Arkadaşlar aranızda nişanlısından ayrılan varmı ben 2013 senesinin maduruyum...mayısta düğünüm olacaktı..ayrıldıktan sonra çok kötü bir süreç yaşadım hani başıma gelmese nasıl birşey olduğunu anlamak ve bilmek mümkün değil ateş düştüğü yeri yakar tabiki iyiki olmamışta diyoruz hayırlısı kısmet böyleymiş diyoruz ama üzülmemek bir anda herşey yoluna girer demekle olmuyor çünkü insan sarsılıyor..Boşanmakta kötü birşey tabi ki beterin beteri insan boşanma aşamasına gelince artık büyük bir karar vermiş ve bundan sonrası daha huzurlu olurum diye en azından hayatının diğer kalan tarafını kurtarıyor Ama nişanlıyken sevdiğin insan daha doyamamışsın el bebek gül bebek sevmişsin sana hep sevdiğini söylemiş hissettirmiş mutlu bir aile doğacak çocuklarının ismi gelinlik eşya ev hayalleri büyük büyük hayeller ve sonunda seni yüzüstü bırakıp giden ve ben bu insanımı sevmişim hayır olamaz dedirten bir insan..İçinizde nişan atan ya da nişanlısı terkkeden varmı bu süreç nasıl geçti tekrar barışma oldumu başkası ile evlendiniz ve iyiki olmamış dedinizmi neler yaşadınız ve nasıl atlattınız...ya da aylar sonra barışmak istedimi....Şunu çok iyi anladım okuduklarımdan ve çevremden sorun ne olur olsun maddi manevi ailevi uzaklık iş vs..sonuçta her insanda aynı acı...değerli fikirlerinizi bekliyorum..
Bende 2014 mağduruyum. Ama hiç pişman değilim. Tek pişmanlığım daha önce ayrılmamam. 4 yıllık ilişki sonucu geçen Ağustosta aile arası sözlendik. Ekimde de aile arası nişan yaptık. Nişanlım olacak kişi mühendis. Ailesiyle yaşıyor. 6 yıllık iş yaşamında hiçbir maddi birikimi olmadı !! Ayrı şehirlerdeydik en başından. İlk buluşmamızdan sonra askere gitti. Askerlik bitince yakınıma geleceğini söylüyordu. Ben o esnada çalışmıyordum ailemle yaşıyordum. Birlikte olmak için tek şansımız onun gelmesiydi. Kabul etmem diye askere gideceğini saklamıştı benden. O kadar korkardı kaybetmekten ilk günlerde.. askere gitmeden önceki 3 gün boyunca gece 2-3 e kadar arkadaşlarıyla takılıyordu. Askere gidecek ve ben onu 6 ay görmeyeceğim,ama o msn gelmek yerine arkadaşlarıyla sabahlıyordu. Neden gelmiyordun dediğimde bağırıp tlf yüzüme kapatıyordu. Ertesi sabah özürler vs. Ben yine de bekledim onu. 1 aylık sevgilimken kışla ortasında Allah belanı versin diye bağırdı. Askerliğin verdiği psikoloji ile sürekli bağıran hatta zaman zaman ana avrat düze çeken birine dönüştü. Ayrılmak istedim ama askerde yapmayayım diye sabretmeye çalıştım. Tabi benim durumum da çok iç açıcı değildi. her gün ağlıyordum. O da zaman zaman bana bıktığını sıkıldığını ima etmeye başlamıştı. Ben her gece mektup yazıp hafta sonu resimlerimle birlikte postaladım. Taa Gaziantepten ona pastalar,cevzili sucuklar gönderdim. Elleri yara oldu krem gönderdim. Ayağı üşüdü çorap gönderim. 6 Ay boyunca bana bır kez bile yazmadı. Sadece arıyordu. Her aramada aşkım demedin, adımla hitap ediyorsun, sesin sıcak değil gibi gerekçelerle kavga çıkarıyordu. Tlf yüzüme kapatıp sonra tekrar arıyordu. Ben de açmıyordum haliyle.Askerliğin bitmesine 3 hafta kala artık dayanamayıp mektup yazdım. Ayrılmak istediğimi söyledim. Beni aradığında tlf korkarak açıyordum yine bağıracak bir sürü hakaret edecek diye. Nasıl olduysa tam tersine müthiş bir alttan alma ile sevgi dolu sözcükler kullandı. neyse, ayrılmadık devam ettik. Yanına geleceğim diyen adam 3 hafta evinde oturup sonra çıktı geldi. Dahası ben buraya yerleşeceğim dedi :) Yanıma gelecektin hani dediğimde,ben geleceğimizi düşünüyorum birikim yapmam lazım o nedenle burada kalacağım dedi. Üzülsem de ikimizin geleceği söz konusu olduğu için mecburen razı oldum. 5 ay nişanlılıkla yaklaşık 5 yıldır birlikteliğimiz var. Ne biriktirdi diye sorarsan koca bir sıfır... Hatta söz ve nişan için kredi çekti. Aile arası takılan yüzükler için. Nişandan sonra eşya almaya başlayacaktık. Ben evlilik nedeniyle işimi bırakıp gidecektim. Orada hali hazırda işim yoktu. Hemen iş bulma imkanım da yoktu. Zaten ilişkiye başlarken ikimizin seçeceği bir şehire yerleşme kararı almıştık. Ama askerden gelir gelmez ben buradayım istiyorsan gelirsin dedi. Birlikte aldığımız kararlar son bulmuştu. asker bitimi söz yapacağını söylemesine rağmen 4 yılda zorla söz yaptık. Ben de arada resmiyet olmadığı için onun yaşadığı yer için planlar yapmadım haliyle. Çünkü bana buradayım istiyorsan gel diyebilmişti, yanıma geleceğini söyleyip askerlik bitince burada kalacağım demişti. Gelecek için bir adım da atmıyordu. Neden bütün düzenimi ona göre kurayım ki? Sınavlara giriyordum ve bana buraya geli bak şu tarihte evleneceğiz demiyordu. Sadece gel diyordu. Gitmedim. Uzun kavgalar sonucu Onun yaşadığı yere yerleşme kararımız kesinleşti. Evin geçimi erkeğin üzerineymiş, kadın gidermiş.. Bunu söyleyen de İtü mezunu,modern erkek sözde. askerden gelir gelmez ailemle tanıştı. Ben de onunkilerle. Bu süreçlerde 4-5 ayda bir yanıma geliyordu. Mühendis sevgilim uçak parasını dert ediyordu. Ama donuna kadar sarar zara vs giyerdi. Her yıl ailesini tatile götürdü. Kız kardeşine 3 yılda 3 tlf aldı hepsi son model. Hanımefendi bozuyordu yılda bir. 2 kez netbook alındı. Babasının tlf bozulur alınır. Babası hasta olunca kardeşinin kayıt parası yurt parası vs. ki babası da öğretmen maaşlı. Bunların evine ayda minimum 8000 Tl para giriyor. 2 çocuk ama ortada bişey yok. Görümcem olacak alışverişe çıkar şunu da alayım bunu da bunuda.. Benim nişanlım olacak da benim önümde kardeşine gel sana takı alalım der!! Bana sormaz,içinden gelmez öyle şeyler. ne gerek var ki? Adama nişan için botaniğe gidelim resim çekelim dedim ne gerek var dedi. Yüzüklerimiz simsiyah gelmişti. Adam açıp bakıyor ama rahatsız olmuyor. içinde ne isim ne tarih yok. Ne gerek var ki? Balayı oteli seçiyoruz adam rastgele yer bakıyor. Balayı paketi var dedim, her şeyimiz tamam balayı paketimiz mi kaldı dedi. Bende sen öküzsün ya, onlar senin yerine hoşluk yapıyor en azından, evleniyorsun senin için önemi yok ama benim için önemli dedim. Öyle deyince utandı sanırım söylediğinden,nereyi istersen gidelim haklısın dedi. Zaten ben bugüne kadar onu hiç zora sokacak birşey istemedim. Nişan söz aile arasında yaptık. Toplasan tüm masraflar 5 bin eder ki yol paraları otel paraları dahil. Üstelik ailesi 10000 kendisi 5000 tl kredi çekmiş ve 3 aylık maaşları da var.. 6 yıllık mühendis.. 5 ay nişanlılıkta 1 kez yanıma geldi. Bir kez de ben gittim düğün salonu bakmaya. ailemi hiç davet etmediler zaten bu zamanda. Beni istemeye gelirken ailemi arayıp müsaade istemediler. Sen annenle konuş dediler. Nişanlım otel parası vermemek için bende kalmak istedi. Bu yüzden kendi ailemi çağıramadım. Nişan günü misafir gibi geldi kendi ailem. o iki kuruş harcamasın diye. Annem bana küstü, tabi diyemedim damadın olacak istemiyor gelmeni diye. İlk başladığımızda sevgilime paranın kıymetini bil, baban bu yaşta özel ders veriyor, biz ne yaparsak kendimiz yapacagız demiştim. O da bana nişan benim bir maaşım aşkım yaparız, borçlar evlenmemize engel değil demişti. Bir daha açmadım konuyu. 2011 yazında beni istemeye geleceklerini söylemek için yanıma göndermişti ailesi. Sevgilime o konuda güvenmediğim için aileme hemen açmadım konuyu. Evlilik ilk günden beri konuşuluyordu ama icraat olmuyordu. Bu yaz bu Kış derken 4 yıl geçti. 2011 yazı yaklaşırken sevgilim tatil planları yapmaya başladı. Senin başka planın yok muydu dediğimde aşkım iznim 2 hafta birini tatile birini de söze kullanacağım dedi. Tatile gittik. Söz olmadı. havaşa giderken konuyu açtığımda sevgilim, neden durup dururken tadımızı kaçırıyorsun dedi,benim borçlarım var evleneceğim insana haksızlık değil mi dedi.. Senin maaşın mı var bizi geçindirecek nasıl evlenelim dedi. Ben mi geçindireceğim evi sen kendine evi geçindirecek birini bul dedim. otobüse binerken bana sarılmadı. Bunu beni yolcu ederken de yapmıştı daha önce. tüm yol boyu ağlamıştım. sonra özürler yalvarmalar. Ama bir kez daha yaparsa orada bırakacağım demiştim. Bastım yürüdüm. yoldan geçen yaşlı bir amca kızım ağlama dediği an ben ne yapıyorum dedim. Kim için ağlıyorum her gün. tlf kapattım eve gidip uyudum. Bu arıyor tabi yalvar yakar ağlamalar vs. dedim yook. sen seni geçindirecek birini bul. Barıştık tabi daha sonra. ama 5 yıl boyunca hiçbir birikim hazırlık yapılmadı. en son yanıma gelip ağladı, param yok diye. Dedim ağlama, ağlayarak mı evleneceğiz. Bana eşya lazım değil. Ben bileyim ki sen benim arkamdasın, her koşulda elimi tutarsın, benim buna ihtiyacım var. Çalışır yaparız. Eşya da olmasın düğünümüzü yapalım, düzenimiz belli olsun. ben burada çalışayım sen orada 1 senede eşyalarımızı alırız, öyle ev kurarız. Bir erkek daha ne ister? tamam dedi. düğün gününü bile seçtik. balayı otelini. Ailenle konuş belki başka bir çözümleri vardır dedim. 1 ay bugün yarın derken ailesiyle konuşmamış. Düğün salonu bakıyoruz ailesinin haberi yok. Böyle bir evlat, böyle bir aile yapısı görmedim ben daha. Benim annem babam ayrı diye her tartışmada laf söyler aileme bana. Ama kendileri bihaber birbirinden. Başına buyruk. Anne babası iyi halt yemişler gibi biz Onura hiç karışmadık, hiç kısıtlamadık, hiç kızmadık derlerdi. Böyle ahlaksız etmişler işte. Neyse,ben bu arada ankara ofise tayin istedim ama nişanlıma söylemdim. Bana güvenmesin, ne yapacağını göreyim diye. Nikahtan sonra naklimi yapacaklardı. Burada kalmaktansa yakınına gideyim görürüm en azından,daha fazla yıpranmayalım dedim. Düğün salonu bakarken nişanlıma söyledim bunu. Sevindi tabi. Gelirim her hafta sonu dedi. Ben de eşimden ayrı kalıp 4-5 ayda göreceğime yakınımda olsun, sarıp koklayayım dedim. Öyle ki 5 yıllık ilişkide 5 aylık ilişki kadar görüşemedik. Ben gittiğimde ailesiyle yaşadığı için elini bile tutamazdım. o da zaten yılda en fazla 3 kez gelirdi. Babası ne düşünüyorsunuz diye sorunca nişanlım biz düğün salonu baktık dedi. Tabi ailesi şaşırdı,bu gizlenecek şey değil neticede. benim tayin durumum varmış, o yüzden nikah yapacakmışız :) biz yıllardır bunun için birlikte değildik zaten,ailesi bizi değişiklik olsun diye nişanladı.. Nasıl olacak dedi O ankara sen Eskişehir? ev kurmayacağız baba dedi. Olmaz dedi babası evlenip ayrı kalınmaz.. Neden olmazmış dedim. Biz birbirimizi göremiyoruz. Şubat gelmiş ortada bir kuruş yok. (ona da lafı vurdum tabi) ben işi bırakıp gelirsem onur hem eşya hem evin geçimi nasıl kaldıracak ben onu düşünüyorum dedim. Bu defa evliliğimiz zarar görecek. 5 yıldır birlikteyiz, benim de düzenim yok, ankara da mı düzen kuracam antepte mi eskişehir demi dedim. Öyle deyince babası dank etti, haklısın dedi. Ben yok dedim ama sizin açınızdan bakınca haklısınız dedi. Benim maddi gücüm yok çocuk okutuyorum emekli olursam ev alacağım dedi. Bunca sene almamışlar biz evlenirken ev alacakmış. Nişan zamanı da ailece diş yaptırdılar. Yani oğlum borç ödüyoruz demeye. Benim salak bunları anlamadı tabi.. o Gece ev hanımı olan kayınvalidem iş çok önemli, borç olmasa bile tek maaşla geçinmek zor dedi. Sinirlendim. Diğer odada sevgilimle tartıştık, annen ne katkı sağlamış ki eve maaşımı dert ediyor, benim işim de var evimde, senin için bırakıp geliyorsam sende eşek gibi bana bakacaksın dedim. Kes lan diye yumruk kaldırdı bana. Dhaa önce de bu sahneleri yaşadık birkaç kez. Hatta annesiyle tanıştığım günün gecesi boğazımı sıkıp üzerime çıkmıştı nişanlım.. Yumruk kaldırınca benim sinirlerim bozuldu. Lavaboya gidecektim ağlıyordum. beni tuttu. boğazımı sıktı,parmak izleri çıkmıştı.Duymasınlar, duyarlarsa dönüşü olmaz vs vs ağzımı kapatıyor. dedim çekil git, senin derdin ailem duymasın ben umurunda değilim. Yok güzel günlerimiz olmuş, yok resimleri masaya koymuşlar vs vs. dedim çekil yoksa camı kapıyı kırarım,. Düşünebiliyor musunuz hem yumruk kaldırıyor boğazınıza yapışıyor hem ağlamayın diye ağzınızı kapatıp sizi odada tutuyor. yüzükleri fırlattım suratına. zaten her tartışmada defol git derdi. hatta işitmediğim hakaret kötü laf kalmadı. Sabah kadar korkudan uyuyamadı giderim diye. Sabah uçağa binerken yüzükleri verdi. tabi ağlamalar devam. Ben seninle yapamam sen bana şiddet uyguluyorsun olmaz dedim. yalvardı yakardı incitmem seni dedi. düğün planları tam gaz. ben netten düğün salonu bakıp adamları arıyorum bana mail atıyorlar menü fiyat vs. o orda gidip bakmıyor. Böyle evleniyor haspam.. nikah işlemlerine başlamamız gerekti 21 haziran düğün. martta izin istedim 3 gün başvuru için. gidişime 3-4 gün kala aradı düğün yapmasak olur mu dedi. Olmaz neden olsun gelinlik damatlık olduktan sonra balayı daha iyi dedim. Zaten akrabam çok yok,biz eğlenelim dedim. seneye de az katılımlı bir kutlama yaparız dedi. Ne kutlaması dedim? düğün işte dedi. Düğün yapmayalım diyorsun dedim. Yok seneye yapalım dedi. Anladım ki ailesi öyle karar vermiş. Bana bak dedim, desen ki param yok kabul ederim ikilemem, zaten sana ev kurma diyen benim dedim. Ama ailen için bana sormadan düğünü iptal edersen ayrılırız dedim. O beni elde ettiğini bu noktadan sonra geri dönemeyeceğimi sandı. Bana hep emrivaki yapıyordu. Buradayım istiyorsan gelirsin demiş, nişan gününü ben sana söyleyeceğim demişti de, olur düğüne de davetiye gönder işim olmazsa gelirim demiştim. Düşünün artık.. Annesi o akşam kızınım mezuniyeti var haziranda nasıl olacak düğün dedi. Sanırım benim düğünümü o organize ediyor, mezuniyet dediğin 3-5 saatlik bir olay ama o mezun olacak diye biz 1 yıl daha bekleyelim istediler. ayrılır mısın dedi,ayrılırım insanlar böyle şeyler için ayrılır,böyle şeyler için ayrılmalı dedim. Sen herşeye tek başına karar veriyorsun, beni hiçe sayıyorsun, ailen ve sen hayatımı yönlendiriyorsunuz siz kimsiniz ki dedim. Artık 5 yıl boyunca bana yapılan hayvanlıklar, terbiyesizlikler,bencillikler sabrımı tüketmişti. Sırf başkası olmasın emek verdim diye kabul ediyordum. Üstelik onunla mutlu olmayacağımı da biliyordum. Ama sevgime sığınıyordum. Onu gerçekten çok seviyordum. Tüm yaptıklarına rağmen sevgimde en ufak eksilme olmuyordu. ayrıldık. ama her dakika arıyor. düşünün düğüne 3 ay kalmış başvuruya gideceksiniz bileyiniz izniniz ayarlanmış.. barıştık tabi ama artık benim yüzüm zorlamayla bile gülmüyordu. Ailesi için düğünü yapmayıp benden ayrılmayı seçmesi beni iyice uzaklaştırdı. Sadece başvuruya geliyorum başka iznim yok, değişmezsen 3 ay boyunca o nikah kıyılmayacak dedim. Planım nikahı yapıp düğün yapmamaktı. Onlar benim düğünümü iptal ediyor madem, bend e onlara tek oğullarının düğünü görmeyi nasip etmeyecektim. gittim pazar günü. Pazartesi veremsavaştayız. Tahlil öncesi evrakları dolduruyoruz. Kızlık soyadı için burada belirtmek gerekiyormuş dedim. Hayır ben istemiyorum dedi bağırarak. durup durup bir şey çıkarıyorsun. Dedim sana sormadım zaten. Artık tahammül edemiyordum. Adam düğünüiptal etmiş o halde gelmişim hala bana dayılanıyor bencilce. o Noktada ipler koptu bende. Dedim evlenmiyoruz. Bu hala sen iş kadını mısın? istemiyorum ben hayır diye hırlıyor. Evrakları masada bırakıp çıktım. Bu kolumdan sürüklüyor beni, girmedim içeri. Hala ama gitmek niyetinde değilim, sinirlerim yatışsın geri geliriz diye düşünüyordum. 1 ay önce boğazımı sıkmış, düğünü iptal etmiş ayrılmayı seçmiş,bi de bu üzerine. O beni tartaklayıp içeri sokmaya çalıştıkça ben kötü oldum. Aşkım gel zamanımız yok hadi bak seni seviyorum, yuva kuracağız diyor ama ne yuvası? böyle yuva mı olur? 5 yıl kimse bana ne istediğimi sormamış. Ailesi oğullarından kendileri beğenmiş. Sonradan görme diyeceğim de bi rşeyleri de yok. Nişan söz fotolarında annesi hep kasılmış aileme küçümser bakışlarını görmeniz lazım. Ben bilmesem bunların ne olduğunu, dışardan bakar yutar bu tavırlarını. eve götür beni defolup gideceğim, sen kimsin ki benim hayatımla ilgili kararları alıyorsun, sen senin ailen kim ki benim hayatımı siz yönetiyorsunuz dedim. Sokak ortasında beni elimden kolumdan çekerek götürmeye çalışıyor.o bunu yaptıkça ben fenalaşıyorum tabi. dedim götürmezsen taksiye biner giderim. ölürüm ben gidersen ölürüm, kalbim ağrıyor vs vs. Valla bugüne kadar kandım ama o noktada oracıkta kalpten gitse yine bakmazdım dönüp. koştum caddeye doğru. arkamdan gelmiş. sen nereye koşuyorsun diye boğazıma yapıştı caddede. Etraftaki adamlara polis çağırın dediğimi bir de taksiye bindiğimi hatırlıyorum. evi geçmişiz tabi benim el ayak gitti korkudan. o sokaktan çıkamayacağımı sandım. Bir ara kendime geldim, taksiye adresi söyledim. Baktım balkonda annesiyle. kapıyı açtılar. dedim valizimle kimliğimi getir. annesi beni içeri almaya çalıştı benim de kızım var olmaz gir dedi. yok dedim yok ben gidiyorum. Ama elim ayağım titriyor. Bu da bakıyor öyle. Babası geldi o esnada. içeri aldılar zorla beni. Yok dedim ben gideceğim. oturttular. Ne oldu dedi babası. Annesi de tartışmışlar dedi. Olur öyle sorun ne dedi babası. Kızlık soyadını kullanmak istedi ben de sinirlendim dedi. Babası en doğal hakkı bunda bir şey yok kullanabilir dedi. hadi kahvaltı yapalım dedi. Ben gideceğim dedim. Olur mu öyle şey dediler. Dedim oğlunuz benim boğazımı sıkıyor. Toplum içinde bağırdı dedi nişanlım. Oysa o bağırdığı için çıktık dışarı. Babası da olmaz toplum içinde bağırılmaz dedi. Yani oğlum yapabilirsin demeye getirdi. o an anladım ki onlardan aban anne baba olmaz. herkesi her şeyi bırakıp gideceğim, anne baba dediklerim bunlar mı? Ne bağırması ya dedim, geçen ay siz burada otururken oğlunuz benim boğazımı sıkıyordu bir değil beş değil caddelerde sokaklarda dedim. Babası erkeğiz işte yapıyoruz dedi. Kalk kızım dedim kalk. Babası olmaz biz sana bir şey dedik mi dedi. dedim siz demediniz eşiniz oğlunuz da mı demedi. O an annesi ve onun baana söylediği bazı şeyleri döktüm ortaya. Babası bilmiyordu ama annesi beni yıllar önce uykumdan uyandırıp bir sürü şey söylemişti. kimseye anlatmadım. 3,5 yıl sabrettim ama sonunda giderken yüzüne vurdum yaptıklarını. Önce kabul etti sonra inkar etti. bu iş olmaz dedi yalanları ortaya çıkınca.yüzükleri bırakıp çıktım. eve gelene kadar elimi ayağımı öpen ölürüm diyen hatta daha önce ilaç içen nişanlım ailesini görünce bitti bitirdin diyordu :) Akşam ailemin evindeydim. 17 mart günü. beni hiç aramadı. 10 gün sonra ben aradım nasıl uyuyorsun nasıl yaşıyorsun diye. Psikoloğa gidiyorum ben, sen beni bırakıp gittin. seni istemiyorum dedi :) sanki düğünü iptal eden, bunca şeyi yapan o değilmiş gibi. ayrıldık bitti. Çok ağladım, çok üzüldüm kahroldum. sokaklarda caddelerde ağladım. kilo kaybettim. 1 hafta kustum sürekli. balayı otelimiz bile seçilmişti. 21 haziran için sakladığım şarap vardı. Amam 5 yıl zaten hep ağladım. nasılsın diye arayıp kavga edip hakaretlerle defollarla kapandı telefonlar, nişanlıyken bile. ne sıkıntım olduğunda destek oldu ne hastayken. hastanede yatardım haberi olmazdı. burnu kanasa beni yer bitirirdi ama. anlattıklarım anlatmadıklarımın binde biri aslında. Hatta silmeyi düşündüm yazdıklarımı, hem uzun hem sinirlerim bozuldu hatırlayınca. Ama benim yaşadıklarıma benzer şeyler yaşayan varsa aynı hatayı yapmasın diye yazıyorum.
Koca kabul edilir nişanlı edilmez diye bir şey yok. ne nişanlının ne kocanın, vurmaya kırmaya incitmeye hakaret küfür etmeye hakkı yok.
Kabul ederseniz daha da değersizleşirsiniz, kendi değerinizi bilin.
üç gün üzülmek ömür boyu üzülmekten iyidir. Affetmek sadece karşınızdakinin bir daha ki sefere daha da şiddetti arttırmasını sağlar,
Bir erkek ailesinin sözünden çıkamıyorsa ondan koca olmaz, sakın ailesine düşkün beni de sever demeyin.
Zaten nişanlım en ufak sorunda ailem bitti derdi, ben hesap edemedim ailesini silen beni de siler diye.
belli yaşa gelmiş çalışan bir erkek önemli bir borcu yoksa ve birikim yapmamışsa ondan da koca olmaz bunu da bilin. Siz çalışıp kendinize bakacaksanız bir erkeğin bütün bu kahırlarını çekmeye değmez. Hiçbir kadın zaten eşini çocuğunu sıkıntıya sokmaz, elinden geleni yapar.
Demem o ki sevgi aşk elbette çok kutsal. Ben aşksız yapamam. Ama aşığım diye bana değer vermeyen, kuru kuru hayatım diyen, kararlarıma saygı duymayan, sürekli ben şunu isterim ben bunu beklerim diyen biriyle olamam. 5 yıl ne sevgililer günü ne doğum günü ne yıldönümü için bir çiçek hediye geldi. ama hep ilgi hediye beklerdi. Bana elini kolunu sallayarak gelirdi. ama anneme şunu alayım babama şunu alayım diye alır götürürdü. bunlar çok çirkin şeyler. Beni insan yerine koymadı, bana değer vermedi. sürekli kırardı. yanıma gelirdi 2 günlüğüne ben önüne kurardım sofrayı ben toplardım. bir gün bir bardak kaldırmadı. İnsan zevk alır bir kahvaltı hazırlar birlikte ya da sofra kurar. bu elinde tlf ya da kumanda. onlara gidince beni annesinin babasının yanına atar, kendi diğer odaya geçerdi. nereye gitsek ya ailesi ya kardeşi gelirdi. en son getirme dediğimde sana mı sorucam dedi, benim yanıma getiriyorsan bana soracaksın dedim. adamın sarılma öpme arzusu yok ki, Şimdi düşündükçe nasıl sabretmişim niye sabretmişim anlamıyorum. Bazen üzülüyorum, onca sene onu bildim,artık onunla uyuyacağıma inandım. Ve allah biliyor ayrılmasam ölene kadar severdim de. ama hiç haketmiyor sevgimi. Karakter değişmez. kadın çektiğiyle kalır. Yarın bu beni döverdi söverdi,ayrılmak istesem de öldürürdü. şimdiden provalara başladık. Yaşananlar acı. gelinlik provama kadar eşyalara kadar bakıldı. Şu an mobilya görünce kafamı çeviriyorum, ne mutfak eşyası ne düğünle ilgili bir şey görünce bakmıyorum. Ama çok beddua ettim. Allah onlara yaşatsın aynılarını. Allah ona da yaşatmasın bir yuva aile hayatı. Yalanlarla dolanlarda değil direkt ayrılsaydık sevmedi der giderdim. ama ben ölürüm deyip ailesine uyması, arkamdan iş çevirip bana dayatması affedilemez. Hakkımı helal etmiyorum hiç birine. Allah ettiklerini çektirsin. Bana mesaj atıyordu 3 haftaya kadar. Sadece bana anlatacakları varmış, ben hayatındaki en özel kişiymişim, hiç olmamamdan iyiymiş arkadaşça konuşmak. düşünebiliyor musunuz? biz evlenecektik 21 haziran,adam bana midem ağrıyor ne içeyim diyor. yazma bana dedim, ben bayağı değilim. evlenecektik,hergün naber nasılsın yazacak kadar ucuz değilim dedim. kestim attım. Kötü kötüdür, bencil bencildir,ahlaksız ahlaksızdır,geçimsiz geçimsizdir. bu değişmez. değişir diye beklersek olan böyle yıllarımıza oluyor. ilk hatada postayı koyun gerçek anlamda bir daha oluyor mu görün. öyle her yaptığında affedildikçe insanlar arsızlaşıyor. o erkek gider 40 yaşında da evlenir genç biriyle. ben 29 oldum. ve kimseye güvenemiyorum.