- 30 Mart 2011
- 405
- 958
- 228
- 36
- Konu Sahibi Latinachica
-
- #1
" biraz dinlediğimde o kadar kücük şeylere gülüp eğleniyolar ki cidden anlam da veremiyorum.ben öyle şeyleri anlatıcak değerde görmüyorum." demişsin canım ama ufak şeyler inan insanı mutlu ediyor. mesela ben o kadar kötü espriler yaparım ki hatta bazen kendim yapar kendim gülerim. esprilerimle , kendimle dalga geçerim. bence önce kendini sevmelisin. inan sonra her şey gözüne güzel geliyor. insanların arasına karış. mutlu olduğunu düşün. rahat ol en önemlisi bu hiç kasma.
ne güzel aslında böyle olabilmeyi ne çok isterdim bi bilsen.ama benim içimde sürekli beni eleştiren biri var.niye böyle dedin niye böyle yaptın yanlış yaptın çirkin konuştun vs vs...kendimi sevemiyorum bu yüzden.bu olumsuz kalıpları değiştirmek o kadar zor ki benim için.pozitif olmak için beynimde yer yok o derece
her söylediğin şeyi düşünme bırak. zararı sana dokunur. ya düşün dünyaya bir daha mı geleceksin. her söylediğini kafana takarak nereye kadar gidebilirsin ki. gülmek üzülmekten daha kolaydır inan bana. kendini bir yola sokmuşsun. ben böyleyim demişsin ama hayır değilsin iste bambaşka biri olursun.
off off insan beyni o kadar karmaşık ki...hepsinin farkında olmama rağmen baş edemiyorum işte.saçma sapan şeyler düşünmeye başladım artık zaten.ben de bu olmadığımı bildiğim için rahatsızım ya...hani yalnızlığı seviyorum,insanlar umrumda da değil desem neyse..ama öyle değil,yalnızlığı hiç sevmiyorum.değişmem lazım gerçekten
işe tebessümle başlayabilirsin. etrafına gülücük saç .. ben mesela gülmediğim zaman çok sert duruyorum ama güldüğüm zaman yüzümde ki o sertlik gidiyor.
bende lisedeyken öleydim. canım çok sıkılıyordu okulda.. tüm arkadaşlarım ortaokuldandı... lisede siliktim. sınıfım az kişi ve kuyu kazan tiplerdendi.. çoğunun birbirinin iğrenç şekilde dedikodusunu yaptığını, ve fırsat buldukça kullandıklarına tanık oldum. ödevler dersler, çevre edinme vs gibi konularda. dedikodularda iftiralarda gırlaydı. haliyle elimi ayağımı kesmişim fark etmeden. bir baktım kimse yok. sonra sanırım bunalıma girdim... hiç birşey canım istemiyor motivasyon sıfır. sevdiğim dersler hariç aktif değildim...
lise bittikten sonra ünvde istediğim bölüme girdim. severek derslerime asıldım. başarı kazandıkça kendime güvenim geldi. kendime güvenim geldikçede mutlu oldum...
kpss kursuna gittim ama sadece merhaba merhabaydı arkadaşlarla... amacım kpssyi kazanmaktı çene çalmak değil. bence kpssyi hallet bir atan... elinden geleni yap derslerine iyice çalış.. emin ol başarılı oldukça kendine gelirsin...
demekki belirli bir arkadaş kapasiten var. herkesin çok çok yakın arkadaşı olacak diye bir kural yok ki. kimse yakın arkadaşım olamayacak nasılsa deyip herkesin güldüğü şeyleri küçümsemeyede gerek yok. önemli olan kendin dahil kimseden çok büyük beklentiler içinde olmaman. beklentilerini küçük tut. ön yargılarını yıkmaya çalış. kimse uzaktan göründüğü kadar mutlu olmadığı gibi, birbiri ile mutlu bir şekilde konuşan herkes de birbiri ile çok samimi olmayabilir. ayrıca asık suratlıların hepside soğuk değildir. güçlü iletişimin yolu küçük olumlu mesajlarda gizlidir. sabahları bir günaydın, keyifli bir sohbetin anahtarı olabilir.insanlarla kaynaşamama sorunum lise sonda üniye hazırlık kursunda başlamıştı.tek bir kişiyle bile konuşmuyordum sınıfta.halbuki okulda hiç öyle değildim.sonra üniye başladım,yine çevrem olmadı.ama çok yakın bir arkadaş kazandım üniversitede şükürler olsun...o da olmasaydı...hayatımdaki sürekli görüştüğüm insanların hepsi liseden.liseden sonra kimseyi yakın arkadaş olarak benimseyemedim.kimseyle iyi ve samimi arkadaşlıklar kuramadım.
şimdi kpss için kursa başladım.yine uyum sorunu yaşıyorum.insanlar konuşup gülüp eğlenirken ben aralar çabuk bitsin diye dua ediyorum.hem onların yanındayken zevk almıyorum hem de yalnız kaldığımda rahatsız oluyorum.
soğuk bi insanım.insanlar benden çekiniyo.ama bakışlarımın sertliğini değiştiremiyorum ki.bi arkadaşıma danıştığımda doğal değilsin ondan demişti...ama doğal halim insanları korkutuyo,yapmacık gülümsemelerim de belli oluyo işte böyle.
insanlarla konuşmaya kendimi zorladığımda olmuyor olmuyor...konuşacak konu bulmada bile sıkıntı yaşıyorum.onları biraz dinlediğimde o kadar kücük şeylere gülüp eğleniyolar ki cidden anlam da veremiyorum.ben öyle şeyleri anlatıcak değerde görmüyorum.
23 yaşıma giricem hala ergence takıntılar hayatımı zehir ediyo bana artık.ne insanlarla ne de insanlarsız....rahatsız oluyorum bişeylerden ama sorun ne çözemiyorum.kendime güvenim yok o kesin de ne yapmalıyım
demekki belirli bir arkadaş kapasiten var. herkesin çok çok yakın arkadaşı olacak diye bir kural yok ki. kimse yakın arkadaşım olamayacak nasılsa deyip herkesin güldüğü şeyleri küçümsemeyede gerek yok. önemli olan kendin dahil kimseden çok büyük beklentiler içinde olmaman. beklentilerini küçük tut. ön yargılarını yıkmaya çalış. kimse uzaktan göründüğü kadar mutlu olmadığı gibi, birbiri ile mutlu bir şekilde konuşan herkes de birbiri ile çok samimi olmayabilir. ayrıca asık suratlıların hepside soğuk değildir. güçlü iletişimin yolu küçük olumlu mesajlarda gizlidir. sabahları bir günaydın, keyifli bir sohbetin anahtarı olabilir.
konunun ilk mesajını okurken sanki kendimi okuyormuş gibi oldum. o kadar aynıyız ki !
ben de liseden sonra insanlarla iletişimi bozdum. ilkokulda herkesten üstün, popüler bir havam vardı ama liseye gelinceee puff diye sönüverdim :) ne yaşadım da bu hale geldim diye hâlâ kendime sorarım. inan bana hiç arkadaşım yok. sürekli sohbet edebildiği, aynı dilden konuşabildiği 1 kişi bile mutlu eder insanı. bunu en iyi sen ve ben biliriz.
başarıdan bahseden arkadaşlara katılıyorum. bir ara kursa gitmiştim, orada ister istemez ortak noktaların olduğu kişilere rastlıyorsun. ben sınıfın ortalamasının biraz üstünde ilerliyordum. ders aralarında yanıma gelip "ya nasıl yapıyorsun, ben uğraşıyorum uğraşıyorum olmuyor" dediklerinde nasıl kabarıyordum, nasıl konuşuyordum görsen.. ama bunu kurs süresince devam eden bir şey gibi düşünme. istediğinde neler yapabileceğini gösteren yaşam detayları olarak düşün ve kendine her zaman güven. gülmek yerine belli belirsiz tebessüm et mesela. yeni biriyle tanıştığında akıcı şekilde "memnun oldum" de ve tebessüm et. gülmeye, konuşmaya değmeyecek şeylere başkalarının ne kadar abartılı tepkiler verdiklerine ben de dikkat ettim. emin ol onlarda da problem yok, sende de. (bende de yok:) çünkü her insan eşsizdir ve bu yüzden hepimiz birbirimizden farklıyız. mesela cem yılmaz'a katıla katıla gülüyor insanlar. ben tüm şov boyunca çok az kıkırdıyorum :) yine de onlarla en azından iletişim kurabilmek istiyorsan gülmeyi de öğrenmelisin. hiç komik gelmiyorsa saçma diye gülüver sen de :) maksat muhabbet olsun, iç içe olalım, kaynaşalım. bana özelden de yazabilirsin, yalnız olmadığını bil
beni anlamana o kadar sevindim ki...dediklerine eksiksiz katılıyorum zaten.hani hiç arkadaşım yok değil.çok yakınım diyebilceğim insanlar var ama dediğm gibi liseden ve artık aynı ortamda bulunamıyoruz sürekli.ve gerçekten onlardan başkasına bu denli yakın davranamıyorum elime değil.mesela liseden bi arkadaşımla paylaştım bu durumu o da başkalarının yanında konuşamadığını belirtti.onun artısı ama yüzünün sevimli olması:)benim değil,gülmüyorsam karşımdakini dövücek gibi bakarım malesef:)
hani demişsin ya iyi olduğun yönlerini ortaya çıkar diye.ben hep çok başarılıydım ama üniye geçtikten sonra bu durumda düşme yaşadım.eskiye göre şahsen farkedebliyorum bunu.o yüzden özgüvenimde çok çok düştü.çünkü bu tarz eksikliklerim olduğunu düşünmeye başlamıştım,ve bu sorunlar içinde boğulmaya başladım.
sen şimdi neler yapıyosun,bu durumu kabulllenmişsin ve problem olarak görmüyorsun sanki,nasıl başardın
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?