Prof. Dr. Nazım Çerkeşe açık teşekkür

Sweet Sugar

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2016
2
0
1
38
Nazım hocama her gün dua ediyorum. En umutsuz zamanımda beni öyle bir felaketten kurtardı ki. hala inanamıyorum. 18 yaşındayken arkadaşımın dolduruşuyla burun ameliyatı olmuştum. 90'lı yıllarda çok moda doktorlardan biriydi Bağdat Caddesinde bir muayenehanede 2 saatte yapıldı bitti. Aslında çok fazla bir şikayetim de yoktu biraz burun ucumu kaldırmak ve hafif de kemerini aldırtmak istemiştim .Ama ameliyattan çıktıktan sonra hayatım kabusa döndü. yüzüm simsiyah oldu. tamponlar beni canımdan bezdirdi. ama bu zamanlar bile yine iyiymiş .Çünkü bandajlar tamponlar morluklar bittikten sonra asıl kütü günler başladı. Burun kemerim alınmıştı ama benzetmek gerekirse kayak pisti gibi burnum oldu. Burun ucu ve burun delikleri ise tam bir facia. Konuşurken elimle ağzımı burnumu kapatmak ihtiyacı hissediyordum. burun ucu o kadar çok kaldırılmıştı ki, karşıdan bakıldığında burnumun içi olduğu gibi görünüyordu. Çok kötü günler geçirdim kısacası. Bu arada bir arkadaşım aracılığı ile Nazım Çerkeş'in ismini öğrendim. Daha önce hiç duymamıştım. Web sitesini inceledim. daha önce yaptığı ameliaytlara baktım. İlk kez içime bir ümit ışığı belirdi. RAndevu alıp gittim, bekleme salonunda neredeyse 2 saate yakın bekledim. ameliyat olup kontrole gelenler ve benim gibi umutsuz vakalar ilk kez muayeneye gelenler vardı. Herkes birbirine yaşadıklarını anlatıyordu. Neyse sonunda sevgili doktorumla tanışma şansına kavuştum. Ne kadar konusuna hakim. ne kadar profesyonel, ne kadar mütavazi bir insan. Önce beni dikkatle dinledi. burnuma baktı. sonra tane tane anlatmaya başladı. Benim burnum gibi çok oyulmuş ucu kaldırılmış burunlarda yaptığı ameliyatların sonuçlarını gösterdi. Gerçekten inanılmaz sonuçlardı. Sonra benim fotoğrafımı çekti ve burnumda nasıl bir sonuç olacağını gösteren bir bilgisayar çalışması yaptı. O gün o anda karar verdim ve gün aldım. Arada bir bu kadar harika olabilir mi diye kendi kendime sormadan edemiyordum Ve sonucu görmeden çok ümitlenmeyeyim diyordum. Derken ameliyat günü geldi. Hastaneye giderken ağladığımı hatırlıyorum. Ameliyatım 5 saat sürmüş. Burnum çok oyulduğu için kaburgamdan kıkırdak almış ve burnuma eklemiş. Bu kadar büyük bir ameliyat olmasına rağmen ne ağrım oldu. ne burnumun içinde tampon vardı. İnanırmısınız çok fazla morluğum bile olmadı. 6. gün muayenaneye gittiğimde morluklarım geçmişti. burnumun üzerindeki bandaj açıldığında gözlerime inanamadım. Hatta hala daha aynadaki görüntüme inanamıyorum. Burnum o kadar doğal ve o kadar estetik ki. Keşke çok daha önceden tanısaydım hocamı. hayatımın gençliğimin en güzel yıllarını aynalara küs şekilde geçirdim. Ama neyse 37 yaşında hayalimdeki buruna kavuştum. Nazım Çerkeş'e çok çok çok teşekkür ediyorum.
 
Merhabalar

Nazım Çerkeş'le ilgili tecrübelerimi olduğu gibi anlatmak istiyorum. Doktora yönelik herhangi bir kişisel hedef içermez, tamamen hastası olarak yaşadığım tecrübelerin aktarılmasıdır.

İlk burun ameliyatım:

Kendisine 2013 yılında ameliyat oldum. 5 doktor gezdim, içlerinde en kıdemli olarak onu gördüm. Doçent oluşu (o zaman doçentti), yurtdışı kongreleri bende saygı uyandırdı. O zamanlar maalesef çok safmışım ve kongreler benim için çok önemliymiş. Muayeneye gitmeden ona olmaya karar vermiştim. Muayene esnasında bana hasta fotoğraflarını gösterdi. Burnumla ilgili hiçbir şey konuşmadık ve bana teknik hiçbir sey acıklamadı. Ben de o zamanlar çok bilgili değildim ve kendimi doktora emanet ettim. Burnumda hafif bir kemer vardı, onun alınmasıydı şikayetim. Belki genel bir düzeltme de yapılması gerekiyordu. Bana burnumun zor olduğunu söyleyen ilk doktor oldu. Piyasanın iyileri 6-7 bin talep ederken benden 9 bin istedi. Durumum fena değildi ve 10 bin ödedim, karşılığında bana çok özenmesini ve hayalkırıklığına ugratmamasını bekledim.

Ameliyat sonrası burnum ve dudak dolgusu işlemi:

Ameliyattan sonra takilan pleksi atelin kosesi neredeyse goz pinarima giriyordu. Uykusuz 2 geceden sonra pazar aksami doktoru zar zor muayenehaneye cagirdim ve gercekten cok aci cektigimi anlatmaya calistim. Rahatsiz olmus gibiydi. O anda bende ve ailemde biraktigi izlenim, benle artik isinin bittigiydi. Kafası mesguldü, daha önemli buldugu bir hastanın sorunu veya baska bir durum vardı belli ki..Nazim Çerkeş maalesef operasyon sonrasi sizinle cani isterse ilgilenir. Çok iyi modunu yakalarsiniz da sevecenlik yapip gecistirir sizi. Burnuma gelince; uzunlugu haricinde beni cok rahatsiz etmedi. Cok begenmemekle birlikte fena fotograf vermedigi icin beni 3 yıl kadar idare etti.

Şisikligin gecmesini beklerken cok ciddi bir hata yaptim. Burnum sisikken bari biraz dudaklarim da dolgunlassin diye dusunup doktora dolgu yaptirdim. Beni hasta koltuguna oturttu, krem falan surmedi. Sırıngayı oldugu gibi üst dudagımın sol tarafına batırdı, eliyle hicbir şekilde yaymadı. Sadece sol taraf şişti, aradan 10 gün gecti, sisiklik inmesine ragmen sol taraf hala daha sişik kaldı. İsim yurtdısındaydı ve dönmem gerekiyordu. Bir gün tek taraflı sisiklik arttı ve işe gidemedim, sokaga cıkılacak halde degildi. O korkunc fotografımı maille kendisine yolladım. Cok cirkin ve asimetrik, ucuk gibi tek tarafı şisen bir dudagım oldugunu, bunu telafi edemeyecegini, bu nedenle en azından bana ücret iadesi yapmasınını talep ettigimi soyledim. Fotografta zaten asırı belliydi. Cok nazik ve saygılı bir mail attım. Para iadesini prensip olarak kabul edemeyecegini söyledi. Nazım Bey için hasta memnuniyetinin hicbir onemi yoktur, onemli olan cebine girecek paradır. Ben kötü niyetli olsaydım o zaman yazardım yorumlarımı. Fakat gerek duymadım. Üstelik dudagımdaki sorun yaklasık 1.5 yıl devam etti. Sıvı eriyip kaybolmadı, o korkunc sişme tekrar olustu ve aynı rezaleti tekrar yasadım. İstanbul'a döndügümde kendisine ugradım ve baska bir sıvı enjekte ederek onu cözmeye calıstı. Burun kesip dikebiliyor fakat sırınga tutamıyor, yapacak bişe yok diye düşündüm.

Burun revizyonum:

Burnumun ucunda zamanla cokme oldu. Zaten fazlasıyla uzun burun, cökmüş burun ucuyla birlikte yapay görüntüyü arttırdı. Evet burnum büyük olmasına ragmen yapaydı. Bir baska hatam da kendisi haricinde baska hicbir doktora sormadan revizyon kararı almam. Cünkü kendisiyle iletisimin imkansız oldugunu farketmeyip aslında beni anladıgını düsünmüstüm. Belki de sadece ufak bir dolguyla cözülebilecek bir problem bana revizyona mal oldu. Burun ucun biraz kısalır dedi. Ameliyat günü hatırladı mı bilmiyorum, cıktıgımda burnumun kalkıklıgı azalmıstı. 6 ay sonra burnum iyice düştü, tek tarafı şişti. Su anda iki farklı yonden farklı burun gibi. Ameliyat sonrası halini arar oldum.

2. revizyondan 1 sene sonraki ziyaretlerim:

İlk ameliyat zaten yeterince maliyetli oldugu için doktor aramayı bile düsünmedim. Denize düşen yılana sarılır misali careyi yine Nazım Cerkes'te aradım. 12 ay sonra gittim. 3 ilginc onerisi oldu:

1-“Istersen tekrar kemik ekleyebilirim”! (burnumun ilk halini kastetti, sanırım beni kaçırmak icin dedi)
2-“Burnunun altına ek ekleyebilirim burada muyayenehanede, fakat acır. Burnunu sonuc olarak onden ince uzun gösterir”!
3-“Kortizon ignesi yapabilirim sisiklik belki biraz iner”! (tekrar mı iğne? Hem de size?)

Bu arada hala çok saygılıyım ve keyifli bir muhabbetimiz var. Estetik konusu haric Doktor Bey'le anlaşabiliyoruz.

Ben biraz düşünüp tekrar geleceğim dedim ve okumadıgım yurtdısı makalesi kalmadı.

Maalesef baska bir doktora 30 bin TL verecek halde degilim. Bu işi çözse çözse Nazım Bey çözecek diyerek birkaç ay onceki son gidişim:

Stresini yüzünden okuyabiliyorsunuz. Ama ben hasta olarak nereye kadar anlayışlı olabilirim? Bunları yazmak zorundayım. Kapıda beni karsılarken ablamın elini dahi sıkmadı. O kadar saygılıdır insanlara(!)
Ama ben hala saygımı korudum.
“Nazım Bey n'apabiliriz? Size güveniyorum, bunu ancak siz düzeltebilirsiniz.” Bana tepkisi şöyleydi: “Hicbir sey yapamam, senin sucun! yaparım ama su kadar para isterim, senin suçun”! Ayrıca trajikomik olan; “Sen kalkık burun istemedin”, dedi. Meger kıkırdagı cıkarmış burun düşmüş. Kim düşük burnu olsun diye ameliyat olur ki 2 kez! Ben ilerleme olsun diye gittim o benim burnumu geriletti. Beni dinlemek, durumu anlamak, anlatmak yerine basbelası yerine koyup “tamam o zaman şu kadara yapayım senin vırvırını dinleyecegime”, demez mi? Egosuyla asla başedemezsiniz! “Ben 50-60 bine ameliyatlar yapıyorum, biliyor musunuz”, der size. Çok kaliteli ve hazımlıdır(!)

Zaten yapamayacagına o an karar verdim. Cok gec de olsa!..

Yerinde olsam lisansımı almıslardı. Sans işte..

Yakında 2. revizyonumu olacağım. Gergin değilim. İyi ellerde bu işin olacağına inanıyorum. Şu anda tek ihtiyacım işini severek ve büyük ustalıkla yapan, yetenekli, iyi niyetli, iletişimi kuvvetli, paraya ve hastaya doymuş ve işini sadece para için yapmayan bir doktor, iyi bir insan.

Cünkü bu konu çok hassastır, insanların saglıgıyla oynuyorsunuz. Ben kendisini dava bile edebilirdim. O zaman yapması gereken burada sekreterine kendini savundurmaya benzemezdi!

Herkese geçmiş olsun.
 
Back