- Konu Sahibi Ultraviyole
- #1
Eğer evliliğinizin mutlu ve huzurlu geçmesini istiyorsanız, tartışmaktan korkmayın. Ancak sorun çözücü ve sonuç alıcı bir tartışmanın kurallarına uyun.
Tartışma tavsiyemizi yanlış anlamayın. Münakaşayı kastetmiyoruz. Münakaşada, karşılıklı atışma, üstün gelmeye çalışma, belki birbirini kırma pahasına bildiğinden şaşmama vardır. Ben müzakere anlamındaki “tartışma”dan bahsediyorum. Bunda karşılıklı görüş ve düşünce alış verişi, kendi kusurunu düzeltme, karşısındakini anlama, doğruyu bulma azmi vardır.
Ne yapayım, dilimizdeki “tartışma” iki anlama da gelebiliyor.
İşte böyle bir tartışmadan hiç korkmayın, çekinmeyin. Eğer evliliğinizin mutlu ve huzurlu geçmesini istiyorsanız, tartışmaktan korkmayın. Hatta fırsat buldukça tartışın, tartışmaya zaman ayırın. Ancak sorun çözücü ve sonuç alıcı bir tartışmanın kurallarına uyun.
Asıl tartışmamaktan ya da tartışamamaktan korkun.
Eğer eşiniz sessiz ve suskunsa, problem işaretidir. Çünkü, bilgilerini, duygularını, görüp işittiklerini eşiyle paylaşmayan kişinin sorunu var demektir.
Eşler mutlaka birbiriyle konuşmalıdır. Peki bütün eşlerin her konuştuğu, her düşündüğü aynı mıdır?
Hayır! Mutlaka farklılık vardır. Belki de güzellik bu farklılıklarda gizlidir. Farklı tercihler, farklı zevkler, farklı alışkanlıklar gibi bir dizi farklılıklar, mutlaka tartışma doğurur.
“Tartışma”dan kavgayı, kırgınlığı, inadı anlamadığınıza göre, tereddütsüz tartışın.
Asıl tartışmamaktan ya da tartışamamaktan korkun. Kurallarına uyularak yapılan seviyeli bir tartışma, aile içi geçimsizliklerin en güzel çözümü, mutluluğun zirvesine ulaşmanın da en güzel anahtarıdır.
Tartışma eşlerin birbirini tanımasına, birbirini keşfetmesine sebep olur. Yıllardır evli olduğu halde eşini yeterli tanımayan kimseler vardır. “İnsanlar konuşa konuşa anlaştığına” göre, konuşup tartışmadan birbirinizi tanıyamazsınız.
Tartışmayan eşler, asıl kişiliklerini gizlerler. “Aman kırıcı, üzücü olmayayım” diyen eşler, istek, tercih ve beklentilerini olduğu gibi anlatamazlar. Oysa konuşmanıza olumsuz duygularınızı karıştırmaz, duygusallığınızın dozunu iyi ayarlarsanız, eşinize karşı kendinizi en iyi ifade etmiş olursunuz.
Tartışmanın kurallarına uyun
Sanır mısınız, “mutlu aile”, her şeyi tatlı ve kuzu kuzu halleden, hiç tartışmayan eşlerden meydana gelir?
Bir tarafın diğerinin her dediğine “Evet” demesi, kişiliği özgürce ortaya koyuşun önünde en büyük engeldir. Eşinizin her dediğine “Evet” demeyin. Her şeye lâf olsun diye karşı çıkın demiyorum. Kendinizi serbestçe ifade edin. Kişiliğinizi ortaya koyun. Hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeyleri açıkça belirtin.
Böyle bir davranış, birbirinizi daha iyi tanımanıza sebep olur. İleride daha büyük problemlerin çıkmasını engeller.
Ancak tartışmanın kurallarını iyi belirlemek gerekir.
Tartışma bilhassa geçimsizlik problemini acı bir şekilde yaşayan aileler için gerekli ve önemlidir.
Öncelikle tartışmanın zamanını ve mekânını iyi ayarlayın. Seviyeli bir tartışma için dışarıda başbaşa bir şeyler yeyin. Bu bir lokanta veya park olabileceği gibi, bir piknik alanı da olabilir. Kuşkusuz evinizde de yapabilirsiniz. Ancak yer değişikliği olaya daha bir cazibe ve ciddiyet kazandırır. Daha sonra aranızda belirlediğiniz bir süre boyunca tartışmaya başlayın.
Tartışma esnasında birbirinizi, anlamaya çalışarak sabırla dinleyin. Açıklama amacının dışında sözünü kesip durmayın.
Eşiniz konuşurken sadece onu dinleyin. Onu anlamaya çalışın. Yoksa vereceğiniz cevabı düşünmeyin. Çünkü burada kimin galip geleceğini öğrenmek için bir münakaşa yapmıyorsunuz. Söz konusu olan ikinizin de mutluluğu.
Siz birbirinizin can dostusunuz
Tüm zamanlarda yalandan ve farklı aksettirmekten kaçının. Hele böyle bir tartışmada şiddetle kaçının. Her şeyi olduğu gibi ve doğru bir biçimde söyleyin.
Tartışırken korkusuz olun. Eşinize de içinden gelerek konuşması için cesaret verin. Eşiniz sizden korkmasın, sizi sevsin.
İkiniz de ortaya attığınız iddiaları delillendirin. Zan, tahmin, varsayımlarla birbinizi üzmeyin.
Tavırlarınız doğru bilgilere dayansın. Eğer dedikodu, yalan, iftira, eksik duyuma dayanarak tartışıyorsanız mahcup olursunuz.
Bu tartışmayı küçük bir mahkeme havasında geçirin. Anlaştığınız konulara uymaya çalışın. Ancak bunu kesinlikle çocuklarınızın yanında yapmayın.
İlk günlerde çok uzun süren tartışmalar, giderek kısalacak, iyice ortadan kalkmasa da, büyük ölçüde azalacaktır.
Zamanla seviyeli bir tartışmadan en yüksek verimi almayı öğreneceksiniz. Mutluluğunuzu gölgeleyen sorunlar çözülecek, zaten mutluysanız, mutluluğunuzu zirveye taşıyacaksınız.
Unutmamanız gereken tek nokta şu: Siz birbirine iki rakip, iki hasım, iki düşman değil; ortak bir dünyayı paylaşan ve birbirinin mutluğuna çalışan iki can dostusunuz.
(internetten alıntıdır)
Tartışma tavsiyemizi yanlış anlamayın. Münakaşayı kastetmiyoruz. Münakaşada, karşılıklı atışma, üstün gelmeye çalışma, belki birbirini kırma pahasına bildiğinden şaşmama vardır. Ben müzakere anlamındaki “tartışma”dan bahsediyorum. Bunda karşılıklı görüş ve düşünce alış verişi, kendi kusurunu düzeltme, karşısındakini anlama, doğruyu bulma azmi vardır.
Ne yapayım, dilimizdeki “tartışma” iki anlama da gelebiliyor.
İşte böyle bir tartışmadan hiç korkmayın, çekinmeyin. Eğer evliliğinizin mutlu ve huzurlu geçmesini istiyorsanız, tartışmaktan korkmayın. Hatta fırsat buldukça tartışın, tartışmaya zaman ayırın. Ancak sorun çözücü ve sonuç alıcı bir tartışmanın kurallarına uyun.
Asıl tartışmamaktan ya da tartışamamaktan korkun.
Eğer eşiniz sessiz ve suskunsa, problem işaretidir. Çünkü, bilgilerini, duygularını, görüp işittiklerini eşiyle paylaşmayan kişinin sorunu var demektir.
Eşler mutlaka birbiriyle konuşmalıdır. Peki bütün eşlerin her konuştuğu, her düşündüğü aynı mıdır?
Hayır! Mutlaka farklılık vardır. Belki de güzellik bu farklılıklarda gizlidir. Farklı tercihler, farklı zevkler, farklı alışkanlıklar gibi bir dizi farklılıklar, mutlaka tartışma doğurur.
“Tartışma”dan kavgayı, kırgınlığı, inadı anlamadığınıza göre, tereddütsüz tartışın.
Asıl tartışmamaktan ya da tartışamamaktan korkun. Kurallarına uyularak yapılan seviyeli bir tartışma, aile içi geçimsizliklerin en güzel çözümü, mutluluğun zirvesine ulaşmanın da en güzel anahtarıdır.
Tartışma eşlerin birbirini tanımasına, birbirini keşfetmesine sebep olur. Yıllardır evli olduğu halde eşini yeterli tanımayan kimseler vardır. “İnsanlar konuşa konuşa anlaştığına” göre, konuşup tartışmadan birbirinizi tanıyamazsınız.
Tartışmayan eşler, asıl kişiliklerini gizlerler. “Aman kırıcı, üzücü olmayayım” diyen eşler, istek, tercih ve beklentilerini olduğu gibi anlatamazlar. Oysa konuşmanıza olumsuz duygularınızı karıştırmaz, duygusallığınızın dozunu iyi ayarlarsanız, eşinize karşı kendinizi en iyi ifade etmiş olursunuz.
Tartışmanın kurallarına uyun
Sanır mısınız, “mutlu aile”, her şeyi tatlı ve kuzu kuzu halleden, hiç tartışmayan eşlerden meydana gelir?
Bir tarafın diğerinin her dediğine “Evet” demesi, kişiliği özgürce ortaya koyuşun önünde en büyük engeldir. Eşinizin her dediğine “Evet” demeyin. Her şeye lâf olsun diye karşı çıkın demiyorum. Kendinizi serbestçe ifade edin. Kişiliğinizi ortaya koyun. Hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeyleri açıkça belirtin.
Böyle bir davranış, birbirinizi daha iyi tanımanıza sebep olur. İleride daha büyük problemlerin çıkmasını engeller.
Ancak tartışmanın kurallarını iyi belirlemek gerekir.
Tartışma bilhassa geçimsizlik problemini acı bir şekilde yaşayan aileler için gerekli ve önemlidir.
Öncelikle tartışmanın zamanını ve mekânını iyi ayarlayın. Seviyeli bir tartışma için dışarıda başbaşa bir şeyler yeyin. Bu bir lokanta veya park olabileceği gibi, bir piknik alanı da olabilir. Kuşkusuz evinizde de yapabilirsiniz. Ancak yer değişikliği olaya daha bir cazibe ve ciddiyet kazandırır. Daha sonra aranızda belirlediğiniz bir süre boyunca tartışmaya başlayın.
Tartışma esnasında birbirinizi, anlamaya çalışarak sabırla dinleyin. Açıklama amacının dışında sözünü kesip durmayın.
Eşiniz konuşurken sadece onu dinleyin. Onu anlamaya çalışın. Yoksa vereceğiniz cevabı düşünmeyin. Çünkü burada kimin galip geleceğini öğrenmek için bir münakaşa yapmıyorsunuz. Söz konusu olan ikinizin de mutluluğu.
Siz birbirinizin can dostusunuz
Tüm zamanlarda yalandan ve farklı aksettirmekten kaçının. Hele böyle bir tartışmada şiddetle kaçının. Her şeyi olduğu gibi ve doğru bir biçimde söyleyin.
Tartışırken korkusuz olun. Eşinize de içinden gelerek konuşması için cesaret verin. Eşiniz sizden korkmasın, sizi sevsin.
İkiniz de ortaya attığınız iddiaları delillendirin. Zan, tahmin, varsayımlarla birbinizi üzmeyin.
Tavırlarınız doğru bilgilere dayansın. Eğer dedikodu, yalan, iftira, eksik duyuma dayanarak tartışıyorsanız mahcup olursunuz.
Bu tartışmayı küçük bir mahkeme havasında geçirin. Anlaştığınız konulara uymaya çalışın. Ancak bunu kesinlikle çocuklarınızın yanında yapmayın.
İlk günlerde çok uzun süren tartışmalar, giderek kısalacak, iyice ortadan kalkmasa da, büyük ölçüde azalacaktır.
Zamanla seviyeli bir tartışmadan en yüksek verimi almayı öğreneceksiniz. Mutluluğunuzu gölgeleyen sorunlar çözülecek, zaten mutluysanız, mutluluğunuzu zirveye taşıyacaksınız.
Unutmamanız gereken tek nokta şu: Siz birbirine iki rakip, iki hasım, iki düşman değil; ortak bir dünyayı paylaşan ve birbirinin mutluğuna çalışan iki can dostusunuz.
(internetten alıntıdır)