ki magranin kapisinda yagmur iliklerine kadar islemis bir bayan. Guzel mi guzel. Bayan hemen iceriye girmis. Eleman, bayanin ustunu kurutmak icin ates yakmis. Fakat bayana hic yaklasmamis. Bayan uzerindekilerini kurutmak icin cikartinca, "kendisinin korkutugunu ve adamin kendisine sarilmasini" istemis. Adam sarilirken tovbesini bozmak istemiyor fakat bayan cilvelenince tovbe diye sey kalmiyor ve is bitiyo. Sevismenin ardindan kadin kahkahalar ile gulmeye baslayinca merakla sormus.
- Neden guluyosun ?
Kadin:
- Ben seytanim. Senin tovbeni bozmak icin geldim ve basardim. demis.
Bu sefer adam kahkahalarla gulmeye baslamis ve bu sefer
- Niye guluyosun ? diye kadin sormus.
Adam:
- Bu dunyada becermedigim bi seytan kalmisti . Onu da becerdim ya, bosver gerisini. demiş.
Sünnetçi
Sünettçinin biri her sünnet ettiğinden kestiği parçayı saklarmış hatıra olsun diye...
Gel zaman git zaman bu parçalar o kadar çoğalmış ki, evde bir koli dolusu kupkuru meşin gibi parça...
Düşünmüş ne yapçam bunları diye... Atmaya da kıyamıyo hatırası var... En son bişey gelmiş aklına... Gitmiş bir ayakkabıcıya, anlatmış durumu "bu parçalardan bana işe yarar bişey yap" demiş...
Ayakkabıcı "Yaw olurmu öle şey" demiş, ama sünnetçinin ısrarlarına dayanamayıp "Peki peki... bir hafta sonra uğra" demiş...
Bir hafta sonra gitmiş bizimki... Ayakkabıcı "hazır senin şey, al bakalım beğencen mi" demiş.
Sünnetçi bakmış bir CÜZDAN!...
"Yahu..." demiş "O kadar parçadan sadece bunu mu yapabildin?..."
"Çaktırma abi.." demiş ayakkabıcı,
"Biraz okşayınca bavul oluyor!.."
Metroda Neden Olmaz
İki ibnenin cani yatmak ister, ama bu isi yapacak mekan bulamazlar. Birinin aklina bu isi metronun son vagonunda yapmak gelir. Giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. Sonra aralarinda su diyalog geçer,
-"Oglum gel burada istasyonda halledelim?"
-"Oglum nasil olur?"
-"Bu Türk toplumu hiçbirseye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle gösterecegim. Simdi su "Sigara Yçilmez" tabelasinin altinda bir sigara içecegim ve
kimse bir tepki göstermeyecek."
Adam dedigini yapar ve kimse bir tepki göstermez. Sonra oracikta birlikte olurlar ve mutlu bir sekilde oradan ayrilirlar.
Bir baska gün baska iki kisi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler.
Ama bekledikleri metro bir türlü gelmez. Adamlardan biri mangali metroda yakalim der. Digeri ;
-"Olur mu ya metroda mangal yakilir mi?" der.
Digeri, -"Bu Türk toplumu hiçbirseye tepki göstermez. Bak sana bunu bir
örnekle kanitlayacagim, simdi gidip su -"Sigara Içilmez" tabelasinin altinda durup bir sigara yakacagim, ve kimse bir tepki göstermeyecek...
Digeri panik bir sekilde atilir:
-"Sen ne diyon oglum! geçende birisi su tabelanin altinda bir sigara içmeye kalktida oracikta z...ktiler adami!"