Üç Bilinmeyenli Denklem

vicdan

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
20 Kasım 2006
1.098
26
116
Diğer
"Anneler evlatları için yaşarlar".


Anneliğin bu fedakarlık boyutu üzerine yüzlerce yazı okumuşsunuzdur. Yazılmayan şudur: Annenin, "doğurduğum varlık için yaşamalıyım" kararı, ister istemez doğurduğu varlığın da onun için yaşaması özlemini barındırır içinde; en azından o varlık öyle hisseder.

Doğumla başlayan bu karşılıklı adanmışlık hissi, hayat boyu sürer.

Mitoloji, gökler tanrısı Zeus un, Leda yla birleşebilmek için kuğu kılığına girdiğini yazar. Leda kuğuyu alınca şöyle der:

"Bir kuğum olduğundan beri intihar etmekte özgür değilim artık"...

Çocuklar, hasretle beklenmiş kuğularıdır annelerinin... ve hayatına bir kuğu giren anne, "intihar etmekte bile özgür değildir artık..."

Lakin annenin bu esareti, ister istemez kuğusunu da tutsaklaştıracak ve bu ikiliyi aynı tutkunun prangalarıyla birbirine bağlayacaktır.

Onlar sevginin rehineleridirler artık ve şefkatin pamuktan kıskacında yaşayıp gideceklerdir.

Hayat, koruyucu meleğin kanatları altında öyle rahattır ki kuğular bir süre sonra alışırlar. Bu konfor alır götürür onları... Terli sırttaki bezler, gurur okşayan sözler, "Bak senin için bu börekler", "aman ne zahmetler"le hepten şımarırlar. Zamanla kart bir tavusa dönüştüklerinde bile "analarının biricik kuğusu" muamelesi görmenin tadından vazgeçemezler.

* * *

Erkek kuğular açısından öykünün devamı biraz değişiktir:

Günlerden bir gün "öteki kadın" çıkagelir ve aşk tanrısı Eros un okunu fırlatarak ana-oğul arasındaki gönüllü tutsaklığın prangalarını çözer. Sonra da "evcil kuğu"nun tüylerini yolup, ona aslında Zeus olduğunu hatırlatır.

Ancak oğul için annesi, "ilk kadın"dır. Ondan sevgiyi, şefkati, fedakarlığı öğrenmiştir. O yüzden de, her yeni kadını, "ilk kadını" ile kıyaslar. Bu kıyaslama, üçgenin her üç ucu için de daimi bir mutsuzluk kaynağı olmaya adaydır. Bundan böyle oğulun tanıştırdığı her kız, annenin bakışlarında test edilecek oradaki bir ışıltıyla kabul görecek ya da bir bulut kümesiyle geri çevrilecektir. Annesini seven bir evlat için hayat, o adanmışlığı geri ödeyebilmek uğruna adanmış bir başka hayata dönüşecektir.

Hayat, üç bilinmeyenli bir denklemdir artık...

* * *

Bundan sonrası üçüne kalmıştır:

Fedakarlıkta sınır tanımayan bir anne, geceyarısı "Kuğumun sırtı açılmıştır, gidip örteyim" dedi mi, iş biter.

Bu durum karşısında kimi kuğular dilleri döndüğünce artık bir tavus olduklarını anlatmaya çalışırlar. Kimileri ise "öteki kadın"dan hiçbir zaman göremeyecekleri bu ilgiden gizli bir haz duyarak sırtlarını uzatırlar, kartlaşan tüylerini sevdirmek için...

"Öteki kadın"a, sinirle o tüyleri yolmak düşer genellikle... "Yolamayan" ise, bunun intikamını kendi oğluna aynısını uygulayarak alır. Nasıl olsa şimdi onun da bir kuğusu vardır; sırtını örtebileceği, eş seçebileceği... Her "öteki kadın", potansiyel bir "ilk kadın"dır çünkü... ve kendi öteki kadınlarını yaratır.

Sevgiyle ipotek konulmuş hayatlar silsilesi böylece kuşaktan kuşağa sürer.

* * *

Kıssadan hisse:

Bir evlada bırakılacak en büyük miras, özgürlüktür. Ona özgürlük devredebilmek için de önce sizin özgür olmanız gerekir.

Bırakın sırtını kendisi örtsün. Bu hem sizi, hem kuğunuzu özgürleştirecektir.
 
Kadınlarda önceliği olan psikolojik ihtiyaçlar;

Sevgi ve şefkat ihtiyacı
İlgi ve destek ihtiyacı
İstendiğini hissetme ihtiyacı
Terk edilmeyeceğine inanma ihtiyacı
Çocuklarını büyütme sorumluluğunu paylaşma ihtiyacı
Açık iletişim ve danışma ihtiyacı
Güvenlik ve korunma ihtiyacı
Takdir edilme ve onay ihtiyacı
Evde eğlenme ihtiyacı
Parasal güven ihtiyacı


Erkeklerde önceliği olan psikolojik ihtiyaçlar ise;

Özerklik (bağımsızlık) ihtiyacı
Kendine güven ihtiyacı
Cinsel mutluluk ihtiyacı
İlişkilerde sınır ihtiyacı
Saygı görme ihtiyacı
Mücadele ihtiyacı
Yetilerine inanma ihtiyacı
Adil davranma ihtiyacı
Dışarıda eğlenme ihtiyacı
Parasal özerklik ihtiyacı


Evlilikte tarafların iyi ilişki kurması, psikolojik farkındalık, duygusal kavrayış ve bireylerin doğru analiz yapmasından geçer.
 
Eski konumdan (çocukluk) yeni konuma (erişkinlik) geçişin idraki: Artık siz yeni bir ailede yaşıyorsanız o kurumun sağlığı için ,gelecekte sizden daha kültürlü,sağlıklı ve mutlu yetiştireceğiniz kişiler için mücadele etmelisiniz. Hayatınızın daha yüksek bir olgunluk basamağını aşmış bulunmaktasınız. Buna rağmen hala eski evinizin küçük çocuğu gibi davranırsanız, anne-babanızın sizin hayatınızı istedikleri gibi karışıp yönlendirmesine izin verirseniz, kendi prensipleriniz ve yöntemlerinizle hayatınızı sürdüremezseniz gerekli olgunluğa ulaşamamışsınız demektir, bu da evliliğinizin kalitesizleşmesini sağlayacaktır. Kendini evlilik için yeterli olgunlukta hissetmeyen ya da bu olgunluk düzeyine ulaşamamış kişiler evlenmemelidirler.

Sınırlarınızı belirlemek ve korumak:Toplumumuzda gençler genellikle evlenene dek aileleri yanında yaşamaktadır. Bazı durumlarda evlenecek çağa gelen gençler babalarının yanında çalışmaktadırlar. Bu gibi durumlarda gençler yeterli güce sahip olamamakta ve adeta onların eline bakar duruma gelebilmektedirler. Anneler çocuklarını aşırı kollayıcı olmakta ve onlarda bağımlı bir kişilik oluşturarak, kendi başlarına yaşayabilme becerilerini ellerinden almaktadırlar. Bu gibi durumlarda aileler gençlerle aynı dairede ya da apartmanda yaşamakta, gençlere sık sık müdahale etmektedirler. Bu gibi hallerde sınır sorunları yaşanır ve baba-oğul, gelin-görümce, gelin-kaynana çekişmeleri, damat- kayınpeder ya da eltiler arası geçimsizlikler yaşanabilmektedir.

Hayatta en kötü şey ileride geçmişte yaptıklarınız ya da yapmadıklarınız için “keşke” ile başlayan sözler söylemenizdir. O yüzden ne yaparsanız yapın, geleceğinizi akıllıca düşünüp, iyice emin olduğunuzda yapmanız gerekir. Herşeye uzun erimli olarak bakın, ufak şeylere odaklanmayın. Ayrılmadan önce de birbirinize değişmek için son bir şans verin, öğrenmenin yaşı ve mekanı yoktur,insan gelişen bir varlıktır, bir psikiyatr ile evlilik terapilerine başlayın. Hepinize daha kaliteli birliktelikler ve bizden daha uygar çocuklar yetiştirebilmeniz dileklerimle. .
 
unutmayalım biz kadınız .
biz yetiştiriyoruz kızlarımızı ve oğullarımızı.
güzellikler bu saatten sonra en azından bizim elimizd:kkk:
 
Back
X