Çok doğru. Toplum kadınlara "Tecavüze uğrama" diye emrediyor, ona göre baskı kuruyor.Bence aileler; kızlarımızı kıyafetlerine,açıklıklarına göre değerlendirip,tecavüzü tacizi haketmiş şeklinde vaaz vermek yerine oğullarına tecavüz ve taciz etmemeyi öğretseler mesela kalmayacak
çoğu kadın susuyor, çünkü destek alamayacaklarını düşünüyorlar. ki çok da haksız değiller. bir seferinde otobüsün arkasında uyuklarken bir kadının "bana dokunma" bağırışıyla uyandım. orta yaşlı, türk bir kadındı. genç bir erkeği işaret ediyordu ve "bana dokunmadığını yüzüme söyle" diyordu. kimse umursamıyordu, sonunda yaşlıca bir adam konuştu ve "tamam, tamam, kapat konuyu" dedi. ortada bir taciz var, kimse adamı otobüsten atmıyor veya yaptığının yanlış olduğunu söylemiyor, ama kadına "uzatma" diyorlar! bir erkek, gündüz, sokak ortasında bir kadını nasıl dövebiliyor? çünkü ona bir yaptırımı olmayacağını biliyor. insanlar bu konuyu ciddiye alsaydı, adam bunu yapamayacağını bilirdi. bu, tabii ki, sadece tacizle veya türkiye ile alakalı değil; bu yüzden cinsiyet temelli birçok şiddet vakası bildirilmiyor. kurbanlar, destek görmemekten korkuyorlar.
çok küçük bi ilçede yaşıyorum ve bi erkekle konuşşmak bile dedikodu sebebi. aydından geldim. öyle bi yyerden gelen için çok zor. ilk geldiğimde insanların yüüzüne gülerdim sohbet ederdim baktım dedkodular almış başını gitmiş ben de koptum burdaki insanlardan sadece işime gidip geliyorum.
bu arada burda yaşayan kadınlar bile dışarı çıkmıyor. küçük bi çarşı gibi biyer var marketlerin olduğu. oraya bile gelmezler.
böyle bi toplumda yaşarken nasıl düzeltileceğini bilmiyorum. işin kötüsü yeni nesil daha kötü geliyor sanki.
İşin kötü kısmı ise, aynı dedikodunun erkek için yapılmaması.
Kadınlara uygulanan rahatsız edici bir sindirme politikası var. "Gir evine ve çıkma dışarı." diyorlar adeta.
"Bak, dışarı çıkarsan tacize ve tecavüze uğrarsın, üstelik sen haksız çıkarsın, bir erkekle konuşursan senin o yolun yolcusu olduğunu ima eden laflar ederiz." diyor toplum.
En sinir olduğum şeylerden biri, insanlara cinsiyetlerine göre davranılması. Ahlaksızlık olarak gördükleri "Biri ile konuşma, görüşme, buluşma" hamlelerini bir erkek yaptığında farklı, bir kadın yaptığında farklı tepki vermemeli toplum.
Kadınlar cinsel açıdan daha özgür olsalar, ilişkiye girdiklerinde "namussuz" olarak görülmeseler, cinselliğin Afrika'sı olur muydu bu ülke? Erkekler her gördüğü kadına ilişkiye girilecek et parçası olarak bakar mıydı? Sanmıyorum.
Yeni nesili de buna göre yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kadına saygılı, insana saygılı bir nesil yetiştirmek geleceğin annelerinin ve babalarının elinde.
burası Türkiye ! malesef. tecevüz bile yasal olucak bu gidişle erkekler o yönde teşvik ediliyor çünkü tecavüze uğrayan kadın hamile kalırsa aldırmak yok devlet baba sahip çıkacak bakacak oldu ya üstüne bide sapığa sigortalı işte bağlansın çocuğuna bakar kadının psikolojisini çocuğun geleceğini düşünen yok !sokaklarda desen sözlü taciz kol geziyor ne giydiğinin önemi yok laf atan biri diğerini destekliyor birlik olunuyor onların kardeşlerine,ablalarına,annelerine yapılsa sözde erkek kesilirler ama.kaldı ki kadınlarda da dayanışma yok hemcinsini aşağılayarak egolarını tatmin etme gibi bir durum söz konusu yazınız çok anlamlı yalnız bu zihniyet devam ettikçe çok zor gerçekten.
Bir gazete haberi paylaşacağım bugün.
İstanbul'da yaşadıklarını kaleme alan Gazeteci Neel'ın yazdıkları, Türkiye'deki bazı siteler tarafından “dünyaya rezil olduk”, “utanç yazısı” başlıklarıyla paylaşıldı. Hâlbuki Türkiye’yi rezil eden bu yazılar değil, yazıların yazılmasına sebep olan olaylardır.
"Tacize uğramamak için artık yolda gülümsemiyorum, göz teması kurmuyorum." diyor Gazeteci Neel.
Erkekler "Kadınlara saat sormak için bile yaklaşsak yaratıkmışız gibi tepkiler veriyorlar" diyorlar ama bu bizim savunma mekanizmamız aslında. Bir erkeğe gülümsemek, çoğu zaman o erkek için yanlış anlaşılmaya sebep oluyor. Bu tavırlarımız sebebiyle bazı kadınlar, çoğu erkek tarafından "kezban" kelimesiyle etiketleniyor.
Neel "Çünkü karşısındaki insanı eşiti olarak görmüyorlar. Kendimi bir erkeği taciz ederken hayal ediyorum; benzer şeyleri yapıyorum, rahatsız olacağı şeyler söylüyorum. Ama kafamda bile devam edemiyorum, çünkü o bir insan. Sorun da burada, onlar beni aynı şekilde görmüyor." diyor İstanbul sokaklarındaki erkekleri anlatırken.
Burada görev bize düşüyor. Sokakta tacize uğrayan bir kadın görürseniz, "mini etek giymiş bile olsa(!)", ona destek çıkmalı ve taciz edenin üzerine yürümeliyiz. Biz bugün başka hemcinsimizi koruyamazsak, günün birinde bu başımıza geldiğinde de kimse bizim için orada olmaz.
Kızlara laf attıktan sonra "onlar da laf attırmasın arkadaşım" diye pişkin pişkin sırıtan erkekler var. En başta erkekler bu insanlara engel olmalı. Tüm erkekler sapık değil ve kendine saygısı olan hiçbir erkek, bu cinslerle aynı kefeye konmak istememeli. Sokakta bir kadını rahatsız eden bir sapık gördüklerinde önce erkekler bağırarak, uyararak, korkutarak sindirmeli. Bunu yaparak sadece bizi kurtarmayacaklar, aynı zamanda kendi üzerlerine yapışan "Tüm erkekler sapıktır" genellemesini silecekler, bu şekilde tanınmayacaklar daha fazla. Bu ülkede yaşayan kadınların, erkeklerin hepsine sapıkmış gibi yaklaşma tavrını azaltacaklar uzun vadede. Korkmayacağız sokaklarda yürümekten.
Bu adamları gördüğünüz yerde, kadın/erkek fark etmez, uyarmak hepimizin görevi olmalı.
'Tacize karşı yardım istediğim polislerden çıkma teklif edenler oldu' - Söyleşi - T24
Bu yazı okunmalı ve yayılmalı. Facebook üzerinden, twitter üzerinden paylaşın bunu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?