- 15 Temmuz 2013
- 1.028
- 307
- 118
Selamlar..
Bu aralar kendimi çok karışık hissediyorum.Hayatta iyi ve güzel şeyler olduğuna dair inancımı tamamen kaybettim.Ne için savaştığımı ve yaşadığımı bilemiyorum..
Geçenlerde başıma gelen bir mevzu beni çok sarstı ve yaraladı neden bilmiyorum.Benim babam nerdeyse 40 yıldır devlet memuru hala emekli olmadı.Devletin bugüne kadar beş kuruşuna tenezzül etmemiş, eve devletin bir kalemini bile getirmemiş, hatta iş yerindeki arkadaşlarının şahsi telefon konuşmalarını kendilerine ödetmiş bir adam benim babam.E tabi ki tahmin edebileceğiniz üzere, böyle bi adam olduğu için ne terfi edebildi ne başka bişey.Çünkü doğru düzgün..Yıllardır aynı görevde, avukat..Hakkı olmasına rağmen defalarca kez hakkı yendi ve onun hakettiği göreve başkaları atandı..
Geçenlerde 39.5 derece ateşi çıktı ve hastaneye kaldırdık.Acilde sıra bekledik, pratisyen hekime yalvarmalarımız sonucunda bi saat sonra bize buram buram afedersiniz sidik kokan bi sedye verdi..Babamı mecbur oraya yatırdık.Serumunu taktılar gittiler, orası acil servis ama inanın ölseniz 3 gün sonra haberleri olur yaklaşık 200 hastaya bakan bir adet pratisyen hekim var ve burası Ankara'nın en önemli hastanelerinden birisi..
Babama o sedyede yatarken baktım.Şu devlete 40 yıllık hizmet verdi, tek kuruş para çalmadı, bir kuruş vergi kaçırmadı,60 küsür yaşına geldi ve onca emeğinin karşılığında, yaşlılığında, hastalığında devletin ona layık gördüğü şey sidik kokulu bi sedyeydi.
Şimdi bu kaset olaylarını hepimiz biliyoruz.Zaten bu olaylar olmasa da ödediğimiz vergilerden, maaşımızdan geriye elimize kalan paradan, aldığımız hizmetlerden paraların nerelere gittiğini tahmin edebiliyorduk.Bu mu adalet diyorum.Siyasete girmek istemiyorum ama adalet bu mu diyorum sürekli.
Evliliğimde eşim bir işe 350 bin parasını yatırdı ve paramızı alamadık, evliliğimin bitme sebeplerinden biri de budur mesela.Çünkü torpilimiz yoktu parayı alacak.Eşim bunalıma girdi, biz boşanma aşamasındayız ama geçenlerde duydum intihar etmiş, zor kurtarmışlar..
Geçenlerde facebookta bir arkadaşım bir yerin fotoğrafını paylaşmış.Başka bir ülkede cennet bahçesi gibi bir yer.Önü deniz, yeşillikler içinde bir ev.Buralarda da yaşayan insanlar var işte, bir yandan evi bile olmayanların olduğu bir dünyada.
Bu dünyada yöneten zenginler ve yönetilen fakirler var.Biz üç kuruş bulup doğru düzgün tedavi olamazken ya da birileri açlıktan ölürken diğer kesim de akıl almaz bir hayat yaşıyor.
Adalete olan tüm inancımı kaybettim kısaca.Bu ülkede hayatım boyunca çalışıp muhtemelen yaşlılığımda da babamınkine benzer bi sedyede sürünerek ölücem.
İyiliğin bu dünyada beş para etmediğini öğrendim de, illa kötü mü olmak lazım?İlla birilerinin canını yakıp sömürmek mi lazım?Anca o zaman mı istediğimiz gibi yaşayabilicez?Gerçekten hak ettiklerimizi alabileceğimiz bi düzen neden yok?
Bunu arkadaşlarımla ya da ailemle konuştuğumda Allah bizi sınıyor diyolar..
Allah hep bizi mi sınıyor?Neden zenginleri sınamıyor?
Lütfen bana şükürden duadan falan bahsetmeyin..Benden kötülerin haline acıyıp neyse ki onlar gibi değilim demek bana göre değil..
Sadece içimi dökmek istedim, okuyanlara teşekkürler..
Bu aralar kendimi çok karışık hissediyorum.Hayatta iyi ve güzel şeyler olduğuna dair inancımı tamamen kaybettim.Ne için savaştığımı ve yaşadığımı bilemiyorum..
Geçenlerde başıma gelen bir mevzu beni çok sarstı ve yaraladı neden bilmiyorum.Benim babam nerdeyse 40 yıldır devlet memuru hala emekli olmadı.Devletin bugüne kadar beş kuruşuna tenezzül etmemiş, eve devletin bir kalemini bile getirmemiş, hatta iş yerindeki arkadaşlarının şahsi telefon konuşmalarını kendilerine ödetmiş bir adam benim babam.E tabi ki tahmin edebileceğiniz üzere, böyle bi adam olduğu için ne terfi edebildi ne başka bişey.Çünkü doğru düzgün..Yıllardır aynı görevde, avukat..Hakkı olmasına rağmen defalarca kez hakkı yendi ve onun hakettiği göreve başkaları atandı..
Geçenlerde 39.5 derece ateşi çıktı ve hastaneye kaldırdık.Acilde sıra bekledik, pratisyen hekime yalvarmalarımız sonucunda bi saat sonra bize buram buram afedersiniz sidik kokan bi sedye verdi..Babamı mecbur oraya yatırdık.Serumunu taktılar gittiler, orası acil servis ama inanın ölseniz 3 gün sonra haberleri olur yaklaşık 200 hastaya bakan bir adet pratisyen hekim var ve burası Ankara'nın en önemli hastanelerinden birisi..
Babama o sedyede yatarken baktım.Şu devlete 40 yıllık hizmet verdi, tek kuruş para çalmadı, bir kuruş vergi kaçırmadı,60 küsür yaşına geldi ve onca emeğinin karşılığında, yaşlılığında, hastalığında devletin ona layık gördüğü şey sidik kokulu bi sedyeydi.
Şimdi bu kaset olaylarını hepimiz biliyoruz.Zaten bu olaylar olmasa da ödediğimiz vergilerden, maaşımızdan geriye elimize kalan paradan, aldığımız hizmetlerden paraların nerelere gittiğini tahmin edebiliyorduk.Bu mu adalet diyorum.Siyasete girmek istemiyorum ama adalet bu mu diyorum sürekli.
Evliliğimde eşim bir işe 350 bin parasını yatırdı ve paramızı alamadık, evliliğimin bitme sebeplerinden biri de budur mesela.Çünkü torpilimiz yoktu parayı alacak.Eşim bunalıma girdi, biz boşanma aşamasındayız ama geçenlerde duydum intihar etmiş, zor kurtarmışlar..
Geçenlerde facebookta bir arkadaşım bir yerin fotoğrafını paylaşmış.Başka bir ülkede cennet bahçesi gibi bir yer.Önü deniz, yeşillikler içinde bir ev.Buralarda da yaşayan insanlar var işte, bir yandan evi bile olmayanların olduğu bir dünyada.
Bu dünyada yöneten zenginler ve yönetilen fakirler var.Biz üç kuruş bulup doğru düzgün tedavi olamazken ya da birileri açlıktan ölürken diğer kesim de akıl almaz bir hayat yaşıyor.
Adalete olan tüm inancımı kaybettim kısaca.Bu ülkede hayatım boyunca çalışıp muhtemelen yaşlılığımda da babamınkine benzer bi sedyede sürünerek ölücem.
İyiliğin bu dünyada beş para etmediğini öğrendim de, illa kötü mü olmak lazım?İlla birilerinin canını yakıp sömürmek mi lazım?Anca o zaman mı istediğimiz gibi yaşayabilicez?Gerçekten hak ettiklerimizi alabileceğimiz bi düzen neden yok?
Bunu arkadaşlarımla ya da ailemle konuştuğumda Allah bizi sınıyor diyolar..
Allah hep bizi mi sınıyor?Neden zenginleri sınamıyor?
Lütfen bana şükürden duadan falan bahsetmeyin..Benden kötülerin haline acıyıp neyse ki onlar gibi değilim demek bana göre değil..
Sadece içimi dökmek istedim, okuyanlara teşekkürler..