Benzer konuları çok görüyorum işyeri ve insanlar hakkında, bir konu da benden olsun.
Sinek küçük olsa da mide bulandırır sözü tam da konum için biçilmiş kaftan.
Bir kamu kurumunda görevliyim ve işyerinde dostluk kavramı olmayacağını acı tecrübelerle öğrendim. Hani düşman bile olunamayacak insanlar var ya hah işte o tip insanlarla ben de zamanında arkadaş olduğum için o dönemki kendimden nefret ediyorum. Arkadaşlık kisvesi altında resmen ilik sömürücülermiş kendileri.
Eşim biriminden biriyle tartıştı aylar önce -ki bu kişi benim de bir dönem arkadaşım olan kadın çalışanlardan.- O tartışmadan sonra odadakiler de kan davası gibi uzatılan bu mevzu yüzünden eşime cephe aldılar. Tartışma sebebi bile o kadar boş bir mevzuydu ki. Sadece bir bahane gerekmiş o da olmuştu yani. O günden sonra hayatımızdan çıkardık bu insanları. Eşim aynı ortamda çalıştığı için düğün davetiyemizi birim adına verdi tabii. Şuan çağırdığına da pişmanım da neyse. 3 saatlik mesafedeydi düğünümüz, sadece biri geldi. O kişi de tarafsız olan kendi halinde biridir, diğer 4 kişi kuruma geldiğimizde tebrik bile etmedi. Aynı iş yeri olunca ve eşiniz de mevzu bahis insanların ortamında çalışmak zorunda olduğu için illaki takıyorsunuz. O gergin bir ortamdayken ben de onun adına geriliyorum. Bizi tebrik bile etmeyen iş arkadaşları bahse konu kadın arkadaşın balayında kalacağı oteli araştırıyolarmış tek elden ve eşime nispet yapar gibi sürekli odada düğün muhabbetleri, nişan videosu eşliğinde.
Yemek sırasında vs. illaki karşılaşılıyor. Görmezden geldikçe belli ediyorlar kendilerini. Bahsettiğim kişinin başka birimden bir arkadaşı var. Ben ikisini de çıkarmıştım ekli oldukları sosyal ağlardan. Öyle bir süzüyor ve aralarında laflıyorlar ki. Bana bakıp hahaha aklıma bişey geldi minvalinde cümlelerle. Beni rahatsız etmeye , değersiz hissettirmeye çalışıyorlar. İrrite edici, çocuksu şeyler ama kalitesizlikleriyle baş başa bırakamıyorum. Tartışma içerisine girersem konunun uzayacağını bildiğim için yapmayıp sessiz kalıyorum, kaldıkça da cesaretleniyorlar sanırım. Bu denli nefret dolu ve kaosa meyilli olmalarına anlam veremiyorum bu insanların. Başkalarında eleştirdikleri şeyleri birbirlerine yapıp nasıl bir şey olmamış gibi davranıyorlar ben onu da anlamıyorum.
Pişmanlığımdan biri de zamanında güvenip bazı şeylerimi anlatmam oldu eşimle kavgayı başlatan, zamanında arkadaş dediğim bu kişiye. İşte tanımadığınız biri size hiçbir şey yapamaz ama zaaflarınızı ve hayatınızı kısmen bilen için durum aynı değil. Neyse adı geçen kişi biz eşimle flört aşamasında olduğumuz bir dönemde gelmişti işyerine. Benim de kurumda yaşıtlarımın olmayışı, işyeri dışında bu şehirde arkadaşımın olmaması onunla arkadaş olmaya itmişti beni. Öyle melek, öyle dert dinleyen biriydi ki o dönem.. eğitime gittiğim dönemde de hoşlandığım biri olmuştu uzaktan ve bu kızla paylaşmıştım bu durumu. Aptal kafam işte ne diye dökersin duygularını ki. O an ben kendimi rahatlatmak için anlatmıştım ama onun kendini rahatlatmak için bu durumu bile kullandığını düşünüyorum. Aman zaten onlar zamanında böyleydi, o onu sevmiyordu hatta aldatmıştı türevi laflar ürettiğini bile düşünüyorum şuanki davranışlarını görünce. Çok pişmanım arkadaş olduğum için, tartışma sebebi yapılacak durumları görmezden geldiğim için. Ama sağolsun kendisi bizim için öyle bir tiyatro yazmıştı ki son perdede de çok güzel oynayarak tamamladı bu oyunu.
Gerçekten ders ben öğrenene kadar devam mı eder? Kendi hayatımdan demeçler verdiğim için bu olaydan almam gereken ders bu muydu acaba ? Ama ben her şeyimi herkesle paylaşmam, samimi gördüğüm için hayatımdan bahsettiysem burda benim suçum ne ki? Asıl o kişi bu durumu kullanacak kadar alçalıyorsa ben neden değersiz hissedeyim kendimi? Bu yaşıma kadar ciddi anlamda kimsenin kötülüğünü istememiştim ama bu durum için aynı şeyi söyleyemiyorum neredeyse.
Yer değişikliği bir kaç yıla inşallah mümkün, ama burada yaşadıklarımı kesinlikle unutmayacağım. Ama gidene değin nasıl bir strateji izlemeliyiz bilmiyorum.
Karışık yazdıysam kusura bakmayın, bu konuda bayağı dolu olduğum için neyi nereye yazacağımı bilemedim.
Sevgiler herkese.
Sinek küçük olsa da mide bulandırır sözü tam da konum için biçilmiş kaftan.
Bir kamu kurumunda görevliyim ve işyerinde dostluk kavramı olmayacağını acı tecrübelerle öğrendim. Hani düşman bile olunamayacak insanlar var ya hah işte o tip insanlarla ben de zamanında arkadaş olduğum için o dönemki kendimden nefret ediyorum. Arkadaşlık kisvesi altında resmen ilik sömürücülermiş kendileri.
Eşim biriminden biriyle tartıştı aylar önce -ki bu kişi benim de bir dönem arkadaşım olan kadın çalışanlardan.- O tartışmadan sonra odadakiler de kan davası gibi uzatılan bu mevzu yüzünden eşime cephe aldılar. Tartışma sebebi bile o kadar boş bir mevzuydu ki. Sadece bir bahane gerekmiş o da olmuştu yani. O günden sonra hayatımızdan çıkardık bu insanları. Eşim aynı ortamda çalıştığı için düğün davetiyemizi birim adına verdi tabii. Şuan çağırdığına da pişmanım da neyse. 3 saatlik mesafedeydi düğünümüz, sadece biri geldi. O kişi de tarafsız olan kendi halinde biridir, diğer 4 kişi kuruma geldiğimizde tebrik bile etmedi. Aynı iş yeri olunca ve eşiniz de mevzu bahis insanların ortamında çalışmak zorunda olduğu için illaki takıyorsunuz. O gergin bir ortamdayken ben de onun adına geriliyorum. Bizi tebrik bile etmeyen iş arkadaşları bahse konu kadın arkadaşın balayında kalacağı oteli araştırıyolarmış tek elden ve eşime nispet yapar gibi sürekli odada düğün muhabbetleri, nişan videosu eşliğinde.
Yemek sırasında vs. illaki karşılaşılıyor. Görmezden geldikçe belli ediyorlar kendilerini. Bahsettiğim kişinin başka birimden bir arkadaşı var. Ben ikisini de çıkarmıştım ekli oldukları sosyal ağlardan. Öyle bir süzüyor ve aralarında laflıyorlar ki. Bana bakıp hahaha aklıma bişey geldi minvalinde cümlelerle. Beni rahatsız etmeye , değersiz hissettirmeye çalışıyorlar. İrrite edici, çocuksu şeyler ama kalitesizlikleriyle baş başa bırakamıyorum. Tartışma içerisine girersem konunun uzayacağını bildiğim için yapmayıp sessiz kalıyorum, kaldıkça da cesaretleniyorlar sanırım. Bu denli nefret dolu ve kaosa meyilli olmalarına anlam veremiyorum bu insanların. Başkalarında eleştirdikleri şeyleri birbirlerine yapıp nasıl bir şey olmamış gibi davranıyorlar ben onu da anlamıyorum.
Pişmanlığımdan biri de zamanında güvenip bazı şeylerimi anlatmam oldu eşimle kavgayı başlatan, zamanında arkadaş dediğim bu kişiye. İşte tanımadığınız biri size hiçbir şey yapamaz ama zaaflarınızı ve hayatınızı kısmen bilen için durum aynı değil. Neyse adı geçen kişi biz eşimle flört aşamasında olduğumuz bir dönemde gelmişti işyerine. Benim de kurumda yaşıtlarımın olmayışı, işyeri dışında bu şehirde arkadaşımın olmaması onunla arkadaş olmaya itmişti beni. Öyle melek, öyle dert dinleyen biriydi ki o dönem.. eğitime gittiğim dönemde de hoşlandığım biri olmuştu uzaktan ve bu kızla paylaşmıştım bu durumu. Aptal kafam işte ne diye dökersin duygularını ki. O an ben kendimi rahatlatmak için anlatmıştım ama onun kendini rahatlatmak için bu durumu bile kullandığını düşünüyorum. Aman zaten onlar zamanında böyleydi, o onu sevmiyordu hatta aldatmıştı türevi laflar ürettiğini bile düşünüyorum şuanki davranışlarını görünce. Çok pişmanım arkadaş olduğum için, tartışma sebebi yapılacak durumları görmezden geldiğim için. Ama sağolsun kendisi bizim için öyle bir tiyatro yazmıştı ki son perdede de çok güzel oynayarak tamamladı bu oyunu.
Gerçekten ders ben öğrenene kadar devam mı eder? Kendi hayatımdan demeçler verdiğim için bu olaydan almam gereken ders bu muydu acaba ? Ama ben her şeyimi herkesle paylaşmam, samimi gördüğüm için hayatımdan bahsettiysem burda benim suçum ne ki? Asıl o kişi bu durumu kullanacak kadar alçalıyorsa ben neden değersiz hissedeyim kendimi? Bu yaşıma kadar ciddi anlamda kimsenin kötülüğünü istememiştim ama bu durum için aynı şeyi söyleyemiyorum neredeyse.
Yer değişikliği bir kaç yıla inşallah mümkün, ama burada yaşadıklarımı kesinlikle unutmayacağım. Ama gidene değin nasıl bir strateji izlemeliyiz bilmiyorum.
Karışık yazdıysam kusura bakmayın, bu konuda bayağı dolu olduğum için neyi nereye yazacağımı bilemedim.
Sevgiler herkese.