Sadece anlatacağım

icimdekiyara

Üye
Kayıtlı Üye
22 Mart 2024
6
3
6
Selamlar hanımlar
Bugün bişey öğrendim. Neden bilmiyorum ama birilerine anlatmak istiyorum. Öğrendiğim şeyden sonra kendimi kötü bişey yapmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki konunun benimle zerre alakası yok. Ben 4,5 yıllık evliyim. Her şeyin yolunda gittiği güzel bir evliliğim var. Eşimle bi problemimiz yok çok şükür. Her evde olan ufak tefek şeyleri yaşarız sonra bi şekilde her şeyi yoluna koyar devam ederiz. Çok büyük bir aşkla evlendik diyemem. Evlendiğimizde gençlik çağının yaşattığı o yoğun duygular yerine yetişkinliğin ihtiyacı olan güven, sevgi, saygı duyguları hakimdi en azından bende.
Eşimle tanışmadan önce çok fırtınalı bi aşk hayatım vardı. Lisede deliler gibi aşık olduğum, anlatsam yok artık filmden mi gördün diyebileceğiniz şeyleri yaşadığım biri vardı. Dediğim gibi gençlik çağının en güzel duygularını onunla yaşadım. Hem de dolu dizgin. Ama yetişkinliğe girerken artık bazı şeylerin çok yanlış olduğunu, geleceğimi yanlış şekillendireceğimi farkettiğim için ilişkiyi bitirdim. Aramızda çok büyük farklar vardı. Benim ailem kendi halinde, kendilerince okumuş, bi yerlere gelmiş diyebileceğiniz insanlar. Çocuklarının eğitimleri konusunda hassaslar ve kendilerinden ilerde olmalarını isterler. Ben de bu doğrultuda akademik kariyer yaptım. Fakat bu bahsettiğim kişi lise terk. Ailesinde anılmayan kötü alışkanlık yok diyebilirim. Kumar, alkol, kadınlar vs. Yani ailemin karşısına çıkarabileceğim insanlar değiller. Kaldı ki ailem de bu durumu öğrendiğinde ya biz ya o diyerek resti çekmişlerdi.
Sonuç olarak olması gereken oldu. O kişiyle bağlar koptu. Aradan yıllar geçti. Ben, ailemin benim için uygun görebileceği tarzda biri olan eşimle evlendim. Ailelerimiz çok iyi anlaşır. Hatta zaman zaman annem bile der ki seni o gençlik hatasından kurtaramasaydık, böyle damadımız ve dünürlerimiz olmasaydı ne yapardık bilemiyorum der. Kısacası benim için ideal evlilik diyebilirim.
Bugün eskiden ilişkim olan kişiyle ortak bi tanıdığımızdan, O’nun çocuğu olduğunu öğrendim. Birlikte olduğumuz zamanlarda hayaller kurardık. İkimiz de bi oğlumuz olsun istiyorduk. Ben oğlumuz olursa diye bi isim seçmiştim. O da beğenmişti. Kararımızı öyle vermiştik. Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor. Ve tabi arkasından kendimi ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Karşı tarafın eşini düşünüyorum. Bi kadın olarak onun yaşadığını yaşamak istemezdim. Yani çocuğuma, eşimin eski sevgilisinin seçtiği ismin koyulmasını hiç istemezdim. Eşimi düşünüyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Empati kuruyorum. Ben eşimin, eski sevgilisiyle ilgili böyle şeyler düşünmesini istemezdim.
Bi yandan da karşı tarafı eski sevgilim olarak değil sanki eski bir dost gibi hatırladığımı farkettim. Sanki eski bir dostumun çocuğu olmuş ve onun da eski günleri unutamadığını farketmişim gibi buruk bi sevinç oluştu içimde. İletişimimiz olsaydı en içten dileklerimle mutluluklar dilemeyi, bebeğine uzuuun sağlıklı, mutlu bir hayat dilemeyi çok isterdim.
Bu hissettiklerim ne bilmiyorum. İçim bi yandan sıcacık oldu, bi yandan da kendimi çok suçlu hissediyorum.
 
Selamlar hanımlar
Bugün bişey öğrendim. Neden bilmiyorum ama birilerine anlatmak istiyorum. Öğrendiğim şeyden sonra kendimi kötü bişey yapmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki konunun benimle zerre alakası yok. Ben 4,5 yıllık evliyim. Her şeyin yolunda gittiği güzel bir evliliğim var. Eşimle bi problemimiz yok çok şükür. Her evde olan ufak tefek şeyleri yaşarız sonra bi şekilde her şeyi yoluna koyar devam ederiz. Çok büyük bir aşkla evlendik diyemem. Evlendiğimizde gençlik çağının yaşattığı o yoğun duygular yerine yetişkinliğin ihtiyacı olan güven, sevgi, saygı duyguları hakimdi en azından bende.
Eşimle tanışmadan önce çok fırtınalı bi aşk hayatım vardı. Lisede deliler gibi aşık olduğum, anlatsam yok artık filmden mi gördün diyebileceğiniz şeyleri yaşadığım biri vardı. Dediğim gibi gençlik çağının en güzel duygularını onunla yaşadım. Hem de dolu dizgin. Ama yetişkinliğe girerken artık bazı şeylerin çok yanlış olduğunu, geleceğimi yanlış şekillendireceğimi farkettiğim için ilişkiyi bitirdim. Aramızda çok büyük farklar vardı. Benim ailem kendi halinde, kendilerince okumuş, bi yerlere gelmiş diyebileceğiniz insanlar. Çocuklarının eğitimleri konusunda hassaslar ve kendilerinden ilerde olmalarını isterler. Ben de bu doğrultuda akademik kariyer yaptım. Fakat bu bahsettiğim kişi lise terk. Ailesinde anılmayan kötü alışkanlık yok diyebilirim. Kumar, alkol, kadınlar vs. Yani ailemin karşısına çıkarabileceğim insanlar değiller. Kaldı ki ailem de bu durumu öğrendiğinde ya biz ya o diyerek resti çekmişlerdi.
Sonuç olarak olması gereken oldu. O kişiyle bağlar koptu. Aradan yıllar geçti. Ben, ailemin benim için uygun görebileceği tarzda biri olan eşimle evlendim. Ailelerimiz çok iyi anlaşır. Hatta zaman zaman annem bile der ki seni o gençlik hatasından kurtaramasaydık, böyle damadımız ve dünürlerimiz olmasaydı ne yapardık bilemiyorum der. Kısacası benim için ideal evlilik diyebilirim.
Bugün eskiden ilişkim olan kişiyle ortak bi tanıdığımızdan, O’nun çocuğu olduğunu öğrendim. Birlikte olduğumuz zamanlarda hayaller kurardık. İkimiz de bi oğlumuz olsun istiyorduk. Ben oğlumuz olursa diye bi isim seçmiştim. O da beğenmişti. Kararımızı öyle vermiştik. Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor. Ve tabi arkasından kendimi ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Karşı tarafın eşini düşünüyorum. Bi kadın olarak onun yaşadığını yaşamak istemezdim. Yani çocuğuma, eşimin eski sevgilisinin seçtiği ismin koyulmasını hiç istemezdim. Eşimi düşünüyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Empati kuruyorum. Ben eşimin, eski sevgilisiyle ilgili böyle şeyler düşünmesini istemezdim.
Bi yandan da karşı tarafı eski sevgilim olarak değil sanki eski bir dost gibi hatırladığımı farkettim. Sanki eski bir dostumun çocuğu olmuş ve onun da eski günleri unutamadığını farketmişim gibi buruk bi sevinç oluştu içimde. İletişimimiz olsaydı en içten dileklerimle mutluluklar dilemeyi, bebeğine uzuuun sağlıklı, mutlu bir hayat dilemeyi çok isterdim.
Bu hissettiklerim ne bilmiyorum. İçim bi yandan sıcacık oldu, bi yandan da kendimi çok suçlu hissediyorum.
Yaşanılan her olaya bu kadar anlamlar yüklemeyin bazende gülüp geçmeyi bilin.
 
Hayatınız çok sıkıcı bu aralar sanirim. Ne
Bu drama , romantize etme çabalari. Çok firtinali aynen lisede aileler de araya girmis restler cekilmis , siz huzur buldugunuz diger kisiyi secmissiniz kader aglarini örmüs falan asiri Turkish drama , cok dizi izlemeyin siz. Karşi tarafin esini falan da düsünüp kahrolmayin ne guzel cocuklari olmus sevdikleri isimi de koymuslar bebislerine sizinle alakasi yok bu durumu kendinize bagladiginiz icin üzülün bence
 
Neyse ne yani yaşanmış bitmiş, siz şimdi önünüze bakın. Duyduğunuz an bir takım şeyler hissetmiş olabilirsiniz neticede sizi yoğun bir şekilde etkilemiş geçmişte, bunun için suçluluk duymayın ama o duyguda takılı kalmak bir sorundur. Duyguda takılı kalmayın bırakın geçsin siz önünüze bakın.
 
Selamlar hanımlar
Bugün bişey öğrendim. Neden bilmiyorum ama birilerine anlatmak istiyorum. Öğrendiğim şeyden sonra kendimi kötü bişey yapmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki konunun benimle zerre alakası yok. Ben 4,5 yıllık evliyim. Her şeyin yolunda gittiği güzel bir evliliğim var. Eşimle bi problemimiz yok çok şükür. Her evde olan ufak tefek şeyleri yaşarız sonra bi şekilde her şeyi yoluna koyar devam ederiz. Çok büyük bir aşkla evlendik diyemem. Evlendiğimizde gençlik çağının yaşattığı o yoğun duygular yerine yetişkinliğin ihtiyacı olan güven, sevgi, saygı duyguları hakimdi en azından bende.
Eşimle tanışmadan önce çok fırtınalı bi aşk hayatım vardı. Lisede deliler gibi aşık olduğum, anlatsam yok artık filmden mi gördün diyebileceğiniz şeyleri yaşadığım biri vardı. Dediğim gibi gençlik çağının en güzel duygularını onunla yaşadım. Hem de dolu dizgin. Ama yetişkinliğe girerken artık bazı şeylerin çok yanlış olduğunu, geleceğimi yanlış şekillendireceğimi farkettiğim için ilişkiyi bitirdim. Aramızda çok büyük farklar vardı. Benim ailem kendi halinde, kendilerince okumuş, bi yerlere gelmiş diyebileceğiniz insanlar. Çocuklarının eğitimleri konusunda hassaslar ve kendilerinden ilerde olmalarını isterler. Ben de bu doğrultuda akademik kariyer yaptım. Fakat bu bahsettiğim kişi lise terk. Ailesinde anılmayan kötü alışkanlık yok diyebilirim. Kumar, alkol, kadınlar vs. Yani ailemin karşısına çıkarabileceğim insanlar değiller. Kaldı ki ailem de bu durumu öğrendiğinde ya biz ya o diyerek resti çekmişlerdi.
Sonuç olarak olması gereken oldu. O kişiyle bağlar koptu. Aradan yıllar geçti. Ben, ailemin benim için uygun görebileceği tarzda biri olan eşimle evlendim. Ailelerimiz çok iyi anlaşır. Hatta zaman zaman annem bile der ki seni o gençlik hatasından kurtaramasaydık, böyle damadımız ve dünürlerimiz olmasaydı ne yapardık bilemiyorum der. Kısacası benim için ideal evlilik diyebilirim.
Bugün eskiden ilişkim olan kişiyle ortak bi tanıdığımızdan, O’nun çocuğu olduğunu öğrendim. Birlikte olduğumuz zamanlarda hayaller kurardık. İkimiz de bi oğlumuz olsun istiyorduk. Ben oğlumuz olursa diye bi isim seçmiştim. O da beğenmişti. Kararımızı öyle vermiştik. Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor. Ve tabi arkasından kendimi ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Karşı tarafın eşini düşünüyorum. Bi kadın olarak onun yaşadığını yaşamak istemezdim. Yani çocuğuma, eşimin eski sevgilisinin seçtiği ismin koyulmasını hiç istemezdim. Eşimi düşünüyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Empati kuruyorum. Ben eşimin, eski sevgilisiyle ilgili böyle şeyler düşünmesini istemezdim.
Bi yandan da karşı tarafı eski sevgilim olarak değil sanki eski bir dost gibi hatırladığımı farkettim. Sanki eski bir dostumun çocuğu olmuş ve onun da eski günleri unutamadığını farketmişim gibi buruk bi sevinç oluştu içimde. İletişimimiz olsaydı en içten dileklerimle mutluluklar dilemeyi, bebeğine uzuuun sağlıklı, mutlu bir hayat dilemeyi çok isterdim.
Bu hissettiklerim ne bilmiyorum. İçim bi yandan sıcacık oldu, bi yandan da kendimi çok suçlu hissediyorum.
Aksiyon arıyor gibisiniz.Bişey anlamadım
 
Lisedeki ilişkimi düşündükçe utanç denizlerinde yüzüyorum. :ruh:

Akademik kariyeri olan kadın bunu mu romantize ediyor? Dolu dizginmiş, yok artık diyecekmişiz, film senaryosuymuş. Aynen.:deli:

Her bir ferdinin üçer beşer dosyası bulunan bir ailenin çocuğu ile yaşadığınız hangi heyecanı özleyebilirsiniz?

Ben olsam hafızamın o kısmını silmek isterdim.
 
Ben sana hak verdim bacım. Bence olur lisede de romantik şeyler. Hatta o zamanki enerjimi asla bulamadım. Iyi ki o zaman olmuş da mahrum kalmamışım diyebilirim.

Öncelikle rutin nimettir ama zaman zaman sıkar. O yüzden bir farklı his gelivermiştir yıllar öncesinden. Olur heyecanlandırır anımsanır birkaç güne de gider. Serseri oğlan değer vermiş de olabilir o isme. Sizle beraber beğenmeye başlamış sonrasında beğenme nedenini dahi unutarak bu ismi koymuş bile olabilir. Mazide kalan serseri bir erkoyu daha fazla düşünmeyin.
 
Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor.
Sacmalama kanks diyesim geldi.
O günler dediginiz iki sene oncesi filan heralde? Yaşınız 18-19 mu Allahaşkina 😏
 
Selamlar hanımlar
Bugün bişey öğrendim. Neden bilmiyorum ama birilerine anlatmak istiyorum. Öğrendiğim şeyden sonra kendimi kötü bişey yapmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki konunun benimle zerre alakası yok. Ben 4,5 yıllık evliyim. Her şeyin yolunda gittiği güzel bir evliliğim var. Eşimle bi problemimiz yok çok şükür. Her evde olan ufak tefek şeyleri yaşarız sonra bi şekilde her şeyi yoluna koyar devam ederiz. Çok büyük bir aşkla evlendik diyemem. Evlendiğimizde gençlik çağının yaşattığı o yoğun duygular yerine yetişkinliğin ihtiyacı olan güven, sevgi, saygı duyguları hakimdi en azından bende.
Eşimle tanışmadan önce çok fırtınalı bi aşk hayatım vardı. Lisede deliler gibi aşık olduğum, anlatsam yok artık filmden mi gördün diyebileceğiniz şeyleri yaşadığım biri vardı. Dediğim gibi gençlik çağının en güzel duygularını onunla yaşadım. Hem de dolu dizgin. Ama yetişkinliğe girerken artık bazı şeylerin çok yanlış olduğunu, geleceğimi yanlış şekillendireceğimi farkettiğim için ilişkiyi bitirdim. Aramızda çok büyük farklar vardı. Benim ailem kendi halinde, kendilerince okumuş, bi yerlere gelmiş diyebileceğiniz insanlar. Çocuklarının eğitimleri konusunda hassaslar ve kendilerinden ilerde olmalarını isterler. Ben de bu doğrultuda akademik kariyer yaptım. Fakat bu bahsettiğim kişi lise terk. Ailesinde anılmayan kötü alışkanlık yok diyebilirim. Kumar, alkol, kadınlar vs. Yani ailemin karşısına çıkarabileceğim insanlar değiller. Kaldı ki ailem de bu durumu öğrendiğinde ya biz ya o diyerek resti çekmişlerdi.
Sonuç olarak olması gereken oldu. O kişiyle bağlar koptu. Aradan yıllar geçti. Ben, ailemin benim için uygun görebileceği tarzda biri olan eşimle evlendim. Ailelerimiz çok iyi anlaşır. Hatta zaman zaman annem bile der ki seni o gençlik hatasından kurtaramasaydık, böyle damadımız ve dünürlerimiz olmasaydı ne yapardık bilemiyorum der. Kısacası benim için ideal evlilik diyebilirim.
Bugün eskiden ilişkim olan kişiyle ortak bi tanıdığımızdan, O’nun çocuğu olduğunu öğrendim. Birlikte olduğumuz zamanlarda hayaller kurardık. İkimiz de bi oğlumuz olsun istiyorduk. Ben oğlumuz olursa diye bi isim seçmiştim. O da beğenmişti. Kararımızı öyle vermiştik. Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor. Ve tabi arkasından kendimi ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Karşı tarafın eşini düşünüyorum. Bi kadın olarak onun yaşadığını yaşamak istemezdim. Yani çocuğuma, eşimin eski sevgilisinin seçtiği ismin koyulmasını hiç istemezdim. Eşimi düşünüyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Empati kuruyorum. Ben eşimin, eski sevgilisiyle ilgili böyle şeyler düşünmesini istemezdim.
Bi yandan da karşı tarafı eski sevgilim olarak değil sanki eski bir dost gibi hatırladığımı farkettim. Sanki eski bir dostumun çocuğu olmuş ve onun da eski günleri unutamadığını farketmişim gibi buruk bi sevinç oluştu içimde. İletişimimiz olsaydı en içten dileklerimle mutluluklar dilemeyi, bebeğine uzuuun sağlıklı, mutlu bir hayat dilemeyi çok isterdim.
Bu hissettiklerim ne bilmiyorum. İçim bi yandan sıcacık oldu, bi yandan da kendimi çok suçlu hissediyorum.
Suçlu hissetmek için o adama hâlâ bir şeyler hissetmek gerekir ,eğitimsiz,kaba her türlü pis bağımlılığın olduğu iğrenç bir çevresi ailesi olan bir leş le nasıl fırtınalı aşk yaşadınız? Benim buradan miğdem bulandı.
Bu olaya bu kadar anlam yüklediyseniz oturun eşinizle ilişkinizi düşünün olmuyorsa adamı oyalamayın ,adam anlamasın diye erken yatmak kötü hissetmek olacak şey değil . Vicdanınızı rahatlatmak için sonradan yazdığınız şeylerin bizde bir anlamı yok,çünkü ilk hissiyatınız tüm doğruları silip götürdü.Siz kötü,serseri,leş seviyorsunuz aklınızın bir köşesi hep orda yoksa bu kadar etkilenmezdiniz.Normal bir haber gibi görüp işinize devam ederdiniz.Takılıp kalmışsınız,yazık......
 
Suçlu hissedeceğiniz bir şey yok ki. Aldatma niyetiniz yok çünkü. Ben diğer yazanların aksine lisede de deli dolu aşk yaşanacağına inanıyorum. İnsan o ergen kafasıyla ve gençliğin verdiği heyecanla bir şeyleri daha dolu dizgin hisseder. Dışarıdan bakıldığında komik ama yaşayan için anlamlı. Oğluna verdiği isim konusuysa o ismi sevdiği için vermiştir. Belki ilk zamanlar onun da aklına siz gelmişsinizdir ama sadece sizinle aranızda anısı var diye koyduğunu düşünmüyorum ya da oğluna her seslendiğinde aklına siz gelmiyorsunuzdur. Anlıyorum sizi ben de bazen eski sevgilimle ilgili bir detay duyunca gülümseyip o günleri hatırlıyorum ama onu özlediğimden ya da ona karşı bir şey hissettiğimden değil. Anılar güzeldi sadece. Bu çok insani bir duygu. 2 güne kalmaz düşünmeyi bırakırsınız zaten. Rahat olun yani kendinizi suçlu hissedip üzmeye değmez
 
“Some mantık evliliği problems” diye yorumladım. Aşırı aşık olunan toksik ilişkinin panzehiri aşık olmadığın ama biraz da sevdiğin düzgün adam değildir. Hem aşık olduğun hem düzgün birisi olmalıydı. Yoksa işte böyle koca akademisyen bile olsan lisedeki torbacı aile çocuğunu duyunca aklın o günlere gider. Kulağa doğru gelmiyor/doğru hissettirmiyor ancak yargılamıyorum insani bir his. Ama yok eski bi dost gibi, yok bebeğini tebrik etmek isterdim falan diye kendinizi kandırmayın. Ucuz arabesk kafalar bunlar. Hele karısını düşünüp üzülmek gibi bir şey hadsizliğin dik alası. Çok üzülesin varsa kendi kocana üzül adam kendisine aşık olmayan bir kadınla evli. Hoş belki o da sana karşı böyle hissediyordur bilemeyiz. Dızo eski sevgilin de o ismi sevdiği için koymuştur.
 
Ne kadar olumsuz yorum var ALLAH aşkına. Arkadaşlar hiç mi aşık olmadınız..lisedeymis peh diyorsunuz da zaten insanlar genelde o yaslar da ucusur. O yaslar da gerçekten aşık olduysa unutabilir mi...kaç yaşına gelirseniz gelin eşinizi de severseniz sevin ama yaşanmışlıklar hep bir kosede durur. Belki de yaşanmamışliklardir insana unutturmayan
Konu sahibi olur bazen öyle..insan eskiye gidebilir, Özlem duyabilir...belki gerçekten çocuğunuza düşündüğünüz sebepten o ismi koydu belki de ortak seçtiler bilemeyiz...gülümseyin geçin...sizin için çok yanlış bir adammış..iyi ki de eşinizle evlenmissiniz. Sizi yaptiginiz secimden dolayı tebrik ederim. Çünkü evlenince o aşk kalmayacakti zaten. Hisleriniz için de utanmayın. İnsanlar içinde neler neler yaşar... dışa vurulmadigi sürece sorun yok bence.
Eşiniz düzgün biriyse kıymetini bilin. Sizi hak etmeyen bir eş kişisi ve aileyle mutlu olamazsınız zaten
 
Kullanıcı adın ve hikayen çok uyumlu olmuş gerçekten.Zihnin bir bölümü o ergenlik döneminde takılıp kalmış gibi geldi.Çünkü o dönemindeki dolu dizgin aşk tanımın biraz arabesk bir yaşam şekli oluşturdu bende.Kafamda şekillenen duvara,asfalta seni seviyorum yazmalar,gece pencere altında beklemeler,kıskançlık krizleri,ayrılık blöfleri ,abartılı ağlamalı hediyeli barışma çabaları...Yok karısına üzüldüm,yok erken yattım,yok mutluluklar dilerdim... o dönemki kafa yapısıyla benzer geldi.Gül geç Allah aşkına başka işin mi yok.
 
Back
X