Selamlar hanımlar
Bugün bişey öğrendim. Neden bilmiyorum ama birilerine anlatmak istiyorum. Öğrendiğim şeyden sonra kendimi kötü bişey yapmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki konunun benimle zerre alakası yok. Ben 4,5 yıllık evliyim. Her şeyin yolunda gittiği güzel bir evliliğim var. Eşimle bi problemimiz yok çok şükür. Her evde olan ufak tefek şeyleri yaşarız sonra bi şekilde her şeyi yoluna koyar devam ederiz. Çok büyük bir aşkla evlendik diyemem. Evlendiğimizde gençlik çağının yaşattığı o yoğun duygular yerine yetişkinliğin ihtiyacı olan güven, sevgi, saygı duyguları hakimdi en azından bende.
Eşimle tanışmadan önce çok fırtınalı bi aşk hayatım vardı. Lisede deliler gibi aşık olduğum, anlatsam yok artık filmden mi gördün diyebileceğiniz şeyleri yaşadığım biri vardı. Dediğim gibi gençlik çağının en güzel duygularını onunla yaşadım. Hem de dolu dizgin. Ama yetişkinliğe girerken artık bazı şeylerin çok yanlış olduğunu, geleceğimi yanlış şekillendireceğimi farkettiğim için ilişkiyi bitirdim. Aramızda çok büyük farklar vardı. Benim ailem kendi halinde, kendilerince okumuş, bi yerlere gelmiş diyebileceğiniz insanlar. Çocuklarının eğitimleri konusunda hassaslar ve kendilerinden ilerde olmalarını isterler. Ben de bu doğrultuda akademik kariyer yaptım. Fakat bu bahsettiğim kişi lise terk. Ailesinde anılmayan kötü alışkanlık yok diyebilirim. Kumar, alkol, kadınlar vs. Yani ailemin karşısına çıkarabileceğim insanlar değiller. Kaldı ki ailem de bu durumu öğrendiğinde ya biz ya o diyerek resti çekmişlerdi.
Sonuç olarak olması gereken oldu. O kişiyle bağlar koptu. Aradan yıllar geçti. Ben, ailemin benim için uygun görebileceği tarzda biri olan eşimle evlendim. Ailelerimiz çok iyi anlaşır. Hatta zaman zaman annem bile der ki seni o gençlik hatasından kurtaramasaydık, böyle damadımız ve dünürlerimiz olmasaydı ne yapardık bilemiyorum der. Kısacası benim için ideal evlilik diyebilirim.
Bugün eskiden ilişkim olan kişiyle ortak bi tanıdığımızdan, O’nun çocuğu olduğunu öğrendim. Birlikte olduğumuz zamanlarda hayaller kurardık. İkimiz de bi oğlumuz olsun istiyorduk. Ben oğlumuz olursa diye bi isim seçmiştim. O da beğenmişti. Kararımızı öyle vermiştik. Bugün öğrendim ki oğluna o ismi koymuş. Bi anda o günlere gittim. O zamanlar yaşadığım kıpırtıları, heyecanları, yoğun duyguları hissettim. Resmen kalbimin atışı hızlandı. Sonra aklıma eşim geldi ve inanılmaz bir suçluluk duygusu hissettim. Hala eşimin yüzüne bakamadım. Erkenden uyuma numarası yaptım. Durup durup aklıma o günler geliyor. Ve tabi arkasından kendimi ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Karşı tarafın eşini düşünüyorum. Bi kadın olarak onun yaşadığını yaşamak istemezdim. Yani çocuğuma, eşimin eski sevgilisinin seçtiği ismin koyulmasını hiç istemezdim. Eşimi düşünüyorum. Ona da haksızlık ediyorum. Empati kuruyorum. Ben eşimin, eski sevgilisiyle ilgili böyle şeyler düşünmesini istemezdim.
Bi yandan da karşı tarafı eski sevgilim olarak değil sanki eski bir dost gibi hatırladığımı farkettim. Sanki eski bir dostumun çocuğu olmuş ve onun da eski günleri unutamadığını farketmişim gibi buruk bi sevinç oluştu içimde. İletişimimiz olsaydı en içten dileklerimle mutluluklar dilemeyi, bebeğine uzuuun sağlıklı, mutlu bir hayat dilemeyi çok isterdim.
Bu hissettiklerim ne bilmiyorum. İçim bi yandan sıcacık oldu, bi yandan da kendimi çok suçlu hissediyorum.