ne için yaşıyoruz?

Bu sitede bunları yazmak bir dolu eksi rep almak için sebep bence pıtırtay.

Çok güzel yazmışsın bayıldım. Devlet hastaneleri galiba insanı bu düşüncelere sevk eden nadide mekan. annem trafik kazası geçirdiğinde 3 gün boyunca kırıklarıyla acil sedyesinde acılar içinde bırakıldığında, gitmek istediğimizde ise ameliyat hakkımızı kaybedeceğimiz söylendiğinde nasıl tiksinmiştim bütün dünyadan her şeyden. aylarca bu modda gezdim. Okudum ettim iş sahibi olmaya çalışıyorum ama ben trafik kazası geçirince bana resmen işkence ediceklerse amaç ne.

İmtihanmış falan ben de hiç inanmıyorum. Benim inandığım tek bir şey var bu dünyada kendi vicdanım. Yaptığım her iyiliğin kötülüğün karşılığını bu vicdan bana bu dünyada gösteriyor biliyorum, yaşadım.

Dinler, tarih boyunca fakir ve hastalıklı insanların isyan etmesini önledi. Tüm dinlerde var olan yardımlaşma olgusu ise fakirlerin sadece karnını doyurdu ve zengine minnet etmesine sebep oldu!!! Hangi din zengine sen kanrını doyuracak kadar paranı ayır, gerisini fakirlere ver diyor ki zaten?

Kapitalizmin temellerinin ne zaman atıldığı da ortada. Bugünün zenginleri de orta da.

Pıtrtay umarım hepimiz baban gibi 40 yıl sonra da elimi harama sürmedim diyebiliriz gururla. Gerisi teferruat.

teşekkürler..
açıkçası kimin ne düşündüğünü artık önemsemiyorum, beni sevmeseler de olur.
vicdan konusuna değinmeniz güzel olmuş, benim de tek dayanağım o zaten, vicdan.
kendi yaptıklarım ya da yapmadıklarım konusunda rahatım ama bu durum günümüzün düzeniyle ilgili yaşadığım hayal kırıklığını bastırmaya yetmiyor..
bazen bu yüzden kendimi aptal gibi hissediyorum.
 
kardeşin adına çok sevindim şanslıymış torpil engeline takılmamış sanırım çok çaba sarfetmemiz gerekiyorrrr

erkek kardeşim bazen telefonda yakınır beni kimse yönlendirmedi desteklemedi hep kendim çabaladım diye..amabaşarmak zorundaydı arkasında zengin bir babası yada dayısı yoktu..babam istese destekleyebilirdi ama desteklemedi..
 
90 la değilde 87 diyle biryere yerleşemedimm mülakattada soruların hepsine eksiksiz cvp verdim kendimi ifade etme biçmimde gayet güzeldir elim yüzümde düzgündür ozamn neden puan sıralamsında kpssden 75alanlar seçildi ben mülaktta elendim tembel olduğum içinmi

neden kpss A dan tercih yapıyorsun ki... orada mülakat var belli sonu... kpss B kadrolarını seç ve atan... illa kendi bölümün mü olmak zorunda...
 
neden kpss a dan tercih yapıyorsun ki... Orada mülakat var belli sonu... Kpss b kadrolarını seç ve atan... Illa kendi bölümün mü olmak zorunda...

benm seçebileceğim sadce üniverstede memurluk vardı onuda eşim istemiyor önlisans mezunuyum ben adalet diğerleride uygun değildi mecburen mülakatlı olana gidiyorum keyfimden değil MESELA ZABIK KATİPLİĞİ HEP TERCİHKLAVZNDA PARMAKLA SAYILACAK KADAR AZDI YAZDIM AMA GELMEDİİİ
 
Son düzenleme:
benm seçebileceğim sadce üniverstede memurluk vardı onuda eşim istemiyor önlisans mezunuyum ben adalet diğerleride uygun değildi mecburen mülakatlı olana gidiyorum keyfimden değil MESELA ZABIK KATİPLİĞİ HEP TERCİHKLAVZNDA PARMAKLA SAYILACAK KADAR AZDI YAZDIM AMA GELMEDİİİ

3001 kadro doluydu geçenlerde... ayrıca adaletten 85 puanla mebe atandılar.. senin atanamamana da baya bir şarşırdım şimdi. o atanan kişilerde torpilli değil eminim...
 
Bu sitede bunları yazmak bir dolu eksi rep almak için sebep bence pıtırtay.

Çok güzel yazmışsın bayıldım. Devlet hastaneleri galiba insanı bu düşüncelere sevk eden nadide mekan. annem trafik kazası geçirdiğinde 3 gün boyunca kırıklarıyla acil sedyesinde acılar içinde bırakıldığında, gitmek istediğimizde ise ameliyat hakkımızı kaybedeceğimiz söylendiğinde nasıl tiksinmiştim bütün dünyadan her şeyden. aylarca bu modda gezdim. Okudum ettim iş sahibi olmaya çalışıyorum ama ben trafik kazası geçirince bana resmen işkence ediceklerse amaç ne.

İmtihanmış falan ben de hiç inanmıyorum. Benim inandığım tek bir şey var bu dünyada kendi vicdanım. Yaptığım her iyiliğin kötülüğün karşılığını bu vicdan bana bu dünyada gösteriyor biliyorum, yaşadım.

Dinler, tarih boyunca fakir ve hastalıklı insanların isyan etmesini önledi. Tüm dinlerde var olan yardımlaşma olgusu ise fakirlerin sadece karnını doyurdu ve zengine minnet etmesine sebep oldu!!! Hangi din zengine sen kanrını doyuracak kadar paranı ayır, gerisini fakirlere ver diyor ki zaten?

Kapitalizmin temellerinin ne zaman atıldığı da ortada. Bugünün zenginleri de orta da.

Pıtrtay umarım hepimiz baban gibi 40 yıl sonra da elimi harama sürmedim diyebiliriz gururla. Gerisi teferruat.

Imtihan isi bence de hikaye, fakirler zenginlere isyan etmesin diye. Bir de imtihan Allah'tan gelen belaya denir, rusvetle kara parayla duzeni mahveden uckagitcilara oy verip sonra da "vah basimiza gelenler, bu da bizim imtihanimizmis" diyemeyiz. Goz gore gore kotu secimler yapip sonra da "bu da benim imtihanimmis" demek tevekkul degil, aptallik oluyor bence.

Dinler fakirlere , ezilenlere, sakin ola ki duzene/sisteme isyan etmeyin, kirin dizinizi, egin basinizi oturun diyor kisaca. Boylece duzen surup gidiyor, fakir doganlar fakir gocuyor. Bazi dinlere gore fakirlik erdem, maddi guc aramamak, sirtinda bir hirkayla yasamak erdem. O zaman zenginler dediginiz gibi mallarini dagitsinlar, herkes mutlu olsun ya da herkes bir hirkayla yasasin......neyse .
Dinler duzene canak tutuyor sadece bana sorarsaniz, ataerkil duzene, kapitalist duzene...yani suregelen seylere baskaldirmayalim diye. Ote yandan insanlar akillariyla uyaniyor, duzenin surmek zorunda olmadigini dusunenler, duzende degisikligi devrimi gerceklestiriyor. Fransiz, Rus, Hintli derken tum milletler teker teker uyandi, bir biz uyanamadik bence.

Turkiye bence dipte. Yonetimsel olarak da, ekonomi olarak da. Euro/try nin 3.1 i gormesi krizin dibi, daha ne olsun? Haydi bunu da gectim, Turkiye Muz Cumhuriyeti'ne dondu. Rusveti, ayakkabi kutusu, her gun tv'de ayri yalanlar soyleyen basbakani derken artik kimse yonetimi ciddiye almiyor, bir medet ummuyor. Herkes kendi basinin caresine bakmak zorunda oldugunun farkinda bence. Parasi olanlar ozel hastaneye gidiyor, devlet hastanesinden medet ummuyor. Tapuda, devlette isler rusvetle donuyor, parasi olmayan ugrasmasin bile. Kpss, atama derseniz safi torpil, 1.ci olsaniz bile torpiliniz yoksa ise giremezsiniz. Benim anlamadigim nokta hal buyken, neden duzen degismiyor, neden her sey sadece kotuye gidiyor?
 
Son düzenleme:
Layık olduğumuz kişiler tarafından yönetiliriz sözü nedemek öyleyse..
Haırda serde allahdan evet kimi uyanıklar bunu kendi menfaatine kullanmışsa bunda dinin kabahati yok..facede bazı güçlerin doğuya prezervatif dağıtımının ve bilgilendirilmelerinin önlediğini yazıyor.
Parayı bulan sosyalistler zamanında aç kaldıklarını unutup nihayat istediklerine kavuştukları için emperyalist oluyor..
 
Aslında bakarsanız uzun uzun konuşulabilecek bir konu ama tepkilerinizden çekinmiyor değilim. Hassas bir dönemdesiniz ve sizden farklı düşünenlere bayağı bir sert çıkmışsınız gördüğüm kadarıyla.

Ama şunu söylemeliyim, bazı konuları birbirine karıştırmışsınız bence. Örneğin babanızın hayatı boyunca namuslu olmasının sonucunda her yerde hak ettiği şekilde muamele göreceğinin garantisi zaten hiçbir zaman yoktu. O yüzden bu 2 durumu karşılaştırmanız bana anlamsız geldi.

Evet insan hak ettiği yerlere gelmek, hak ettiği muameleyi görmek ister, bu herkes için geçerlidir ama hastane ortamında bu kişi hayatı boyunca kimseye haksızlık etmemiş biz de ona gereken ilgiyi gösterelim diyemez ki kimse, nasıl bilebilirler o kişinin içini? Bunu bilseler bile Hipokrat Yemini diye bir şey var, hırsız bile olsa gereken tıbbi müdahaleyi gerçekleştirmek zorundalar. Gerçekleştirmemelerine sitem edebilirsiniz, hasta olarak gerekli bakın herkesin hakkıdır ama böyle düzgün bir memura neden düzgün muamele etmiyorlar diyemezsiniz.

İş yerindeki durumu için de şöyle bir şey var. Namuslu olmak demek hakkını yedirmek anlamına gelmiyor. Tüm haklarını savunup, bazı şeylere de karşı çıkıp gayet namuslu olan insanlar da tanıdım. Ha ama şöyle de bir şey var, babanız halinden memnun olabilir. Beni insanlar kullandı ama ben her zaman insanlara iyilik etmekten yana oldum bu durumdan da şikayetim yok diyebilir. İşte bu da onun hayata bakışıdır.

Bakış açınızı biraz genişletmelisiniz. Çözüme ulaşmaya yönelik değil de biraz sitemkar bir hava sezdim yazınızda. Yani siz, lanet olsun ne için yaşıyorum ki! diyorsunuz aslında, ama asıl ihtiyacınız olan şey kendinize ne için yaşıyorum? diye sormanız.
 
Aslında bakarsanız uzun uzun konuşulabilecek bir konu ama tepkilerinizden çekinmiyor değilim. Hassas bir dönemdesiniz ve sizden farklı düşünenlere bayağı bir sert çıkmışsınız gördüğüm kadarıyla.

Ama şunu söylemeliyim, bazı konuları birbirine karıştırmışsınız bence. Örneğin babanızın hayatı boyunca namuslu olmasının sonucunda her yerde hak ettiği şekilde muamele göreceğinin garantisi zaten hiçbir zaman yoktu. O yüzden bu 2 durumu karşılaştırmanız bana anlamsız geldi.

Evet insan hak ettiği yerlere gelmek, hak ettiği muameleyi görmek ister, bu herkes için geçerlidir ama hastane ortamında bu kişi hayatı boyunca kimseye haksızlık etmemiş biz de ona gereken ilgiyi gösterelim diyemez ki kimse, nasıl bilebilirler o kişinin içini? Bunu bilseler bile Hipokrat Yemini diye bir şey var, hırsız bile olsa gereken tıbbi müdahaleyi gerçekleştirmek zorundalar. Gerçekleştirmemelerine sitem edebilirsiniz, hasta olarak gerekli bakın herkesin hakkıdır ama böyle düzgün bir memura neden düzgün muamele etmiyorlar diyemezsiniz.

İş yerindeki durumu için de şöyle bir şey var. Namuslu olmak demek hakkını yedirmek anlamına gelmiyor. Tüm haklarını savunup, bazı şeylere de karşı çıkıp gayet namuslu olan insanlar da tanıdım. Ha ama şöyle de bir şey var, babanız halinden memnun olabilir. Beni insanlar kullandı ama ben her zaman insanlara iyilik etmekten yana oldum bu durumdan da şikayetim yok diyebilir. İşte bu da onun hayata bakışıdır.

Bakış açınızı biraz genişletmelisiniz. Çözüme ulaşmaya yönelik değil de biraz sitemkar bir hava sezdim yazınızda. Yani siz, lanet olsun ne için yaşıyorum ki! diyorsunuz aslında, ama asıl ihtiyacınız olan şey kendinize ne için yaşıyorum? diye sormanız.

ben adam yemiyorum rahat olun.
ayrıca siz konuyu anlamamışsınız bence.
babamın durumundaki kasıt onun onca yıllık devlete dürüstçe verdiği hizmete karşılık olarak sonucunda elde ettiği yaşam standardı.
ona devletin layık gördüğü sağlık hizmeti.
bunu anlamamış olmanız ilginç.

hakkınızı kime savuncaksınız pardon da
torpille gelen adamları kime şikayet etceksiniz
torpil yapanlara mı

 
ben adam yemiyorum rahat olun.
ayrıca siz konuyu anlamamışsınız bence.
babamın durumundaki kasıt onun onca yıllık devlete dürüstçe verdiği hizmete karşılık olarak sonucunda elde ettiği yaşam standardı.
ona devletin layık gördüğü sağlık hizmeti.
bunu anlamamış olmanız ilginç.

hakkınızı kime savuncaksınız pardon da
torpille gelen adamları kime şikayet etceksiniz
torpil yapanlara mı


Evet insan yiyecek kadar vahşi değilsiniz, farkındayım. Fakat tanımadığı birine belki de ufacık bir yardımı olur düşüncesiyle azarlanacağını bile bile ona yazmak için vakit ayıracak kişilere çemkirecek kadar kabasınız. Son olarak, biliyorum umrunuzda olmayacak ama şunu söylemek istiyorum. Hayatla kavga etmeniz mutsuz bir şekilde bu hayata veda etmenize neden olacak.

Sevgiler :42:
 
Evet insan yiyecek kadar vahşi değilsiniz, farkındayım. Fakat tanımadığı birine belki de ufacık bir yardımı olur düşüncesiyle azarlanacağını bile bile ona yazmak için vakit ayıracak kişilere çemkirecek kadar kabasınız. Son olarak, biliyorum umrunuzda olmayacak ama şunu söylemek istiyorum. Hayatla kavga etmeniz mutsuz bir şekilde bu hayata veda etmenize neden olacak.

Sevgiler :42:

Çemkirmek ne demek?bence siz kendi üslubunuza bakın önce, ben size kötü ne söyledim, kimi nerde azarladım?
olayı dini boyuta indirgeyenler oldu, dinle ilgili konuşmak istemiyorum düşüncelerinize saygı duyuyorum yazdım ve teşekkür ettim.
ayrıca hayatla kavga etmekle yaşadığın haksızlıkları dile getirmek farklı şeyler.
ben kimseden ayrıcalık beklemiyorum bu dünyada, hakkımız olanı versinler yeter.
her neyse, iyi günler.
 
Bazen bir hatadır insanlar için hayatı anlamlandırma çabası. Benim fikrime göre bana bir hayat verilmedi her hangi bir şey tarafından, sadece evrim ağacında baskın bir dalın baskın bir bireyiyim.

Dünya bir "jungle." Orman değil, bu tabirin Türkçe karşılığını dillendiremiyorum malesef. Hayatta kalmak için çabalamak yetmiyor. Şanslı doğman gerek.

Ölüm kalım savaşı vermediğim sürece bu hayatta her ne derdim olursa olsun mutlu olmaya, mutlu hissetmeye çabalayan biriyim. Aynısını size de öneririm, zira benim fikrime göre ikinci bir şansım olmayacak.

Eğer bir gün, tıbbi bir kitapta benim veya çalıştığım labratuarın adı geçerse X hastalığına çare buldu v.b. bir şekilde, kendi hayatımı en uç noktada anlamlandırmış olurum. Size de kendinize benzer bir hedef belirlemenizi tavsiye ederim.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
uzun uzun yazdım, merak ettim, herkes baska bir sıkıntısını paylasır diye düşünüyordum
fakat görüyorum ki konu şükürsüzlük ya da depresyonda tıkanıp kalmış.

mutlu olmak için yaşanmaz bence, yaşadıklarına göre mutluluk ortaya çıkan bir hissiyattır,
bence sevinmek nasıl anlıksa mutluluk da dönemsel olarak anların bütününü ifade eder.

gel gelelim, soruna, ne için yaşıyoruz?
herkesin kısa vadede amaçları vardır ya da ulaşmak istedigi son nokta, idealler...
ama karakterimizi sekillendiren şey hedef belirlemekten ziyade deger yargılarımızdır. nitekim şikayet ettigin konu da bu anladıgım kadarıyla.

şahsen ben onurum için yaşıyorum... ailemden boyle gördüm ve böyle devam etmek gerektigine inandım.
kimisi kendi yaşadıklarına göre bunu olaylar bazında yorumlar ve öyle yaşar, kimisi de daha büyük çerçeveden bakar insanlık onuru der...

ve bunun dini herhangi bir ayrımı oldugunu düşünmüyorum,
kimisi inancına göre adlandırdıgı harama ya da yasaklara el sürmez kimisi de tövbe ederim geçer der.
yani inanc ayrımı degil insanlık ayrımıdır bu bence.
 
Son düzenleme:
canım nişanlısın evleneceksin umarım çok mutlu olursun..
ilk önce şunu söyleyeyim.evlendiğin zaman çoğu şeyin zannettiğin gibi olmadığını anlayacaksın.sağlık tabi ki çok önemli.ben de eşimle çok severek evlenmiştim ve hiçbi sorunumuz yoktu.daha sonra eşim parasını alamadığı için borçlarını ödeyemedi ve 70 bine yakın borç çıktı.

şimdi 70 bin borcun olunca ve ödeyemeyince olay sadece borç olmaktan çıkıyor ve çok ciddi psikolojik sorunlar haline de dönebiliyor.bu yüzden eşim bunalıma girdi ve başka bi adam oldu.

eğer evinde huzurla oturamıyosan,ısınamıyosan ya da haciz mi geldi gelecek diye yaşamaya başlıyorsan üzgünüm ama bi süre sonra sevgiden eser kalmıyor..kavgalar başlıyor..kafanda ödenmesi gereken onca borç varken o bahsettiğin şen kahkahaları atamıyosun..ayın sonunu getiremediğin zaman bahsettiğin gibi mutlu mesut bi şekilde etrafta gezemiyosun.bunları evlenince daha iyi anlicaksın, umarım zorluk yaşamazsın o ayrı mesele.

kısaca, hayatta avuntularımız olsa da temelde bazı şeyler yoksa, olmuyor.

tatlım sadece sevgiden bahsetmedi orda.. farkındaysan aile sevgisinin önemli oldugunu buna sığınabilceğimizi söylemiştim. ama evet eşde önemli bir yer alıyor o ayrı..
 
Ne yazıkkı bizim ülkemizde siyasiler için var olan bizleriz,ancak diğer devletlerde siyasilerin halkı için var oldukları ortada,ne yaparsan yap bu memlekette olmuyor dediğiniz gibi yıllarca çalış didin 3+1 ev birde araba alıyorsunuz...
 
neyin iyi neyin kötü olduğunu tabi ki bilebiliriz neden bilemeyelim.
neden olaya böyle baktığınızı anlamadım?bi arkadaş daha aynı şeyi yazmış, zenginsen ve yardım da yapıyosan iyi bi insansın yani öyle mi?hepsi bu mu?
açlıktan ölmek üzere olup fakirlikle sınanan bi çocuk ekmek çaldığı için suçlu oluyor, ve testten geçememiş oluyor yani öyle mi?!
çalmasa ölecek ama!o nasıl olacak?
size uzak gelebilir ama afrikada bu olayın yüzlerce örneği var.
bırakın allah aşkına hayat bu kadar basit değil.
dünyadaki en büyük sorun ve en adaletsiz durum dengesiz gelir dağılımıdır.
dünyanın ilk 3 zengininin parası tüm dünyadaki açlığı çözecek kadar çok.
ama kimin umrunda?!fakir olan sınanıyor, sınandığı için kaderine razı olup testten geçmeye çalışmalı.
bu görüş fakir halkları uyutmak ve kaderlerine razı olmaları için antik çağdan beri ortaya atılmış bi masaldır.

ayrıca da hayata bi kere geliyoruz.
bu tür hırsızlar yalancılar dolandırıcılar tecavüzcüler ve diğer kötü kim varsa benim bütün hayatımı mahvettikten sonra
diğer tarafta onların cehennemde cayır cayır yanacak olması içimi rahatlatmıyor açıkçası
bana ne faydası var bunun


Şöyle söyliyim cennet/cehennem kavramlarına çok inanmıyorsanız gerçekten de sabredilemeyecek bir dünyada yaşıyoruz. Eğer inanmış olsaydınız bu dünyada yaşadığınız 60-70 yılın sonsuzluğa kıyasla bir hiç olduğunu, bütün ömrünüze kıyasla bir saniye gibi olduğunu bilirdiniz. Yani annelik gibi bir duygu için doğum gibi bir sınavdan geçmek gibi. Bir sürelik acıya katlanınca gelen olağan üstü his.
Ama eğer inanmıyorsanız ki saygı duyarım, o zaman cidden isyan ettirecek saç yolduracak insanın içini nefretle dolduracak bir dünyadayız. Ve söylenecek hiç bir şey sizi teselli edemez. Haksız kazanç elde etmişlerin sonsuzlukta cayır cayır yanması sizi rahatlatmıyorsa burda söylenecek bir iki cümlenin size hiç bir faydası olamaz. Çok umutsuz konuştum belki ama size umut aşılıyan herkesin söylediği inançlara geliyor. Hep aynı şeyler söyleniyor şükret/onlar cezasını çekecek falan falan. İnançlardan kastım İslam da değil. Budistte olsan aynı, Hristiyan da olsan yahudi de. Hepsi acılara karşı sabrı öğütlüyor.
 
Siyasi, dini içerikli konular açılması yasaktır.
Konu da siyasi ifadeler yer aldığından kapatılmıştır.
 
Back
X