Benim içimde var mutluluk hormonu . Bugün 8.30da çıktım yoğun ve stresli iş yerinden, dilimin ucunda 'icime dolan tüm korkuları,denize bıraktım sahilden' şarkısı vardı. Asansörde kendime konser verdim, eve dönerken :)
Bunca yıldır yaşıyorum, kendimi neyin mutlu edecegini, üzüldüğümde bana neyin iyi geleceğini, ne yaparsam mutsuz olacagimi çok iyi biliyorum . Kendimi tanıdığım için de kendimi mutlu etmem çok kolay. ufak şeylerden hoşlanan sevgiliyi mutlu etmek için cebine not koyarsın ya , ya da fanatik sevgiliye Galatasaray maç bileti alırsın, bilirsin bu onu çok mutlu eder.
İste bunun gibi, nelerden hoslandigimi çok iyi bildiğim için kendi gönlümü eyliyorum.
Mesela bisikletle çıkmak bana her zaman iyi gelir. Kendimi mutlu etmek için bisikletle çıkar, hiç değilse yirmi dakika uzaklıktaki parka gider kedi sevrim, kitap okurum... Enerji dolar içim.
Ya da iş yerinden bikmaya başlamışken seyehat için bilet alırım. Böylece iş yeri benim vaktimi öldüren, yasamimdan çalan bir yer olmaktan cikar, güzel tatiller için beni finanse eden bir yer haline gelir.
Yapmak kadar yapmamak da önemli
Sırf insanlara ayıp olmasın diye yapmaktan mutluluk duymayacagim şeyleri yapmıyorum mesela...
En basitinden işsizken bayramda seyranda akraba ziyareti olacakken.... Biliyorum ki bu insanlar bana iş güç soracak. Sonra 'bosuna mi okudu' bakışıyla bakacaklar , 'kizim KPSS'ye girsene' falan gibi saçma öğütler verecekler. Ve ben gerilecegim. Bunu bildiğim ve gerilmek istemediğim için kimseyi görmedim mesela o dönem. Evlerine gitmedim,bize geldilerse de 'bir işim cikti'
Ya da arkadaslarim beni gürültülü müzikli ve çok para harcayacagim bir yere davet etti. Gürültülü muzikten ve para harcamaktan hoslanmadigim için gitmiyorum :)
İstemediğin şeyleri yapmamak insanı öyle güzel etkiliyor ki bence bütün mutsuzluklarin temel sebebi ayıp olmasın diye istemediğin şeyleri yapmasi.
Ve son olarak olaylara pozitif bakış acisiyla bakmak. Başına birşey gelince 'olsun , en azından...' diye güzel tarafından bakmak.