İnanın böyle bir anne değilim.
Evet aşırı seviyorum ama asla aman yavrum sen yorulma her işi ben yaparım diyen bir anne olmadım.
Fermuarlı ve cırtlı ayakkabılarını kedisi giyiyor, Bir çok kıyafetini kendisi giyip çıkarıyor
Tuvaletini kendi başına yapıp, ellerini, yüzünü kedi başına yıkıyor, dişlerini yardımsız fırçalıyor.
Sadece okul sabahları ben giydiriyorum o da geç kalmamak adına, ama eve gelince eşofmanlarını kendisi seçip giyiyor.
Okula giderken giyeceği kıyafetleri kendisi akşamdan seçip hazırlıyor, tokalarına saçın modeline bile kendisi karar veriyor.
okula başlarken çok şükür hiç sorun yaşamadık, kayıt için gittiğimizde babası ve bana, "hadi siz şimdi gidin sonra gelip beni alırsınız" demişti.
Odasını kendisine toplatıyorum, çok başarılı olmuyor ama oranın kendi sorumluluğunda olduğunun farkına varsın diye yaptırıyorum bunu.
Neyi, nerede yanlış yapıyorum çözemedim.
pedagog teşhisini size tam olarak açıklamamış ve burda yanlış yapmış,,
16 yaşındaki kuzenin ölümünden sonra oldu diyorsunuz ya.. aklıma şöyle bir şey geldi..
ya o sizin üzüntünüzü gördü ve ondan etkilendi.. yani sizin üzülmenize dayanamadı..
ya da pedagogun dediği sevgi fazlalığı şöyle bir etki yaratmış da olabilir: çok sevilen biri ölünce çok üzülüyorlar bana bir şey olsa da böyle üzülecekler üzülmesinler gibi..
resmen açıklama yapmayan pedagog sayesinde beyin fırtınası yapmaya çabalıyoruz..
en iyisi siz iyice bir pedagog araştırıp ona götürün derim..