Üç hukuk öğrencisiyle ayrı zamanlarda, bir avukatla ayrı zamanda ev arkadaşlığı yaptım. Üçü İstanbul Hukuk öğrencisi diğeri Konya Hukuk mezunuydu. Anlattıkları ise hemen hemen aynıydı. Ben bunarkadaşlarla bizzat okuyor kadar olduğum için elimden geldiğince anlatmaya çalışayım.
Ben diliyle anlatacağım lakin avukat değilim yanlış anlaşılmasın.
Birinci sınıf kektir. Çay demle ye, o kadar. Bizimkilerin 'hukuk bumuymuş yaa' tripleri boğazında düğümlenene dek bir yıl lay lay lom modunda geçti. Çerez gibi yer bitirirsin. Tabi şu da var. İstanbul Üniversitesinde her yarıyılda bir sınav var. Yani sene boyunca toplamda iki kez sımavlara giriyorsun -diye hatırımda kaldı- rhangi bir üniversitede her dersinir vizesi bir finali olur istanbul üniversitesinde vize yok, direk finale giriyorsun.
Neyse birinci sınıfı geçtin farzediyorum.
Bu beş arkadaştan bir tanesi bildiğin zehirin tekiydi. Gider dersleri takip ederdi. -derste yüzlerce kişi olur sınıflar klasik üniversite sınıfı gibi değildir.imza falan alınmaz o kalabalığa imza da yetişmez. İster sene boyu yatar sene sonunda sadecensınavlara gidersin ister her derse gider not alır dinlersin vs sana kalmış- fakat süper bir not akışı var. Hocalar ve anlatım şekilleri soru stilleri vs üç aşağı beş yukarı aynı. Adı neydi hatırlamıyorum Ahmet olsun. Ahmetin notları diye birşey var. Adamın biri zamanında deli not tutmuş. Şimdi çoğaltılıp çoğaltılıp o satılıyor. Girmediğin derslerin ses kayıtları, notları vs hepsi mevcut. Derse gidersen bizzat denetim yaşayacağın için senin artın olur.
Bu beş arkadaştan biri zehirin tekiydi demiştim. Dünyanın en saçma cümlesini söyle. Sana bir yıl sonra aynı cümleyi hatırlatır, öyle bir hafıza. Ben bu kızla iki yıl ev arkadaşlığı yaptım. Üçüncü ve dördüncü sınıfta bu arkadaşımın canının çıktığına bizzat şahit oldum. Deli gibi kanun ezberliyordu. Ellerindeki kitapları yalıyor yutuyordu adeta. Sabahları okul için çok erken kalkmak gerekiyordu o yıllar. Ben tuvaletten çıkardım bakardım bizim hukukçu eve yeni giriyor. Nereden geliyor? Kütüphanede sabahlamış! Sınav döneminde kütüphaneler hukukçuların mabedi gibi oluyor. Sabaha kadar deli gibi ezber yapıyorlar. Sallana sallana yüksek sesle koca kitabı baştan sona kadar okuduğuna bizzat defalarca şahit oldum. Sonuç? 'Aaaaa 40 almışıııım!' Bu sevinç nidası yanlış anlama. Adam zehir küpünün teki. Sabahlara kadar uyumamış kırk aldığına seviniyor. Ama kırkla geçiyorlar, o da var. Bildiğimiz A4 kağıdının neredeyse beş katı büyüklüğünde çarşaf denen kağıtlar var. Hocanın sorduğu sorular çarşafları doldurup taşırıyor. Süre yetmezdi benim arkadaşa. Sınavdan sonra yazı yazmaktan kolu uyuşurdu çoğu zaman da onu ovalamakla baya zaman harcardı.
Sosyal hayatlarına gelecek olursak bunların hemen hepsi sosyal hayatı olan gayet sosyal insanlardı. Elinde kitap gözünde gözlük hayal etme. Afedersin üç ay eşşek gibi çalışırsan derslerini geçersin. Kalan zaman sana kalır, gönlün nasıl dilerse öyle zaman geçir. Bir de bana kalırsa insan kalitesi okuduğu bölümle biraz paralel olarak değişiyor. Bunların hepsi ve onların arkadaşları da gerçekten oturmuş kişilikler ve hoş insanlardı. Yani hukuk okumak sosyal hayata engel değil. Durup durup kanun değişikliklerinden dert yanarlardı. Kanun değişirse soru değişir. Soru değişirse cevap değişir. Son sınıf arkadaşlar kanun şakırdı resmen. Ev adeta bir siyaset meydanına dönerdi.
Okul bitti farzediyorum. Sen artık kahrolası bir stajyersin. İntörnler doktorlar için ayak altında kalmış pis bir böcek muamelesi görür. Hah işte sende mezun bir avukat olarak diğerleri için öylesin. Sırf stajyerlik yapabilmek için para ödeyenleri bile çok duydum. Yanında çalıştığın adam insaflıysa üç beş kuruş verir tabi ona birşey demiyorum. Ama ellerinde evraklar o semt senin bu semt benim koşturur adeta bir hamal görevi görürlerdi stajyer olduklarında. Öyle vay efendim ben avukat oldum vay efendim ne forslu iş falan hepsi trişka. Resmen bir tarafından kan alıyorlar. Buna bir iki yıl katlanmak zorundasın. Çünkü hiçbirşey kitap okumakla bitmiyor. İşlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmek istiyorsan buna katlanmak zorundasın. Ve sende avukat olursan seve seve katlanacaksın. Çünkü işini bilen bir avukat bulup yanına girmek bile çok büyük bir nimet. Ne zaman şad olur harbi para kazanmaya başlarım dersen stajını iyi yapmış işi iyi öğrenmişsen beş yıl sonra çok ihi paralar kazanmaya başlarsın. Ama iki yıldan sonra da artık geçimini sağlayacak maaş miktarına ulaşmış olursun.
Uykum kaçtı çenem düştü valla. Benim aklıma gelenler bunlar başka bir sorun varsa sor anlatayım.