Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in kızı Fatıma (R.anha )'ya gelin olurken nasihati

abcj

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Kasım 2008
534
2
96
Diğer
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, muhterem kerîmeleri Hz. Fâtıma-i Zehrâ (r.anhâ)’ya gelin olurken şu nasîhatta bulunmuşlardır: "Kızım kendini temiz tut! (Devamlı) Rabbini zikret! Efendin sana baktığı zaman Sen’den memnun olsun, büyük bir ferahlık duysun! Gözlerini sürmele! Sürme, kadınların ziynetidir.

Kızım! Kocan sana baktığı zaman gözlerini ondan ayırma; Sen de mukâbele et! Böyle yaparsan sevgin fazla olur.

O başka tarafa bakarken, Sen onun yüzüne bak! Bunun büyük mükâfâtı vardır.. Güzel bakışlarınla, güler yüzle onu takip edip memnun etmene bir ay nâfile orucu sevâbı yazılır.

Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin.. Kocanın hatâlarını başkalarına söyleme! Eğer söylersen, Allahu Teâlâ sana gazab eder.. Sonra melekler, peygamberler ve nihâyet kocan sana gücenir..."



Mustafa Râkım, Mürşidi Müteehhilin, s:23

alıntıdır.
 
Canım bu güzel paylaşımın için yürekten teşekkür ederim...
Benim de bir ay kadar sonra nikahım var nasipse. Bu okuduklarım şu an benim için zor fakat uygulanması gerekli şeyler. İnşallah Rabbim yardımcım olur.
 
tüylerim diken diken oldu ve hemen gidip sürme çektim(: eşim banada almıştı..dünde tartışmıştık sabah dargın gitti işe..onu gülücüklerle karşılicam..

tugba nur allah mesud etsin cnm bu arada(:
 
amin canım . şimdiden hayırlı olsun diyelim yeni yuvan :), inşallah çok mutlu olacağın huzurlu bir yuvan olur.
 
peki eşlerimiz bize nasıl davranacak bununla ilgili birşey neden yayınlamıyorsunuz
zaten ister istemez onlara göre herşey
 
Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin.. Kocanın hatâlarını başkalarına söyleme! Eğer söylersen, Allahu Teâlâ sana gazab eder.. Sonra melekler, peygamberler ve nihâyet kocan sana gücenir..."



bu durumda burada kocalarının hatalarını söyleyen kadınlar günah mı işliyorlar acabaCADIARZU
 
bizde dün kavga ettik. şimdi söyleyin bakalım buna göre gülücüklemi karşılıyayım kocamı.??
kavga sebebimiz, dün işten eve 8 de gittim yemek yapıyordum yaptığım sırada oda geldi sonra yemeğe geçelim dedim, niye salata yapmıyorsun, bu evde ne zaman salata yiyeceğiz dedi.bende kusura bakma bütün gün bende çalıştım eve geldim yemek yaptım bide konuşuyorsun dedim kalktım sofradan yemekte yemedim gittim yattım. bir sürü bağırdı çağırdı trip yapıyorum diye. şimdi bunun üstüne ben ona gülücükmü dağıtayım yani?
 
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, muhterem kerîmeleri Hz. Fâtıma-i Zehrâ (r.anhâ)’ya gelin olurken şu nasîhatta bulunmuşlardır: "Kızım kendini temiz tut! (Devamlı) Rabbini zikret! Efendin sana baktığı zaman Sen’den memnun olsun, büyük bir ferahlık duysun! Gözlerini sürmele! Sürme, kadınların ziynetidir.

Kızım! Kocan sana baktığı zaman gözlerini ondan ayırma; Sen de mukâbele et! Böyle yaparsan sevgin fazla olur.

O başka tarafa bakarken, Sen onun yüzüne bak! Bunun büyük mükâfâtı vardır.. Güzel bakışlarınla, güler yüzle onu takip edip memnun etmene bir ay nâfile orucu sevâbı yazılır.

Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin.. Kocanın hatâlarını başkalarına söyleme! Eğer söylersen, Allahu Teâlâ sana gazab eder.. Sonra melekler, peygamberler ve nihâyet kocan sana gücenir..."



Mustafa Râkım, Mürşidi Müteehhilin, s:23

alıntıdır.
çok çok güzel bir paylaşım olmuş canım teşekkürler
peki eşlerimiz bize nasıl davranacak bununla ilgili birşey neden yayınlamıyorsunuz
zaten ister istemez onlara göre herşey
Aile reisliğini adilane yapmak: Erkek, üstlendiği büyük sorumluluğun bir karşılığı olmak üzere aile reisliği makamına oturur. Çünkü o, bedenen daha kuvvetlidir ve aileyi idare etmek için daha güçlüdür. Kadın, tıpkı gül gibidir; gül, yakıcı güneşe, rüzgâra ve kasırgaya dayanamadığı gibi kadın da, ağır ve yıpratıcı sorumluluklara dayanamaz.

Şu bir gerçek ki: Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde, ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin söylemesi lazımdır. Her kafadan bir ses çıkarsa huzur olmaz. ALLAH Teâlâ:

"Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler, kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. O sebeple ki, ALLAH onlardan kimini bazı hususlarda, kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcama yapmakta, infak etmektedirler..." (Nisa suresi: 34)

"...Kadınların da ödevlerine denk belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre aile reisliğinden ibaret olan bir derece üstünlüğe sahiptirler. ALLAH azîzdir, hakîmdir." (Bakara sûresi: 228) Âyet-i kerimeleri ile ailede son sözü söylemeyi erkeğe vermiş, erkekleri kadınlar üzerine hâkim kıldığını bildirmiştir.

İslâm'da aile dirliği kocanın hâkimiyetine dayandırılmıştır. Ayet-i kerime, ailede erkeğin reisliğini esas kılmıştır. Ama bunu nafaka temin etme sebebine bağlamıştır. Nafakanın temini itaati gerektiren bir hukuk getirmektedir.

Erkeklerin maddi ve manevi özellikleri ile ekonomik rolleri onların aile reisi olmalarını tabiî kılmıştır. Aile küçük bir toplumdur. Toplum düzenle yaşar. Düzen ise bir reisi, bir idareciyi zaruri kılar. İslâm'da devlet başkanından aile reisine kadar her idareci ilâhî talimata göre hareket etmek, yönetmek mecburiyetindedir; şu halde onlara itaat bu talimata itaat demektir.

Bunun için kadın, düşüncesini söylemeli fakat son sözü kocasına bırakmalıdır. Erkek yanlış bile yapsa, dine uygun yapıldığı için, ALLAH Teâlâ o işin neticesini hayra çevirir. Evde senin dediğin, benim dediğim olacak kavgası olursa o evde huzur olmaz.

2- Diktatörlükten sakınmak: Erkek, her ne kadar ailenin reisi ise de, gelişigüzel emir ve yasaklamada bulunmaktan sakınmalıdır; eşinin ve çocuklarının görüşlerini dikkate almalı, evin idaresinde, onun fikrini sormalıdır. Kendini beğenmişlik ve yersiz sıkmalar, ailede diktatörlük düzeninin hâkim olmasına sebep olur; sağlıklı aile ilişkilerine ve çocukların doğru biçimde eğitilmesine zarar verir. Erkeğin aile müdüriyetinde başarılı olması, ancak aile fertlerinin gönüllerine taht kurmasıyla mümkündür.

3- Hanımıyla güzel geçinmek, onu himaye etmek ve onunla kaynaşmak. Erkek, kadına son derece şefkatli ve iyi muamele yaparak ailenin huzur ve geçimini sağlamalıdır. Eve geldiği zaman güler yüzle selâm verip tatlı dil ile hal hatır sormalıdır. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:

"Onlarla yani hanımlarınızla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ki bir şey hoşunuza gitmez de, ALLAH Teâlâ ondan bir çok hayır takdir etmiş bulunur." (Nisa Suresi: 19)

Ebû Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en güzel olanıdır ve sizin en hayırlınız da, hanımlarına karşı ahlâk bakımından hayırlı olanınızdır." (Tirmizî, Radâ: 11, No: 1162, 3/457; Ebu Dâvud, Sünnet: 16, No: 4682) buyurdu.

Hz. Ali (R.A.)'den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

"Sizin en hayırlınız, hanımına karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de hanımıma karşı sizin en hayırlı olanınızım. Kadınlara ancak kerim olanlar ikram, kötü olanlar da ihanet eder." (Aclûni, Keşfu'l-Hafa; No: 1234; 1/386.) buyurdu.

Ebû Hureyre (R.A.)'den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:

"Bir mü'min erkek, bir mü'min kadına buğzetmesin! Çünkü onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir." (Müslim, Rada': 61, No: 1469)

Bazı yörelerde erkeğin karısına karşı nazik davranması kılıbıklık olarak değerlendirildiği için iyi davranışlar hep kadınlardan beklenmiş; sertlik, kabalık ve kendi başına buyruk olma erkeklerin tabii hakkı gibi sayılmıştır. Hâlbuki İslâmiyet, erkeklerin eşlerine karşı hoşgörülü olmalarını, kaba ve sert davranışlardan sakınmalarını istemiştir.

alıntıdır


canım bunlar da erkeklerin vazifeleria.s.
 
Bazı yörelerde erkeğin karısına karşı nazik davranması kılıbıklık olarak değerlendirildiği için iyi davranışlar hep kadınlardan beklenmiş; sertlik, kabalık ve kendi başına buyruk olma erkeklerin tabii hakkı gibi sayılmıştır. Hâlbuki ıslâmiyet, erkeklerin eşlerine karşı hoşgörülü olmalarını, kaba ve sert davranışlardan sakınmalarını istemiştir.
bundan dem vuran yok
varsa yoksa itaat et kocana o senden üstün
 
Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle ki, sana muhabbet etsin.. Kocanın hatâlarını başkalarına söyleme! Eğer söylersen, Allahu Teâlâ sana gazab eder.. Sonra melekler, peygamberler ve nihâyet kocan sana gücenir..."



bu durumda burada kocalarının hatalarını söyleyen kadınlar günah mı işliyorlar acabaCADIARZU


bundan kasıt şikayet , dedikodu boyutu yani . e dedikodu zaten günah ..
islamiyet, eşler birbirlerinin ayıplarını örtmeli düşüncesinde olduğundan dolayı durum böyle.
 
CADIARZU benim kocam diyo anlatırsan anlat diye hatalarını falan ee noluyo şimdi :uhm:
 
bundan kasıt şikayet , dedikodu boyutu yani . e dedikodu zaten günah ..
islamiyet, eşler birbirlerinin ayıplarını örtmeli düşüncesinde olduğundan dolayı durum böyle.

eee ,şikayet ediyorlar işte. bir çeşit dedikodu.... o zaman bu da günah oluyor..CADIARZU
 
Bazı yörelerde erkeğin karısına karşı nazik davranması kılıbıklık olarak değerlendirildiği için iyi davranışlar hep kadınlardan beklenmiş; sertlik, kabalık ve kendi başına buyruk olma erkeklerin tabii hakkı gibi sayılmıştır. Hâlbuki İslâmiyet, erkeklerin eşlerine karşı hoşgörülü olmalarını, kaba ve sert davranışlardan sakınmalarını istemiştir.
bundan dem vuran yok
varsa yoksa itaat et kocana o senden üstün


bazı yerlerde o düşünce hakim malesef evet . bunun sebebi de islamiyetin yeterince öğrenilmemesinden anlaşılamamasından , öğrenmek için çaba sarfedilmemesinden kaynaklanıyor... kendisine Peygaber efendimiz s.a.v i örnek alsa keşke tüm erkekler. o zaman yuvalar çok mutlu olurdu .
 
CADIARZU benim kocam diyo anlatırsan anlat diye hatalarını falan ee noluyo şimdi :uhm:

kocanızın izin vermesi bunun dedikodu ve aynı zamanda günah oldugu gerçeğini değiştirmez ki:)


şöyle düşünün; farzedelim çok geniş bi erkek var , laçka.. karısına beni aldatabilirsin ben takmam kafama böyle şeyleri dese , bu kadının zina yaptığı ,zina günahına girdiği gerçeğini değiştirir mi, değiştirmez:)
 
eee ,şikayet ediyorlar işte. bir çeşit dedikodu.... o zaman bu da günah oluyor..CADIARZU



evet malesef:( bunu az çok hepimiz yapıyoruz.. bi arkadaşımızla konuşurken de şöyle yaptı böyle yaptı diyoruz. ben de yapıyorum :) elden geldiğince azaltmaya çalışmak lazım ama.
 
Böyle güzel, ince, muhteşem bir din daha yok sanırım bu evrende..opuyorumnanaktan
Hoş görüyü görüyor musunuz?
İnceliği görüyor musunuz? :asigim:
Eşinize gülmeyipte sürekli somurtsanız..
Yaptığı ufakk tefek hataları sürekli yüzüne vursanız aynı şekilde oda size elinize ne geçer?
Daha mı saygın olursunuz?
Yoksa daha mı feminist, güçlü?:sm_confused:
Hoşgörü herzaman her konuyu çözer.. Elbette yapılan küçük tartışmalar, basit hatalarsa..
Eşlerin birbirini hoş tutması nasihatlenmiş ama bunu bile provake edebiliyoruz ne yazık kifisfisfis:delphin:
 
bizde dün kavga ettik. şimdi söyleyin bakalım buna göre gülücüklemi karşılıyayım kocamı.??
kavga sebebimiz, dün işten eve 8 de gittim yemek yapıyordum yaptığım sırada oda geldi sonra yemeğe geçelim dedim, niye salata yapmıyorsun, bu evde ne zaman salata yiyeceğiz dedi.bende kusura bakma bütün gün bende çalıştım eve geldim yemek yaptım bide konuşuyorsun dedim kalktım sofradan yemekte yemedim gittim yattım. bir sürü bağırdı çağırdı trip yapıyorum diye. şimdi bunun üstüne ben ona gülücükmü dağıtayım yani?
tabii ki bu durum ustune insan gulucuk dagıtamaz.. kımse dagıtamaz.. dagıtmak da dogru olmaz zaten .. konusmayı deneyın bence. en azından ıcınızde kızgınlıgınızı tutmayın .. bu kızgınlık ıcınızde durdukca sirkeleşir.. sirkleşen sey keskin sirke küpüne zarar hesabı size zarar verir.. ya da içinizde nefret olusturabilir..

burda kastedilen gülücük durumu , zincirin ilk halkası bence... ve cok onemli bir halka.. bakın bu zincirin halkası olayını bi senaryolaştıralım .. farzedelim bi kadın var... kadın kocasına suratsız ..ne bi hos geldın der ne bi hos gttin der.. daima keyifsız .. kadın olsun erkek olsun kimse suratı asık bi insanın yanında kendini huzurlu hissetmez. huzurlu hisstemeyince mutlu olmaz. mutlu olmayınca tartışmalar kavgalar vs olur.. bunlar oldukça insnaın sevgisi azalır.. gün gelir bakar kalbi kocasına karısına karşı katılaşmaya başlamış . sonra der ne oldu bize biz böyle değildik .. sonra başka sıkıntılar çıkar . aile mutsuz olunca cocuklar mutsuz olur. cocuklar mutsuz olunca okul hayatları ıyı olmaz mesela.. yanlıs arkadaslıklarda arayabilir mutluklarını , tecrubesız olan cocuk yoldan sapabilir, yanlıs arkadaslıkların ıcınde gelecegını karartacak hareketler yapabilir.. bu sorunlar oldukca eşler iyice birbirinden soguyabilir.. insan zayıf bir mahlukat dısardan gelen tehlikeler acık hale gelebilir.. vs

bastakı kucuk bı sorun bakın neler dogurabılır ... cunku hayatta her sey bir sebep sonuc ilşkisi içerisindedir. bir durum diğerini dogurur , o durum diğerini vs derken ........çok kötü sonuclar cıkabilir...

bu yüzden zincirin ilk halkasının iyi olması yonunde güzel bir tavsiye oldugunu düşünüyorum .. uyabilmek her zamn mumkun olmuyor tabii ki . insn içinde seytan tasıyan bir varlık .. melek değiliz.. ama en azından aklımızda tutmalıyız diye dusunuyorum
.. ben kendim için bu kararı aldım.. inşallah daha anlayıslı daha huzur veren bir insan olmaya calısacagım .
 
ne kadar güzel öğütler bunlar yaaa :asigim:
islama göre yaşasak aslında dağılmıycak hiç bi yuva ama nerde...
 
Back
X