Politika bu mudur?

Lambrusco

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
13 Temmuz 2010
3.692
437
BAŞBAŞAKANIN KONUŞMASINDAN :
CUMHURİYETE SLOGAN ATARAK SAHİP ÇIKANLARDAN DEĞİLİZ

Cumhuriyetimizin kurulduğu yıl 1923’te Türkiye’nin toplam ihracatı 51 milyon dolardı. 1924’te toplam ihracat 82 milyon dolar. 79 sene sonra 2002’de toplam ihracat 36 milyar dolar. Bugün geriye dönük 12 aylık ihracatımız 148 milyar doları aşmış durumda. 1923’te bir yılda gerçekleştirdiğimiz ihracatı şu anda 5 saatte gerçekleştiriyoruz.

1923'te savaştan çıkmış ülkenin ihracatı ile kendi döneminin ihracatını karşılaşlaştırmanın mantığını anlamış değilim. Herhalde tarih bilgisinden yoksun olanlara bak Atatürk yapamadı biz yaptık demek istiyor.
Şu lafı da unutmamak gerekir: "biliyorsunuz 10. Yıl Marşında geçer, demir ağlarla ördük falan, neyi ördün? hiçbir şey örmüş falan değilsin. Ortada duranlar belliydi. Demir ağlarla şimdi Türkiye’yi biz örüyoruz."

Yüksek tonla bir PESS demiştim:)

Neyseki Yılmaz Özdil'den cevap gelmişti : "Ne ördün filan...

Demiryolları Almanlarındı.

İngilizler, Fransızlar işletiyordu.
İşletme lisanı, Fransızcaydı.
Meslek, Türklere kapalıydı.
Hatta, imtiyazlar, ödenen paralar kesmemiş, Alman demiryolu mühendisi, ray döşüyoruz ayaklarıyla Zeus sunağını araklamıştı;
memleketi söğüşlüyorlar,
inek gibi sağıyorlardı.
MUSTAFA KEMAL DEMİRYOLLARINI MİLLİLEŞTİRDİ

Mustafa Kemal geldi...
Demiryolları millileştirildi.
Milletin oldu.
Vagon fabrikası kuruldu.
Okul kuruldu.
Demiryolcu yetiştirildi.
Tek kuruş borç almadan, bunların yaptığının dört
katı demiryolu yapıldı.

Sonra, bunlar geldi.

Ankara-İstanbul hızlı treni...
Çinliler yapıyor.
Lokomotifler İspanya'dan.
Rayları bile İspanya'dan.
Makinistler desen...
Almanya'da eğitildi.

Konya-Ankara?
Raylar, İtalyan.
Vagonlar, İspanyol.

Marmaray, Japon.
Vagonları, Güney Kore.
ANKARA METROSUNUN VAGONLARI ÇİN'DEN

Ankara metrosu...
Sistemi, Alman, İtalyan.
Vagonları, Çin'den.

İstanbul metrosu...
Sistemi, Fransız, Alman.
Vagonları, Güney Kore'den.

(Metrobüs, Hollanda'dan.
Deniz otobüsü, Avustralya'dan.
Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü'nün asfaltı teee
Trinidad Tobago'dan.
Metro diye market var...
O bile Alman!
Neyse, konuyu dağıtmayalım.)

Ankara-Eskişehir
Aliağa-Menderes
Bandırma-Menemen
Bursa tramvayı, İspanyol.

Balıkesir-Eskişehir, Fransız.
Köseköy-Gebze, İtalyan.
Gebze-Halkalı, İspanyol
Ankara-Sivas, çekik gözlü.
Sivas-Erzincan, İtalyan.

Testleri, Çek Cumhuriyeti'nde yapılıyor iyi mi... Çek Cumhuriyeti müsait değilse, haaadi bakalım Almanya'ya Fransa'ya gönderiliyor; lokomotifleri zaten gemiyle Güney Kore'den geliyor.

Edirne'den Ardahan'a
hızlı tren için Çinlilerle
masaya oturuldu, Çinliler etap etap döşeyelim diyor, hükümetimiz komple boydan boya döşeyin diyor; kondüktör'ün düdüğü Çin'den.



SÖYLEMEYELİM Mİ?

CHP ve MHP hop oturup hop kalkıyor. Niçin iftihar etmiyorsunuz? Biz bu ülkeye neler kazandırdığımızı anlatıyoruz.
Mesele onlarca yıldır diğer partilerin yapamadığını AK Parti’nin başarmış olmasıdır. Kıyasımız kuruluş aşamasındaki cumhuriyeti kıyas değildir.
İktidara gelmiş partilerden bir çoğundan daha fazla yatırım yapıp Türkiye Cumhu8riyeti’ni daha ileri noktalara taşıdığımızdır.
E bunu söylemeyelim mi?
Cumhuriyeti muasır medeniyetler üzerine çıkarma hedefini gerçekleştirmek bugün AK Parti’ye nasip olmaktadır.

(Cari açıktan bahsetsek ya biraz da, özelleştirmelerle dönen bir ülke ekonomisinden, milli neyimiz kaldı sormak lazım, petrol, doğal gaz elektrik faturalarına bakmak lazım, bir de çalışanların maaşlarına bakmak lazım, insani mi? )


ÖLECEKSEK ADAM GİBİ ÖLELİM

3 yol var. Ya elimizle, ya dilimizle mücadele edeceğiz, ya da kalbimizle 'buğz' edeceğiz.
Biz bu adımları atmaya mecburuz.
Başta ABD olmak üzere tüm Batı, iki devletli çözüm diyor. Nerede iki devletli çözüm? Filistin’i boşaltıp İsrail’e teslim etmenin hesabı içindeler.
Türkiye-Mısır-Katar olmak üzere S.Arabistan el ele vermeye mecburuz.
Güvenlik Konseyi’ndekilerin ağzına bakarak adım atacak olursak halimiz perişan. Bugün onlara yarın bize.
Öleceksek adam gibi ölelim.
Böyle adalet olmaz.

( ABD'nin İsrail'i desteklediği bilinen birşey, o zaman ABD'ye de jesti çekelim, dönelim sırtımızı, neden dönmüyoruz? Neden ABD'nin peşinden ve emirlerinden ayrılamıyoruz?)


BENİ YARIM SAAT ARABADA BEKLETTİLER

Bir açık hava hapishanesi. Başbakanlığım ilk yıllarında İsrail’e gittik. Oradan da Filistin’e geçeceğim. Filistin’e geçerken yarım saat araba içinde bekletildik. Ne güvenliği? Filistin’e kardeşlerimin yanına gidiyorum dememe rağmen yarım saat. Bunu uluslar arası toplantılarda da anlattım.
Filistin2de seçimleri Hamas kazanınca seçimin ardından verilmekte olan paraları kestiler. 35 tane lider kadrolarını İsrail’de hücrelere tıktılar. Bunlar hala orada yatıyor? Unutturdular. Unutturmaya çalışıyorlar.

( Rusya'dan gelen Suriye uçağı da epey bekletilmişti, bizim yanıtımız neydi :GÜVENLİK)

CHP HEYETİNİN ESED’LE FOTOĞRAFININ ORTAYA ÇIKMASI MANİDAR

Cüneyt Ünal için 3 aylık çile dolu süre bitti. Diğer kardeşimiz bırakılmadı. Akıbeti belli değil. Cüneyt Ünal’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Birkaç kez telefonla aradım. Kendisine ulaşamadım. Bunu da speküle ederler. Henüz serbest bırakılmamış olan Kadumi’nin de bir an önce serbest bırakılmasını arzu ediyoruz.
CHP heyetinin bu konudaki girişimi farklı şekilde değerlendirilebilir. İnsani her girişimi memnuniyetle karşılarız.
Esir gazeteci Türkiye’ye ulaşmadan CHP heyetinin Esed’le fotoğrafının ortaya çıkması manidardır.
Esed’in PR çalışmasına çevrilmesi, adeta bir siyasi şov haline getirilmesi üzüntü vericidir.
CHP’nin tarihi boyunca her zaman eli kanlı mazlum diktatörler nezdinde mutlaka bir İtibarı olmuştur.
Hitler’in doğum gününü kutlamak için heyet gönderen partidir CHP…

CHP ADRESİ ŞAŞIRDI

CHP, Gazze abluka altındayken İsrail2e selam gönderen bir partidir. Aynı CHP 21. yüzyılın kanlı diktatörüyle Beşar Esad’la hatıra fotoğrafı çektirmekten kaçınmamıştır.
Aynı Kılıçdaroğlu’na Gazze’de hatıra fotoğrafı çektirmesini tavsiye ettim aylar önce. Adresi şaşırdılar. Bu fotoğraf bir utanç vesikasıdır.
Bu fotoğrafla CHP tarihine kara bir leke yapışmıştır.

ESED, CHP'Yİ PARMAĞINDA OYNATIYOR

Cüneyt Ünal, 3 ay hücrede kaldığını söylüyor. Gazeteciye bunu yaşatan sanki farklı biriymiş gibi CHP heyeti işkenceci başıyla hatıra fotoğrafı çektiriyor. Yetmiyor bir de ona övgüler diziyor.
Esed, CHP’yi parmağında oynatarak Türkiye’ye mesajlar gönderiyor.

MUHARREM İNCE’YE GÖNDERME

Bir grup başkanvekili Meclis kürsüsünde kükreyerek ‘’Esad’ın canı cehenneme’’ diyordu. Sonra bir CHP heyeti gidip grup başkanvekilinin ‘’canı cehenneme’ dediği adamla fotoğraf çektiriyor.
Bizim gazetecilerimizi esir alan, uçağımızı düşüren bir fesat odağı bizim ne kadar karşımızdaysa, CHP de o kadar karşısında olmak zorundadır.
CHP Türkiye düşmanlarına kol kanat germekten kaçınmamıştır.
CHP her zaman olduğu gibi ucuz siyaset yapıyor.

( Cidden o kadar şaşkınlıkla izliyorum ki haberleri, yani şimdi Yahudi Cesaret Ödülü almış bir politikacının bunları söylemesi ne kadar doğru? Esad ile tatile giden, dostluk kardeşlik söylemleri içinde olan kimdi? Amerika ile bağlantıları en yüksek düzeyde tutan kim? Gerekirse İmralı ile masaya otururuz kim dedi? )

Yeri gelince diplomasi kılıfını öne sürmek, ama böylesi bir durumda da karalama kampanyası yürütmenin mantığı nedir?
Gazeteciyi kurtaramadıkları, o diplomatik yolu kuramadıkları için, kuranı suçlamak abese iştigal eder.


Erdoan grup toplantsnda konutu - Hrriyet GNDEM
 
Son düzenleme:
BAŞBAŞAKANIN KONUŞMASINDAN :
CUMHURİYETE SLOGAN ATARAK SAHİP ÇIKANLARDAN DEĞİLİZ

Cumhuriyetimizin kurulduğu yıl 1923’te Türkiye’nin toplam ihracatı 51 milyon dolardı. 1924’te toplam ihracat 82 milyon dolar. 79 sene sonra 2002’de toplam ihracat 36 milyar dolar. Bugün geriye dönük 12 aylık ihracatımız 148 milyar doları aşmış durumda. 1923’te bir yılda gerçekleştirdiğimiz ihracatı şu anda 5 saatte gerçekleştiriyoruz.

Akp bu Cumhuriyet ve Atatürk fobisini nasıl yenecek?
 
X