"Tacize uğramamak için artık gülümsemiyorum"

Leithia

Frühling in Paris
Kayıtlı Üye
7 Ağustos 2010
983
2.105
113
Bir gazete haberi paylaşacağım bugün.

İstanbul'da yaşadıklarını kaleme alan Gazeteci Neel'ın yazdıkları, Türkiye'deki bazı siteler tarafından “dünyaya rezil olduk”, “utanç yazısı” başlıklarıyla paylaşıldı. Hâlbuki Türkiye’yi rezil eden bu yazılar değil, yazıların yazılmasına sebep olan olaylardır.

"Tacize uğramamak için artık yolda gülümsemiyorum, göz teması kurmuyorum." diyor Gazeteci Neel.

Erkekler "Kadınlara saat sormak için bile yaklaşsak yaratıkmışız gibi tepkiler veriyorlar" diyorlar ama bu bizim savunma mekanizmamız aslında. Bir erkeğe gülümsemek, çoğu zaman o erkek için yanlış anlaşılmaya sebep oluyor. Bu tavırlarımız sebebiyle bazı kadınlar, çoğu erkek tarafından "kezban" kelimesiyle etiketleniyor.

Neel "Çünkü karşısındaki insanı eşiti olarak görmüyorlar. Kendimi bir erkeği taciz ederken hayal ediyorum; benzer şeyleri yapıyorum, rahatsız olacağı şeyler söylüyorum. Ama kafamda bile devam edemiyorum, çünkü o bir insan. Sorun da burada, onlar beni aynı şekilde görmüyor." diyor İstanbul sokaklarındaki erkekleri anlatırken.

Burada görev bize düşüyor. Sokakta tacize uğrayan bir kadın görürseniz, "mini etek giymiş bile olsa(!)", ona destek çıkmalı ve taciz edenin üzerine yürümeliyiz. Biz bugün başka hemcinsimizi koruyamazsak, günün birinde bu başımıza geldiğinde de kimse bizim için orada olmaz.

Kızlara laf attıktan sonra "onlar da laf attırmasın arkadaşım" diye pişkin pişkin sırıtan erkekler var. En başta erkekler bu insanlara engel olmalı. Tüm erkekler sapık değil ve kendine saygısı olan hiçbir erkek, bu cinslerle aynı kefeye konmak istememeli. Sokakta bir kadını rahatsız eden bir sapık gördüklerinde önce erkekler bağırarak, uyararak, korkutarak sindirmeli. Bunu yaparak sadece bizi kurtarmayacaklar, aynı zamanda kendi üzerlerine yapışan "Tüm erkekler sapıktır" genellemesini silecekler, bu şekilde tanınmayacaklar daha fazla. Bu ülkede yaşayan kadınların, erkeklerin hepsine sapıkmış gibi yaklaşma tavrını azaltacaklar uzun vadede. Korkmayacağız sokaklarda yürümekten.

Bu adamları gördüğünüz yerde, kadın/erkek fark etmez, uyarmak hepimizin görevi olmalı.

'Tacize karşı yardım istediğim polislerden çıkma teklif edenler oldu' - Söyleşi - T24

Bu yazı okunmalı ve yayılmalı. Facebook üzerinden, twitter üzerinden paylaşın bunu.
 
Bence aileler; kızlarımızı kıyafetlerine,açıklıklarına göre değerlendirip,tecavüzü tacizi haketmiş şeklinde vaaz vermek yerine oğullarına tecavüz ve taciz etmemeyi öğretseler mesela kalmayacak
 
Erkeğin kadına uyguladığı baskı ve tacizden daha da kötüsü, kadının kadına uyguladığıdır.
Eşlerinin, erkek arkadaşlarının yanında biraz bakımlı gördüğü kadına, ahlaksız yakıştırmalar yapan, kendini ondan üstün gören, eteğinin boyuyla namusu da ölçen yine kadındır.

Bizler, kendi aramızda bu ayrımcılığa devam ettiğimiz sürece, karşı cinsten 'normal ve ahlaklı' davranmasını beklemek oldukça abes olacaktır...
 
Son düzenleme:
Çok doğru. Toplum kadınlara "Tecavüze uğrama" diye emrediyor, ona göre baskı kuruyor.
Ama aslında erkeklere "Tecavüz etme" diye emretmeli.

Tecavüze tacize uğrayan kadını başta biz eleştiriyoruz, "Hak etmişsindir", "Ne giyiyordun?", "Dişi köpek kuyruk sallamışsa..." diye. Oysa esas suçlu olan taciz edendir. Tacizcilerin niyeti, kadınları istedikleri gibi giyinmeye zorlamak, dışarı çıktıklarında huzursuz olmalarını sağlamaktır. "Mini etek giymeseydi...", "Dekoltesi vardı..." diye mazeret olmaz. Erkek, yeri geldiğinde kapalı bir kadından bile tahrik olur ki bu konuda çok acı bir olayımız var.

Fatma Nur Çelik.

Cinayetin anatomisi - Sabah - 21 Ocak 2013

Erkeklere bu konuda hak verip tacize uğrayan kadınları hor görmeyi bırakmalıyız. Tecavüze uğramış bir kadına hastalıklıymış gibi iğrenerek bakmamalıyız. "Tahrik etmiş" ile kestirip atamayız bu olayı, erkekler en ufak ten görünce deliren iradesiz varlıklar değiller. Kendilerine hakim olmalılar. Hakim olamadıkları yerde de toplum baskısı ile bu kişileri sindirmeliyiz.
 
Son düzenleme:
Alıntı ilgili haberden:

 
çok küçük bi ilçede yaşıyorum ve bi erkekle konuşşmak bile dedikodu sebebi. aydından geldim. öyle bi yyerden gelen için çok zor. ilk geldiğimde insanların yüüzüne gülerdim sohbet ederdim baktım dedkodular almış başını gitmiş ben de koptum burdaki insanlardan sadece işime gidip geliyorum.

bu arada burda yaşayan kadınlar bile dışarı çıkmıyor. küçük bi çarşı gibi biyer var marketlerin olduğu. oraya bile gelmezler.

böyle bi toplumda yaşarken nasıl düzeltileceğini bilmiyorum. işin kötüsü yeni nesil daha kötü geliyor sanki.
 
Çok direniyorum çevremdekilere bu konu ile ilgili ama ne çare...

İsterse çıplak gezsin tamam dikkat çekici olabilir ama hiç kimsenin o kişiyi taciz etmeye hakkı yok diyorum. Kimse anlamıyor dinlemiyor bile...

Şimdi facebook hesabımdan ve twitter dan da paylaştım hiç sanmıyorum yorum yapmayı bırak bir okuyan çıksın ama kadın bedeninin sergilendiği bir meta olarak empoze edildiği bir video klip paylaşsaydım görün beğeni rekorlarını kızları da erkekleri de.
Ben anlamıyorum arkadaş anlamıyorum
 

İşin kötü kısmı ise, aynı dedikodunun erkek için yapılmaması.
Kadınlara uygulanan rahatsız edici bir sindirme politikası var. "Gir evine ve çıkma dışarı." diyorlar adeta.
"Bak, dışarı çıkarsan tacize ve tecavüze uğrarsın, üstelik sen haksız çıkarsın, bir erkekle konuşursan senin o yolun yolcusu olduğunu ima eden laflar ederiz." diyor toplum.

En sinir olduğum şeylerden biri, insanlara cinsiyetlerine göre davranılması. Ahlaksızlık olarak gördükleri "Biri ile konuşma, görüşme, buluşma" hamlelerini bir erkek yaptığında farklı, bir kadın yaptığında farklı tepki vermemeli toplum.

Kadınlar cinsel açıdan daha özgür olsalar, ilişkiye girdiklerinde "namussuz" olarak görülmeseler, cinselliğin Afrika'sı olur muydu bu ülke? Erkekler her gördüğü kadına ilişkiye girilecek et parçası olarak bakar mıydı? Sanmıyorum.

Yeni nesili de buna göre yetiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kadına saygılı, insana saygılı bir nesil yetiştirmek geleceğin annelerinin ve babalarının elinde.
 


zaten boşanmış kadına dul! denilen bir yerde yaşıyoruz. onlara farklı anlam ifade eden bi kelime. namussuzluk.
böyle zihniyetin düzelmesi mümkün olsaydı şu an bu durumda olmazdık kadınlar olarak
 
burası Türkiye ! malesef. tecevüz bile yasal olucak bu gidişle erkekler o yönde teşvik ediliyor çünkü tecavüze uğrayan kadın hamile kalırsa aldırmak yok devlet baba sahip çıkacak bakacak oldu ya üstüne bide sapığa sigortalı işte bağlansın çocuğuna bakar kadının psikolojisini çocuğun geleceğini düşünen yok !sokaklarda desen sözlü taciz kol geziyor ne giydiğinin önemi yok laf atan biri diğerini destekliyor birlik olunuyor onların kardeşlerine,ablalarına,annelerine yapılsa sözde erkek kesilirler ama.kaldı ki kadınlarda da dayanışma yok hemcinsini aşağılayarak egolarını tatmin etme gibi bir durum söz konusu yazınız çok anlamlı yalnız bu zihniyet devam ettikçe çok zor gerçekten.
 

O konuda en büyük utancımız, 13 yaşındaki kıza tecavüz eden onlarca erkeğe dair bir suçlama yapılmaması ve kızın "bu işi rızasıyla yaptığı" söylenmesi.

İnanın o kıza atılan iftiranın günahı sadece o insanların değil, bu iğrençliğe isyan etmeyen hepimizin ellerine bulaştı.
 

"Kadınlara saat sormak için bile yaklaşsak yaratıkmışız gibi tepkiler veriyorlar".

Bunu okuyunca aklıma yaşadığım bir olay geldi. Geçtiğimiz yaz arkadaşımla bir bankta otururken serseri tipli denilebilecek bir genç çocuk yanıma geldi ve bana saati sordu. İyi niyetliyim ya, söyledim. Söylemez olaydım! Saatten girdi konuya, bir sürü saçma sapan sorular sormalar, hınzırca bakmalar yanındaki arkadaşına bana bakıp bakıp gülerek bir şeyler söylemeler. Hala da devam ediyordu sen şunu tanıyor musun, tanıyorsan beni oraya götür bilmem ne.
Tabi durum böyle olunca ben iyice tırstım bindim bisikletime hızlıca giderken bunlar motosikletle peşimden gelmeye başladılar ama o anki psikolojimi tarih edemiyorum. Bir de yanımdan geçtiler motosikletler 'Pişşt!' ler falan :18:
Neyse ki arkadaşımın oturduğu site yakındı da hemen oraya girip güvenliğe haber verdim.
O günden sonra da erkeklere olan güvenim sıfırlandı zaten. Yaşayan bilir ancak. Belki bariz bir taciz değildi ama bu bile beni korkutmaya yetmişti öyle söyleyeyim.

Etrafımda böyle insanların kol gezdiğini bilmek bile kötü. Artık tek başıma yolda yürürken arkamda ayak sesi duysam dönüp bakıyorum takip eden mi var diye, adımlarımı hızlandırıyorum.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…