Tüp Bebek Tedavisi Efsaneleri Mitleri

Doğurganlık, tüp bebek tedavisi ve diğer doğurganlık tedavileriyle ilgili yanlış anlaşılan pek çok kavram bulunmaktadır. Bu konular hakkında doğru bildiğiniz yanlışlar varsa bunların doğrularını aşağıda okuyabilirsiniz. İşte Tüp bebek efsaneleri ve gerçekleri...

tup_bebek_efsaneleri.jpg

Kısırlık sorunları kadından kaynaklanır


Hayır: Kısırlık, sadece kadınların yaşadıkları bir sorun değildir. Kısırlık, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilmektedir.

Çiftlerde kısırlık genelde şu şekilde görülmektedir:
  • Çiftlerin üçte birinde erkekte kısırlık vardır.
  • Çiftlerin üçte birinde kadında kısırlık vardır.
  • Kalan üçte birlik kısımda ise erkek ve kadının ikisinde de kısırlık sorunlardı vardır ya da kısırlığa neyin neden olduğu bilinmemektedir (açıklanamayan kısırlık).

Erkek, ejakülasyon yaşayabiliyorsa doğurganlığında bir sorun yoktur


Hayır: Ereksiyonun sağlıklı bir işleve sahip olması ya da ejakülasyon, yani boşalma yaşanması, spermlerin şeklinin olması gerektiği gibi olduğunu göstermemektedir. Erkek kısırlığının olduğu çoğu durumda görünürde yanlış olan hiçbir şey yoktur.

Bu nedenle erkekte kısırlık varsa bunun, erkeğin cinsel performansını da etkileyeceği söylenemez. Bu, doğru değildir.

Erkek kısırlığına neden olan esas nedenler sperm sayısı, şekli ve hareketliliği ile ilgili olmaktadır. Sadece semene bakarak spermlerde bir sorun olup olmadığı söylenemez. Semenin, sadece yüzde 2 ila yüzde 5’i spermden oluşmaktadır. Semen genel olarak şeker, amino asit, hormon ve mineral bakımından zengin olan sıvı ile mukustan oluşmakta ve sperm hücrelerini destekleyerek erkeğin vücudunun dışında da hayatta kalmasına yardımcı olmaktadır.

Ancak sertleşme bozukluğu, doğurganlık sorununun bir belirtisi olarak ortaya çıkmış olabilir. Bu durum, düşük testosteron seviyelerine ya da fiziksel bir yaralanmaya işaret ediyor olabilir. Ejakülasyonla ilgili sorunlar da erkek kısırlığıyla ilgili sorunların bir belirtisi olabilir. Örneğin, ejakülat geri gidiyor olabilir ya da ejakülasyon sırasındaki semenin görüntüsü gözle görülür bir biçimde anormal olabilir. Ancak bunlar erkek kısırlığına dair sıkça görülen işaretler değildir.

Clomid, hızlı hamile kalma konusunda herkeste işe yarar

Hayır: Clomid, hızlı hamile kalmaya yardımcı olan mucizevi bir doğurganlık iksiri olmadığı için herkeste işe yaramaz. Hamile kalma konusunda zorluk yaşıyorsanız ya da henüz yeni denemeye başladıysanız, ancak hızlı hamile kalmak istiyorsanız tek ihtiyacınızın Clomid olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu doğru değildir.

Clomid, amacına uygun bir şekilde kullanıldığında iyi bir doğurganlık ilacıdır. Clomid, adetin düzensiz olduğu ya da adet görülmeyen durumlarda kullanılır. Ancak doğurganlıkla ilgili sorunlarınız yoksa Clomid, daha hızlı hamile kalmanıza yardımcı olmayacaktır.

Hatta Clomid bazı açılardan doğurganlığın azalmasına neden olabilir. Clomid, servikal mukusun doğurganlık niteliğini azaltır. Servikal sıvının daha yapışkan ve daha az miktarda olmasına neden olur. Servikal mukus, spermlerin yaşamasına ve üreme sistemine doğru hareket etmek üzere rahim ağzına ilerlemelerine yardımcı olur. Clomid gerektiren bir rahatsızlığınız olmamasına rağmen bu ilacı almanız durumunda doğurganlığınızı arttırmış olmazsınız. Aksine, hamile kalmanızın önüne bir engel koymuş olursunuz.

Clomid’in, erkek kısırlığı olması durumunda ya da tıkalı fallop tüpleri gibi yapısal kısırlık sorunları olması durumunda yardımcı olmayacağını da unutmamalısınız. Bu nedenle Clomid kullanmadan önce doğurganlık değerlendirmesi yaptırmış olmanız önemlidir. Ortada başka sorunlar olmasına rağmen size yardımcı olmayacak bir doğurganlık ilacı kullanarak zaman harcamak ya da kendinizi işinize yaramayacak bir ilaca maruz bırakmak istemezsiniz.

Çoğu insanın tüp bebeğe ihtiyacı vardır

Hayır: Tüp bebek tedavisi, düşünüyor olduğunuzdan daha az gerçekleştiriliyor. Tüp bebek tedavisi kullanan çiftlerin verilerine bakıldığı zaman ABD’de doğurganlık tedavilerinin yüzde 5’inden daha az bir kısmında tüp bebek tedavisi kullanıldığı görülüyor.

Tüp bebek tedavisine ihtiyacınız olup olmadığı, hamile kalamama sebebinize bağlı olarak belirlenecektir. Fallop tüpleriniz tıkalıysa ya da erkekte ciddi kısırlık sorunları varsa tüp bebek tedavisi gerekecektir. Ancak hamile kalamamanızın başka nedenleri bulunuyorsa bu durumda doktorunuz, tüp bebekten önce başka doğurganlık tedavileri önerebilir.

Genç erkekler ve kadınlar kısır olamaz

Hayır: Yaşınız ilerledikçe kısırlıkla karşılaşma ihtimaliniz artsa da genç erkekler ve kadınlarda da kısırlık görülebilmektedir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin (CDC) verilerine göre 15-29 yaş aralığındaki kadınların yüzde 9’u, hamile kalmada ya da hamileliği sürdürmede sorunlar yaşıyor. 30-34 yaş arası kadınlarda ise bu oran yüzde 14’e yükseliyor. 40-46 yaş arasındaki kadınların ise yüzde 16’sı hamile kalmada ya da hamileliği sürdürmede zorluk yaşıyor.

Verilere baktığımızda daha çok 35 yaşından büyük olan kadınların doğurganlıkta sıkıntı yaşadığı görülse de 30 yaşından önce de 10 kadından 1’inin kısırlıkla ilgili sorunlar yaşadığı görülüyor.

Kısırlığı iyileştirebilmek için beslenme düzeni ve hayat tarzını değiştirmek yeterli olur

Hayır: Sadece beslenme düzenini ve hayat tarzını değiştirmek, kısırlığı düzeltme konusunda yeterli olmaz. Bununla birlikte beslenme düzeni ve hayat tarzının, doğurganlığı önemli ölçüde azaltabileceği bazı durumlar olabilmektedir. Örneğin, yeme bozuklukları kısırlığa neden olabilir. Yeme bozukluğunu tedavi etmek, kısırlığın düzelmesini sağlayabilir. Ancak bu, yaygın olarak görülen bir durum değildir.

Bazen hayat tarzıyla ilgili sorunlar da doğurganlığı azaltabilmektedir. Örneğin, sigara içmek hem kadınlarda hem de erkeklerde doğurganlığı azaltabilmektedir. Çok sıcak duş almak ve jakuziye girmek gibi şeyler de erkeklerde sperm sayısını önemli ölçüde azaltabilmektedir. Sigarayı bırakmak ve sıcaktan uzak durmak, hamilelik şansını arttıracaktır.

Ancak çoğu kısırlık sorununu hayat tarzında ya da beslenme düzeninde değişiklik yaparak düzeltmek mümkün olmamaktadır.

Beslenme düzeni ile doğurganlık arasındaki ilişki, şimdiye kadar tam olarak anlaşılamamıştır. Pek çok kitapta ve internet sitesinde “doğurganlık diyetleri” gibi şeyler yer alsa da bunların kesin olarak işe yarayacakları söylenemez.

Ancak tabi ki iyi bir beslenme düzenine sahip olmanız sağlıklıdır. İyi bir beslenme düzeninin, hamile kalmanızı kolaylaştırması mümkündür ama kısırlığı tedavi edeceği söylenemez. Beslenme düzeninin fallop tüplerini açacağı ya da sıfır olan sperm sayısını arttırabileceği söylenemez.

Bitkiler ya da takviyeler, doğurganlığı arttırmanın zararsız yollarıdır

Hayır: Beslenme düzeniyle birlikte bazı bitkilerin ya da takviyelerin de doğurganlığı arttırdığı söylense de gerçekten kısırlık sorunu yaşayan kişilerde bunlar, kısırlığı düzeltmemektedir. Yine de bunlara şans vermek isterseniz zararlı olup olmadıklarını bilmeniz gerekir.

Bir şeyin doğal olması, zararsız olması anlamına gelmez. Bazı durumlarda bitkisel takviyeler zararsız olabilmektedir. Ancak bazıları ise belli ilaçlarla etkileşime girebilmektedir. Doğru dozlarda kullanıldığı zaman vitaminler ile mineraller bizler için faydalı olsa da çok fazla aldığınızda zararlı ve hatta ölümcül olabilir.

Bu nedenle denemek istediğiniz bitkiler ya da takviyeler varsa bunlar “doğal” bile olsalar kullanmadan önce mutlaka doktorunuzla konuşmanız gerekir.

Doğurganlık ve kısırlık tedavileriyle ilgili çok fazla şey var. Ortada çok fazla yanlış anlaşılan şeyler olduğu gibi birbiriyle çelişen bilgiler de bulunuyor. Peki, bunların doğru olup olmadıklarını nereden bileceksiniz? Bunu bilmek için doktorunuzla konuşmanız gerekir. Doktorunuz kişisel teşhisiniz, durumunuz ve tedavi seçeneklerini bilebilecek en iyi kişidir.

Ancak bazen doktorlar da yanılabilir. Ayrıca belli bir sorunu tedavi etmekte kullanılan çeşitli seçenekler de bulunabilir. Bu nedenle başka bir doktordan ikinci bir görüş almak için çekinmeyin. En iyi tedaviyi görmek ve ihtiyacınız olan bilgilere ulaşmak için elinizden geleni yapmalısınız.

Tüp bebek tedavisi, ilaç kullanmadan yapılamaz

Hayır: Tüp bebek tedavisi gören bir kadının, yumurtalıkların uyarılması için ilaç kullanmaksızın tedavi görmesi mümkündür. Bu durumda kadının doğal yumurtlama döngüsü takip edilir ve gerekirse yumurta kaybını önlemek amacıyla küçük dozlarda gonadotropin verilebilir. Tüp bebek tedavisinde yumurtalıkların ilaçlar ile uyarılmaması, yumurtalıklar açısından faydalı olabilir. Ancak ilaç kullanılmadığında ortada tek bir yumurta varsa ve bu yumurtanın kalitesi iyiyse, kromozom açısından normalse ve rahime tutunabiliyorsa sorun yok demektir. Ancak yumurtanın kalitesi kötüyse tüp bebek tedavisine baştan başlanması gerekebilir. Bu nedenle ilaç kullanılmayan durumlarda tüp bebek tedavisi başarısı daha düşük olabilmektedir.

Tüp bebek, ilk seferde asla başarılı olmaz



Hayır: Tüp bebek tedavisinde ilk denemede asla başarılı olunamaması gibi bir durum söz konusu değildir. Tüp bebek tedavisinin başarısı, çiftlerdeki kısırlık nedenine, doktor tarafından bu nedenin tespit edilebilmesine ve tedaviye yönelik nelerin yapılacağına göre değişiklik gösterebilmektedir. Çiftlerdeki sorunlar tedavi edilebilir ve uygun tedavi alınırsa tüp bebek başarısı daha yüksek olmakta ve çiftler, ilk denemede hamilelik elde edebilmektedirler.

Tüp bebek ilaçları kansere neden olur

Hayır: Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların, jinekolojik kanserlere (meme, rahim ya da yumurtalık) neden olduğunu gösteren bilimsel araştırmalar bulunmamaktadır. Tedavide kullanılan ilaçlar, normalde vücut tarafından üretilen hormonlardır ve normalden biraz daha yüksek dozlarda, 10-12 gün gibi kısa bir süreyle kullanılırlar. Bununla birlikte ilaç kullanımından sonra doktorunuz sağlık durumunuza, ailenizdeki kadınların sağlık geçmişlerine ve kalıtımsal durumunuza bakarak sağlık risklerini azaltmak için gerekli muayeneleri gerçekleştirmenizi isteyecektir.

Tüp bebek tedavisi süreci acı vericidir

Hayır: Tüp bebek tedavisi, acı verici bir tedavi değildir. Tüp bebek tedavisi, ileri teknolojiye sahip bir doğurganlık tedavisi olduğu için naziktir ve kısa sürer. Tüp bebek tedavisinde günlük hayata devam edilebilir ve işten izin almak ya da ayrılmak gerekmez.

Tüp bebek tedavisi ile doğan çocuklar daha yüksek risk altındadır

Hayır: Tüp bebek tedavisi sonucu doğan çocukların, sağlık açısından daha yüksek risk altında oldukları doğru değildir. Dünya çapında 7 milyondan daha fazla çocuk tüp bebek tedavisi yardımıyla doğmaktadır. Bununla birlikte bu çocukların, doğal yolla hamile kalınmış çocuklara göre fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan daha sağlıksız olduğunu gösteren kanıtlar bulunmamaktadır. Hatta tüp bebek tedavisinde hem anneye hem de babaya gerekli sağlık kontrolleri yapıldığı için tüp bebek tedavisinde bebeğe geçebilecek hastalıklar tahmin edilebilmektedir.

Tüp bebek ilaçları, ovaryen hiperstimülasyon sendromuna neden olmaktadır

Hayır: Bu durum, ancak gerekli testler yapılmadığında ve ilaçlar, kişiye özel belirlenmediğinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle seçeceğiniz kliniğin size özel olacak tedavi planı belirlediğinden, sağlık durumunuzu değerlendirdiğinden ve gerekli testleri yaptığından emin olmanız gerekir.

Tüp bebek sonrası gebelikte, doğal yolla gebe kalmaya göre daha çok komplikasyon görülür

Hayır: Tüp bebek tedavisiyle gebelik komplikasyonlarının doğrudan bir ilişkisi yoktur. Bu durum, tekil gebelik yaşayan ve 40 yaşın altında olan kadınlar için geçerli değildir. Bununla birlikte ister doğal yolla ister tüp bebek tedavisiyle hamile kalınmış olsun, ikiz hamileliklerde normalden daha fazla risk olduğu söylenebilir. Aynı şey, 40 yaşın üzerindeki kadınlar için de geçerlidir. Hangi yolla hamile kalındığı önemli olmaksızın, 40 yaş üzerindeki kadınlarda gebelik diyabeti ya da hipertansiyon sorun olabilmektedir. Bu nedenle çoğul gebelik ve anne yaşının 40’ın üstünde olması durumlarında hamilelik sırasında hem annenin hem de bebeğin sağlığı yakından takip edilmelidir.

Tüp bebek tedavisinde deneme sınırı vardır

Hayır: Kaç kez tüp bebek tedavisi görülebileceğine dair bir sınırlama yoktur. Ancak 2-3 denemeden sonra hamile kalınamıyorsa çiftlerin durumu tekrar değerlendirilmelidir. Çünkü bu durumda daha önce göz önüne alınmamış bazı etkenler olabilir ya da açıklanamayan kısırlık söz konusu olabilir.

Yaşınızla ilgili endişelenmenize gerek yok, her zaman tüp bebek tedavisi görebilirsiniz


Hayır: Tüp bebek tedavisi, doğurganlık sorunu yaşayan çiftler için yardımcı bir yöntem olsa da yaş ilerledikçe bebek sahibi olma şansı azalır. İnsanlar, çocuk sahibi olmayı pek çok sebeple ertelemektedir. Çiftler, hazır olmadıkları sürece çocuk sahibi olmamalıdır; ancak yaş konusu, göz önüne alınması gereken önemli bir etkendir.

Yaş ile ilgili olan kısırlık sorunlarında her zaman tüp bebek tedavisi yaptırılabileceğine dair bir yanlış anlaşılma bulunmaktadır. Ancak bu, söylendiği kadar kolay olmamaktadır. Yaş ilerledikçe doğal doğurganlığınız azaldığı için tüp bebek tedavisinin başarılı sonuçlanması ihtimali de azalmaktadır.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’ne (CDC) göre tüp bebek tedavisi gören 35 yaşın altındaki kadınların yüzde 33’ü bebek sahibi olabilmektedir. 38-40 yaşlarına gelindiğindeyse bu oran neredeyse yarı yarıya düşerek yüzde 17 oluyor. 43-44 yaşlarında ise tedavi döngüsü başına canlı doğum oranları yalnızca yüzde 3 oluyor.

Tüp bebek, çoğul gebeliğe neden olur

Hayır: Tüp bebek, mutlaka çoğul gebeliğe neden olmaz. Aslında tüm doğurganlık tedavilerine bakıldığında üçüz ya da dördüz gebelikler, en az olarak tüp bebek tedavisinde görülüyor. Tüp bebek tedavisinde embriyolar, kadının rahmine transfer edilir. Çok nadir olan bazı durumlar haricinde tek seferde ikiden fazla embriyo transfer edilmemektedir.

Hatta günümüzde çoğul gebeliklerden kaçınmak adına tek embriyo transferi de tercih edilebilmektedir. Ancak bu durumda yine de ikiz gebelik (tek yumurta ikizleri) riski bulunmaktadır. Ancak bu risk, iki embriyonun transfer edildiği duruma göre oldukça düşük olmaktadır.

Doğurganlık ilaçları alındığında döllenme olsa da olmasa da rahime ulaşan yumurtaların sayısı kontrol edilememektedir. Ultrasonda, yumurtalıklarda sadece iki yumurta folikülü geliştiği görülüyor olsa bile ikiden fazla yumurtanın salınması ve döllenmesi mümkündür.

Çoğul gebelikler, tüp bebekten daha çok doğurganlık ilaçlarının kullanıldığı ya da döllenme döngülerinin olduğu durumlarda yaygın olarak görülmektedir.

Pes etmezseniz en sonunda gebe kalırsınız

Hayır: Kısırlığın nedenine ve kişinin durumuna bağlı olarak bebek sahibi olamamak mümkündür. Kısırlık ve doğurganlık tedavileri hakkında söylenen en acı verici şeylerden biri belki de tedaviyi bırakmaya yönelik olmaktadır. Çocuk sahibi olmayı denemeyi bırakan çiftler, diğer insanlar tarafından çok erken pes etmek ile suçlanabilmektedir. Denemeye devam etmeniz durumunda en sonunda gebe kalacağınız söylenmiş olabilir.

Ancak bu doğru değildir. Doğurganlık tedavisi, hiçbir şeyi garanti edemez. Tedavi görmeye devam etmeyi istiyorsanız tabi ki edebilir ve en sonunda çocuk sahibi olabilirsiniz. Ancak bunun aksi de mümkündür.

Kayganlaştırıcılar, doğurganlık tedavisi olmaksızın gebe kalmanıza yardımcı olur

Hayır: Kayganlaştırıcı kullanmak, gebe kalmanızı sağlamaz. Doğurganlık şansınızı arttırmak için sperm dostu kayganlaştırıcılar kullanmanız gerekir. Çünkü kayganlaştırıcılar genel olarak sperme zarar verebilmektedir.

Ancak spermlere zarar vermeyen bir kayganlaştırıcı kullanmanız, doğurganlık tedavilerine ihtiyaç duyuyorsanız hamile kalmanıza tek başına yardımcı olmayacaktır. Kimi insanlar belli bir kayganlaştırıcıyı kullandıkları zaman o ay hamile kaldıklarını söyleseler de muhtemelen hiçbir ürün kullanmasalar da o ay hamile kalacaklardı. Bu nedenle doğurganlık tedavisine ihtiyacınız varsa kayganlaştırıcının, kısırlığa neden olan sorunu düzeltmeyeceğini unutmamalısınız.

Tüp bebek, kısırlık sorunlarının hepsinin çözümüdür

Hayır: Tüp bebek, kısırlık konusunda tek çözüm değildir. Çok sayıda doğurganlık tedavisi bulunmakta ve bunlardan bir tanesi tüp bebek tedavisi olmaktadır. Yumurtlama tedavisi ve aşılama gibi doğurganlık tedavileri, bebek sahibi olmak isteyen çiftlere yardımcı olabilmektedir. Bu nedenle tüp bebeğin, tüm kısırlık sorunlarının çözümü olduğu söylenemez.

Tüp bebek tedavisinin başarısında psikolojik etken çok önemli değildir

Hayır: Tüp bebek tedavisinde psikolojik etken önemli olmaktadır. Tüp bebek tedavisinin sonuçlarını düşündüğünüz zaman endişe duymanız ve psikolojik stres yaşamanız normaldir. Bu nedenle tedavi boyunca güvenebileceğiniz bir doktor ve klinik seçmeniz önemlidir. Tüp bebek tedavisi konusunda uzman olan bir ekiple çalışmanız, tedavi süresince yaşayacağınız endişelerin en az düzeyde olmasını sağlamada yardımcı olacaktır.

Tüp bebek tedavisi bir hızlı bir çözüm sağlar

Hayır: Kısırlık söz konusu olduğunda tüp bebek tedavisi kesin bir çözüm sağlıyor gibi algılansa da durum böyle değildir. Tüp bebek tedavisi hızlı bir sonuç değil, bir süreçtir. Bu süreçte doğurganlık uzmanları ile tanışır ve bazı testlerden geçersiniz. İğneler olursunuz. Folikülleriniz tetiklenir ve yumurtalarınız toplanır. Embriyolar oluşturulur, transfer edilir ve beklersiniz.

Tüp bebek tedavisi, zaman alır. Tabi ki bu zamanın çok uzun olmaması umut edilir ancak birden fazla kez tedavi görmeniz gerekebilir. Bu nedenle her süreçte olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de göz önünde bulundurmanız gereken bazı değişkenler bulunmaktadır. Tüp bebek tedavisindeki değişkenler hormonlar, ilaçlar, sperm kalitesi, yumurta kalitesi, annenin yaşı ve daha pek çok şey olmaktadır.

Tüp bebek tedavisi erkekleri etkilemez

Hayır: Tüp bebek tedavisi sadece kadınları etkiliyor gibi görünse de durum öyle değildir. Tüp bebek tedavisinde kadının ultrason ve enjeksiyonlar da dahil olmak üzere pek çok işlemden geçmesi gerekecektir. Tedavi boyunca kadında şişkinlik, mide bulantısı ve yorgunluk gibi belirtiler görülebilir. Bu yan etkilerin kadınlar üzerinde büyük etkileri olmaktadır.

Ancak tüp bebek tedavisinde sadece kadınlar değil erkekler de etkilenmektedir. Her ne kadar bu süreçten fiziksel olarak etkilenmeseler de duygusal ve psikolojik olarak etkilenirler. Erkekler de bu süreçte tükenmiş, cesaretini yitirmiş, yetersiz, korkmuş ve endişeli hissedebilirler.

Bu nedenle tedavi boyunca her iki eşin de tedavideki iniş çıkışlı süreçlerin üstesinden birlikte gelmesi ve birbirlerine yardımcı olmaları önemlidir.

Tüp bebek tedavisi, erkek kısırlığı durumunda faydasızdır

Hayır: Tüp bebek tedavisi, erkeğin kısırlık sorunu yaşaması durumunda da uygulanmaktadır. İnanılan yanlışlardan biri, bebek sahibi olamamanın genellikle kadının suçu olduğu önyargısıdır. Ancak araştırmalara göre hem kadın hem de erkek bu durumda eşit konumdadır.

Sperm sayısının düşük olması, hareketliliğin az olması ve diğer pek çok sorunda doğal yolla bebek sahibi olmak mümkün olmayabilse de bu durumlarda tüp bebek tedavisi faydalı olabilmektedir.

Alkol, tedavinin başarılı olma şansını azaltmaz

Hayır: Hamilelik şansını en çok azaltan etkenlerden biri alkoldür. Hamilelik şansını azaltan etkenler arasında yaş, ebeveyn/sperm/yumurta sağlığı, uyku, stres ve kafein gibi şeyler yer almaktadır. Burada sadece kadının alkol tüketiminden değil, aynı zamanda erkeğin alkol tüketiminden de bahsediyoruz.

Bu nedenle tüp bebek tedavisi görüyorsanız tedaviye başlamadan önce alkol tüketiminizi ciddi ölçüde kısıtlamanız en iyisi olacaktır.

Hamilelik öncesi erkeğin sağlığı da önemli değildir.

Hayır: Hamilelik öncesi erkeğin sağlığı da önemlidir. Hamile kalmadan önce kadınların beslenme düzeni ve sağlığı ile ilgili olarak çok fazla bilgi bulunsa da erkekler genelde bu konuda bilgilendirilmezler. Genel olarak erkek ejakülasyon yaşayabiliyor, yani boşalabiliyorsa kadının hamile kalabileceği düşünülür.

Ancak sperm tarafından döllenen yumurtaların ancak yarısı bebek olarak gelişebiliyor. Bu nedenle tüp bebek öncesi kadının olduğu kadar erkeğin de sağlığına dikkat etmesi önemlidir.

Alkol ve sigarayla birlikte stres, obezite, hareketsiz yaşam tarzı, ısıya maruz kalmak ve kötü beslenme de spermin sağlığını etkileyebilmektedir. Bu nedenle hamile kalmadan önce kadınlar için önerilen tavsiyeleri erkeğin de uygulaması faydalı olacaktır. Bu tavsiyeler arasında stres yönetimi, egzersiz, besin açısından zengin bir diyet ve sigara ile alkolden uzak durmak yer almaktadır.

Doğal yolla gebe kaldıktan sonra da tüp bebek tedavisine ihtiyacınız olmaz

Hayır: Daha önce tedavi görmeden gebe kalınmış olsa da tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyulabilir. İnsanların çoğu, doğal yolla hamile kaldıktan sonra tekrar kalabileceklerini düşünseler de bu her zaman geçerli değildir.

İkincil kısırlık (sekonder infertilite), kadının daha önce bir ya da daha fazla kez çocuk sahibi olmasına rağmen sonrasında doğal yolla hamile kalamadığı durumu ifade eder.

İkincil kısırlık, yaşın ilerlemesi ya da sağlıkta meydana gelen değişimler nedeniyle gerçekleşebildiği gibi kısırlığın nedeni belirlenemeyebilir. İkincil kısırlık yaşayan kişilerin, tüp bebek tedavisine karar vermeleri zor olabilmektedir.

Daha önce doğal yolla hamile kalabildiyseniz ancak tekrar çocuk istediğiniz halde haile kalmakta zorlanıyorsanız mutlaka doktorunuzla konuşun. Bu sayede sorunun ne olduğunu anlayabilir ve çocuk sahibi olmak için neler yapmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.

Tüp bebek tedavisinde çeşitli duygular deneyimlemek normal değildir

Hayır: Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar, psikolojinizi etkileyebildiği için duygu değişimleri yaşamanız normaldir. Tüp bebek tedavisinde olacağınız hormon iğneleri, normalde vücudunuzda olması gerekenden çok daha fazla hormon bulunmasına neden olur. Bu da kendinizi sinirli, şişkin ya da hatta cinsel açıdan uyarılmış hissetmenize neden olabilir. Bu durumda cinsel ilişkinin, tedaviyi nasıl etkileyeceğini doktorunuzdan öğrenmeniz, tedavinin sonuçları açısından önemli olacaktır.

Hamilelik testinin pozitif olduğunu görmek yeterlidir

Hayır: Test sonucunun pozitif olduğunu görmek gebeliğin sağlıklı geçmesi açısından yeterli değildir. Hamilelik testinde pozitif sonucu görmek, tüp bebek tedavisi gören çiftlerin en mutlu anlarından bir tanesidir. Ancak test sonucunun pozitif olması, endişelerinizin son bulması anlamına gelmeyebilir. Gerçek rahatlama, bebek sağlıklı bir şekilde doğduğu zaman gerçekleşmektedir. Doğuma kadar olan zamanda bilinmezliğin korkusu yaşanabilir.

Tüp bebek tedavisi, sezaryen doğuma neden olur

Hayır: Tüp bebek tedavisiyle gebe kalmış olmanız, sezaryen ile doğum yapacağınız anlamına gelmez. Sezaryen doğum, gebelik süreciyle ilgili olup doğal yolla gebe kalındığında da gerekli durumlarda gerçekleştirilmektedir. Tüp bebek tedavisiyle gebe kalmış olsanız da ortada bir komplikasyon yoksa normal doğum yapma ihtimaliniz olmaktadır.

Tüp bebek tedavisi süreci korkutucu, pahalı ve duygusal olarak yorucu olabilse de bebeğinizi kucağınıza aldığınız zaman bunların hepsine değmiş olacaktır. Yıllarca çabalamak, uykusuz geceler ve stres dolu günler, bebeğinizi kucağınıza aldığınızda son bulacaktır.
 
X