Nasil bukadar mutlular???

smollgirl20

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
29 Eylül 2017
1.149
560
38
32
Ya bazi insanlarda nasil.bukadar hayat enerjisi var nasil.bukadar mutlular neden bukadar cok guluyorlar hayati cok mu seviyorlar anlamiyorum...bugunlerde hayattan oyle zevk almiyotum ki yemek yemek ve uyumak haric hersey sacma geliyor...gezmek birileriyle gorusmek bazi aktiviteler spor kalabalik ortamlardaki o koşuşturmacalar...bunlarin hicbirini yapacak dermanim.yok son 1 aydir ozellikle...bos bos bakiyorum bazen mahalledeki kadinlara nasil.mutlular vidi vidi bir suru konuscak laf buluyorlar ve herseye kahkahalar atiyorlar...ben o kahkalari en son nezaman attimi hatirlamiyorum uzun zaman.oldu...mesela internet fenomani var selin cigerci , kerimcan tarzi kisiler....allahim bu nasil bir mutluluktur...bu nasil.bir pozitifliktir...ordab oraya kostur hic mi miskin miskin yatmazlar bu enerji nerden geliyor inanamiyorum...hikayelerinde suan suraya gidiyorum.aksam.surdayim falan diyorlar sahne yormuyormu bunlari..ben sabah markete gittim uzak ve yokustu aradan saatler gecti hala pertim...bendr onlar gibi neseli olmak istiyorum yaa onlarin kafasini yasamak istiyotum hatta :s varmi bu konuda bilgisi ve tahminleri.olan
 
Ben de hiç bir derdi olmamasına rağmen melankonik takılanları anlamıyorum. Zaten üç günlük dünya, benim felsefem olabildiğince tadını çıkarmaya bakmak. Keyfimin olmadığı günler olmuyor mu elbette oluyor ama süreklı böyle olmamasına gayret ediyorum. Devamlı gülücükler saçan insandan korkarım ben ayrıca ne o öyle. Sosyal medyaya bakma sen orda mutlu bir tablo oluşturmak çok kolay.
 
Ben de hiç bir derdi olmamasına rağmen melankonik takılanları anlamıyorum. Zaten üç günlük dünya, benim felsefem olabildiğince tadını çıkarmaya bakmak. Keyfimin olmadığı günler olmuyor mu elbette oluyor ama süreklı böyle olmamasına gayret ediyorum. Devamlı gülücükler saçan insandan korkarım ben ayrıca ne o öyle. Sosyal medyaya bakma sen orda mutlu bir tablo oluşturmak çok kolay.
Valla oyle sasiriyom ki kis kis gulmeler her lafin sonunda gulmeler saskinlik icinde seyrediyorum
 
Vitamin değerlerine bir baktır özellikle demir eksikliği uyuşukluk yapıyor ha bu senin kişisel özelliğinde olabilir onu bilemem mesela benim annemde hep çok pozitif ve mutludur yapisi bu ben öyle değilim misal
Baktirmam.lazim.canim.ama.ben gülmek de isyemiyorum biraz psikolojik mi ki hayat cok.bos geliyor insanlar kosturma halinde ama.olum var nasilsa diye seyler dusunur oldum
 
Bu instagramdan falan uzak durmak lazım aslında.. Tamamen kapansa ne iyi olur ordaki hayatlar vitrinlik çünkü gerçeği yansıttığını düşünmüyorum.
Bu ara kapatmayı düşünüyorum bende sıkıldım artık hep aynı şeyler..
Bipmiyorum.bana eglenceli geliyor hatta en tat aldigim.sey sosyal.medya galiba hele o neselileri izledikce bende oyle olurum belki diyorum ama yok hayret icin izliyorum.sadeve
 
Seni mutlu edecek şeyler yok mu? Varsa yapmana engel mi var ya da isteğin mi yok?
 
Ve gerçekten sosyal medyayı fazla kafaya takmamak lazım. Bende 1 haftadır filan sürekli arkadaşlarımın mezuniyet kınalarını, partilerini görüp darlanıyorum. Çünkü sene kaybı yaşadım, bölüme ısınamadım vs derken ne mezuniyet umudum ne de okulda bi ortamım yok. öyle olunca da ben bunları hiç yaşayamayacağım diye düşünüp kendi kendime strese giriyorum sürekli.
 
Insani gulduren de yasadigini hissettiren bence hedefleri amaclari ve hayalleridir,yoksa bu dunya hic yasanilasi bir yer degil o yazdigin fenomenler bugun gozune cok neseli gorunebilirler,aslinda hicse ozenilecek bir hayatlari yok,ozellikle instagram hesaplarinda yazilan yorumlara bir goz at,insan onlari okuyupta nasil mutlu olabili ki?agzina geleni yaziyor millet hic takan bir insan olmasanda hergun boyle insanlarin hakaretlerini okumak sanirim 8nsanin psikolojisini bozar. Sagligin yerindeyse sevdiklerin sagsa kimseye de muhtac degilsen senden mutlusu yok demektir...
 
Onların kahkahaları düşman çatlatan bence.Her kahkaha atana mutlu diyemeyiz ki. Sosyal medyanin etkisinde kalmamak gerek.Onlarin hayati değişik zaten.Paris'e tatlı yemeye giderler, bir bakmissin ordan Antep'e baklava yemeye geçmişler :) abarttım biraz. Ben de habire her cumlemin sonunda kahkaha patlatmam ama bazen kimsenin gülmediği şeylere gülüyorum.
 
Kerimcan ve Selin'in yaşadıkları psikolojik baskı bile onların ömürlerinden ömür götürüyordur. Yerlerinde olmak istemezdim, bu ülkede LGBTİ'ler anca ya bir "mizah karakteri" ya da "seks işçisi" olarak kabul görüyorlar. O paraları bile kolay kazanmıyorlar yani, bu ülkede bir LGBTİ bireyin kendini kabul ettirmesi çok zor. Doktorunuzun gay olduğunu öğrenseniz ona bakış açınız değişebilir, belki bir daha ona muayene olmazsınız bile. Trans bir birey bir markette kasiyer olarak çalışmak istese %90 ihtimal yaka paça kovulur. Ama aynı kişiler twerk yapıp video attıkları zaman ya da seks işçiliği yaptıkları zaman para kazanabilirler. Kerimcan'ın ya da Selin'in her gün DM kutularına ya da postlarına düşen nefret dolu mesajları tahmin edebiliyorum ve onlar adına çok üzülüyorum. Pek mutlu olduklarını da zannetmiyorum. Sosyal medyada ağlarken fotoğrafını paylaşan nadirdir, herkes mutlu anlarını paylaşmaya eğilimlidir. Paylaşmak için mutlu anlar gerekirse "yaratılır".
 
Benim o :)
Sana şu son 2 haftami gün gün ozetlicem:
Son iki haftadir Bir festivale hazirlaniyorduk ve çok yoğun calistik .
Persembe işten 7de ciktim,arkadasimla Taksim'e eğlenmeye gittik, 12de sarhoş halde eve geldim,sabah 8de kalkıp işe gittim
Cuma 7ye kadar çalıştım, iş çıkışı arkadaşlarla kırk dk ötedeki kuaföre gidip kirpik taktırdım, sonra 1 saat uzaklıktaki kuzenimin çocuklarına bakmaya gittim,özel geceleri var diye. İkiye kadar çocuklarla azittim, oyunlar oynadım, hopladım zipladim...sabah orası evime uzak diye 7de kalktım ise gittim.
Cumartesi Bütün gün çalıştım, 8de eve gelip hızlıca duş alıp otobüse bindim 8 saat uzaklıktaki bir şehre gittim. Gece boyu otobüste ne kadar uyunursa o kadar uyudum.
pazars abah indik bütün gün tuR ile ile şehri gezdik, kilonetrelerce yürümekten ayağım su topladı. İstanbul'a indiğimde saat 5ti, eve geldim yattım, iki saat sonra alarm çaldı.
Pazartesi ise gittim, mesaiye kaldım, 10da çıktım
Salı -carsamba ise gittim
Perşembe gecesi iş çıkışı bizim düzenlediğimiz konsere kaldım, bir güzel eglendim
Cuma işten erken çıktim evime gittim
Cumartesi sabah işe gidip gece bir arkadaşımı da çağırıp konsere kaldım,
Pazar bizi işe çağırdılar , akşam 10a kadar durmadan çalıştım. Bu arada iş gereği devamlı iki km ötedeki sorumlu olduğum alana gidip gidip gelmem gerekiyordu, ayağım su topladı,şişti ve kanadı.
Pazartesi ise bisikletimi getirmeye karar verdim. Bir saatten fazla yolda bisiklete bindim, işlerim inanılmaz yoğundu, telefonlarim bir saniye susmadi, insanları gezdirmem, mailler atmam gerekiyordu...her saniye koşturdum, 11de eve gittim
Salı günü sabahtan ise gittim, bir yandan yarınki festival için standını gezmek isteyeni gezdirdim, bir yandan ustalarima talimatlar verdim, bir yandan tüm katılımcılardan isim TC istedim, bir yandan o tcleri maille atmam gerekiyor...yemeğimi bile 8de yedim, ise devam ettim...yağmurdan dolayı sorumlu olduğum alanda değişiklikler yapildi son gün, yeni eklenenlerle uğraştım,el birliğiyle birşey Itene çekene yardım ettim, saat 12 olmuşken şehir dışından Stand sahipleri geldi. Onların depodaki mallarını getir,eksikleri belirle, ustaların başında dur... Gece iki buçuğa kadar oyalandim. iki buçukta tam çikacagim , usta yanlış yere raf takmış! Daha doğrusu ben o yoğunluktan o standın rafini yan duvara isteğini soylemeyi unutmuşum.
O saatte rafci usta bulamadım, ama içim de el vermedi oyle bırakmaya çünkü adamlar duvara birşeyler yapıştıracakti. Birinden şarjlı matkap bulup, birinden de yardım rica Edip eski rafı söktüm,kendi kafama göre istediğim yere taktim :)
Gece is yerim sağolsun otel ayarlamış... Yattım
Çarşamba 8de kalktım, koşa koşa alana geldim ki ilk gün...
Sandalyeler eksik, lambalar problemli, telefonlar susmuyor, adresi bulamayan bile beni arıyor. Birine temizlikçi lazım birine başka birşey, derken elektrik kesildi, herşeyi geç içeride dondurmaci da var, aman ustam, hadi ustam diyeee diyee akşam oldu, her yeri kapattım. Derken biri otele giden arabaya binememis, kaybolmuş, onu aradım bindirdim. O kadar stresli bir gündü ki eve gitmeden kafamı dağıtmak istedim, bir arkadaşımla Taksim'de buluşup her mekanda birşeyler içe içe geceyi bitirdim, evime geldim, laptopu açıp mail atarken sizmisim.
Bu sabah 6da kalkıp maili attım, ise gittim, kostum kostum kostum, herşeyi yoluna koydum..

En son alanı boşaltıp bisikletimle çıkarken güvenlikçi beni durdurdu 'yaa yanlış anlamayın ama biz size hayranız. Karınca gibi kosturuyorsun, hiç mi yorulmuyorsun? Ne zaman baksam gulumsuyorsun, bize de enerji geliyor' dedi :halay:
Ki bunu diyen tek insan değil :) cidden ortamlarda o kadar neşe doluyum ki. Gece 2de Standını beğenmeyen bir kadın çul isteyince bisikletimle çikip 'dam üstünde çul serer,loylu da yar,leyli de yar,loy loy loy' diye diye çul aгadim :KK49:
Onca olaya nesemi hiç kaybetmedim, gergin insanların gazını aldim.. Herkes beni o kadar sevdi ki, Stand sahipleri hediye verip durdular, 'lütfen bir sey seç, bizi hatırla' diye :KK200:
İş çıkışı da ata bindim bi guzel :rapci:
Şu an saat 3.23
Duş alıp uyucam ve sabah 7de tekrar uyanacam.
Yarin yorucu bir gün beni bekliyor :)
Ama benim tabiatım böyle.
Nesemi birşeyin bozmasina izin vermiyorum.
 
Son düzenleme:
Baktirmam.lazim.canim.ama.ben gülmek de isyemiyorum biraz psikolojik mi ki hayat cok.bos geliyor insanlar kosturma halinde ama.olum var nasilsa diye seyler dusunur oldum
Canım 1 buçuk yıldır aynı hisler içerisindeyim. Ölüm varsa bu koşturmaca neden? Piknikte bir ağaç dalına nasıl mutlu oluyorlar, başka bir ülkeye gidip farklı renk bina görmek için neden o kadar seyehat ediyorlar, süslenip dışarı çıkmaktan ne anlıyorlar diye diye en son intihar eden insanlar bu yüzden mi ediyorlar diye sorunca kendime, soluğu doktorda aldım. Major depresyon dedi.

Dediğin gibi sadece uyumak ve yemek yemekti yaşayı hissettiğim anlar. 1 yılda 22 kilo aldım. Arkadaşlarımdan uzaklaştım. Annemle bir kahve içmek, pazara gitmek ölüm gibiydi. İlaç çok işe yaradı, resmen ottan çöpten mutlu olmaya başladım. Ama çocuk düşündüğüm için bıraktım ve aynı yere geri döndüm.

Her duamda Allahım içime yaşama sevinci, hayat enerjisi ver derim.
 
Benim o :)
Sana şu son 2 haftami gün gün ozetlicem:
Son iki haftadir Bir festivale hazirlaniyorduk ve çok yoğun calistik .
Persembe işten 7de ciktim,arkadasimla Taksim'e eğlenmeye gittik, 12de sarhoş halde eve geldim,sabah 8de kalkıp işe gittim
Cuma 7ye kadar çalıştım, iş çıkışı arkadaşlarla kırk dk ötedeki kuaföre gidip kirpik taktırdım, sonra 1 saat uzaklıktaki kuzenimin çocuklarına bakmaya gittim,özel geceleri var diye. İkiye kadar çocuklarla azittim, oyunlar oynadım, hopladım zipladim...sabah orası evime uzak diye 7de kalktım ise gittim.
Cumartesi Bütün gün çalıştım, 8de eve gelip hızlıca duş alıp otobüse bindim 8 saat uzaklıktaki bir şehre gittim. Gece boyu otobüste ne kadar uyunursa o kadar uyudum.
pazars abah indik bütün gün tuR ile ile şehri gezdik, kilonetrelerce yürümekten ayağım su topladı. İstanbul'a indiğimde saat 5ti, eve geldim yattım, iki saat sonra alarm çaldı.
Pazartesi ise gittim, mesaiye kaldım, 10da çıktım
Salı -carsamba ise gittim
Perşembe gecesi iş çıkışı bizim düzenlediğimiz konsere kaldım, bir güzel eglendim
Cuma işten erken çıktim evime gittim
Cumartesi sabah işe gidip gece bir arkadaşımı da çağırıp konsere kaldım,
Pazar bizi işe çağırdılar , akşam 10a kadar durmadan çalıştım. Bu arada iş gereği devamlı iki km ötedeki sorumlu olduğum alana gidip gidip gelmem gerekiyordu, ayağım su topladı,şişti ve kanadı.
Pazartesi ise bisikletimi getirmeye karar verdim. Bir saatten fazla yolda bisiklete bindim, işlerim inanılmaz yoğundu, telefonlarim bir saniye susmadi, insanları gezdirmem, mailler atmam gerekiyordu...her saniye koşturdum, 11de eve gittim
Salı günü sabahtan ise gittim, bir yandan yarınki festival için standını gezmek isteyeni gezdirdim, bir yandan ustalarima talimatlar verdim, bir yandan tüm katılımcılardan isim TC istedim, bir yandan o tcleri maille atmam gerekiyor...yemeğimi bile 8de yedim, ise devam ettim...yağmurdan dolayı sorumlu olduğum alanda değişiklikler yapildi son gün, yeni eklenenlerle uğraştım,el birliğiyle birşey Itene çekene yardım ettim, saat 12 olmuşken şehir dışından Stand sahipleri geldi. Onların depodaki mallarını getir,eksikleri belirle, ustaların başında dur... Gece iki buçuğa kadar oyalandim. iki buçukta tam çikacagim , usta yanlış yere raf takmış! Daha doğrusu ben o yoğunluktan o standın rafini yan duvara isteğini soylemeyi unutmuşum.
O saatte rafci usta bulamadım, ama içim de el vermedi oyle bırakmaya çünkü adamlar duvara birşeyler yapıştıracakti. Birinden şarjlı matkap bulup, birinden de yardım rica Edip eski rafı söktüm,kendi kafama göre istediğim yere taktim :)
Gece is yerim sağolsun otel ayarlamış... Yattım
Çarşamba 8de kalktım, koşa koşa alana geldim ki ilk gün...
Sandalyeler eksik, lambalar problemli, telefonlar susmuyor, adresi bulamayan bile beni arıyor. Birine temizlikçi lazım birine başka birşey, derken elektrik kesildi, herşeyi geç içeride dondurmaci da var, aman ustam, hadi ustam diyeee diyee akşam oldu, her yeri kapattım. Derken biri otele giden arabaya binememis, kaybolmuş, onu aradım bindirdim. O kadar stresli bir gündü ki eve gitmeden kafamı dağıtmak istedim, bir arkadaşımla Taksim'de buluşup her mekanda birşeyler içe içe geceyi bitirdim, evime geldim, laptopu açıp mail atarken sizmisim.
Bu sabah 6da kalkıp maili attım, ise gittim, kostum kostum kostum, herşeyi yoluna koydum..

En son alanı boşaltıp bisikletimle çıkarken güvenlikçi beni durdurdu 'yaa yanlış anlamayın ama biz size hayranız. Karınca gibi kosturuyorsun, hiç mi yorulmuyorsun? Ne zaman baksam gulumsuyorsun, bize de enerji geliyor' dedi :halay:
Ki bunu diyen tek insan değil :) cidden ortamlarda o kadar neşe doluyum ki. Gece 2de Standını beğenmeyen bir kadın çul isteyince bisikletimle çikip 'dam üstünde çul serer,loylu da yar,leyli de yar,loy loy loy' diye diye çul aгadim :KK49:
Onca olaya nesemi hiç kaybetmedim, gergin insanların gazını aldim.. Herkes beni o kadar sevdi ki, Stand sahipleri hediye verip durdular, 'lütfen bir sey seç, bizi hatırla' diye :KK200:
İş çıkışı da ata bindim bi guzel :rapci:
Şu an saat 3.23
Duş alıp uyucam ve sabah 7de tekrar uyanacam.
Yarin yorucu bir gün beni bekliyor :)
Ama benim tabiatım böyle.
Nesemi birşeyin bozmasina izin vermiyorum.
Kocaman bir maşallah! Bu kadar yazmak bile yaşam enerjisi ister:eek:
 
Ya bazi insanlarda nasil.bukadar hayat enerjisi var nasil.bukadar mutlular neden bukadar cok guluyorlar hayati cok mu seviyorlar anlamiyorum...bugunlerde hayattan oyle zevk almiyotum ki yemek yemek ve uyumak haric hersey sacma geliyor...gezmek birileriyle gorusmek bazi aktiviteler spor kalabalik ortamlardaki o koşuşturmacalar...bunlarin hicbirini yapacak dermanim.yok son 1 aydir ozellikle...bos bos bakiyorum bazen mahalledeki kadinlara nasil.mutlular vidi vidi bir suru konuscak laf buluyorlar ve herseye kahkahalar atiyorlar...ben o kahkalari en son nezaman attimi hatirlamiyorum uzun zaman.oldu...mesela internet fenomani var selin cigerci , kerimcan tarzi kisiler....allahim bu nasil bir mutluluktur...bu nasil.bir pozitifliktir...ordab oraya kostur hic mi miskin miskin yatmazlar bu enerji nerden geliyor inanamiyorum...hikayelerinde suan suraya gidiyorum.aksam.surdayim falan diyorlar sahne yormuyormu bunlari..ben sabah markete gittim uzak ve yokustu aradan saatler gecti hala pertim...bendr onlar gibi neseli olmak istiyorum yaa onlarin kafasini yasamak istiyotum hatta :s varmi bu konuda bilgisi ve tahminleri.olan
sosyal medyadan uzak durun derim. şahsen instagram vs kullanmıyorum, ama arkadaşlarımdan biliyorum. makyaj giyim sürekli full veee bol foto yükleme, tabi ki herkes boyle degildir ama cogunlukla sürekli ay ben cok mutluyum pozları inandirici degil. boyle bir dünya yok zaten kimse icin. hayatin icinde mutlu oldugumuz da anlar var, mutsuzluktan debelendigimiz anlarda var ve hepsi hayat iste, sosyal medya insana sürekli bakimli mutlu olunması gereken bir zorunluluk olarak lanse ediyor ama boyle bir dünya yok gercekte. geçtiğimiz günlerde bi cafede arkadaşımla oturuyoruz, yan masada bir genc kiz kahvesinin yanina pasta koyarak en az 20 foto cekti, tabağı bi o yana bi bu yana itiyor. komikti yani cok..sizce bu normal mi.. pasta ve kahvenin fotosu kime lazım...
 
Benim o :)
Sana şu son 2 haftami gün gün ozetlicem:
Son iki haftadir Bir festivale hazirlaniyorduk ve çok yoğun calistik .
Persembe işten 7de ciktim,arkadasimla Taksim'e eğlenmeye gittik, 12de sarhoş halde eve geldim,sabah 8de kalkıp işe gittim
Cuma 7ye kadar çalıştım, iş çıkışı arkadaşlarla kırk dk ötedeki kuaföre gidip kirpik taktırdım, sonra 1 saat uzaklıktaki kuzenimin çocuklarına bakmaya gittim,özel geceleri var diye. İkiye kadar çocuklarla azittim, oyunlar oynadım, hopladım zipladim...sabah orası evime uzak diye 7de kalktım ise gittim.
Cumartesi Bütün gün çalıştım, 8de eve gelip hızlıca duş alıp otobüse bindim 8 saat uzaklıktaki bir şehre gittim. Gece boyu otobüste ne kadar uyunursa o kadar uyudum.
pazars abah indik bütün gün tuR ile ile şehri gezdik, kilonetrelerce yürümekten ayağım su topladı. İstanbul'a indiğimde saat 5ti, eve geldim yattım, iki saat sonra alarm çaldı.
Pazartesi ise gittim, mesaiye kaldım, 10da çıktım
Salı -carsamba ise gittim
Perşembe gecesi iş çıkışı bizim düzenlediğimiz konsere kaldım, bir güzel eglendim
Cuma işten erken çıktim evime gittim
Cumartesi sabah işe gidip gece bir arkadaşımı da çağırıp konsere kaldım,
Pazar bizi işe çağırdılar , akşam 10a kadar durmadan çalıştım. Bu arada iş gereği devamlı iki km ötedeki sorumlu olduğum alana gidip gidip gelmem gerekiyordu, ayağım su topladı,şişti ve kanadı.
Pazartesi ise bisikletimi getirmeye karar verdim. Bir saatten fazla yolda bisiklete bindim, işlerim inanılmaz yoğundu, telefonlarim bir saniye susmadi, insanları gezdirmem, mailler atmam gerekiyordu...her saniye koşturdum, 11de eve gittim
Salı günü sabahtan ise gittim, bir yandan yarınki festival için standını gezmek isteyeni gezdirdim, bir yandan ustalarima talimatlar verdim, bir yandan tüm katılımcılardan isim TC istedim, bir yandan o tcleri maille atmam gerekiyor...yemeğimi bile 8de yedim, ise devam ettim...yağmurdan dolayı sorumlu olduğum alanda değişiklikler yapildi son gün, yeni eklenenlerle uğraştım,el birliğiyle birşey Itene çekene yardım ettim, saat 12 olmuşken şehir dışından Stand sahipleri geldi. Onların depodaki mallarını getir,eksikleri belirle, ustaların başında dur... Gece iki buçuğa kadar oyalandim. iki buçukta tam çikacagim , usta yanlış yere raf takmış! Daha doğrusu ben o yoğunluktan o standın rafini yan duvara isteğini soylemeyi unutmuşum.
O saatte rafci usta bulamadım, ama içim de el vermedi oyle bırakmaya çünkü adamlar duvara birşeyler yapıştıracakti. Birinden şarjlı matkap bulup, birinden de yardım rica Edip eski rafı söktüm,kendi kafama göre istediğim yere taktim :)
Gece is yerim sağolsun otel ayarlamış... Yattım
Çarşamba 8de kalktım, koşa koşa alana geldim ki ilk gün...
Sandalyeler eksik, lambalar problemli, telefonlar susmuyor, adresi bulamayan bile beni arıyor. Birine temizlikçi lazım birine başka birşey, derken elektrik kesildi, herşeyi geç içeride dondurmaci da var, aman ustam, hadi ustam diyeee diyee akşam oldu, her yeri kapattım. Derken biri otele giden arabaya binememis, kaybolmuş, onu aradım bindirdim. O kadar stresli bir gündü ki eve gitmeden kafamı dağıtmak istedim, bir arkadaşımla Taksim'de buluşup her mekanda birşeyler içe içe geceyi bitirdim, evime geldim, laptopu açıp mail atarken sizmisim.
Bu sabah 6da kalkıp maili attım, ise gittim, kostum kostum kostum, herşeyi yoluna koydum..

En son alanı boşaltıp bisikletimle çıkarken güvenlikçi beni durdurdu 'yaa yanlış anlamayın ama biz size hayranız. Karınca gibi kosturuyorsun, hiç mi yorulmuyorsun? Ne zaman baksam gulumsuyorsun, bize de enerji geliyor' dedi :halay:
Ki bunu diyen tek insan değil :) cidden ortamlarda o kadar neşe doluyum ki. Gece 2de Standını beğenmeyen bir kadın çul isteyince bisikletimle çikip 'dam üstünde çul serer,loylu da yar,leyli de yar,loy loy loy' diye diye çul aгadim :KK49:
Onca olaya nesemi hiç kaybetmedim, gergin insanların gazını aldim.. Herkes beni o kadar sevdi ki, Stand sahipleri hediye verip durdular, 'lütfen bir sey seç, bizi hatırla' diye :KK200:
İş çıkışı da ata bindim bi guzel :rapci:
Şu an saat 3.23
Duş alıp uyucam ve sabah 7de tekrar uyanacam.
Yarin yorucu bir gün beni bekliyor :)
Ama benim tabiatım böyle.
Nesemi birşeyin bozmasina izin vermiyorum.

:)) buradan sinir oldum sana.
Arada yorul be kadın. Suratın düşsün. Şikayet et. Ne biçim enerji o öyle :))
 
Ben de çok gülerim, kahkahalarım meşhurdur. İçimden geliyor, mutsuz olsam bile sürekli asık suratlı oturamam, biriyle selamlaşırken bile gülümserim hemen. Şanslıyım ki sağlıklıyım, ailem var, sevdiğim iş arkadaşlarım var... Hayatın kötü yanlarına odaklanmamaya çalışıyorum. Bu sorunsuzum demek değil.
Sosyal medyada çekilen videolara çok takılmamak lazım. Bahsettiğiniz insanların işi bu. Eğlence sektöründeler, böyle göstermek zorundalar.
 
Back
X