ok komedikler

AnaLucia

Guru
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2008
523
578
358
43
İstanbul
temel'le fadime evlenmisler , aralarinda kimi konularda konusup anlasiyorlar , sira yatak mevzuuna gelmis fadime çabuk davranmis:

-bak temel'cum, demis ; eger o gece saçim topluysa canum hiç istemeydur , sakin israr etme olmaz. eger saçlarim biraz toplu gibiyse o gece olsa da olur olmasa da olur , ama eger o gece saçum dagunuk ise canim isteydur da sabaha kadar deli gibi sevisiruz..

pazarlik sirasi temel'e gelmis ;

-peki fadime'm , bak simdi; eger o gece raki içmediysem canim hiç istemeydur , sana dokunmam bile , merak etmeyesun.. eger sadece bi iki kadeh yuvarladuysam duruma bakariz , olabilir de olmayabilir de , he yok ama ben o gece bi büyük içtiysem kafam iyiyse valla saçuna pasuna bakmam s..kerum..

kaydirigubbakcemile3 kaydirigubbakcemile3 kaydirigubbakcemile3
 
çiftçi tavuklari için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
pazarci : istediginiz herseyi bu horoz yapar, diye azgin mi azgin bir horoz satar bizim çiftçiye. adam çiftlige döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gidaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. ama horoz cok azgindir, sadece kumesi degil, çiflikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. adam memnundur ama bir yandan da endiselenir, horoz iki günde ölecek diye. horozu tutmaya çalisir ama nafile. neyse der eve girer.
ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili disarda kümesin önünde pestil vaziyette yatiyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçusuyor.
çiftçi kendi kendine : ehh iste sana dedim geberecen diye, seklinde söylenir.
horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kisik sesle homurdanir;
-hissst! akbabayi kaçirican sus!

:roflol: :roflol: :roflol: :roflol:
 
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. anne çıldırmıstır, bağırır çağırır ve bunu yapan hangi domuz,bilmek istiyorum der. kız telefon açar ve yarım saat içinde bir ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmıs saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer. anne baba ve kızla beraber otururlar.

adam; kızınız durumu anlattı, kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum der. eğer bir kız çocugu doğarsa annesine; bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa; birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim, der. ancak düşük olursa....

o zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar ve ne olacak o zaman tekrar s......sin evladım der
. :teselli:

sırnaşık şey sırnaşık şey sırnaşık şey
 
adamın birinin, hiç bir baltaya sap olamamış ebleh bi oğlu varmış. adam da zengin ya, oğluna paso iş kuruyormuş, oğlan da paso batırıyormuş işleri. adamcağız "bir defa daha şansımızı deneyelim bakalım" demiş, entegre et tesis kurmuş oğlu için. neyse fizibileteler hazırlanmış, fabrika, tesis, allah ne verdiyse kurulmuş, baba da oğlunu bir makinanın başına getirip anlatmaya başlamış:

"bak oğlum, bu makinanın bu tarafından ineği sokuyorsun, öbür taraftan sosis olarak çıkıyor. anladın dimi çocuum?!"

çocuk da ebleh ebleh sırıtıp:

"ehuaa! çok iyi yaa! peki babaa, burdan sosisi sokarsak öbür taraftan inek olarak çıkar mı?"

adamcağız derin bir iç geçirmiş ve cevap vermiş:

"hayır evladım. maalesef o teknoloji yalnızca ananda var..."


:lepi: :lepi: :lepi:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…